22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

buldular. Belgrat gazetelerindekı açıklamalara göre buluntu yerı, Demirkapı barajımn çok yakınındakı bır magarada yer almakta. Arkeologlar, ateş yerleri vı örs olarak kullanılan yassı taşlarla bırlikte çok sayıda kemik ve balık kılçıkları da gun ışığına çıkarmışlar. Buluntu yeri Mezolıtik ve Neolitik dönem kültürlerini yansıtan Lepenskı Vir yerleşmesıne yakın. Lepenski Vir'de yaklaşık olarak 8500 yıllık bir yerleşmeylc birlıkte mezarlar ve heykeller bulunmuştu. Zümrütten Akisler A. M. Celal Şengör Asker Pilotlara Bak! Ulkemizin yetiştirdiği en büyük eğitim uzmanlarından biri olduğu konusunda şüphemin olmadığı sevgili dostum Kemâl Gürüz Harvard Üniversitesi'nin "Weatherhad Uluslararası İlişkıler Merkezı "nde John W. Ryan araştırıcısı (fellow) olarak yaptığı bir yıllık görevinden nihayet geri döndü. Derhal biraraya gelerek ikimizin de yurt dışında geçirdiği 20042005 akademik yılı hakkındaki izlenimlerimizı konuştuk Bu konuşmalarımız esnasında ABD'de birçokyüksek teknoloji ile ılgili eğitim ve araştırma ve endüstri kuruluşunu ziyaret etmiş olan Kemâl çok ilgınç bir şey söyledi. "Bunların pek çoğunun başında emekli jetpilotları gördüm" dedi. Sebebini araştırınca öğrenmiş ki, hızla değişmekte olan dünyamızda, en hızlı değişen konulan yöneten insanların en önemli özelliklerinden biri sağlıklı ve anında (ingilızce "splıtsecond" terimiyle ilade edilen) kararlar alabilme yetenekleridir. Ben de Kemâl'in söyledikleh üzerine şöyle bir kendı deneyimimi gözden geçirdim: Meselâ dünyanın en büyük petrol şirketi olan EXX0N'un jeolojik araştırmalarının başında ikiyıl öncesine kadarjeoloji de okumuş olan emekli hava pilot binbaşı Art Green bulunurdu! Ben Caltech'deyken ABD'nin en önde gelen uzay araştırma kurumlarından olan Jet Itki Laboratuvarının başında da emekli bir hava korgenerali vardı. ABD UlusalBilim Vakfının Yerbilimleri Bölümünü yıllarca bir Kraliyet Hava Kuvvetleri avpilotu olan lan McGregor yönetmedi mi? Yer olsa bu örnekleri Almanya, Ingiltere ve Fransa'dan alınabileceklerle çoğaltabilirim. Hayvanlarda egzotik lezzet seviyorlar Arnerikalı biyologlar hayvanların da insanlar gibi egzotik lezzetlerden hoşlandıklarını keşfettiler. Tatlı su yengeçleri ve diğer otçullar, tercih hakları olduğunda yabancı bitkileri tercih ediyorlar. Georgia Teknoloji Enstitüsü'nden John Parker, bu sonuç Darvvin tarafından ortaya atılan ve yeni türlerin başarılarını doğal düşmanlarının ve rakıplerinin hatalarına borçlu olduklarına dayanan tezle çakışmakta diyor. Parker ve meslektaşı Mark Honkonglu bıiımsaamıau. misk keöisinden yayıldîğj sanılan Sars virüsünü^ Çin'de besln olarak tökefı yarasada saptadtlar. Hay, Kuzey Amerika'ya özgü tatlı su yengeçlerini (Procambarus spiculifier ve P.acutus) yerel bitkiler ve bölgede yeni yetişmeye başlayan bitkilerle besleyince yengeçler, yeni bitkileri üç misli fazla yemişler. Benzer sonuçlar, 57 yerel ve 15 egzotik bitkinın karşılaştırılmasına dayanan araştırmalarla da elde edilmiş. Hatta hala devam etmekte olan ve karadaki otçulların incelenmesine dayanan üç araştırmada da. Gerek salyangozlar gerekse çekirgeler, yaam alanlarında yeni yetişmeye başlayan bitkileri tercih ediyorlar Bilim adamlarına göre son sonuçlar, bölgeye milyarlarca dolar zarar veren yeni türlerle savaşımda yararlı olabilecek. Sars virüsü yarasada Nal burunlu yarasalarda (Rhinolophus) bulunan virüs genetik olarak insanda görülen Corona virüsüyle yakınlık göstermekte. Hongkong Üniversitesi'nden Kwokyung Yuen'in tahminine göre yarasadakı virüs de 2003 yılında bulunan mısk kedisi virüsüyle aynı kökenden. Virüsün hangi hayvandan diğerine bulaştığı bilınmıyor henüz deniyor Spıegel Online'daki (wwwspıegel.de, 13 9 05) haberde. Geleneksel Çin tıbbında yarasanın dışkısından da yararlanılmakta Bılım adamları gerek misk kedisi gerekse yarasa yiyenleri uyarıyorlar. Solunum yolları sendromu Sars, 2002 yılında Çin'de ortaya çıktıktan sonra dünya genelinde 8000 kişiye bulaştı ve yaklaşık olarak da 800 kışi yaşamını yitırdı. Kemâl'in dikkatimi çektiği konu, bana Prof Hans G. Hornung'un daha önce bu sütunda anlatmış olduğum biryorumunu çağrıştırdı: Asker1er sivillere nazaran genelde daha gelişmiş bir bilgi edinme ve bilgi değerlendirme refleksine sahiptirler. Bu refleks, hızlı ve doğru karar alma yeteneği ile birleşince hızla değişen dünyamızda yöneticilik yapmak için ideal bir tip ortaya çıkıyor. Yani tüm dünyada Hava Harp ve Uçuş Okulları sırfmuharip uçucu değil, aynı zamanda 21. yüzyılın bilgiyi sürekli edinen ve değerlendiren ve buna dayanarak son derece süratli ve doğru kararlar alabilen ideal yönetici tipini de yetiştiriyoriari Neye niyet neye kısmet diyesi geliyor insanın. Ama bu kişiler hem yetiştirildikleri konuda iyi oluyorlar, hem de bahsettiğim nedenlerle yüksek teknoloji ile uğraşan modern ve karmaşık kuruluşlarda birinci sınıf yönetici oluyorlar. Buradan üniversite hocaları ve üniversite yöneticileri ne öğrenmelidir diye düşündüm Herşeyden önce öğrencilerimize öğrenmeyi, ama herşeyi öğrenmeyi öğretmeliyiz. Burada sık sık tekrarladığım gibi, 1999 depremlerinden sonra kendileriyle birlikte çalışmak onuruna sahip olduğum üç hava orgenerali (Ergin Celasin, Cumhur Asparuk ve H. Ibrahim Fırtına) ve iki hava pilot tümgenerali (Bilgin Balanlı ve S Şevket Dingiloğlu; her ikisi de şimdi korgeneral) meslekleriyle uzaktan yakından ilişkili olmayan bir mevzuda süratli ve doğru bilgi edinme ve karar verme konusundaki iistün becerileriyle beni hayrette bırakmışlardı. BİLGİEDİNMEREFLEKSİGÛÇLÛ ikincısi, öğrenciye inisiyatif vererek, karar verme becerisini geliştirmek çok önemli. Bu, üniversitenin ilk basamaklarından itibaren öğrencileri kendilerinın sorumlu olacakları projeler çerçevesinde çalıştırmakla yapılabilir. Üçüncüsü, öğrenci iletişim kurabilen bir birey olmalı. Ne bilim ne de toplum, yaşamı çevresiyle iletişim kuramayan kişilerce yönetilemez. Dördüncüsü ise çalışma disiplinidir. Yurtdışında okuduğum ve çalıştığım tüm üniversitelerde ve danışmanlık yapmak imkânını bulduğum bütün büyük uluslararası şirketlerde, Hava Kuvvetlerimizden tanıdığım bir disiplin olduğunu görmüştüm. Yurt dışından Türkiye'ye dönünce "asker disiplini" ve "emir komuta zinciri" gibi sözlerin sözümona entelektüel çevrelerde kötüleyici anlamlarda kullanıldığını hayretle gördüm. Bu anlamları kullananlar aslında ne uluslararası başarılı araştırma kuruluşlarının veya şirketlerin, ne de Türk Ordusunun çalışma düzeninden haberdar, bilgisiz kişilerdi. Ödül ve ceza sisteminin tamamen çökmüş olduğu üniversitelerimizin çalışma disiplininin ıslaha muhakkak ihtiyacı vardır. Bu konuda bilhassa çok hıılı ilerleyen yüksek teknoloji kullanmak zorunda olan Türk Hava Kuvvetlerinden alınacak pek çok ders olduğu kanısındayım. Komuta devirteslim töreninde Hava Kuvvetlerimizin yeni komutanı Hv. Org. Faruk Cömert, Kuvvetin bilimsel düşünceye dayalı gelişme hedefinin bilhassa altını çizmişti. Kemal Gürüz Harvard'ın eğitim ve araştırma kurumlarında orada görevli bir sürü askerle karşılaştığını söyledi. Benim de ABD'dekı yıllarımda benzer bir deneyimim olmuştu. Benzer ilişkilerin geliştirilmesinin üniversitelerimize sonsuz yararları olacağı kanısındayım. 967/51 Ekim 2005 ÇIKARTILACAKDÖRTDERS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle