25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TıpSağlık Teknohaber Rujlardan ilham alan baş aşagı yapıştırıcı 1969 yılında Henkel çalışanı Wolfang Dietrich'in genç bir kadının rujunu sürüşünden ilham alarak gelişlirdiği Pritt, bugün sadece bir kağıdı değil, keçe, kumaş, kağıt, karton, deri, polistiren, ahşap ve çeşitli plastikler gibi çok farklı malzemeleri yapıştırabilen yepyeni bir formülle üretildi. "PovverPritt Multipurpose Gel" adındaki bu yepyeni Pritt, solventsiz, çok amaçlı, baş aşağı şişesinde jel yapıştırıcı olarak tüketiciye sunuluyor. Araştırma & Geliştirme Bölümü yetkililerinden Dr.Felix Rustemever, "Doğal halindeki jel tamamen solventsiz ve kokusuz. Bu sayede çocukların da kullanımı için ideal" diyor. Yeni ambalajı yapıştırıcının her zaman hazır olduğu anlamına geliyor. Akıllıca yerleştirilmiş basınç noktası da çocuk parmaklarıyla uygulanacakmış gibi, sadece küçük bir güçle bile doğru yapıştırıcı uygulanmasının elde edilmesini sağlıyor. Yüksek tansiyona karşı folik asit Yüksek dozlarda tüketilen folik asidin, üreme çağındaki kadınlarda tansiyonu düşürücü etkisi olduğu ortaya çıktı. Vitaminin erkeklerde de benzer etkiyi yarattığı düşünülüyor, olik asit, hamile kadınların kullanması gereken vitaminlerin başında geliyor. Az miktarda kullanıldığı zaman günde 100 mikrogram sipina bifıda (omurga kanalının arka duvarının bir kısmının açık kalmış olması) gibi doğum kusurlarını önlüyor. "Journal of the American Medical Association" isimli tıp dergisinde yer alan bir makaleye göre ise bu vitaminin yüksek miktarlarda kullanılması günde 1.000 mikrogramın üzerinde yüksek tansiyon riskini azaltıyor. Şu anda devam etmekte olan "Nurses Health Study"nin kapsamı içinde yer alan bu çalışma, 2744 yaşları arasında 94 bin kadın denek üzerinde 8 yıldır sürdürülüyor. Folik asidin kadınlar üzerindeki etkilerini araştıran bu çalışma, sonuç olarak günde en az 1.000 mikrogram folik asit kullanan kadınlarda, günde 200 mikrogram kullanan kadınlara göre, yüksek tansiyon riskinin yüzde 46 oranında azaldığını ortaya koydu. 4370 yaşları arasında 62 bin kadın üzerinde sürdürülen paralel bir çalışmada ise bu riskin yüzde 18 oranında azaldığı görüldü. Folik asidin bu etkiyi niçin yarattığı bilinmiyor. F Vitaminin yalnızca kan damarlarına zarar veren homosistin denilen bir kan bileşiminin düzeyini düşür/f düğü biliniyor. Ne var ki doğal olarak bu vitamini içinde barındıran fındıkfıstık, yeşil yapraklı sebzeler ve çilek gibi yiyecekler, hap şeklindeki folik asit vitaminleri kadar yarar sağlamıyor. Bunun nedeni büyük bir olasılıkla insanların bir günde yeterli miktarda sebze yememeleri. Bu arada vitaminin erkekler üzerindeki etkisi kadınlar kadar kapsamlı araştırılmadı. Ancak vitaminin kadınlarda yarattığı etkiyi erkeklerde de yaratmayacağını düşünmek için geçerli bir neden yok. Ancak söz konusu araştırmayı yürüten Boston'daki VVomen's Hospital'dan Dr. John Forman insanların günde 1.000 mikrogram folik asit kullanmaları yönünde kesin bir tavsiyede bulunmaya henüz hazır olmadıklarını söylüyor. Bu bulgunun netlik kazanması için deneklerin yarısının plasebo kullandığı geniş kapsamlı bir deneyin yapılmasını gerekli görüyor. Diğer bilim adamları da yüksek dozda E vitamininin kalp hastalıklarını önlediğini gösteren öncü çalışmaların ileri çalışmalarla kesinleştirilemediğine dikkat çekiyor. Yüksek tansiyon nedeniyle yalnızca Avrupa'da 2 milyon kişinin yaşamını yitirdiği bir ortamda, günde 400 mikrogram folik asit kullanılmasının bilinen herhangi bir sakıncasmın olmaması nedeniyle yarar sağlayacağı düşünülüyor. Kaynak: Time, 14 Mart 2005 Büyük birader peşinizde... Michigan Teknik Üniversitesi cep telefonu kullanıcılarının izini süren bir yöntem geliştirdi. Soruşturma sahası içinde dolaşan bir araca yüklenen verici, kapsama alanı içinde bulunan telefonların bir kimlik numarası ile kendisine yanıt vermesini sağlıyor. Alıcı, peşine düştüğü telefondan bir sinyal geldiğini tespit ederse, yöneysel bir antenden yararlanarak telefonun yönünü keşfetmeye çalışıyor. Daha sonra gönderdiği kısa süreli bir sinyalin geri geliş süresini ölçen alıcı, telefonun uzaklığını hesaplıyor. Böyle noktasal olarak telefonunu yeri belirlenmiş oluyor. Susuzluğa karşı farklı çözümler D ünyanın pek çok büyük kenti bugün susuzluk sorunu ile karşı karşıya. Başta Londra, *1exico City olmak üzere çok sayıda 'erleşim bölgesi yeterli yağış alamalığı için susuzluk çekiyor. Ayrıca ikim değişikliği de sorunları iyice içinlen çıkılmaz hale getiriyor. Oysa denizler dünyadaki sulaın yüzde 95'ini oluşturuyor ve dün'a nüfusunun yarısına yakın bir kısm 100 kilometrelik kıyı şeridinde aşıyor. Bugüne dek çok sayıda tuzlan arındırma projesini yürüten PirreFrançois Moizan, "Dünyada ye Kısa zamanda kusursuz makyaj Kusursuz bir fondöten cilde tam temas eder, ipeksi bir görünüm kazandırır ve aynı zamanda teri emer. Almanya, Darmstadt'taki Merck ilaç şirketinde görevli kimyagerlerin geliştirdiği bir formiil, bütün bu özellikleri içeren bir fondötenin üretiminde kilit rol oynuyor. Elektron mikroskobu altında magnezyum sülfat eriyiğine ile çok küçük miktarlarda sodyum hidroksidin doğru hızda karıştırılması durumunda, magnezyum hidroksidin yaprak yaprak kuruduğunu keşfeden araştırmacılar, yaprakların birbiri üzerinden kayması sonucu aralarındaki kapiler hareketin teri emdiğini ortaya çıkarttılar. Böylece ortaya yumuşak ve doğal görünümlü bir cilt çıkıyor. erli miktarda su yok. Oysa denizler lört bir yanımızı sarmış durumda" liyor. Son 40 yıldır deniz suyu sanaide kullanılmak üzere tuzundan rındırılıyor. Eski tesislerde en •nemli sorun su damıtıldıktan sonra ,eride bol miktarda tuz kalması. Bu jlem çok büyük miktarlarda ısı enersi gerektirir ve çok pahalı olduğu ;in ancak zengin ve susuz Ortadoğu lkelerinde kullanılır. Oysa giderek rtan susuzluk daha ucuz teknoloji;rin geliştirilmesini gerekli kılıyor. lugün en tutulan yöntemlerden biri lan ters osmoz'da deniz suyu polimer şeritlerden geirilir. Mikroskopik gözenekler suyun geçmesine izin erirken, tuzu tutar. Rekabet, ölçek ekonomisi ve daha gelişmiş poliıerler, son 10 yılda üretim maliyetlerinde büyük dü Deniz suyunun tuzunu çıkartıp kullanılır hale getirmeye yarayan yeni yöntemler, susuzluk sorununa çözüm getirmekle birlikte pahalı olduklan İçin yaygın olarak kullanılamıyor. Oysa atık suların filtre edilmesi daha pratik ve ucuz bir yöntem. şüşlere neden oldu. Fiyatlar hâlâ düşmeye devam ederken, her yerde bu amaçla tesisler kuruluyor. Bazı ekonomistlere göre Çin'in arıtma kapasitesini 2015 yılında 4 katına çıkacağını tahmin ediyor. Küresel kapasitenin ise gelecek 10 yılda iki katına çıkması planlanıyor. Bu arada su politikaları da bu teknolojinin hızla benimsenmesi için uygun bir zemin oluşturuyor. Sözgelimi İsrail 5 yıl önce ülkenin su kaynakları yönünden kendi kendine yeterli olması için büyük bir deniz suyu arıtma hamlesi başlattı. Önümüzdeki yaz aylarında Aşkelon'daki 210 milyon dolarlık tesis hizmete girdiği zaman ülkenin su ihtiyacının yedide biri bu şekilde karşılanacak. Benzer şekilde bütün ülkelerde su arıtma girişimlerine öncelik verilmeye başlandı. Ne var ki deniz suyu dünyadaki susuzluk sorunu için tek çözüm değil. Tuzdan arındırma pahalı bir teknoloji ve ayrıca Orta Asya gibi bölgelerdeki su sorununu çözemez. Daha ucuz bir alternatif, kullanılmış, atık suların damıtılarak yeniden kullanıma sokulması olabilir. Bu teknoloji çok pahalı olmamakla birlikte, pek çok insan bu yakla9 J şıma sıcak bakmıyor. Uzmanlar, bu bağlamda tüketicilerin su kaynaklarının giderek tükenmekte olduğu yolunda ikna edilmesi gerektiğini düşünüyor. Şu anda suların filtre edilmesi, teknolojinin sağlayabileceği en iyi çözüm olarak değerlendiriliyor. 939/719 Mart 2005 Görülebilir bellek Dijital kameradan bellek kartı çıkartıldığı zaman, içinde ne kadar boş yer kaldığını bilmeniz olanaksızdır. Eastman Kodak bu soruna bir çözüm üretti. Bu çözümde, enerji verilmediği zaman da görüntüyü koruyan yeni nesil LCD ekranlarından yararlanılıyor. Kodak, bu LCD'lerden birini bellek kartı üzerine yerleştiriyor. Kartı çıkartmak için kamerayı açtığınız zaman, 3 milisaniyede, kameranın flaş devresinden gelen 100 volt'luk puls, kartta ne kadar yer kaldığını LCD üzerine kaydediyor. LCD'nin üzerindeki kayıt, kart yeniden makinenin içine yerleştirinceye kadar korunuyor. Etekli amfibik ingiltere, Coventry'deki Coupland Bell adındaki bir mucit, hem karada, hem de suda giden amfibik aracı üretirken James Bond filmlerinden esinlendiğini gizlemiyor. Derin sularda V şekilli teknesi sayesinde, araç hız motoru olarak da kullanılabiliyor. Sığ sularda ise hovercraft şekline dönüşen amfibik araç, sözgelimi, kıyıdan cankurtaran sandalı olarak da yüzdürülebiliyor. Teknenin sert bir dokumadan yapılmış etekleri, kullanılmadığı zaman katlanıp içeri çekilebiliyor. Hız motoru olarak kullanıldığı zaman, etekler tamamen ortadan kaldırılıyor. Hovercraft haline geldiği zaman ise etekler, bir vantilatörün pompaladığı hava ile şişerek aracın su yüzeyinde kalması sağlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle