24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PolitikBilim Doğa AykutGöker j | Bilim ve Araştırmada AB'ye UyumSüreci... AB'ye Katılım Müzakereleri'nin 20 Ekim'de Brüksel'de yapılan 'Bilim veAraştırmakonusundaki Tanıtıcı Tarama Toplantısı'ile başladığını biliyorsunoz. Bu toplantıda, AB'nin bilim vearaştırma ile ilgili mevzuatı, polltika, plan ve programlan tanıtıldı. Bunlar taranacak ve Türkiye'nin uyum sağlaması gereken noktalar belirlenecek. Tanıtım şu başlıklar altında yapıldı: • "Bilim, Enformasyon, öğretim ve Kültür" konusundaki Topluluk Mevzuatı; • AB'nin Araştırma Politikası ve Avrupa Araştırma Alanı; • 6'ncı Çetçeve Program; içerdiği özgül programlar ve katılma kurallan; • Ortak Araştırma Merkezi'nin [Joint Research Centre] faaliyetleri; • AB'nin, bilim ve teknoloji alanında, iiçüncü ülkelerle yaptığı ve Topluluk Mevzuatı'nda yer alan Uluslararası işbirliği Anlaşmaları; • Araştırma yatırımlannı GSYİH'nin %3'üne çıkarmayayönelikEylem Plânı; • AB'nin bir danışma organı olan Bilimsel ve Teknik Araştırma Komitesi [CREST] ile ilgili Konsey Kararı; • Avrupa Topluluğu'nu Kuran Anlaşma'nın 169'ncu maddesi kapsamındaki uygulamalar (madde, çerçeve programların uygulanması ile ilgili olarak, birkaç üye devletin ortak yürüttüğü ArGe programlarına, konuyla ilgili diğer üye devletlerin mutabakatı sağlanarak, Topluluk'ça destek olunmasına izin veriyor); • Araştırmacıların dolaşımını kolaylaştıran AB Eylem Planı; • AB'nin Bilim ve Toplum konulu Eylem Planı; • AB'nin bilim ve araştırma ile ilgili diğer eylemlerinin dayanakları (Avrupa'nın Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Stratejisi; Tarımsal Araştırmaların Eşgüdümüne ilişkin Kurallar; Avrupa Demir ve Çelik Araştırma Fonu mevzuatı vb.) Türkiye'nin bilim ve teknoloji ile ilgili çevreleri bu konuların yabancısı değiller; bunların hepsi biliniyor. Asıl mesele, üye ülkelerin, toplantıda işaret edilen belgelerde ortaya konan hedeflere ulaşmak için gösterdikleri çabaya Türkiye'nin de ayak uydurabilmesi vegerekli düzenlemeleri yaparak, bu hedellere makul bir sürede ulaşabilmesidir. Ne demek istediğimi Avrupa Komisyonu'nun kısa birsüre ö'nce yayımlanan "European Innovation Scoreboard 2005" başlıklı raporunda yer alan bir çözümlemeyi aktararak anlatmaya çalışayım. Raporda 26 inovasyon göstergesi seçilmiş. 1000 nülus başına düşen lizik bilimler ve mühendislik bilimleri mezunu gençlerin sayısı; GSYİH'nin yüzdesi olarak, kamu ve b'zel sektör ArGe harcamaları; ortayüksek ve yüksek teknoloji alanlarındaki araştırmaların imalât sanayiinin ArGe harcamalarındaki payı; kamudan inovasyon için finansman desteği alan şirketlerin ArGe harcamalarındaki payı; üniversitelerin finansmanı b'zel sektörce karşılanan ArGe harcamalarının payı; inovasyon yapan KOBl'lerin yüzdesi; inovasyon için diğer KOBİ'lerle işbirliği yapanların yüzdesi; genç firmalara yapılan risk sermayesi yatırımlarının GSYİH'ya oranı; enformasyon ve telekomünikasyon teknolojileri için yapılan harcamaların GSYİH'ya oranı; yüksek teknolojili hizmet sektörlerinin istihdamdaki payı; ortayüksek ve yüksek teknolojili imalât sanayii sektörlerinin istihdamdaki payı; yüksek teknoloji ürünlerinin toplam ihracattaki payı; milyon nüfus başına düşen Avrupa ve ABD Patent Ofisleri'nden alınmış patent sayıları ile üç patent ofisine birden (ABD, Japonya ve AB) tescil ettirilmiş patent ["triadic patent] sayısı bunlardan bazıları. 26 göstergenin bir bileşkesi alınmış. Rapor, bu bileşkeye göre, AB'nin 25 üyesi ile ABD ve Japonya'yı karşılaştırıyor. Bu karşılaştırmaya Bulgaristan, Romanya, Türkiye, Izlanda, Norveç ve isviçre de alınmış. Karşılaştırılan 31 Avrupa ülkesinden 16'sı sınırdaki Italya'yı da katarsak 17'si AB'ye üye 25 ülke ortalamasının altında yer alıyor. 11ülkeden italya, Slovenya, Macaristan, Portekiz, ÇekCumhuriyeti, Letonya, Litvanya, Yunanistan, Kıbrıs ve Malta ortalamayı yakalama yeteneğine sahip gözüküyor; ama, Estonya, ispanya, Bulgaristan, Polonya, Slovakya, Romanya ve Türkiye'nin giderek daha da geriye düştükleri gözleniyor. Türkiye sonuncu durumda. Rapor'da, "17ülkeden sadece Macaristan, Slovenya ve Italya'nın 2Oyıl içinde ortalamaya erişmesi bekleniyor. Diğerleri için bu daha uzun bir süreyi alabilir. Hatta bu süre bazıları için 50 yılın üzerine de çıkabilir" deniyor. Bilmem, asıl meselenin ne olduğunu anlatabildim mi? http://www.inovasyon.org Kuşlar ne kadar yüksekten uçar? Ornitologlar (kuşbilimcilerl) radarlardan yararlanarak kuşların göç ederken çıktığı yüksekliği birkaç santimlik fark ile hesaplayabiliyor. En son model hava durumu radarlan kuşlar, yarasalar, böcekler, toz ve polenler arasındaki farkı tespit edebiliyor. TEPELERDE UÇAH KUŞLAR Hint kazı olarak bilinen kazlar başmdaki iki giyle tanınır; gagası ve bacakları turuncuı Hlmalaya Dağları 'nın en yüksek tepelerinin üzerinde uçtuğu görülür. Kuğular da 8.000 meı yükseklere çıkabilir. KORKUSUZ PİLOTLAR Memelilerin soluk almakta zorlandığı 6.000 metre yükseklikte kuşlar, karmaşık solunum sistemleri sayesinde soluk alabilirler. Kuşların solunum sistemlerl akciğerlerine sürekli olarak oksi, jen gönderir. YIRTICI KUŞLAR: 6 600 metrt ASILMESELENEDİR? UZUH MESAFE UÇUCULARI Uzun mesale uçan göçmen kuşların çıktığı yükseklik 1.500 metre İle 6.000 metre arasında değişir. Kuşlar yağ yakıp kilo verdikçe yükseklere tırmamr. Uzun uçuş şampiyonu denlz kırlangıcıdır. Yılda iki kez kutuplar arasında 20.800 Km yol kat eter. SUÇUUUĞU:4.SO0mtlre GECE KUŞLARI Göçmen kuşların birkısmı ötücü kuşlar ve ördekler türbülans azlığı ve yırtıcı kuşların gece uçmaması nedeniyle geceleri yol almayı, gündüzleri beslenmeyi tercih ederler. ÖWCÛKUŞLAR:1., TURNEYE ÇIKAH KUŞLAR Ötücü kuşlar Meksika Mörtezi üzerinde uçarken kala rüzgirlarma rastladıklarızaman irtifa kaybedip, alçaklarda uçarlar. Bu kuşları rüzgir türbinleri ile çarpış.m&..r rlskl ile karşı karşıya kalabllir. •,. ~ ~ DENİZ SEVlYESİNDE UÇMAK Bazı göçmen kuşlar yeşilbacak ve deniz ördekleri gibi su yüzeyinin o kadar yakınından uçarlar ki bazen dalgaların arasında kaybolurlar. H: Yaklaşık i I Kaynak: Dlsconr. Kasım 2005 Eski eşle cinsel ilişkiye girmenin sakıncaları Eski eşle cinsel ilişki çoğunlukla istenmeyen sonuçlar doğurur. Bu özellikle dişi cırcırböcekleri için geçerlidir. Dişi böcekler, ilişki sonrasında erkek üzerinde bıraktıkları kimyasal işaretlerden yararlanarak aynı erkekle ikinci kez çiftleşmezler. işi cırcırböcekleri her gece en az iki farklı erkek cırcırböceği ile ilişkiye girerler. Illinois State University'den Tracde Ivy ve meslektaşları dişi böceklerin bildikleri, aşina oldukları eşlerden çok yeni erkekleri tercih ettiklerini keşfetti. Bilim adamları dişi cırcırböceklerinin kimyasal kokuları tanıdığını da bu arada ortaya çıkarttı. Bu işaretleri dişilerin mi yoksa erkeklerin mi koyduğunu anlamak için bilim adamları aynı soydan gelen aileler ürettiler. Bu ailelerde kardeşler görüntü ve çıkarttıkları ses açısından birbirlerine benzememekle birlikte, taşıdıkları kimyasal sinyaller birbirinin eşiydı. Dişi cırcırböcekleri bir erkek böcek ve daha sonra onun erkek kardeşi ile ilişkiye girmekte bir sakınca görmüyorlardı. Bu iki erkek aynı kokuyu taşıdıkları için erkeklerin işaret bıraktığı tezi de böylece çürütülmüş oldu. Bunun tam tersi, dişiler kızkardeşleriyle ilişkiye giren erkeklerden ilk kez karşılaşmış olsalar dauzak durmaya bakıyorlardı. Ivy bu durumu şöyle açıklıyor: "Dişiler kızkardeşlerinin bıraktığı işaretleri kendilerininkiymiş gibi algılayıp hiç tanımadıkları halde daha önce kızkardeşleriyle çiftleşmiş bir erkek ile ilişkiye girmez." TÜRKİYE'NİN KARNESİZAYIF... D 975/8 26 Kasım2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle