Katalog

Din Araştırmaları İnternetTerör Siber terör ve finansal sistem Daha az "maliyetli" olan teknolojik terörizm, terörist kamplarda askeri eğitim almış, görece düşük profilli ve eli silahlı gençlerin yerine, üniversitelerin bilgi teknolojileri bölümlerinden eğitim almış "eli mouse tutan" inançlı gençleri kullanacaktır. lar. Bunun ilk etkisi farklılığa karşı hoşgörünün azalmasıdır. 0 durumda bile kopma tümüyle gerçekleşmediği için köktendinciler yaşam deneyimlerini bölmelere ayırırlar. Bu da kaçınılmaz olarak iç çatışmalara yol açar. Savage "Bunu bütün insanlar yapar. Ancak bunu ne kadar fazla yaparsak psikolojik etkileri o kadar kötü olur" diyor. letışim altyapısının küreselleşmesi ve erişiminin koI laylaşması ile lokal terörist saldırıların, küresel bir Aplatforma yayılması kolaylaştı. Örneğin radikal dinci bir örgütün herhangi bir Amerikan şirketine saldırıda bulunmak için, o ülkede konuşlanmasına gerek kalmadı. Bilgi otobanları (Internet, ticari iletişim ağları, banka geniş alan ağları...) kullanılarak ve siber güvenlik açıklarından faydalanarak bir petrol şirketini veya çok uluslu bir bankayı çökme noktasına getirebilirsiniz. Internetin dünya çapında yaygınlık kazanması ile mekân kavramı bir anlamda ortadan kalkmış, kıtalararası iletişim ve bilgi aktarımı bir tuşa basmaktan ibaret hale gelmiştir. Terörün amacı hedef olarak seçtiği kişileri veya eşyalara verdiği zararın çok daha ötesinde, topluma ve devlete yönelik mesajlar sunmaktır. Siber terorizmi klasik anlamda terör eylemlerinin bilgisayar ve bilgisayar sistemleri kullanılarak icra edilmesi olarak tanımlamak entegre olmuş olmasıdır. "Domino etkisi" adı da verilen böyle bir seneryoda sistem içindeki herhangi bir bankanın herhangi bir teknolojik saldırısı ve manipülasyonu sonucunda ödeme yükümlülüklerini yerine getirememesi veya hatalı yapması sonucu muhabir banka ağı içindeki diğer lokal ve uluslararası bankaları da etkileyecektir. Yani finansal sistem küresel ses getirmek isteyen terörist saldırılar için en uygun zemini oluşturmaktadır. Daha çok birseysel saldırılan ile tanıdığımız "hacker" ların daha stratejik saldırılar yapmayacağının garantisi yoktur. SOSYAL SAVAŞLAR Bu tip çatışmalar bilimin rolü örneğinde olduğu gibi sosyal savaşlara nasıl yol açar? Bunun kısmi yanıtı, köktendincilerin grup kitnliğini güçlendirmek için, başat kültiirün geçerli kuralları çerçevesinde inançlarını yeniden şekillendirmeleridir. Seküler, bilimsel bir kültürde bilginin kabul edilmesi ve bireylerin bu bilgiye uygun olarak hareket etmesi için belirli düzeyde bir kanıta gereksinim vardır. Köktendinciler bu ihtiyacı karşılamak inançlarının temelinde yatan "özü" ispata çalışır. İnançlarına bilimsel bir kılıf ararlar ve bu kılıfın bilimsel kültürü tatmin edeceğini sanırlar. Kendilerine gö're bu iddialar, en azından kendileri açısından bilimsel iddialar kadar geçerlidir. Bilim adamlarının köktendincilerin iddiaları karşısında öfke duymaları doğaldır, çünkü yanlış deliller üzerinde oyun oynanmaktadır. Ne var ki bu taktik geri tepiyor ve sonuçları yıkıcı oluyor. Tennessee, Nashville'deki Vanderbilt Üniversitesi'nden karşılaştırmalı din tarihçisi profesör James Barr, bu yanlış delillerin insanların kendilerine karşı "derin bir entelektüel güvensizlik" beslemelerine yol açtığını ve entelektüel güven için büyük bir açlık duyduklarını belirtiyor. İşte bu nedenle yaradılışçılar bilim adamlarıyla aralarında tartışma yaratmaya çabalıyor ve akademik unvanlarını sürekli olarak insanların "gözüne sokmaya" çalışıyor. Yine bu nedenle köktendincilerin yönetimindeki Seattle'daki Discovery Enstitü'sü'nden George Gilder, kuantum kuramının belirsizlik ilkesini öne çıkartarak inanca dayalı felsefesine destek arıyor. Ancak bunlar akıntıya karşı kürek çekmekten başka bir işe yaramıyor. Barr'a göre köktendinciler, Hıristiyan kökenli bilim adamları arasında bile entelektüel açıdan kabul görmüyor. Köktendinciler İncil'i militan bir gündem ile ele aldıkları için çarpıcı bir görüşle ortaya çıkamıyorlar. Sonuç olarak, köktendinci Hıristiyanlık, modern bilime olduğu kadar modern teolojiye de ters düşüyor. Ve bu da köktendinciler için bir yenilgi anlamına geliyor. Ters düşmek, grup psikolojisine sahip insanların tahammül edemeyecekleri bir olgudur. Dinin konu edildiği bir senaryoda başrol oyuncusu olduğunu sanan bir hareket, dışlanmışlığı kolay kolay kabul edemez. Bu noktada umutsuzluk baş gösterir. Bugün tanık olduğumuz mücadeleler bu psikolojinin son çırpınıslarıdır. Tarih kitaplarına bir göz atıldığında köktendinci Hıristiyan gruplar ile Müslüman radikallerin yükselişi arasında bir fark olmadığı ortaya çıkıyor. Atran, köktendinci Hıristiyanların İncil'in kehanetlerini yerine getirme arzusunun küresel kutsal bir savaşı tetiklediğini ileri sürerek şöyle konuşuyor: "İnsanlar İslami köktendinciliği Müslümanlığa bağlıyor ama bana kalırsa bu daha çok Hıristiyan köktendincilikle ilgili." Reyhan Oksay Kaynak: New Scientist, 8 Ekim 2005 SİSTEM İFLAS EDEBİLİR Pearl Harbor'lar tekrarlayabilir, ancak bu defa elektronik bombalar kullanılarak. Nasıl olabilir? Amerikan ulusal elektronik fon sistemi Fedvvire veya CHIPS'e dijital bir saldırı ile ulusal fon akışının duruduğunu düşünebiliryor musunuz? Veya SWIFT uluslararası fon transfer sistemi fon / menkul transfelerinin yapılamadığını? Bunun anlamı şudur: mali sistemin çöküşü, ülkelerin ve şirketlerin kendisini fonlayamaması yani bankaların iflası bir başka deyişle sermaye piyasalarının çökmesi... Finansal sistemdeki problem halkı paniğe itecek ve siyasi çalkantı sistemin tamamen iflasına kadar gidebilecektir. Küresel kapitalist sistemin esas dinamiğinin vitrindeki siyasi veya askeri sembollerden çok ekonomik dinamik ve lobilerin olduğu anlamış bulunmaktalar. 11 Eylül şunu da göstermiştir, El Kaide teknolojiyi gerek haberleşme ve koordinasyon gerekse hücre faaliyetlerinin fınansmanını sağlamak amacı ile etkin bir biçimde kullanmıştır. El Kaide, hedefinde Amerikan ekonomisinin olduğunu her seferinde söylemektedır. Kasım 2004'de El Kaide tarafından New York Borsasına yapılan siber saldırı sonucu turuncu alarma geçilmiştir. SVVIFT, Fedvvire veya EFT gibi finansal ağlar neden bu kadar önemli, sorusuna yanıtımız aşağıdaki şekilde olacaktır: Fedwire: Günlük ortalama 2 Trilyon dolar miktarında 112 milyon adet transfer (http://www.federalreserve.gov/) SWIFT: Ortalama günlük 6 Trilyon dolarlık 5 Milyon finansal işlem (www.swift.com) EFT : Ortalama günlük 200,000 transfer işlemi, maksimum 29 Milyar dolarlık günlük işlem miktarı da mümkündür. Klasik kanlı terörist saldırıların yerini "kansız" fakat daha etkili "bilgi savaşlan"nın alması öngörülebilir. Daha az "maliyetli" olan teknolojik terörizm, terörist kamplarda askeri eğitim almış, görece düşük profilli ve eli silahlı gençlerin yerine, üniversitelerin bilgiteknolojileri bölümlerinden eğitim almış "eli mouse tutan" inançlı gençleri kullanacaktır. Dünyanın herhangi bir yerinde internete bağlanan bir terörist (siber terörist) çayını ve sigarasını içerken istediği ülkenin toplumsal yaşamına altüst edecek eylemlerini kendi yaşamını hiç tehJikeye atmadan gerçekleştirebilir (www.tcmb.gov.tr) FİNANSAL SİSTEM HEDEFTE Böyle bir ortamda bilgi savaşlarının stratejik bir unsur haline gelmesinin, en çok finans sektörünü etkileyeceği aşikârdır. Küresel ekonominin temel dinamiklerini oluşturan finans ve bankacılık antikapitalist örgütlenmeler için bir anlamda sistemi besleyen bir merkezdir. Hedef olarak finansal sistemin seçilmesinin bir diğer sebebi de finansal sistemin küresel olarak tamamen K&tfâ 7fi'lTa«ım »ffll!» OÇ SALDIRI TÜRÜ Uzmanlar, bilgisayar sistemlerine yönelik saldırıları 3 ana başlık altında incelemektedirler: A) Fiziksel Saldın: Bilgisayar sistemlerine yapılan bombalama benzeri saldırılarla sistemin yok edilmesi. 11 Eylül'de El Kaide tarafından Pentagon ve Dünya ticaret merkezine yapılan salıdırlar sonucu bir çok bilgisayar sistemi ve veri tabanları zarar görmüş, finans piyasaları Sayfayı çeviriniz