Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre Mektup Universitelerin protokol sıralamasındaki yeri düştü II Ülkemizin bilime ve üniversiteye gösterdiği önemin bir gö'stergesi olarak Milliyet'in 10.4.2005 tarihli "Dışişleri Bakanlığı'nın Başkentte Uygulanacak Devlet Protokol Listesinde Değişiklik" başlıklı haberi bilim kuruluşlanmn protokoldeki yerinin gerilere itildiğini ortaya koyuyor. ırçok askerı ve mulkı gorevlıye ek olarak, Ankara dakı universitelerin rektorlerı, Ataturk Kultur Dıl ve Tarıh Yuksek Kurulu Başkanı, TUBA Başkanı, Atom Enerjısı Kurumu Başkanı ve TUBITAK Başkanı gıbı akademık unvan sahı bı kışıler, bugun Başbakanlık Musteşarı'ndan sonra gelıyor YOK uyelennın protokolde sıralaması eskıden 34 ıdı şımdı 40 sıradalar' TUBITAK Başkanı, Dıyanet Işlerı Başkanı4ndan sonra gelıyor Kurucu Rektorumuz Prof Dr Mithat Özsan rahmetlı İsmet İnönü'nun cenaze torenıne o donemın 10 rektoru olarak katıldıklarında Başbakanlık musteşarının onunde olduklarını soylemıştı Bugun Başbakanlık Musteşan'nın protokoldeki yerı 40 tan 34'uncu sıraya yukseltılmesıne karşın geleneksel olarak Ankara'dakı universitelerin rektorlerı 35 sıradan 38'ncı sıraya getırıldı Bu durum universitelerin sureklı kan kaybettığı anlamına gelmektedır Unıversıte rektorlerı 2003 yılına kadar ıl protokolunde 4 sıradayken şımdı 6 sıraya çekıldı B Bır ınsanın zekası ve azmı ıle okuya rak ulaşacagı en ust makam, şımdılık profesorluk makamıdır Ancak makamın ulvı ağırlığı, once maaşının belırlı bır devlet memurluğu duzeyınde tutulması, unvanın cıddı kıstaslar getırmeden verılmesı gıbı nedenlerle unıversıte hocalarının toplum nezdındekı kredısı duşmuştur Bır zamanlar orgeneral maaşı duzeyınde maaş aldığı bılınen unıversıte profe AĞIRLIKLARINI KORUYAMADILAR YOK'un ve unıversıte rektorlerının eğıtım sıstemınde ve toplum hayatında ağırlığını hıssettırmelerı, onların protokoldeki sırasını da dogal olarak etkıleınıştır Bu konuda yapılan duzenlemelere çoğu unıversıte tepkı gostermedı Çunku unıversıteler, 12 Eylul sonrası bılımsel ozerklığı koruması konusunda kendı haklarını koruyamadı ve yukandan gelen emırlerı yu karıdan aşagıya uygulamddan oteye gıde medı Unıversıtelerde az sayıdakı bılım ya pacak kapasıtedekı ogretım uyesı 1402'lık duruma sokuldu, gerıye kalanlardan da YOK'un ılkelerıne uyması ıstendı soru şımdı bır albay kadar maaş almakta dır Bu uygulamalar ulkemızın bılıme ver dığı onemın sıralamasını en ıyı yansıtan orneklerdır saygın hukukçusu ve Rektoru Rektor Prof Dr Sıddık Sami Onar Hoca'nın da yerlerde suruklendığı ve donemın ıktıdarının unıversıte hocalarına "kara cuppehler" dedığı gorulmektedır Kelıme olarak rektor, unıversıtenın, ozelde de bılımın en ust noktasındakı yetkın bılım adamı ve yonetıcısıdır Bılım yuvalarının başmdakı rektorler, son derece ayrıcalıklı kışılerdır Her yonu ıle bılgelığın en yuksek duzeyde temsılının yansıması dır Ulkemızde ılk defa bır rektorun cezası kesınleşmeden cezaevıne gönderılmesı ulkemız bılımını zor durumda bırakmıştır Yetkılılerımız belkı bunun farkında değıller ancak olay çok cıddı Turkıye'de kımsenın suç ışleme ve ımtıyaz ısteme hakkı yok ve bu, anayasaya da ınsan haklarına da aykırıdır Elbette rektorler de suç ışlememelı ve işleyenler de ayrıcalık gormemelı Ancak anayasaya gore cezası kesınleşmeden de kımse suç lu muamelesı goremez malar sonrası YOK Başkanı'nın cezaevın de ılgılı cezaevı savcısı ve Muduru tarafın dan karşılanması, mudurun odasında dınlenırken Yucel Aşkın'ın oraya çağırmasıy dı Ancak bunlar yapılmamış, başkan an cak rektor ıle telefon aracılığı ıle konuş muş Açıkçası burada devlet geleneklerı ışletılmedı Devlet gelenegı ve devletın ışleyışını bılen ınsdnların sayısı son yıllardd azalıyor Son yıllarda kurumlara aşagıdan yukarıya doğru bılgı ve becerıye dayalı hak ederek atanma yerıne adamını ayarlamak, sıyası tarafgırlık veya yonetıcılerın her de dığıne evet dıyebılen kışılerın getırılmesı ıle maalesef bıreylerde devlet deneyımı ve bırıkımın oluşması engellenmışür KURUMA SAYGI Insan psıkolojısı gereğı ulkenın bı lım kuruluşlarının başındakı ıtıbar sahıbı ınsanlara bu şekılde davranılması makamlara karşı cıddı guvensızlık duygusu yaratmaktadır Mılyonlarca gencın yaşamsal yol harıtasının belırlenmesınde yadsınmaz yerı olan yuksekoğretım kurumlarının başındakı saygın kışılerı duygusal kızgınlıkla bu şekılde rendıce edıcı muameleye tabı tut mak, devlete olan guven açısından da yan lış olmuştur Yuksekoğretım kurumlan sıyaset ustu anayasal bır kurum olmak zorundadır Iktıdarlar gelır geçer, ancak eğıtım ve ogretım bu ulkeyı ılerı taşımak ıçın gecelı gunduzlu çalışmak zorundddır Sonuç olarak ulkemızın çağdaşlaş bır toplum olmasının tek aydınlık kapısı unıversıtelerdır Bılım tarıhı, ınsanlığın geçırdığı evreler ve farklı toplumların bugun ulaştıkları uygarlık ve gelışmışlık farkının ulkelerın bılıme ve üniversiteye verdıklerı değerle eşdegerdır Bır ulkenın gelışmesın de bırıncıl rolu olan bılım ve teknolojının yapıldığı ve ogretıldıgı kurumların başındakı rektorlerın toplum nezdınde hırpalan ması, verımlılığı azaltacaktır Bu konuda devletın, bılgmın hakkını vermesı ve unıversıte rektorlerının protokoldeki yerını eskı konumuna getırmesı beklenmektedır Prof. Dr. İbrahim Ortaş DEVLET GELENEĞİ NEREDE Rektor gıbı saygın bır adamdan delıllerı yok etmesı gıbı bır durum beklenemez Ayrıca rektorun mahkemede bekletılmesı, drdından kollarına kaçacakmış gıbı gırıle rek kameraların karşısında rendıce edıcı bır şekılde goturulmesı hıç hoş değıl Daha da kotusu Sayın YOK Başkanı ve Unıversıtelerarası Kurul Başkanına yapılan davranıştır Devlet protokolunun 12 sırasındakı YOK Başkanı'nın cezaevınde rektoru zıyaret etmesınde ustunun aranmasının yanı sıra x ray'den geçerken ayakkabısınd kadar çıkarılması hoş bır goruntu degıl Ayrıca ıstenmeyen butun bu uygula SORUN YÖK YASASI'NDA Van Yuzuntu Yıl Unıversıtesı Rektoru Prof Dr Yücel Aşkın'ın cezdsı kesınleşmeden hıç de hoş olmayan şekılde apar topar guvenlık kuvvetlerının kolları arasında cezaevıne goturulmesı butun unıversıte mensuplarını uzdu Akabınde YOK 'aşkanı ve rektorlerın anayasanın ılgılı maddelerı nı hatırlatan çıkışları ıle universitelerin yonetıcılerının gerçek onemı ve ayrıcalılığı gundeme gelmıştır Daha once de benzer bır durumda 1960 oncesınde Istanbul Unıversıtesı'nın Çukurova Unıversıtesı ıortas@cu edu.tr laçta veri imtiyazı, Hindistan'ın başkaldırısı AKP Hükümeti, biiyiik ilaç firmalarının baskılarına boyun eğerek, %65'i ithal, yıllık 15 milyar dolara varan bir ilaç faturası ile sömürülmesine izin veren, dahası yerli ilaç üretimini baltalayan kapitülasyonların altına hiç çekinmeden imza atabildi! oche firmasının tum 'fikrımulkıyet" baskılarına karşm Hındıstan ın kuş grıbı ılacının jenerığını uretmek konu sundakı kararlılıgı ve Bırleşmış Mılletler'ın Hındıstan uretımı ılacı 49 yoksul ulkeye ddgıtma hazırlığı hem oğretıcı hem de ıbret verıcıdır Hindistan'ın çok uluslu emperydhbt buyuk sermayeye karşı başkaldmsını yurekten kutluyorum Bu noktada ıbret ve kımılerı ıçın de utançla hatırlanması gereken ıse Hindistan'ın ve dığer mazlum ulusların emperyalızme başkaldırmayı Mustafa Kemal ve Anadolu devrımınden oğrenmış olmalarıdır Hındıstan, Mustafa Kemal'den aldığı refleksle bugun bır dunya devı olmakta ıken, Turkıye'de onun devrımlerını gerı goturme çabası ıçerısındekı AKP Hukumetı, Avrupa daha bıze hıçbır şey vermemışken Roche ve benzerı dıger çokuluslu buyuk ilaç firmalarının baskılarına boyun egerek, fıkrı mulkıyet hakkı gerekçesı ıle ulkemızın ılk başta 1 milyar dolar daha sonra da %65'ı ıthal, yıllık 15 mılyar dolara varan bır ilaç faturası ıle somurulmesıne ızm veren, ddhası yerlı ilaç uretımını baltalayan kapitülasyonların altına hıç çekinmeden ımza atabılmıştır. Bu haberın duşunulmesı gereken ıkınci açılımı ise, Bırleşmış Mılletler'ın tutumudur Bılındığı uzere dunyayı alev alev saran son buyuk emperyalıst saldırının başlangıç noktasında, Bırleşmış Mılletler ve çok taraflı karar surecı devre dışına ıtılmıştır Bırleşmış Mılletlerın, Roche'un tanesını 60 dolardan sattığı ılaçlarını gunde, kımısınde çaresız ınsanların kışı başına 10 sent, yanı 13 5 kuruş gelırle yaşadıkları 49 yoksul ulkeye Hındıstan'dan alıp ucuza dağıtmayı planlamasının, daha adıl bır dunyaya gerı donüş surecının başlangıcına ışaret etmesını dılıyorum Bu son gelışme Cumhurıyet Halk Partısı'nın ilaç ve sağlık sorunları konusundakı duruşunun da daha ıyı anlaşıl R 975/20 26 Kasım 2005