Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
UniversiteKaliteUretim Dünyanın 500 üniversitesi arasında Türkiye'den niçin bir üniversite yok? 21. Yüzyılm başında Harvard Üniversitesi dünyada sıralamada bir numaradır. Yunanistan'ın Atina (356.) ve Selanik (392.) üniversiteleri 500 üniversite içinde yer alırken, Türkiye'den hiç bir üniversitenin bulunmaması, özellikle ODTÜ'nün listede yer almamasmın nedeni ne? ünyadaki üniversitelerin akademik başarıları dikkate alınarak Şanghay Üniversitesi'nin yaptığı bir sıralama geçen Ekim ayında internetten duyuruldu. Bu sıralamada dünyanın en başanlı 502 üniversitesi yer alıyor. Sıralamayı yaparken göz önüne alınan kriterleri belirtmek yararlı olacakbr. (1) Eğttimin niteliği (% 10): 0 üniversiteden mezun olup Nobel Ödülü veya Alan Madalyası (Pields Medals) alanların sayısı. (2) öğretim kadrosunun niteliği (% 20): O üniversitede çalışırken Nobel "Ödülü veya Madalya kazanan öğretim üyesi sayısı (% 20). (3) Üniversitede 21 araşbrma kategorisinde yüksek abf (citation) alan araşbrmaa sayısı (%20). (4) "Nature" ve "Sdence* dergUerinde yayunlanan makale sayısı (% 20). (5) Bilimsel, genişletümiş bilünsel abf indeksleri veya sosyal bilimler abf indekslerinde yer alan dergilerde yayınlanan makale sayısı (% 20). (6) Oniversitenin büyüklüğüne kıyasla akademik başansı (% 10). İlk iki kriterde puan toplayan üniversitelerin sayısı fazla değil. Sıralamada ilk 100'e giren üniversiteler ile Avrupa'nın bazı eski ve tanınmış üniversiteleri dışında bu kriterlerden puan alan üniversite sayısı oldukça düşüktür. Öyle pa ra verip, Nobel Ödül'lü bilim adamı getirmekle sıralamada yer alma olanağı bulunmuyor. Harvard Oniversitesinin yukandaki kriterlerde topladığı puan 95.92 dir. Bu sayı 100 kabul edilerek öbür üniversitele• rin sıralanması tamamlanmıştır. D Doğu Avrupa'da, ViyenaPragVarşova hatb doğusunda, Avusturya'dan 2 , Macaristan'dan 3, Çek.Cum.'den 1, Polonya'dan 2 , Rusya'dan 2 , Yunanistan'dan 2 olmak üzere 12 üniversite var. Balkanlardan Ukrayna'ya kadar uzanan bölgede ses yok. Orta Doğu memleketlerinde, 7 üniversite ve araşbrma enstitüsü bulunan İsrail dışında, başkairir üniversite sıralamada bulunmuyor. Doğu Asya ülkelerinden Japonya 34, Çin 13, öbür Doğu Asya ülkeleri 9 üniversite ile sıralamada yer alıyor. Japonya'nın 196O'lı yıllanndan sonraki bilimsel ve teknolojik başanlan aynntılan ile biliniyor. 199O'lı yıllardan başlayarak Çin ve Uzakdoğu üniversitelerinin başanlannın gizleri nelerdir? Uzakdoğu ülkelerinden giden çok sayıda genç araştıncılann, özellikle ABD üniveritelerinde önemli bir yer tuttuklan görülüyordu. Bu araştıncılann çoğu geri dönmüyor. Ama en iyilerin geri döndükleri biliniyor. tüm ABD'nin en iyilerinden seçerek işe başladı. Öğretim üyelerinin ödüllendirilmesinde öğrencilerin değerlendirmesini öne çıkardı. Öğrebm üyelerine "tenür" verilmesi sorununu, "sekiz yıl deneyim" sonunda "kalıcı statü veya dışlama" ilkesine bağladı. Daha sonra rektörlüğe getirilen Prof. Dr. Nathan Pusey (19531971), bu reformlan destekledi. Tıp, hukuk ve işletme gibi profesyonel fakülteler gelişbrildi. Temel Bilimler ve Tıp Fakülteleri'ne araşbrma fonlanndan gelen destekler büyük ölçüde artb. Kimya ve Fizik Bölümleri yanında Biyokimya, Moleküler Biyoloji ve Asbronomi Bölümleri başlıca araşbrma merkezleri olarak kuruldu. Sosyal ve ve Beşeri Bölümler gelişbrildi. Harvard öğrebm üyelerinin her yıl Nobel Ödülü kazanmalan normal bir olay olarak görülmeye başladı. Bu rektörlerin, üniversiteye atanacak öğrebm üyeleri seçiminde izledikleri kriterler ve tenür sistemine gebrdikleri değişiklikler, üniversite rektörlerinin ufuklarını açacak derslerle doludur. Teknik Üniversitesi'nde ufukta Massachusetts Teknoloji Ensbtüsü yer alıyordu. Hızla gelişen bir teknik üniversite için doğal bir yaklaşım. O günlerde, ODTÜ'de alınan kararların MIT'deki uygulamalarla kıyaslandığını anımsıyorum. Rektör Yardımcısı MIT kökenli Sebaheddin Fenmen'le yapbğımız tartışmalarda MIT modeli ağırlık taşıyordu. 21. Yüzyılm başında Harvard Üniversitesi dünyada sıralamada bir numaradır. Yunanistan'ın Abna (356.) ve Selanik (392.) üniversiteleri 500 üniverisite içinde yer alırken, Orta Doğu Teknik Üniversitesi niçin beklenen yerini alamadı? Orta Doğu Teknik Üniversitesinin 19601970 döneminde Ankara Fen Lisesi çıkışlı gençlerin yerleşbği bir kurum olduğu biliniyor. Ancak, 2004 yılı başında, yayın / öğrebm üyesi oranının (0.83) olmasını nasıl açıklayabiliriz. Bu sayı, Türkiye genelinde en yüksek olmakla birlikte çağdaş bir üniversite için oldukça düşüktür. SORUMLU, REKTÖR VE DEKANLAR ODTÜ 19601975 yıllan döneminde hızlı bir büyüme ile büyük bir bilimsel gelişme göstermişbr. Sadece yakından bildiğim Fen Fakültesi Bölümlerine davet edilerek 14 dönem çalışbrılan konuk bilim adamlarının sayısı 100'ün üstündedir. Özellikle YÖK sistemi içine girdikten sonra bu gelişmenin ivmesini yibrdiğini biliyoruz. Başlangıçdaki dünyaya açık, dinamik bir sistem yerine, içine dönük kapalı bir düzen yerleşmişbr. Bu dergide (CBT), Türkiye'de yapılan bilimsel çalışmalarm ve yurtdışı profesyonel dergilerde yayımlanan bilimsel makalelerin sayılannı sürekli olarak irdeledik. Yayın sayılannda hızlı bir arbş görülüyor, ancak özgün makale sayısının yetersiz kaldığı anlaşılıyor. Son on yılı kapsayan dönem için hesaplanan (abf/ yayın2.86) sayısı oldukça düşüktür. Bilimsel yayınların niteliğini yükselbnek, üniversitenin standardını yükselbnek anlamını taşır. Son yetaıiş yılda üniversite yasaları sürekli olarak değişbrildi. Üniversite yasasının değişbrilmesi kolay olmadığı gibi, yapılan bunca değişikliğin fazla bir yarar sağlamadığı ortaya çıkb. Üniversitelerin düzeylerinin yükselblmesinden, başlıca üniversite rektörleri ve fakülte dekanlan sorumludur. Harvard üniversitesi rektörlerinin benimsedikleri yolu yukarda açıkladım. Bu bağlamda ablacak adımları önermeyi sürdürmeliyiz. Prof.Dr. Bahatbn Baysal ÛNtVERSİTELERİMİZİN DURUMU 20. Yüzyılda dünya üniversitelerinin sıralamasında önemli değişmelerin olduğunu görüyoruz. En çarpıcı değişim tanınmış Avrupa üniversitelerinin yerlerini Amerikan üniversitelerine kaptarmış olmalandır. Boston'da Massachusetts Enstitüsünde çalışbğım 19571959 yıllanndan beri Harvard Üniversitesi'nin gelişmesini hayranlıkla izlerim. 1933 yılında bir fiziksel kimya profesörü olan James Conant, Harvard Üniversitesi Rektörlüğüne getirilmiş (19331953) ve Harvard'ı baştan aşağı değiştirmiştir. O yıllarda merkez fakülte Fen ve Edebiyat Fakültesi idi (Faculty of Arts and Sciences) Rektör Conant, ABD'nin doğusundaki küçük hazırlık okullarının öğrencilerine diploma sağlayan bir koleji, Almanya'daki Göttingen Üniversitesi düzeyine yükseltmek amacını güdüyordu. Bilgi aktanmına dayanan öğretim sistemi yerine, araşbrma, sosyal kablım ve tüm dünyaya açık karşılıklı etkileşim polibkasını benimsedi. Rektör Conant bu amaçla öğrebm üyelerini yalnız doğu bölgelerinden değil, ÖNDEGELEN ÜNÎVERSİTELER Dünya üniversitelerinin sıralamasında ilk 100 üniversite içinde, Harvard (1.), Cambridge (3.), Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (5.), Princeton (7.), Tokyo (14.), ZürihTek (27.), Utrecht (39.), Paris06 (41.), Münih (45.), Moskova (66.), Uppsala (74.), Viyana (86.), Kudüs (90.), Roma (93.), Bonn (99.) üniversiteleri yer almışür. Bu gurupta ilk 100 üniversite içinde, 51 ABD, 10 İngiltere, 7 Almanya, 5 Japonya, 4 Kanada, 4 Fransa üniversitesi bulunuyor. 500 Üniversite Listesinde Orta ve ODTÛ NİYE YOK? Göttingen Üniversitesi ile ilgili çağrışımın Türk Üniversite yaşamında ilginç yeri var. 19451950 yıllannda Ankara Pen Fakültesindeki asistanlık günlerimde Fiziksel Kimya Ensbtüsü'nde kürsü başkanı Prof. Dr. Adolf Parts ile Doç. Dr. Süreyya Aybar Göttingen kökenli idiler. O yıllarda Avrupa'nın en tanınmış fiziksel kimyacısı Profesör A. Eucken'in ensbtüsünde çalışmışlardı. O yıllarda bizler için Göttingen Üniversitesi modelini düşünmek bir hayal olurdu. Ama 196O'lı yıllarda Orta Doğu 939/18 19 Mart 2005