Katalog

PolitikBilim Paleontoloji Aykut Göker 7'nci Çerçeve Program Avrupa Komisyonu'nca hazırlanan, 20072013 arasındaki altı yıllık dönemi kapsayacak, "araştırma" ile ilgili 7'nci Çerçeve Program (ÇP7) taslağı gün yüzüne çıktı. Açıklayıcı nitelikte bir memorandumun eşlik ettiği taslak, Avrupa Parlamentosu ve Konsey'in program konusunda vereceği karara temel olacak önerileri içeriyor. Taslak, AB'nin bu iki organınca bir karara bağlanıncaya kadar pek çok değişikliğe uğrayacak. Ama, Türkiye olarak, ÇP7'ye katılmak gibi bir niyetimiz varsa, hiç olmazsa bu süre ve süreci iyi değerlendirmemiz gerekir. Taslağın hazırlanmasında nelerin esas alındığını ortaya koyan memorandumda, beş yıl önce kabul edilen ve "büyüme, rekabet gücü, istihdam ve sürdürülebilir gelişme" olarak özetlenebilecek Lizbon Gündemi'ni canlı tutmanın önemine işaretle, bu dört unsuru bir arada tutan ortak paydanın "bilgi" olduğu vurgulanıyor ve şöyle deniyor: "Avrupaî hayat tarzı ve Avrupaî değerlerin geleceği de bilgiye ve bılgiden yararlanılabilmesine bağlıdır..... Yeni bilginin ana kaynağı olan bilimsel araştırma ve teknolojik inovasyon, halen, küresel ölçekte ve hızla gelişmekte olan bilgi ekonomisi ve toplumunun can damarıdır." Bu bağlamda, Avrupa Konseyi'nin 2002 Mart'ındaki Barcelona toplantısında alınan, ARGEharcamalarını AB'nin gayri safi iç hasılasının %3'üne çıkarma kararının yaşamsal önemi hatırlatılarak, bu hedefe ulaşmanın şartı olan, özel sektör ARGE harcamalarının arttınlması konusunda, kamu harcamalarının kaldıraç görevi göreceğinin altı önemle çiziliyor. Aynı memorandumda, Bilgi Üçgeni'nin üç ana bileşeni olan araştırma, eğitim ve inovasyon faaliyetlerinin teşviki açısından ÇPTnin, aynı dönemi kapsayan yeni tür eğitim ve öğretim programlarını, yeni Yapısal Fonları ve münhasıran rekabet gücünü ve inovasyonu konu alan bir çerçeve programı tamamlayacağı belirtiliyor. ÇPTnin, özellikle bu sonuncu programla pek çok ortak halkası olacak. Tamamlayıcılık vasfının ötesinde, ÇP7, önceki çerçeve programlarla olan devamlılığı temsil eden elemanları da içerecek. Bu devamlılık, desteklenecek ortak araştırmaların temaları açısından da sö'z konusu. Dokuz "tema" üzerinde odaklanılması öngörülüyor: • Sağlık: Amaç, Avrupa yurttaşlarının sağlık koşullarının daha da geliştirilmesi ve Avrupa'nın sağlıkla ilgili sanayilerine rekabet gücü kazandırılması. • Gıda, tarım ve biyoteknoloji: Amaç, Avrupa'nın bilgiye dayalı biyoekonomisini kurmak, • Enformasyon ve telekomünikasyon teknolojileri: Amaç, Avrupa Enformasyon Toplumu'nu tam anlamıyla geliştırebilmek • Nanobilim ve nanoteknolojiler, malzeme ve yeni üretim teknolojileri: Amaç, bilgiye dayalı bir Avrupa sanayiinin gelişmesini teşvik etmek. • Enerji: Amaç, rekabet gücüne sahip, sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişi sağtamak. • Çevre ve iklim değişikliği: Amaç, doğal kaynakların daha iyi yönetilmesini, çevre ve iklim üzerindeki baskıların azaltılmasını sağlamak. •Ulaştııma (aeronotik dahil): Amaç, bu alan sürdürülebilir gelişme ve Avrupa sanayiinin rekabet gücü kazanması açısından kilit önemde olduğu için desteklemek. • 'Sosyoekonomik' bilimler ve beşeıîbilimler: Amaç, Avrupa'nın bilgiye dayalı toplumunun önünde duran sorunların üstesınden gelebılmek • Uzay ve güvenlik: Amaç, A vrupa Uzay Politikası 'nın gelişmesini desteklemek veAvrupa'da geniş anlamıyla güvenliği arttırmak. ÇPTye ilişkin öneriler hazırlanırken, Avrupa'da bilım ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesi, bilim ve teknolojinin sınırlannı genişletici araştırmalar desteklenerek yeni fikirlerin ortaya çıkmasının teşviki, araştırıcı insan kaynağının geliştirilmesi ve araştırma kapasitesinin yükseltilmesi hedel alınmış Memorandumda belirtildiği gibi, işbirliği, yeni tikirler, insan kaynağı ve araştırma kapasitesi Avrupa'da araştırmanın dayandığı dört ana bileşen olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedetleri erişilebilir kılmaya yönelik eylem türleri ile finansman desteklerine ilişkin öneriler de, bu dört ana başlık altında toplanmış. Bunlara, özellikle de, önerilen yeni kurum ve açılımlara iki hafta sonra değineceğim. http://mw.inovasyon.org MEMORANDUMDA NEDENİYOR? ÖNCELİK VERİLECEK TEMALAR Dinozorlar Anadolu'da mı? Mehmet Sakınç* Şekil 3 Erken Triyas'ta eski Tetis K.Amerıka . ' i Avrasya Okyanusu yavaş yavaş tükenmiş ve iberya yeni bir okyanus Neotetis ya da Tetis oluşmaya başlamıştır. Türkiye'nin coğratyası o zamanlarda heniiz şekillenmemiş ve sularla kaplıdır. Mesozoyik dönemi yavaş yavaş kıtaların yanı sıra okyanusların da gelişmeye başlayacağı Afrika dönemlerin başlangıcıdır. Şekil 3a Bu dönemde kuzeyde es3a ki okyanus Paleotetis'in gittikçe Zargos Dağları tiikendiği ve bunun yanı sıra Tetis'in egemen olmaya başladığı gö'rülür. Her iki denizi Kimmeria kıtası ayırır. Kuzeyde dev kıta Eurasia, güneyde ise Afrika kıtaları belirginliklerini korumaktadır. i Mesozoyik (ll.zaman) 24265 milyon yılları arası Tetis Okyanusu ile kaplı Anadolu enlemlerinde dinozorlann yaşayabilmesi söz konusu olamaz. Bu okyanuslarda ancaksusürüngenleriyaşayabilir... Mesozoyik'te dünya örneğin Orta Jura'da 180165 milyon yıl önce ve bugiinkü Anadolu'nun bulunduğu coğrafya dinozorlann yaşaması için elverişli değildi... edyatik sürüngenler bu sefer de Tarbus'ta ortaya çıktı!.. 15.02.2005 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan haber, Tarsus'ta bir dinozor fosilinden bahsediyordu. Kum ocağında bulunan iri bir çene kemiği ve üstündeki dişler Tarsus Müzesi Müdürü'ne göre bir dinozora ait olmalıydı. MTA'dan Paleontolog Dr. Sayın Gerçek Saraç, fosilin memeli bir hayvana, olasılıkla da M file ait olabileceğini söylemesine rağmen M dür, heyecandan olsa gerek, "Fosilin bir dino* ra ait olduğundan emin olduklarını belirtere şunları söyledi: "Fillerin bu kadar geniş bir c yapısı ve uzun kafatası olmaz. İlk bulgularım dan elde ettiğimiz sonuç, 150200 milyon yıll 2. Jeoloji dönemine ait bir dinozor iskeleti olc ğu yönünde" diye konuşmasıyla bu hayvanl; bir defa daha gündeme taşıdı. Habere göre Anadolu'da jeolojik zam; 939/8 19 Mart 2005