01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KültürKoruma Kültür varlıklarımızı koruyabiliyor muyuz? Ülkemizde, uygulama deneyimine dayanan, tarihi eserlere müdahale, kültür varlıklarımızın sahip olduğu estetik ve tarihi belge niteliğini yok ediyor. Hasan Böke (*) Başak İpekoğlu (**) .*Llkemizin sahip olduğu zengin kültür I varlıkları, tarihi kımliğimizin değerli v J göstergeleridir. Kültürel varlıklara tarihi belge değeri kazandıran özgün malzemelerin korunması, korumada temel yaklaşımdır ve farklı disiplinlerdeki uzmanların işbirliğini gerektirir. Özgün malzemelerin korunması, tarih boyunca önem taşımış bir konudur. MS ikinci yüzyılda Olympıa'daki Hera Tapınağı'nda yapılan bir gözlemde o dönemde 800 yıllık olan yapının özgün sütun ve ayaklarının ahşap olduğu, çürüyenlerin taş malzeme ile değiştirildiği, ancak bir tanesinin orijinal ve meşe ağacından olduğu belirtilmektedir. Bu durum, yeni malzeme ile tamir edilen bir tarihi yapının ilk yapı malzemesine ait özgün bir örneğinin korunduğunu vurgulamaktadır. Başka bir örnekte ise Yunan uygarlığı döneminde tarihi ve manevi değeri olan bir geminin korunması amacıyla çürüyen ahşap malzemesinin yenilenmesi, fılozoflar arasında bir mantık tartışmasının canlı örneği haline gelmiş ve geminin artık aynı gemi olmadığı iddia edilir olmuştur. Roma döneminde, Hadrian zamanında geliştirilen kanunlarla tarihi bir evdeki sütunlar, mermer parçaları, kiremitler, payeler, kapılar, kütüphane rafları gibi öğelerin satışı ve nakli ile ilgili yasaklar bulunduğu belirlenebilmektedir. Theodoric zamanında (MS 455526), Roma dönemi yapılarından malzeme alınarak yağma edilmesinin önlenmesi de malzeme koruma yönünde bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Roma'da 1402 yılında çıkarılan tüzükle antik mermerlerin kireç yapılmalarını yasaklayan tedbirler, 1515'te Papa Onuncu Leo'nun mermer mimari parçalarının, heykellerin ve kitabelerin kireç yapılmasını ağır cezalarla önlemeye çalışması benzer yaklaşımlardır. Bunlar ve kronolojik olarak verilebilecek bir dizi örnek, özgün malzemeye ve dolayısıyla yapıya yapılacak koruma müdahalelerinde tarihi değerin kaybedilmemesi kaygısını vurgulamaktadır. Günümüzde, çağdaş mimari koruma kavramı konusundaki temel ilkeler 1964 yılında Venedik'te toplanan "Uluslararası Tarihi Anıtlar Mimar ve Teknisyenleri II. Kongresi" sonucunda hazırlanan Venedik • Onanmlarda çimento kullanımı: Tarihi yapı malzemelerinin onanmlannda çimento kullanımının verdiği zararlar uzun yıllardır bilinmesine rağmen, Şartnamede çimento kullanılarak yapılması önerilen birçok müdahale bulunmaktadır. Örneğin; • Beyaz çimento katkılı horasan harcı ile imitasyon tuğla üretimi, •Normal çimento kullanılarak imitasyon tuğla üretimi, • Beyaz çimento katkılı horasan harrinin bozulma sorunlarını arttırmakta ve cı hazırlanması, yenilenmelerine oianak sağlamaktadır. • Çimento kullanılarak taş yapımı, Bu şartnamede anıtlara yapılması • Çimento takviyeli kireç harçla moönerilen bazı müdahaleler aşağıda verilloz taş duvar, taş dolgu, kubbe ve tonoz yamektedir. Bunlar; pımı, • Onanmlarda kullanılacak taşlann • Çimento takviyeli kireç harçla tarikontrolörler tarafindan belirlenmesi: Tüzüğü'nde belirlenmıştir. Bu tüzük; hi duvar yüzlerine sıva ve sıva altı dolgu Onarımlarda kullanılacak taşlann öz• Anıtsal eserlerin tüm özgünlüğü yapılması, gün olanlarla uyumlu olması gerekir. Buile gelecek kuşaklara aktarılması, • Çimento harcıyla taş duvarlarda nun için özgün ve onarımlarda kullanıla*/ Anıtların korunması ve koruma derz yapılması, cak taşlann fıziksel, kimyasal ve mineraloamaçlı onarılmasında yapının sadece bir sa• Çatıda grobetonla tesviye betonu jik özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. nat eseri olarak değil aynı zamanda bir tadökümü. • Çürütme tekniği ile taşlann değişrihi belge olarak korunması, Yıkma ve sökmelen tirilmesi: • Onarımın uzmanlık gerektiren bir Taş veya tuğla gibi satıhlarda sıva Ülkemizde yaygın olarak fıziksel ve iş olduğu ve amacın; estetik ve tarihi deraspası uygulamaları koruma terminolojisinde bulunmayan tanımlamalardır. Bunlar, malzemelerin korunması yerine yenilenmesine yöneliktir. Duvar resimlerine yapılan müdahaleler • Plastık veya tutkallı suluboya ile kalem işlerinin yapılması, • Plastik veya suluboya ile barok veya ampir gölgeli kalem işi yapılması, • Plastik veya tutkallı sulu boya ile geometrik kalem işi yapılması, • Yağlıboya ile barok kalem işi yapılması. Bu uygulamalar, kalem işlerinin korunmasından çok onların yenilenmesine yöneliktir ve bu uygulamalarla, özgün kalem işleri yok olmaktadır. Tüm bu yaklaşımlann, tarihi yapıların korunması yerine geri dönüşü mümkün olmayan tahriBir arkeolojik alanda, kazısı yeni yapılmış duvarın alt kısmında bozulmalar daha az gözlenirken, daha batlarına ve tarihi değerleö'nce ortaya çıkanlmış üst kısımlarda dahafazla bozulmalar ve bitki oluşumlan saptanmaktadır. rinin yok olmasına neden olacağı açıktır. ğeri korurken özgün malzeme ve güvenilir mekanik özelliklerini yitirmemiş tarihi yapı belgelere saygı gösterilmesi, ARKEOLOJİK ALANLARDAKİ taşlan, çürütme tekniği ile kaldırılmakta• Geleneksel tekniklerin yetersiz UYGULAMALAR dır. Çoğunlukla sadece kabuk kalkması, kaldığı yerlerde bilimsel verilerle etkinliği Türkiye, "Avrupa Arkeolojik renk değişimi gibi bozulma problemleri bugösterilmiş ve deneylerle saptanmış teknikMirasının Korunması Sözleşmesi"ni 1992 na gerekçe oluşturmaktadır. ler kullanılması gibi temel ilkeleri belirleyılında imzalamıştır. Avrupa Arkeolojik Mi• Onanmlarda epoksi reçinesinin miştir. rasının Korunması Sözleşmesi'nin amacı; kullanılması: tarihi ve bilimsel incelemeler için bir araç Epoksi reçinesi ülkemizde yaygın ONARIM UYGULAMALARI olarak arkeolojik mirası korumaktır. Bu olarak çatlak doldurulmasında ve yapıştırıVenedik Tüzüğü, ülkemizde 1967 yıamaç doğrultusunda, araştırma çalışmalarıcı olarak kullanılmaktadır. Özgün malzelında kabul edilmiş olmasına rağmen bu tünın bilimsel önemini teminat altına almak melerle uyumlu çalışmayan ve daha güçlü züğün ilkelerıne aykırı olarak koruma çaiçin temel kararlar getırilmiştir. Bunlar: mekanik özelliklere sahip bu malzemeler lışmalarında; "Eski Eser Birim Fiyat Tarif• Koruma olmadan arkeolojik mirauzun vadede bozulma problemlerini arttırlerı Şartnamesi" esas alınarak anıtlara müsın çıkarılmaması, açıkta bırakılmaması, yemakta, yapıda oluşan hareketler sırasında dahale edilmektedir. Şartnamede belirtilen rinde korunmasının ve bakımının sağlanbu malzemeler sağlam kalırken özgün malmüdahale bıçimleri, tarihi yapı malzemeleması, zemeler daha fazla zarar görmektedir 948/1021 Mayıs 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle