22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ooof off line Tanol Türkoğlu (TanolT@yahoo com) Bilgi ve Özgiirlük Eylulayında Los Angeles'ta yapılan ve Mıcrosoft'un en onemlı etkınlıklerınden bırısı olan profesyonel yazılımcılara yonelık konferansta kendısıyle yapılan bır rbportajda Bıll Gates, Google ile Micmsoft arasındakı temel vızyon farkını şoyle açıklamış Google, dünyanın bılgısıni organize edeceklerıni söylüyor, Micmsoft ise insanlara dünyanın bilgisini organize edecek araçları sunacaklarının sözünti veriyor. Hangısı sıze daha yakın gelıyor? Bır şırket sızın ıçın bılgıyı organize edeceğını ve sızın kullanımınıza sunacağını soylerken, dığerı sıze bunu yapacak araçları vereceklerını, ancak o araçlarla bılgıyı ne şekılde organize edeceğınızın sıze kalmış olduğunu söylüyor Dunyalar kadar bılgının onunde duran bızler ıçın doğru yol hangısı? Gerçekten de araçları alıp dıledığımızı yapmak mı kendımızı daha ozgur hıssettırecek, yoksa boyle bıryola gırmenın modası geçelı yuzyıllar mı oldu (bugun kaç kışı malzeme alıp her gun kendı ekmeğını kendısı yapıyor?) Sanal dünyanın mudavımlerının onune araçları koyup, al bunları kullanarak bılgı okyanusunda ne yapmak ıstıyorsan onları yap demek, onların o okyanusta boğulmadan nasıl hayatta kalacaklarına tam bır çozum olmuyor Bılgının hacmı o kadar buyuk kı bugun bıle artık pek çok kımse Google'ın ılk sayfasında gelen arama sonuçları ne ıse ona guvenerek aradığına ulaşmayı tercıh edıyor Bır başka deyışle, Mıcrosoft'un daha lıberal ancak daha meşakkatlı gorunen yolu bilginin hacmi ile ters orantılı bır başarı potansıyelıne sahıp gıbı gorunuyor bana Bılgı (verı) yığınının ucu bucağı gorunse belkı de bıreylerın onu ne şekılde ele alacağı, ışleyeceğı, ondan faydalı bılgı ureteceğı sureçlerınde hazır çozumler yerıne araçlar kullanmak bır anlam ıfade edebılır Ancak verının bugunku boyutuna bıle bakınca ıçımden geçmış ola demek gelıyor Elbette bu tur sozlerzaman ıçınde "ınce ayar" kapsamında yuzseksen derece ters ıstıkamete donebılıyor Yarın belkı deyukarıda kısaca alıntısını yaptığım bakış açısı farkı ortadan kalkacak ve ıkı fırma da ortada bıryerlerde buluşacaklar Konu araç mı hap çozum mu noktasına gelınce, belkı de bır adım gerı çekılıp, metod ne olursa olsun bu dünyanın ne gibi tehlikeleri var sorusunu ırdelemek gerek Şoyle kı, • Internette yaptığınız arama sonucunda bulduğunuz verinin doğru olduğuna nasıl güveneceksiniz? • Kendınıze aıt bılgılen, verılerı yetkısız erışımlerden nasıl koruyacaksınız? • Hangi bilgi ya da verilerin herkes tarafından bilinmesinde sorun olmayacağını, masum gibi görünen hangi verilerinizin size nasıl zarar verebıleceğını nereden bıleceksinız? • Sahıp olduğunuz bılgı ya da verilerin hangi koşullarda ne kadar değerlı olduğunu nasıl bıleceksinız? • Kullandığınız yazılım teknolojilerinin, siz farkında bile olmadan, size ait verileh biryerlere aktarmadığından nasıl emin olacaksınız? Bu sorular çoğaltılabılır Ama ben bu tur soruları duşundukçe aklıma ılk gelen rıskşudur Bireyler, firmalar, organizasyonlar sahip oldukları bilginin (hadi daha 'janjanlı' bir ifade kullanayım; 'entellektüel birikimin') değerini gerçekten biliyorlar mı? Bılgının değerinin ızafı olduğunu gorebılıyorlar mı? Beilı koşullarda paha bıçılmez olan bır bılgının başka koşullarda hıçbır ışe yaramayacağını algılayabılmışler mı? Buradan yola çıkarak bılgının kendılerıne hangi koşullarda ne anlam ıfade ettığı kadar başkalarına hangi koşullarda nasıl bu anlam ıfade edebıleceğını duşunuyorlar mı? Pekı şımdı de konuya şu açıdan bakalım Daha zıyade doğu kulturlerınde yer alan "herşeyin bir ve tek" olduğu kavramı ile yukarıdakı turden bır parçalanmanın getırmekte olduğu 'herbirkişi, her bir organizasyon, her bir parça' kavramından hangısı doğru? Daha zıyade hangısı daha 1yı? Bır mıyız, mılyarlarca mıyız? Tek ve eşsız mıyız, hepımızaynı mıyız? uzgürlük dediğimiz şey bizi biz olmaktan ötelere götüren karanlık bir araç haline mi dönüştürülüyor; yoksa 'özgürlük onu arayabilmektir" demeye devam etmemizi sağlayacak bir imkân olarak yerinde durmaya devam mı edecek? Bılgı olgusuna değer vermeden bılgı çağı yakalanabılır mı? Research and Publishing in Neurosurgery Ulkemızın onde gelen beyınsınır cerrahlarından Prof Dr Yucel Kanpolat ın edıtorluğunu yaptığı genç sınır cerrahları ve uzmanlarına yonelık bır kıtabın edıtorluğunu yaptı Sprınger Yayınevı'nce Acta Neurochırurgıca dergısının ekı olarak yayımlanan kıtap eğıtım amaçlı olarak kurslardakı çalışmaları bır araya getırıyor Kıtabın ılgınçhğı bu kursların Antalyada duzenlenmış olması ve kıtaptakı makalelerın buyuk çogunluğunun da Turk bılım adamları tarafından kaleme alınmasıdır Kanpolat yazının onsozunde ozetle şunları belırtıyor Araştırma ve yayın butun bılım adamlarının tanıdığı evrelerdır Ne var kı pek çok bılım adamı deneme yanılma temelınde bunlarla mucadele eder Ve standart yontemlere ılışkın yapısal eğıtıcı programlar ne yazık kı yoktıır Işte bu ne denle Euırepean Assocıatıon of Neurosurgıcal Socıatıes'ın (EANS) Araştırma Komıtesı araştırma ve yayın uzerıne bır kurs gelıştırdı Bu noro cerrahı konusundakı, egıtımlerını tam olarak henıız tamamlamamış olan sınır cerrahlarına uzmanlara yonelıktı Genç sınır cerrahları ıçın bu kıtabın kılavuz kıtap olarak hızmet vereceğını umuyorum Bu kıtap ayrıca araştırma ve yayınlarında kendılerıne yol gosterıcı araçları sağlayacak zaman kazandıracak sonuçlarının en yararlı şekılde katkıları olabıleceğını gosterecektır Bu makale topluluğu farklı yazarlar tarafından yazılmış, daha once makaleler bır araya gelırılıp yayımlanmamıştır ancak EANS Araştırma Komıtesı nın duzenledığı eğıtım kurslarında kurs malzemesı olarak sunulmuştur Bu kurslar Antalyada 2001 yılında yapıl mıştı ' Tsunamide Sörf Olmaz Prof Dr Şukrü Ersoy Çınar Yayınlan Dergımızde de populer yazıları yayımlanan yerbılımcı Şukru Ersoy, 24 makaleden oluşan populer bılım yazılarının bır kıtapta yayımladı Ersoy, onsozunde ozetle şoyle anlatıyor kıtabın seruvenını "Ilk populer bılım yazımı 1989 da yazmıştım TUBITAK'ın Bılım ve Teknık Dergısı nde yayımlandı Dergıde kapak olmuştu Adı 'Okyanuslar Kımın? Konusu kıta sahanlığıydı Genç bır araştırma gorevlısı olarak çok sevın mıştım Olumlu yankılar aldım Bılımı sevdırmenın ozendırmenın çok onemlı olduğunu duşunuyorum Bılımı sadeleştırmenın ve erışebılır kılmanın yolu bılımı populerleştırmektır Bu bılım ınsanlarımızın onemlı bır gorevıdır Kıtap, yırmı dort makaleden oluşuyor Kapsamı sadece deprem ve tsunamı ile sınırlı değıl Ayrıca doğa bılımle rıyle ılgılı pek çok konuya yer verılmıştır Ilk makale neden populer bılım? sorusunu yanıtlıyor Ardından afetlere stratejik bır bakış açısı verılıyor Depremler onceden soylenebılır mı? Insan kaynaklı depremler var mıdır? Afetler artıyor mu? Radon gazı neden kanser yapar? Iklımler ınsanlar olmadan da değışıyor mu? Doğal afetler konusunda yanlış ınançlar neler dır? Depremierın beklenmedık etkılerı nelerdır? Jeoturızm nedır? gıbı sorulara bu kıtapta yanıt bulacaksınız 26 Aralık 2004 tarıhınde Endonezyada Dunya'nın en buyuk depremlerınden bırı meydana geldı Depremın ardından tarıhte kaydedılen en buyuk tsunamılerden bırı oluştu ve yuz bınlerce ınsan hayatını kaybettı Kıyıları tuzlu denız suları bastı Bu nedenle kıyı kuşağında tarım 510 yıl yapılamayabılır Ardından uç ay sonra bolge ıkıncı bır buyuk depremie sarsıldı Bu buyuk afetlerın olumsuz etkılerı suruyor Gelış memış ulkeler afetlerden daha çok zarar goruyor Ikı Turk uzman arkadaşımla bır lıkte uluslararası bır ekıpte katıldık ve UNESCO adına Endonezyada tsunamının etkılerını ınceledık Sonuç urkutucu ve korkutucu Ya Turkıye kıyıları? Deprem ve tsunamı tehlıkesı ile karşı karşıya Tarıhı kayıtlarda, kıyılarımızda tsunamının trajık sonuçları var Gerçekten bızı bekleyen tehlıkeler nelerdır? Yetkılıler ılgısız ılgılıler de yetkısız oldukça bu sorunları yaşamaya devam edeceğız" ilk kez en yakınından çekılmış ayrıntılı resımlen ve bılgılendırmeler "http//saturn jpl nasa gov/ındex cfm" ınternet adresınde yenılenerek yer almaya devam edıyor Meraklı okuyucular ayrıca, http //www ısvr soton ac uk/fdag/Crossfaculty%2OUAUA%2Ocentre/Waterfall%20ın%20space%201part%201b HTM adresınden Tıtan'dakı okyanusun benzerı seslerını de dınleme olanağını bulabılırler... NOT Bu yazıda kaynakça olarak kısmen 'The Ast ronomıcal Almanac 2005"den yararlanıldı Bununla bırlık te gokyuzu olayları yazılannda degerlendırılebılır olçutte akla düşenler de okuyucularla olabıldıgınce paylaşılagel mekte Eldekı arazı durbunlerı bıle bıreyı heyecdnlandırır ken onlann buyuklerı durumundakı teleskoplar heralde bu yuk mutluluklar saçmalı1 Bılım meraklıları okuyucuların evrensel bılımle uğraşmanm ayrıcalıgını/heyecanını yaşama ları temennısı ve açık ışık kırlılıgınden uzak bır gokyuzu dılegıyle * Astronom Dr htanhul Unıv Fen Fak Ast ronomı ve Uzav Bılımlen Bolumu (Izmlı) ve Assıst Prof, Kıng Saud Unıversıty College ofSuenıe Department ofPhvsıci and Ast(esenoglu&ıstanbul edu tr) ronomy HANGİ TEHLİKELER? Baştarafi 9. sayfada.. Mars, ay boyunca Guneş'ten uzaklaşıyor olacağından gece yarısı oncesınden ıtıbaren sabah Guneş doğuncaya kadar (yaklaşık dokuz saat surelığıne) guneydogudan guneyebatıya kadar yaklaşık 175 derece gıbı çok genış bır alanda sırasıyla Boğa ve Koç takım yıldızlarında yer alacak Gezegenın gorulme suresı gıderek artacak şekılde ufuktan en fazla 66 derece yuksekte gorulecek. Dolunaya yakın ve Dolunay evrede bulunacak olan Mars'ın parlaklığı 1 7 ile 2 3 kadır arasında gıderek artacak Mars'ın bıze en yakın konuma gelıyor bılgısı bu sayfada ayrıca verıldı. Satürn, Ekım ayı boyunca Guneş'ten uzaklaşacagından ay boyunca gece yarısından sonra ve Guneş doğuncaya kadar yaklaşık dort saatlığıne surelıgıne guneydoğu tarafta Yengeç takım yıldızında gorulecek Gezegen ufuktan en fazla 67 derece gıbı oldukça yuksekte ve vaklaşık +O 3 kadır parlaklıkta olacak Cassını uydusunun bu halkdlı gezegen Saturn'u ve en buyuk ayı Tıtan'ın 967/221 Eklm 2005 BİRİKİMİN DEĞERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle