Katalog

Üniveırsiteli gcnç giırişimcilcrc kredili destek Kuçuk ve Orta Olçeklı Sanayı Gelıştırme ve Destekleme Idaresı Başkanhğı (KOSGEB) Uludağ Unıversıtesınde "Genç Gırışımcılerı Destekleme Programı başlattı Uludağ Unıversıtesı oğrencılerıne yonelık olarak başlatılan programa gore, belırlenen oğrencıler yaklaşık 100 saatlık eğıtımden sonra hazırladıkları projelerle 10 bın Euro tutarında faızsız kredı kultanarak kendı ışlerını açma olanağına kavuşacak KOSGEB'ın "Genç Gırışımcılerı Destekleme Programı" Teknık Bılımler Yuksek Okulu'nda başladı Toplam 34 oğrencının ucretsız olarak devam ettığı program boyunca KOSGEB uzmanları gırışımcılık konusunda gereklı bılgılerı aktarıp, oğrencılerden bır ış progra mı yapmasını ısteyecek Yapılacak değerlendırme sonunda, başarılı bulunan ış programlarına KOSGEB tarafından 10 bın Euro'luk faızsız kredı verılecek Kredının 2 bın Euro luk kısmı, oğrencının kuracağı ışletmenın gıderlerıne yonelık ve hıbe şeklınde olacak Işkuran oğrencı, aldığı kredının 8 bın Euro'luk kısmını da bır yılı gerı odemesız olmak uzere 2 yılda 4 taksıtte faızsız olarak gerı odeyecek UU Teknık Bılımler MYO Muduru Prof Dr Z. Gökay Kaynak, programın açılışında yaptığı konuşmada, Teknık Bılımler'den mezun oğrencılerının ış bulma oranının yuzde 100'e yaklaştığını belırterek, KOSGEB'ın başlattığı Genç Gırışımcılerı Destekleme Programf'yla gerek Teknık Bılımler'den gerek dığer fakulte ve yuksekokullardan mezun olacak oğrencılerden kendı ışını kurmak ısteyenlere de farklı bır fırsat sunulduğunu bıldırdı ZümrüttenAkisler A M uelal Senaor Yobazlar Gezegeninde Üniversite? Bugun, tum dunyanın akılcı duşunceden tamamen uzaklaşmış, kendını ınanca ve onun urunu olan dınsel duşunceye vermış sıstemlenn egemenlığınde olduğu varsayılan bır durumda, şımdı anladığımız anlamda bır unıversıtenın mumkun olup olmadığını tartışacağım Boyle bır durum dorduncu yuzyılla onuncu yuzyıl A vrupası ıçın geçerlıydı Islam âlemı benzer bır duruma on dorduncu yuzyıldan sonra suruklendı Avrupa'nın Batı Roma Imparatorluğu'nun çokuşunden sonra ıçınde yaşayanlar ıçın pek korkunç bır yer olmuş olması gerekır llkçağın uygar şehırlerı gıtmış, yerıne kuçuk, pıslığe batmış, haraca bağlanmış koy toplulukları gelmıştı llkçağın muntazam şehır devletlerının ve daha sonra buyuk Imparatorluk teşkılatının yerını hırsız derebeylerı almış, halk bu sılahlı hırsızlarla kendılerını ahıretlerını çalmakla tehdıt eden dınî hırsızların arasında kalmıştı Eğıtım hemen tamamen çokmuştu 0 kadar kı Alman Mılletının Kutsal Roma Imparatoru Şarlman okuma yazma bılmeyen bır yönetıcıydı Insanlar, cınler, perıler cadılar, hortlaklar veşeytanlann doldurduğu korku dolu bırmanevı ilemde yaşıyor, olumden sonra da cehennemın korkunç çılelerının kendılerını bekledığı ınancıyla yaşamlarının her dakıkası dayanılması guç bır ışkence şeklını alıyordu Tek kurtuluş, her şeye rağmen ahlaksız papazların hımmetınde gıbı gorunuyordu 125976895450330 351560221240096 976233921680977 469236151464053 864235214608870 678661377046105 102615218246754 263357778460084 153192424348055 818692085289670 475055726108336 merkezındekı bılgısayarların 24unubu ış ıçın çalıştırıyor Yenı asal sayı matematıksel olarak şu şekılde 2 uzerı 25 964 951 1 şeklınde yazılıyor ve p=2 uzerı q1 denklemınde gosterılebılen 42 Mersenne asal sayısı Bu denklemde q nun da asal sayı olması gerekıyor Bu sayıların adı Fransız keşış Marın Mersenne'nın ısmınden alınmıştır suredır yeşıl çayın başlıca catechıne olmak uzere onemlı mıktarda polıfenol ıçerdığını bılıyorlardı Catechıne, antıkanserojen, antıoksıdatıf, kan basıncı ve kolesterın sevıyesını duşurucu etkıler gıbı sağlığa yararlı bırçok ozellığe sahıp Son araştırmalar şımdı aynı maddenın kılo kaybına neden oiduğunu da gosterdı Araştırması sırasında %94 oranında Epıgallocatechıngallat (EGCG) polıfenolu kullanan Klaus, farelere dort hafta boyu bu farklı mıktarlarda oz ıle bırlıkte yağlı bır dıyet uygulamış Tum farelere verılen besın oranı aynı olmasına rağmen 29 gunluk deneyın sonunda Eskişehir'de yazılım üssü 1971 yılından bu yana Türkıye?nın bılışım uygulamalarını daha çağdaş bır duzeye taşıyarak toplumsal fayda yaratmayı hedefleyen Turkıye Bılışım Derneğı'nın (TBD) Eskışehır Şubesı, kentı Turkıye nın veAvrupa'nın bılışım merkezı halıne getırme hedefı doğrultusunda Eskışehır Valılığı ve KOSGEB ıle ışbırlığı yaptı Bu ışbırlığının sonucunda, 15 Şubat gunu taraflar arasında Eskışehır Yazılım Ussu'nun kurulması ıçın bır on protokol ımzalandı On protokole gore, Eskışehır'de sadece yazılım ArGe ve ıhracatına yonelık faalıyet gostermek ısteyen KOBI ler, genç gırışımcıler ve çok uluslu buyuk fırmalar ıçın bır yazılım ussu kurulacak Ancak çok uluslu fırmaların usten yararlanabılmelerı ıçın Eskışehır'e doğrudan yatırım yaparak, urunun Turkıye de uretıldığını ve gelıştırıldığını belırtmelerı, gelıştırılen urunun ıhracatını Turkıye uzerınden yapmaları, personelın en az %30'unu Eskışehır den ıstıhdam etmelerı, yeterlı yetışmış ınsan kaynağı bulunmaması halınde eğıtım vermelerı gerekecek Bu sayede, çok uluslu yabancı fırmalar aracılıgıyla da Turkıye nın tanıtımına, ekonomık kalkınmasına ve bılgı toplumuna donuşmesıne katkı sağlanmış olacak Hazırlayan Nilgün özbaşaran dede Bu şartlar altında bılımsel eğıtımın sığınabıleceğı tek yer manastırlardı Manastırlar dınsel kurumlar olmakla beraber keşışlerın tum ıhtıyaçları karşılandığından en azından bır kısmına bolca boş vakıt bırakan kurumlardı Işte bu boş vakıtlerde bazı manastırlar llkçağın buyuk kutuphanelennın harabelerınden toplanan kıtapları barındıran kutuphaneler oluşturdular (llkçağdan bıze ulaşan kıtap sayısı toplam kıtap sayısının 39/40) olarak tahmın edılmektedıri) En buyuk yıkımın çevresınde kalıp bu yıkımdan az etkılenen Irlanda gıbı daha once kımsenın aklına dahı gelmeyecek yerlerden Dıcuıl gıbı bılgılı keşışler çıktı (olgunluğu 825 cıvarı) ve Şarlman'ın en yakın adamlarından oldu Daha sonra Musluman âlemden onuncu yuzyılda akmağa başlayan bılgı eskı bılgı kırıntılarıyla bırleşınce, 11 yuzyılda ılk kılıse reformuna yol açtı Arkadan da 12 yuzyılda ılk Rönesans hareketı oldu Avrupa'yı (ve dunyayı) kurtaran hem Avrupa'da hem de Musluman dunyasında saklanabılen llkçağın bılgılerı ve her ıkı kultur çevresınde de bunların uzerıne dınsel baskıya rağmen eklenebılen bılgıler olmuştur Tum bılgının tamamen kaybolduğu bır dunyada bır rönesans, yanı yenıden doğuş olamaz Her şeyın baştan keşfedılmesı gerekır kı bunun da asla garantısı yoktur Bu nedenle uretılmış bılgının korunması ınsanlığın en onemlı gorevlerınden bırıdır Aynı nedenle kutuphanelerımız ve muzelerımız en onemlı varlıklarımızdır Bunlar buyuk bılım felselecısı Karl Popper ın Dunya III adını verdığı varlıkları oluştururlar BİLİMMANASTIRASIĞINIYOR Yeşil çay bedendeki yağları yakıyor Alman Beslenme Araştırmaları Enstıtusu (DıfE) bılım adamları, yeşıl çayın ıçındekı polıfenolun, fare bedenınde yağ bırıkımını onledığını buldular Söz konusu etkı, maddenın ıştah kesıcı ozellığıyledeğıl besınlerın bağırsaklar tarafından daha az emılmesı ve yağların daha fazla yakılmasıyla ılgılı dıyeaçıkladı araştırmayı yoneten Susanne Klaus, Internatıonal Journal of Obesıty dergısınde Bılım adamları uzun bır EGCG alan farelerm beden ağırlığı dığer farelere gore daha duşuk çıkmış Dışkı analızlerınden anlaşıldığı uzere, duşuk kılo besınlerın bağırsaklarda daha az emılmesıyle ılgılı Kısavadelı dığer araştırmalarla da EGCG nın yağları daha hızlı yaktığı ortaya çıkmış Popper'e gore Dunya I duşunce nesnelerını, Dunya II de duşunce sureçlerını oluşturur Dunya III ıse bunların somut ve kaydedılmış urunlerıdır Popper, Dünya I ve Dunya ll'nın etkıleşımlennın her zaman aynı Dunya lll'u yaratmalarının hemen hemen ımkânsız olduğunu sık sık vurgulamıştır Bu nedenlerle, unıversıtelerımızın yanı sıra Dunya III urunlerını barındıran kutuphane ve muzelerımızı, bızzat Dunya III urunu olan her turlu anıtlanmızı, mımarı urunlerımızı buyuk bır hassasıyetle korumamız gerekmektedır Bunların oluşturulup korunması da aslında unıversıtenın gorevlerı arasındadır Ama gunun bırınde unıversıte çokergıderse, onun tekrarayağa kaldırılması ancak ve ancak korunabılmış Dunya III urunlerı sayesınde olacaktır Koruma ve restorasyonun temel felsetesı de aslında bu olmalıdır Dunya III urunlerının korunamadığı bır yobazlar gezegenının kullıyen Ortaçağ Avrupası gıbı bır cehenneme donuşmesının onune hıçbır engel konamayabılır Boyle bır gezegende, bızım bugun anladığımız anlamda bır unıversıte de asla oluşmayabılır Dolayısıyla elde edebıldıklerımızın kıymetını bılmek, yenı kazanımlar yapabılmenın temel şartlarından bın olarak karşımıza çıkmaktadır POPPER'İNÛÇDÜNYASI 939/519 Mart 2005