Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre Mektup Kısır döngü'ler birer avantaja çevrilebilir mi? i k ı vey<ı ddha çok olay, bır kapalı çevnm I halınde bırbırlerını uretıyorlarsa buna J . ' Kısır Dongu ya dd eskılerın deyımıyle "Fasıt Daıre" adı verılıyor Ancak bu tur kapalı çevrımler her zaman fesat uretımıne (fasıt) sebep olmaz Bır bolumu son derece yararlı ışlevler de gorurler Tavuk ve yumurta dongusu gıbı Bunlara çeşıtlı ornekler vererek dongulenn neler urettığıne daha lyı karar verılebılır Işte bırkaç ornek • Yumurta > Tavuk > Yumurta • Kalabalık kamu kadroları > Perso nel ıçın aynlabılecek butçenın daha çok kışıye bolunmesı > Duşuk ucret > Duşuk ucrete, ancak duşuk nıtelıklı çalışanların ıstıhdam edılebılmesı > Beklenen gorevlerın standartının duşmesı > Duşuk standartlı gorevlere, çok sayıda duşuk nıtelıklı ışsızın taiep yaratması > Taleplerın sıyası baskıya donuşmesı > Kamu kadrolarının dahd da kalabalıklaşması • Gelışmış bır demokratık ortam > Insanldrın nıtelık dokularının gelışmesı > Yuksek nıtelıklı ınsanların demokratık ortamı daha da gelıştırmelerı • Insanların nıtelık dokularının yetersızlığı > Demokrasının yarattığı ozgurluk ortamının, karşılıklı hakların çığnenmesıne yol açması > Demokrasının yozlaşması > Insanların nıtelık dokularının daha da bozulması • Eğıtım sıstemının çarpıklığı > Yetersız nıtelıklı ınsan yetıştırılmesı > Yetersız nıtelıklı ınsanların "oyun kurucu" durumuna yukselmesı > Yetersız sıstemlerın kurulması ve/ya mevcut sıstemlerın kotu ışletımı (eğıtım sıstemı de dahıl) > Eğıtım sıstemının daha da bozulması • Teror > Devlete guven ortamının zedelenmesı > Kamu gorevlılerının hızmetten kaçışı > Yetersız hızmet sunumu > Halkın şıkayet ve reaksıyonları > Terorun bu redksıyonları ıstısmdrı >Terorun dahd da guçlenmesı • Yuksek enflasyon > Kuçuk olçeklı ışlerın batması > uretımın azalması > Artdn enflasyon • Kendı ışını kuranldrın sayısınm dr tışı > Ddha çok ınsanın bundan haberdar Felsefe ve sosyal bilimler uğla Unıversıtesi Felsefe Bolumunce duzenlenen IV Felsefe Gunlerı çerçevesınde "Felsefe ve Sosyal Bilimler" konulu sempozyum 57 Ekım 2005 tarıhleri arasında Ataturk Kültür Merkezı ve Ahmet Altıntaş Salonu'nda gerçekleştı Felsefecılerle sosyal bılımcılen buluşturan toplantıların çok daha sıklıkla yapılmasının gereklılığını Prof Dr Doğan Özlem şoyle açıkladr "20 yuzyılın ıkıncı çeyreğınden ıtıbaren sosyal bılımlerın buyuk kısmında arkalarındakı felsefi mırastan kurtulma eğılımının, reddı mıras arzusunun kuvvetlendığını gozluyoruz Bu eğılım, bu arzu, 20. yuzyılın uçuncü çeyreğının başına kadar, yarım yuzyıla yakın bır sure, felsefe ile sosyal bılımlerın bırbırlermden uzaklaşmalarına, hatta aralarının açılmasına neden olmuştur (...) Sempozyumumuz bu mesafelerin kısalmasında mutevazı bır katkı sağladığı oranda, amacına ulaşmış olacaktır" Toplumu yönlendirenler (politikacılar, bürokratlar, bilim adamı, düşünür, yazar) her ikisine de duyarlı olmak zorundadırlar. Olumlu spiralleri daha kuvvetlendirmeye, olumsuzlann genişleme hızlannı durdurarak, önce onu kapalı bir çevrime, sonra da mümkünse olumluya dönüştürmeye çalışmalıdvlar. oluşu > Daha çok kışının cesaretlenmesı > Işını kuranların daha da artması Bu tur "kendını besleyen dongu"le rın buyuk bır bolumune dıkkdt edılırse, başlanan nokta yerıne ya daha gerı (ya da re ancak daha yuksek nıtelıklı elemanların talepte bulunabılmesı > Sıyası baskıların azalması > Kamu kadrolarının daha da seyrelme egılımıne gırmesı Gorulduğu gıbı, olumsuz spıral olumluya donuşme surecıne gırmıştır Bunun yapılabılmesı, zıncıre eklenen 'yenı element" sayesınde olabılmektedır Böyle bir "yeni element" geliştirilebilirmi? Evet, bazı durumlarda bu mumkundur Bu ozel durumda aranan "yenı element 1 , orneğın ıç gırışımcılık (ıntrapreneurshıp) olabılır Ydnı, kamuda çalışanlara, kendı ışlerını kurma desteğı yaratılarak (ornegın Gırışım Destekleme Şırketlerı yoluyla) kadrolar seyreltılebılır Bır dığer ornek, "Eğıtını Sıstemının Çarpıklığı kısır dongusu uzerınden verılebılır Bu dongunun olumluya donuşturulebılmesı ıçın gereken 'yenı element", mevcut eğıtım sıstemıne dokunmaksızın (zaten kımse dokunamaz), Dağıtık Oğrenme Ortamları adı verılebılecek bır yenı kavramı (Bkz "Farzedın kı Hındıyız", MTınaz Tıtız, Sah 48, 'Dağılmış Oğrenme Ortamı", V Yayınları, 1991) hayata geçırmek olabılır M fe 1 • I ılerı) bır noktaya varıldığı gorulecektır, ay nen açılan ya da kapanan bır spıral gıbı Eger dongu "ıyı' bırşeyler uretıyorsa bu spıral gıderek daha ıyı sonuçlara, aksıne 'kotu" bırşeyler uretıyorsa bu defa gıderek daha kotu şeyler doğmasına yol açacaktır Toplumu yonlendırenler (polıtıkdcılar, bürokratlar, bılım adamı, duşunur, ya zar) her ıkısıne de duyarlı olmak zorundadırlar Olumlu spiralleri daha kuvvetlendır meye, olumsuzlann genişleme hızlannı durdurarak once onu kapalı bır çevrime, sonra da mumkunse olumluyd donuştur meye çalışmalıdırlar Pekı ama bu nasıl olacak? Bunu yapabılmek, dongulenn bu halıyle mumkun degıldır Çunku, donguyu oluşturan bakldlar bırbırıne o denlı sağlam baglıdır kı, dongunun bır başka sonuç uretmesıne ımkan yoktur O halde dongu ıçıne yenı bır element sokulmalı ve o yenı element, dongunun urettığı sonuçlan olumlu ya çevırebılmelıdır Teknık deyımle bır "evırıcı"ye (ınverter) ıhtıyaç vardır Bu yenı elementın durumu, yukarıdakı orneklerden bırısıyle açıklanmaya çalışılırsa, bunun nasıl mumkun olabıleceğı da ha ıyı anlaşılacaktır Orneğın, 'Kalabalık Kamu Kadroları' ele alınırsa Kalabalık kamu kadroları > (yenı element) > (seyrelmeye yonelen kadrolar) > Ayrılan butçe payının daha seyrek bır kad roya bolunmesı > Yukselen ucretler > Personel nıtelıklerının yukselmesı > Personel den beklenen gorevlerın standartlannın yukselmesı > Standartı yukselen gorevle Buna gore, mevcut eğıtım kargaşası surerken, onun dışında, bılgısayar desteklı bır sıstem oluşturup, sayılan yaklaşık 70,000 olan yerleşım bırımlerındekı bılgı ıhtıyacı tatmın edılmeye çalışılır Bılgının bu şekılde somutlaştırılıp ınsanlarımızın hayatlarına gırmesıyle, bır yana bırakılmış eğıtım sıstemını yonetenler de bu yenı olguya gore sıstemı duzenlemeye çalışacaklardır Bunu yapabıldıklerı olçude resmı eğıtım sıstemı kabul gorecek, yapıl(a)madıgı takdırde ıse Dağıtık Oğrenme Ortamldrının rekabetıne dayanama yarak sılınecektır Dıkkat edılırse Dağıtık Oğrenme Ortamldrının hdvatd geçebılme şansı, mevcut eğıtım sıstemının çarpıklığından gelmektedır Yanı bır kısır dongu bu defa bır avantaja donuşmektedır Bunun çok kolay olmadığı şuphesızdır Ancak burada ışaret edılmek ıstenen de ışın zorlugu ya dd kolaylığı degıldır Açıklanana benzer bır yaklaşım kullanılmaksızın donguler degıştırılmeye çalışılırsa, harcanacak zaman ve çabanın beyhude olacağına ışaret edılmek ıstenmıştır Icatçılık genelhkle elle tutulabılır dunyaya ozgu sayılır, en azından bızım kulturumzde boyledır Ama burada ıhtıyaç olan 'sosyal yenılıkçılık" ya da "sosyal ıcat' tır Icat sozcuğunu aşağılama Prof Zıhnı Sınır ıçerecek şekılde kullanmayı bırakıp aynen yukarıdakı "yenı element' gıbı yaşam dongumuze sokabıldığımızde ıçınde bulundugumuz kısır dongu avantaja donmeye başlayacaktır TınazTitiz Prof. Dr. Ozlem'ın vurguladığı gıbı, felsefe ıle sosyal bılımlenn bırbırlermden uzaklaşmaları, aralarının açılması gerek ulkemızde gerek dunyada ne gıbı sonuçlar doğurmuştur? Bu durumdan en buyuk zararı felsefe mı yoksa sosyal bilimler mı görmuştur? Felsefe ıle sosyal bilimler arasındakı ılışkıler yenıden nasıl kurulabılır? Bu etkıleşımın yenıden kurulmasının kazandırabıleceklerı nelerdır? Ulkemız bılım ve duşünce hayatının çok daha verımlı hale gelmesıne onemlı katkılar sağlayabılecek bu sorular uzerınde duşunmek onemlı gorunmektedır DAVETLİ OTURUMLAR Sempozyumda, aralarında Mehmet A. Kılıçbay, İlhan Tekeli, Gürol Irzık, İlber Ortaylı, Doğan Özlem gıbı ulkemız duşunce hayatının onemlı ısımlerının de yer aldığı dort davetlı oturum duzenlendı Dığer oturumlarda tartışılan konu başlıkları şoyleydı "Tarıhselcı Felsefe", "Psıkolojıde Epıstemolojık Problemler", "Sosyal Bilimler ve Eleştırı", "Felsefe ve Fenomenolojı", "Sosyolojı ve Sosyal Bilimler", "Nesne ve Nesnellık Sorunu", "Modern Polıtık Tartışmalar", "Felsefe ve Insan", "Ideolojı Tartışmalan", "Sosyal Bılım Problemlen", "Sosyal Bilimler ve Hermeneutık", "Demokrası ve Problemlen", "Polıtıka Problemlen", "Felsefe ve Tarıh", "Felsefe ve Eğıtım", "Eğıtım Tartışmalan" Sempozyumda, felsefenın şu sosyal bılım alanlarıyla ılışkılerı ve problemlerı tartışılmıştır Sıyaset Bılımı, Hukuk, Iktısat, Psıkolojı, Sosyolojı, Sosyal Antropolojı, Tarıh, Eğıtım 61 sayfalık Sempozyum Ozet Kıtabı yayımlanmıştır Bıldırıler de yayımlanacak tır Sempozyumun duzenlenmesınde emeğı geçenler ve katkıda bulunanlar buyuk ış başarmışlardır Gerçekten onları kut lamak ve teşekkur etmek bır borçtur Dr. H. Haluk Erdem Gazı Unıversıtesi Cazı Eğıtım Fakültesı Felsefe Grubu Eğıtımı Anabılım Dah Yonetmelığı yayınlandıktan sonra, uygularnada gorulen bu karışiklıklar daha da art tı Yonetmelıgın tercumesını EMO yaptığı ıçın yenı uygulama bıçımınden kaynakla nan bır çok sorunun ızahatı Oda'dan ıstenmıştır Ama meslek kuruluşumuz kendı ıçınden bır yanıt gelıştıremedi Bır toplumun ılerıye gıtmesı, onderlerının kımlıgıne baglı Bu kımlıkte buyuk olçude mıllı kulture gore şekıllenıyor, bır anlamda kaderımız kulturumuzde saklı Oyle sanıyorum kı, mevcut toplum onderlerımızın modern hayatı ıdare edecek ehlıyetlerı yoktur Maalesef tum modern kurum ve sureçlerın kuvvetlı bıçımsel yonu var ve modernlıkte ezberlenebılıyor, Uklıt edılebılıyor Hoca efendının okullannın başarısı da bunla açıklanabılır sanırım Devamı 22. sayfada 970/21 22 Ekım 2005