18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ZümrüttenAkisler Bellek A.M. Celal Şengör Architeuthis kalamarından ilk fotoğrafı (soldaki resim). Ve tentükülleriyle kaçarken (sağda). Denizlerin efsane yaratığı göruntülendi Denizlerin efsane yaratığı dev kalamar bu defa canhlı olarak göruntülendi. Bugüne kadar ibe dev kalamardan sadece kalıntılar ele geçirilmiş ve müzelerde sergilenmişti. Tokyo Ulusal Bilim Müzesi'nden Tsunemi Kubodera ve Kyoichi Mori, Japonya'nın güneyindeki Ogasawara adalarındaDOOm. derinlikte, sekiz kollu çok uzun iki tentakülü olan dev kalamarları kamerayla görüntülediler. Kalamarı kamerayla izleyen bilim adamları, onu kurdukları yem tuzağıyla yakaladı. Dev kalamarın tentakül ucundan kuyruk yüzgecine kadar sekiz metre olduğu hesaplandı. Sadece tentakülün boyu 5,5 metre. Bu arada kalamarın bir kolu koptu ve vantuzların, kolun gövdeden ayrılmasından sonra bile uzun süreetkinliğini ve önlerine konulan her şeyi kendilerine doğru çektiği görüldü. lojileri, Tasarım Kuramları, Tasarım Yöntemleri, Tasarım Politikaları, Türkiye Endüstriyel Tasarım Tarihi, Tasarım Felsefesi, Tasarım ve Söylem, Toplumsal Kimlik, Cinsiyet ve Tasarım Çağdaş Sanat ve Tasarım, Gelenek ve Yenilik, Zanaat ve Tasarım, Tasarım, Yönetim ve Strateji, Tasarım, Ekonomi ve Politika, KOBİ'ler ve Tasarım, Kültür, Endüstri ve Tasarım, Tasarımın ihracattaki Rolü, Sektörel Düzeyde Tasarım: Otomotiv, Beyaz Eşya, Mobilya, Takı, Sinema, Markalaşrnada Tasarımın Rolü, Ambalaj Tasarımı, Teknoloji, Mühendislik ve Endüstriyel Tasarım, Tasarım, Medya ve İletişim, Tasarım Yayıncılığı, Tasarımda Oryantalizm, Tasarım ve Haklar (insan Hakları, Tüketici Hakları vb), Tasarımda insan Faktörleri, Tasanm ve Sürdürülebilirlik, Tasarımda Toplumsal Duyarlılık, Fikri Mülkiyet Açısından Tasarım, Endüstriyel Tasarım ve Mesleki Örgütlenme, Küresel Tasarım Piyasasının Dinamikleri, Türk Tasarım Pratiğinin Acıl Sorunları. Hâfızai beşer nisyan ile maluldür» liya Paşa'nın «insan belleğinin sakatlığı unutmaktır» anlamına gelen bu vecizesi insanın özellikleri hakkında söylenmiş belki de en önemli sözlerden birıdir. 19 Eylül 2005 pazartesi günü İTÜ'nün yeni akademik yılı rektörümüz, saygıdeğer dostum, Prof. Dr. Faruk Karadoğan'ın pek güzel bir konuşmasıyla açıldı Sayın rektör konuşurken konuştuğu güzel salona baktım. Bu bir önceki rektör, bir başka aziz dost, Prof. Dr Gülsün Sağlamer'in üniversitemize bir katkısıdır Salonun içinde bulunduğu yerleşke 'ye bizler gene bir başka aziz dost, eski rekiörlerimizden, kendisine kişisel olarak pek çok şey borçlu olduğum, Prof. Dr. Kemâl Kafalı döneminde taşınmıştık. Halbuki İTÜ en az 230 yıllık bir kurum. Tarihini adam gibi bilemiyoruz. Belki gerçekten rozetlerimizde yazdığı gibi 232 yıllık. Ama bilmiyoruz, çünkü elde belge yok. Belge olmadığı için toplumumuzun hafızası nisyan eylemiş. Faruk Bey'in güzel açış nutkunu dinledikten sonra eve dönerken bir reklam panosunda trkcll harflerini gördüm. Belli ki Turkcell kastediliyor. Aradaki iki sesliatılmış. Ama ben ve o panoyu okuyan hemen herkes Turkcell'in kastedildiğini biliyor, çünkü hem bu adı, hem de şirketin uğraştığı alanı tanıyoruz. Bu reklam aynı alanla ilgili olduğuna göre, trkcll Turkcell'den başkası olamaz. Peki, binlerce yıl sonra, Turkcell'den geriye yalnız bu panonun kaldığı bir çağ düşünün. 0 çağın arkeologları bunun Turkcell mi, Tarkcall mi, Turkcull mu, Türkcüll mu, Tırkcall mı... olduğu konusunda kafapatlatacak ve tahminleri ne olursa olsun asla emin olamayacaklardır, zira hafızaya alınmış bilginin önemli elemanları eksiktir. Alfabeyi icad ettikleri söylenen Fenikelilerin alfabesinde seslıler yoktu. Onlardan alfabe fikrini alan diğer Sâmi toplumlar, ibraniler ve Araplar da altabelerine alef ve elif dışında sesli harf koymadılar. Ancak onlardan alfabe fikrini tevarüs eden Yunanlılar ilk kez seslilere de harf karaterleri vererek bugünkü modern alfabelerin yaratıcısı oldular. Bu nedenle, sesi bilinmeyen eski Fenike, ibrani ve Arap metinlerini okumak çokzordur, bazı hallerde mümkün değildir. Buna mukabil, Yunan metinleri aynı tür zorluklar sunmazlar. Fenikelilerde yazı ticaretin aracıydı, Sami toplumlarda ise büyük ölçüde dinin. Yunanlılarda, yazı herkesin malı oldu ve o nedenle ilk kez Yunanlılar demokrasi fikrini icat ettiler. Oğlum Asım'dan öğrendiğim kadarlyla bilgisayar ortamında "chat"yapanlar da kendilerine has bir imlâ kullanmaya başlamışlar. Asım'ın bana gösterdiği örneklerden bunun da seslilerin büyük ölçüde aradan çıkarılmasıyla geliştirilmiş bir nevi stenografi olduğunu hayretle gördüm. Görülen o ki, alfabe ne kadar yaygın kullanılırsa o kadar sarih olmuş tarih içerisinde. Anıtlar oluşturmak da şehirleşen, yani toplum yaşamının b'nem kazandığı toplumlara has birşeydir. Meselâ ölmüş olan Kül Tigin'e bir anıt dikmek göçebe Bilge Kağan'ın değil, o zaman dostu olan ve binlerceyıldıryerleşik düzendeyaşayan Çin imparatorunun aklına gelmiş, Orhun Yazıtları onunyolladığı Çinli ustalarca oluşturulmuştur. Osmanlı imparatorluğuneredeyse hepsi İstanbul'da olmak üzerebizlere bazı güzel anılar bırakmıştır. Örneğin Teknik Üniversite: Ama niçin Halıcıoğlu'ndaki bildiğimiz en eski binasının sahıbi değildir? Niçin Rektörü 2005yılında hâlâ İTÜ'nün Taşkışla'dan kovulabileceğinden endişe etmektedir? Niçin müzelerimizdeki bazı eşyaların feci durumları hakkında zaman zaman gazetelerde haberler çıkmaktadır? Niçin Kültür Bakanlığı 13.yüzyıldan kalan Batlamyüs kodeksini parası bulunduğu halde tamir ettirmemekte ısrar etmektedir? Bunların hepsinin tek bir cevabı vardır: Uygarlık ancak bellekle mümkündür. Belleği olmayan insanın nasıl zekâsı olamazsa; zayıf bir bellek, rahmetli Mustafa inan'ın sık sık söylediği gibi, nasıl aslında aptallık emaresiyse, belleksiz toplumlar da uygar olamazlar. istanbul'un en büyük tahribi Anadolu kırsal kültürü bu şehri 1950lerden sonra istilâ edince başlamıştır. Eğitimimizin yıkımı ise, kırsal kökenli politikacıların eseridır. Uygarlık geçmişiyle birlikte bir bütündür Geçmişini bilemeyen vahşi, uygarlık taklidine yeltendiği zaman bazan onu uydurmağa kalkar: Çanakkale Zaferinin Atatürk'ün dehâsının değil de bulutlardan inen Peygamberin eseri olduğunu anlattığını duyduğumuz zavallılarda olduğu gibi. Ancak gerçek tektir; bilimin görevi onu araştırmak, uygarlığınki de ona uymaktır. Bunu yapamayanlar vahşidir. Vahşetin belleği yoktur. YAZI VEDEMOKRASİ Gövdeden ayrılan tentakül, etkinliğini hâlâ sOrdürdü parçalar dünyada çok ender olan elementler içeriyor diyor bilim adamları. Ve bunların bir Süpernova'ya ait olduklarını gösteren bir kanıt olarak kabul edilmekte. yaptırma olanağının sağlandığı belirtildi. Ayrıntılı bilgi isteyenler: www.kongresist.com/isc2005 sitesineve 0212231 2772 teleton nosuna başvurabilirler. Tasanm Kanser Tedavisi tartışılacak Kongresi istanbul'da Kasım ayında önemli bir kongre yapılıyor. Uluslararası Kanser Tedavisi Kongresi, 1012 kasım 2005 tarihleri arasında istanbul Marmara Oteli'nde gerçekleştirilecek. Kongre'de kanser tedavisinde kullanılan yeni ilaçlar ve bu ilaçların uygulandığı çeşitli kanserlerden alınan sonuçlar tartışılacak, tanınmış yabancı ve Türk uzmanlar, son kanser tedavileri ve ilaçlar konusunda bildirilerini sunacaklar. Kongre uluslararası Kemoterapi Derneği ile Türk Kemoterapi Demeği'nce düzenlendi, kongre ingilizce sürecek. Tıp öğrenci ve asistanlarına ise ücretsiz kayıt 1921 Haziran 2006 tarihleri arasında 3. Ulusal Tasanm Kongresi İTÜ Taşkışla binasında yapılacak.. (www.tasarim.itu.edu.tr/3utkhtml) Kongrenin temel amacı Türkiye'de endüstriyel tasarımı olabildiğince çok boyutlu bir yaklaşımla ele alarak alanda araştırma ve uygulama yapan tüm kesimlerin yer alabileceği bir iletişim ve tartışma ortamı yaratmaktır. Böylelikle bildiri sahiplerinin ilişki kurabilecekleri çalışma alanları şu şekilde belirlenmiştir: Endüstriyel Tasanm Eğitimi, Türkiye'de Tasarım Terminolojisi, Lisansüstü Tasarım Eğitimi, Tasanm Araştırmaları, Tasarım Tekno VAHŞETİN BELLEĞİ OLMAZ 970/5 22 Ekim 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle