25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AylakBilgi Antropoloji TahirM. Ceylan Sıradan adamlar çeşitli görünse de aslında tek tiptir. Ana kalıplan utuksuzluktur. Ûç kuruşluk kişisel kazancı, diyelim ki insanlığı yokluktan kurtaracak olağanüstü bir keşfe tercih ederler. Bildiklerini dökmek için konuyu bilgi sahibi oldukları noktaya çekerler ve övünecekleri zaman ilk cümlenin sonunda sahte bir tebessümle hiç yeri yokken güler, sonra devam ederler. Böylece bilgiçliklehne karşı taraf aldırmazlık edecekse, bilgi sahibi olmayı kendilerinin de önemsemediğini hissettirerek, gelecek eleştiriyi önceden göğüslerler. Böylece sizi, onun önemsemediği bir değeri eleştirmek çapsızlığına düşmemeye zorlayarak eleştirisiz bir alanda güvende kalırlar. Sohbet gruplannda sessiz bir dinleyici olmaya dayanamaz, ortadaki konunun tersini iddia ederek konuşmaya başlarlar. Konuşanlar geriye çekildiğinde boşluğu doldurup ortaya kurulur, sonra da herkesin söylediğini söylemeye koyulurlar. Böylece hem grubu, hem konuyu ele geçirirler. Aynen Thomas Edison'un, etraftakilehn parlak fıkirlerini değerlendirip 1300 buluşla o devrin ingiltere'sindeki tüm buluşları ele geçirmesi gibi... Onun yarışın finişinde, ardarda patlayan flaşlarla, bir atın koşmasını çeken an an durağan fotoğraftan, hareketli fotoğrafa geçerek sinemayı esinlenmesi böyle bir şeydir. Bir fotoğrafçı o günler, atın her adımının fotoğrafını getirip hızlıca onun önünden geçirmişti; fotoğrafçının verdiği ilham ve koşan atın saniyedeki 24 fotoğrafıyla Edison sinematografiyi keşfetmişti. O keşif ilerlemiş ve bugün yanşlarda saniyede 24 değil, bir milyon kare çekmeye başlamıştır. Sıradan adamlar iz bırakmayacak şekilde işgal ederler; bahçe duvannı bir karış öteden çekmek, kadınların gönlünde ruh doygunluğu veren ve biryükümlülük getirmeyen platonikyeredinmek, yemeğin parası ötekilere kalsın diye, başından çay parası ödemek, kızarkadaşı tuvalete gittiğinde hesabı ödeyip, bahşiş vermemek onların küçük işgalleridir, toplandığında hepsi ama, işgalciye hatırı sayılır bir gelir getirir! Yahudiler gibi aynen, sıradanlar da işgale azar azar başlarlar; biliyorsunuz Abraham 4000yıl önce Hebron'daki Machpelah mağarasını 400 şekele almıştı. Bir mağara aldılar, bir ülke kurdular, şimdi de GAP'tan toprak alıyorlar! Kararsızdırlar, tiziğin "kararsız denge yasası'nda "ekseni etrafında dönen bir cismin, ağırlık merkezi eksen üzerindeyse kararsız hale gelmesi" gibi, iş kendilerinde bitecekse kararı geciktirirler. Ağırlık merkezi eksenden kaydığında cismin denge bulması gibi, konuyu başkasının üzerine yıktıklarında rahatlarlar. işi savsaklamanın "yol"unu yaparlar. Nasıl Romalılar dünyanın ilkyolu Via Salaria'yı Roma'dan Adriya'ya doğru ikitisadi(bereket) değil, siyasi(entrika) amaçla yapmışsa, bunlarda işten "kaytarma" amaçlı yol döşer. Böylesine iş yaptırmanın garantisi, sağını solunu yağlayıp, gözünü bağlayıp üstünde adam kaydırdığı 1,4 metre sabit aralıklı iren rayları misali, her daim entrikalı yollarını başından yüzüne vurmaktır. Sıradan ve Kurnaz Olanlar 2003 yılında Endonezya'da bulunan kemikler, araştırmacılar arasında şiddet göriiş ayrılıklarına yol açmıştı. Kemikler bugiine değin bilinmeyen bir insan türiine mi, yoksa Homo sapiens'in küçük bedenli bir türüne mi ait? Bu soru şimdi yeni bir araştırmayla çözüldü: Yeni bir tür. tırmacılara gö're bu 6'zellik, öncü in türünün son derece küçük beyne men çok iyi zihinsel yetilere sahip o ğuna dayanan hipotezi de desteklen te. Floresli atalarımızın gızı çozuldu mu? 1 • ıı ı ı I I ı• ıı f\ FOSİLİ BULANLAR MEMNU] New England Üniversitesi'n Mike Morvvood (kemikler 2003 yıh onun başkanlığında bulunmuştu) haberi memnuniyetle karşıladı. Çü farklı görüşlere sahip bilim adam Floresli insanla birlikte bulunan al rin daha gelişkin bir insan türüne ai duğunu öne sürmüşler ve Homo < ens beyninin dörtte birine sahip c Homo floresiensis (solda) ve Homo sapiens'in kafatasları: Ev atalarımızın bu aletleri üretemeyea rim mi hastalık mı? rini söylemişlerdi. "Verilerimiz, bu çok gelişkin beynin, Hı 003 yılında Endonezya'daki Flores adasında sapiens veya Homo erectus'a ait minyatür bir v bir mağarada bulunan kemikler bilim camiyonu olamayacağını göstermekte", diyor Falk, asında büyük tartışmalara yol açtı bugüne ence dergisinde. dek. Kemikleri bulan Avustralyalı bilim adamları Olası bir hipotez ise Homo erectus ve H' fosilin yeni bir tür olduğuna karar vererek Homo floresiensis'in bugüne kadar bilinmeyen küçüt floresiensis olarak isimlendirdiler. denli ve küçük beyinli bir hominid ataya sahi] Söz konusu fosil bundan yaklaşık olarak duklarıdır. Floresli insan hakkındaki son karar 18.000 yıl önce Endonezya'da yaşayan öncii insana di Leipzig MaxPlanck Evrim Antropolojisi Ens aitti. Ve bu açıklama bilimsel bir sansasyon oldu. sü'nde (MPI) belli olacak. Paleoantropolog Te Çünkü aynı tarihlerde modern insan da varlığını Jakop, DNA analizi için küçük bir kaburga ke sürdürüyordu. Fosille ilgili bilgilerin 2004 yılında dilimi elde etmiş. Nature dergisinde yayımlanmasından sonra, araşBununla birlikte DNA testinin bilim adan tırmanın biri bitiyor diğeri başlıyor; bu durum uzarasındaki tartışmaya son verip vermeyeceği manlar arasında birden fazla görüş ayrılığını ortakesin değil. Çünkü bu kadar eski bir kaburga ya çıkardı. Fosili bulan bilim adamları artık analizçasında sağlam kalıtımın bulunma şansı % lere katılmadıkları için kendilerini kandmlmış hiscivarındadır, dedi MPI'dan Svante Pââbo. F settiklerini söylüyorlar. Birçok uzman ise kemikleeğer sağlam bir DNA sekansı bulunur ve H rin yeni bir türe değil. soyu modern insana uzanan sapiens'inkinden farklı olduğu anlaşılırsa, Flo küçük govdeli bir türe ait olduğu kanısındalar. adamın modern insan olmadığı kesin olarak . lanacak. YENİ BİR TÜR İDDİASI KARARSIZDENGE 2 Sıradanlar kuşkucudurlar, bir tarihte eşlerinin başka adama gittiğini cetvelle çizip, pergelle çevirip "kanıtlar'lar, sanırsınız ki adamın içinde bir daktilo varda ağzından sözcükler, metalik tuşlardan çıkıyor ve "karım beni aldatıyor" derken, titreyen dudaklarla değil, şakırdayan kemiklerle konuşuyor... Konuşmanın biryerinde ille de paradan bahsederler, ağızlarından işletme, kar, tasarruf sözcükleri eksik olmaz. Para çünkü, duygu göstermeden ilgi topladıkları tek konudur. ilginçtir ki, bu kadar para lafının üstüne üç kuruş paraları da yoktur. Öteyandan en çok korumaya çalışıp ta en kötü kullandıkları şey b'zyaşamlarıdır. La Rouchefoucauld'un "yaşlı olmayı az insan bilir" sözü uyannca yaşlılık pişmanlıktır onlar için. Gençken bir kez terli su içip hasta olmamış, sarhoşken kadın yolunda rezillik çıkarmamış, "ihtiyarların, yaşama dayanmış delikanlılardan oluştuğunu" unutmuşlardır. "Her bedenin bir aşk için olduğunu" gözardı edip, dürtülerini bastırır ve birgün olsun şöyle hayvanlar gibi yaşamazlar! Gururlu, kıskanç, yalancı veya takıntılı biçimde doğrucu ve ölçüsüzdürler. Devasa konulardan tırnak kadar heyecan duymazlar, içten pazarlıklıdırlar, sandalyede ve çimende tamamen aynı biçimde otururlar, fıkra anlatmaya kalksalar bazen fıkra değil, kendileri gülünç olurlar. Yaşamlarında Goya 'nın "bir sağırdan ev alan bir sağır" durumuna düşmesi gibi tek hoş rastlantıları yoktur. Ne nefret eder, ne severler. "Namus'iu olduklarında türbeye, edepsiz olduklarında batakhaneye, delirdiklerinde tımarhaneye gitmez, evin havasını bulandırırlar. Herkes övgüye başladığında tevazu, yergiye başladığındaysa savunma içine girer, ancak terslikle varlık sürdürürler. tmceylan@superonline.com ÖZYAŞAMLARI ABD'li, Avustralyalı ve Endonezyalı bilim adamları şimdi bu tartışmalara son verecek bir sonuca ulaştıklarını bildirdiler. Florida Eyalet Üniversitesi'nden Dean Falk, Science dergisinin web sitesinde Flores'te bulunan fosilin, modern insanın bir cücesine değil yeni bir türüne ait olduğunu söylüyor. Falk ve ekibi, bilgisayarda Homo floresiensis'in kafatasının üçboyutlu iç kalıbını çıkardıktan sonra özellikle de büyük maymunlar, Homo erectus, Australopithecus africanus ve Homo sapiens'in beyin kalıplarıyla karşılaştırdılar; ayrıca bir pigme ve hastalık derecesinde küçük bir beyinli insanın karşılaştırmalı modellerini ürettiler. Sonuç şöyle: Flores insanı, beden ve beyin boyutu açısından Australopithecus, beyin biçimi açısından ise daha çok Homo erectus'a benziyor. Homo floresiensis ö'te yandan örneğin uzun şakak lopları gibi dikkat çekici özelliklere de sahip. Araş Homo floresiensis'in kafatasıbeyin modeli: / ralopithecus ve Homo erectus karışımı? 940/8 26 Mart 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle