Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Doğa Evrim kendi kendini tekrarlayabiliyor Memelilerdeki orta kulak gibi karmaşık yapıların gelişim sürecinde, evrimin kendi kendini tekrarladığı ortaya çıktı. Oklu kirpinfn atalarmda, buimkine benzer bir orta kulak 5 bulunuyordu. A vustralya'da yaşamış ilk memelilerden birinin fosil çene kemiğini ınceleyen bılim adamları, en az ıki memeli grubunda işitme yeteneğinin birbirinden bağımsız, ancak tam otarak aynı şekilde evrimleştiğini keşfetti. Bugüne dek yanıtlanmamış bazı soruları yeniden tartışmaya açan bu keşif, 20 Mayıs 2002 tarihinde yitirdığimiz tanınmış evrim bıyoloğu Stephen Jay Gould'un göruşleriyle çelişiyor. Gould'a göre "evrimsel yaşam teybi"nin tekrarı farklı sonuçlar doğurur. Oysa aynı özelliğin birden fazla evrilmesi, bu görüşün tam tersini, yani doğal seçılimin sınırlı sayıda seçenek çerçevesınde birbirine yaklaştığını gösterir. Bu konuda Gould ile sert tartışnıalara giren Cambridge Üniversitesi'nden Simon Convvay Morris, bu son keşfin kendi iddiasını güçlendirdiğini söyleyerek, evrimin bilinmeyen yönlerinden birinin aydınlandığına dikkat çekiyor. Bu keşif, ayrıca, evrimsel aile ağacının belirlenmesinde yol gösterici olarak kullanılan temel bir önermenin yeniden sorgulanmasına yol açıyor. Bu önermeye göre ortak bir özelliğe sahip olan hayvanlar ortak bir atadan gelir. Eğer bu önerme yanlış ise evrimsel ilişkileri yeniden kurmak daha zorlaşacak. Rich ve meslektaşları, 115 milyon yıl önce yaşamış monotreme'lerden "Teinolophos"un modern işitme organına sahip olmadığını keşfetti. Bu fosildeki diş şekillerinden, bunun monotreme olduğu anlaşıldı. Ancak çenesi, bu üç kemiği de barındıracak şekilde gelişmiştı. Dolayısıyla hem monotreme'lerde, hem de memelılerde evrimsel kopuştan sonra orta kulak kemikleri, birbirinden bağımsız olarak gelişmiş olabılir (Science, vol 307, p 910). Bağımsız evrilnıeye kanıt olarak birkaç örnek daha sayılabilir, ancak bunlar orta kulağın yanında çok basit kalır. Pittsburgh'taki Carnegie Doğa Tarihi Müzesi'nden fosil memeli uzmanı ZheXi luo, memelilerdeki orta kulağın, benzer koşullara maruz kalan iki grupta birbirinden bağımsız olarak gelişmiş olmasını yapısal avantajlarının çok fazla olmasına bağlıyor. Kaynak: New Scientist, 19 Şubat 2005 EVRİME ORTA KULAK DAMGASI Memelilerdeki orta kulak Gould'un fikirlerinin sınanması için ideal bir örnek oluşturuyor. Bu bölgedeki çekiç, örs ve üzengi adı verilen üç küçük kemik, olağanüstü duyarlıkta bir akustik alıcı oluşturmak üzere bir araya gelmiştir. Bu karmaşık yapı, dünyada yaşamakta olan tüm memeli hayvan gruplarında mevcuttur plasentalılar, keseliler ve monotreme'ler (yumurta ile üreyen memeliler. Bu gruba kirpi ve platipus dahildir). Orta kulağın kökeni, dinozorlarla aynı dönemde yaşayan memeli ataların alt çenelerine bağlı olan üç kemiğe dayanır. Bu kemikler alt çenedeki titreşimleri kulak zarına iletiyorlardı. Çene evrimleşirken, bu üç kemik küçülmüş ve bağlı olduğu yerden koparak orta kulağa göç etmiştir. Bu süreç o kadar karmaşıktır ki, memeli hayvan uzmanları bunun, 150 milyon yıl önce monotreme'lerin diğer memelilerden ayrılmasıyla, yalnızca tek bir seferde meydana geldiğine inanıyorlardı. Son ğunlerde Avustralya, Melbourne'deki Victoria Müzesi'nden Thomas Aslan avcılığında yeni kriterler Çevrecilere göre aslan avcılığının sürdürülebilmesi için avcılann yalnızca yaşlı aslanları vurması gerekiyor. Hayvanın yaşı da bunundaki lekelerden belli oluyor. A frika ülkeleri, kısıtlı miktarda aslan avcılığına izin ve riyor, çünkü avcılık bu ülkeler için ciddi bir gelir kapısı. Ancak aslan ailesi içindeki dominant erkeğin ö dürülmesi, sosyal yapıları nedeniyle aslan popülasyonunu riske atıyor. Aslanlar grup halinde yaşar. Her grupta iki, yı da üç yetişkin erkek, aslan yavrulanna ve üreme çağındakı 6 dişiye göz kulak olur. Erkekler grubu birkaç yıl kontrol altında tutar. Bu süre, bir batındaki yavruların büyüyüp te başlarına yaşayabilmeleri için yeterlidir. Ancak yeni erkekler gruba dahil olursa çoğunlukla yavruları öldürerek dişilerle çiftleşmeye çalışır. Minnesota Üniversitesi'nden Craig Packer, Afrika ülkelerinin aslan nüfusunu korumak için av kotasının çok düşük tutulmasını öneriyor. Packer ve ekibinin yaptığı ara ları öldürürse popülasyon sağlıklı bir şekilde gelişebilir. Bir aslanın yaşını yelesinden tahmin etmek zordur. Packer yaşlanan aslanların burunlarının üzerindeki çil gibı lekelerin arttığını görerek, 5 yaşından büyük erkeklerin burunlarının yarısının siyahlaşmış olduğunu keşfetti. Avcıların avlanma sırasında çok hassas dürbünlerden yararla dığına dikkat çeken Packer, avcılafın 4050 metreden burunlardaki lekeleri seçebileceklerini iddia ediyor. ı tırmaya göre eğer avcılar yalnızca 5 yaşından büyük aslan 937/2 5 Mart 2005