24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

izik izm" olarak da adlandınlan bu çalıştürü, meslektaşı Johannes Stark ve llip Lenard tarafından eleştirilmişti: ematizm ve genel "Batılılaştırma ve liîlleştirme eğiümleri" fiziğin "görelileşmesinden" dolayısıyla da bozulmasınsorumludur. Einstein bu bağlamda hudi düşüncesinin" bir temsilcisiydi. ğa sabitesi Sabit bir boyutla ğösterildiği için sa1 değeri değişmeyen nıiktar. Planck'm kuantumu, ışık hızı, temel yüklenme ek bir elektron veya protonun kütlesi eğin doğa sabiteleridir. [ektif gerçeklik Gözlemlerin ardında derinde yatan fenomenleri durumlarından bağımsız ak açıklanmasına izin veren teorik bir denin bulunması gerektiğine dayanan fıkir. Einstein 1933'ten sonra hala obif gerçekliğe bağlı kalan tek fizikçiydilektaşları fenomenlerin derinde bulubir gövde olmaksızın açıklanmasına veren kuantum mekaniğine yönelmiş ziği ve tüm cisimlerin Uzay ve Zamanda radikal olarak kırıldığını açıklayan eksiksiz determinist tanımına göre mikroskobik cisimleri açıklıyor ve etkilerini kuantumlaştırıyor. Teorinin geliştirilmesinde Einstein'ın da katkısı olmuştur. Görelilik ilkesi Görelilik ilkesi klasik mekanikte uzun bir süredir kullanılmakta. Özellikle de bununla 17. yy'da örneğin bilardo toplarının çarpışmasını hesaplayan Galilei Galileo ve Christıan Huygens tarafından. İlke, doğa yasalarınm ana cismin hareket durumundan bağımsız olduğunu açıklar. 19.yy'da, görelilik ilkesinin, elektromanyetik dalgaların mutlak bir sabit hızla yayılmaları nedeniyle, Mexwell denklemi için geçerli olmadığı ortaya çıktı. Einstein, klasik mekaniğin görelilik ilkesini Maxwell denklemleriyle birleştirdi. Genel görelilik kuramı Genel görelilik kuramı, kütle çekimini, Uzay Zamanın yapısındaki geometrik değişim olarak açıklar. Bir kütlenin çevresindeki Uzay Zamanı büktüğüne dayanır. Üzerinde hiçbir kuvvetin etkilı olmadığı bir cisim, Uzay Zamanın iki bolgesi arasında daima diiz yolda hareket eder. Demek ki genel görelilik kuramı kütle çekimini geometrikleştirmekte. Kütle çekimi dediğimiz, Uzay Zamanın bükülmesidir. Einstein, genel görelilik kuramını 19071915 yılları arasında formüle etmiştir. Özel görelilik kuramı Einstein'ın 1905 yılında formüle etmiş olduğu en ünlü teoridir. Uzay ve zaman yapısının her yerde aynı olmadığını, gözlemcinin bulunduğu yere göre değiştiğini açıklar. İki tahmin çok önemlidir: 1 Mutlak Uzaym yerini ana cismin hareketlerine bağımlı olan Uzay. mutlak Zamanın yerini ise hareketle göreli olan Zaman alır. Doğa yasaları, ana cismin hareket durumundan bağımsızdır (görelilik ilkesi). 2 Işık hızı ise ana sistemden bağımsız olarak hep aynı değerdedir. Statik mekanik Birçok mikroskobik parçacığın sistemi (atomlar, moleküller, temel parçacıklar) izlendiğinde, statik yöntemlerle sistemlerin makroskobik davranışları hakkında açıklamalar getirebiliriz. Statistik mekanikte parçacıklar değil, belli başlı bir mikroskobik durumda bulunma olasılıkları açıklanır. Einstein'ın fikirleri 1905'e kadar statiksel mekaniğin dahilinde dolaşmıştır. Yeni konseptler ve fîkirler üreten fizikçi, statiksel mekaniği parçacık fiziğinde uygulamasını biliyordu. Termodinamik Sıcaklık, iş, enerji ve derece arasındaki ilişkinin sistematik kuramı. Klasik fiziğin bir bölümü olan termodinamik 19. yy'da geliştirilmiştir. Kimya, biyoloji ve teknikte uygulanabiliyor. Einstein, termodinamikle yoğun bir biçimde uğraşmıştır. 1924 yıhnda Satyendra Nath Bose ile birlikte atomların mutlak sıfır noktasında nasıl davrandıklarını açıkladı. Bu yeni fiziksel durum "Bose Einstein yoğuşumu " olarak bilinir. Nedenetki ilkesi Bir neden bir etkiyi meydana getiren objektif bir ölçüdür. Klasik mekanik durumların sadece bir sırasını kabul ediyor. Burada bir önceki, onu takip edenin nedenidir. Oysa kuantum teorisinde, nedenetki ilkesi tam tersine işler. Bir kuanta aynı zamanda farklı özelliklere sahip olabileceği gibi aynı anda farklı mekânlarda ortaya çıkabilir. Tekli olay neden ve etkinin takibi değildir. Sadece olasılıklar hakkında açıklamalar yapılabilir. Einstein kuantum teorisindeki olasılık fikrini sevmişti. "Tanrı zar atmadığına göre" neticede bir nedenetki ilkesinin bulunması gerektiği görüşündeydi. VakumBoşluk İçinde parçacık bulunmayan boş bir Uzayı açıklar. Kuantum alan teorisi ve genel görelilik kuramında vakum düşüncesi anlaşılmış değildir. Dalga mekaniği Einstein, 1905 yılında ışığın parçacık özelliği taşıdığını kanıtladığında dünyayı ayağa kaldırmıştı. Bu çalışması için 1921 yılında Nobel ödülü aldı. Peki ama parçacık özellikleri ışığın dalga özellikleriyle nasıl birleştirilebilirdi? 1920 yılında parçacıkların da dalga özelliklerine sahip olduğuna dayanan ilk açıklamalarını yaptı. Envin Schrödinger ve Max Born dalga mekanığiyle, parçacıkların çift özellikleriyle ilgili doğru fiziksel açıklamayı getirdiler. Zamanın genleşmesi Hareket halınde olan bir saatin durağan bir saate göre geri kalmasıyla ilgili fenomen. Farklılık hızla ilgili. Eğer bu hız ışık hızından küçükse bu etki fark edilmiyor. Einstein zaman genleşmesini ilk kez 1905 yılında görelilik kuramı çalışması sırasında tanımlamıştı. Etki 1971 yılında atom saatleriyle deneysel olarak kanıtlanabilmiştir. Kaynak: www. einsteinjahr.de on Elektromanyetik ışın dolayısıyla da n en küçük yapıtaşıdır. Işık, 1905'te itein'ın Fotoelektriksel Etki makalee, partikül özellikli ışık kuantumlarınoluşan olarak açıklandı. Işık parçacıkfikrine uzun bir süre itirazlar geldi, likle de Danimarkalı fizikçi Niels r'unki için. Işığın elektronlarla yayıldeneysel olarak gösterildiğinde Eins'ın hipotezi de kanıtlanmış oldu. ıntum teorisi 1900 ila 1930 yılları arasında geliş;n fıziksel bir teori. Klasık Newton fi 940/1126 Mart 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle