22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Metabolik sendrom ve sağlığımız için önemi Metabolik sendrom (MS) altta genelde göbeklilik ile insiilin direncinin yattığı, kalpdamar hastalık riskini yükselten bir metabolizma bozukluğudur. Gelişen ve gelişmiş toplum halklarında yaşlanma, şişmanlama ve oturgan hayatın ağırlık kazanması sonucu, sıklığının artması yüzünden gittikçe dikkat çekmektedir. Prof. Dr. Altan Onat* lemede yeni MS'un gelişmesini öngördüren unsurlar arasında, başta kanda bir yağprotein olan apo B düzeyi olmak üzere, bel çevresi, yaş ve kanda Creaktif protein seviyesi gelmekteydi. MS SIKLIĞINDA 1990'LI YILLARDA BELİRGİN ARTIŞ Bireyleri iki taramada da 30 yaş üzerindekilerle sınırlamak ve koroner hastaları dışlamak suretiyle, MS sıklıkları 1990 ve 2000 yıllarında karşılaştırıldı. Böylece iki dönemdeki yaş farkı ortalama 1 yıldan aza indirildi. MS 1990 yılında yetişkinlerin %24.4'ünde bulunurken, sıklık 10 yıl sonra %36.2'ye yükselmişti. Artış her iki cinsiyette ve tüm yaş gruplarında belirgindi. Yaşstandardizasyonu yapılınca, MS sıkhğındaki artış yılda %3 ila %3 gibi yüksek boyuta karşılık gelmekteydi. Metabolik sendrom kökenli KKH sıklıı: Koroner hastalar içinde MS kökenlilerin payı, erkeklerde %42, kadınlarda %66 gibi yüksek orandaydı. Üstelik, gelecekteki KKH olayları için MS'un yaşayarlı nisbi riski erkeklerde 1.65, kadınlarda 1.94, her iki cinsiyet birlikte 1.71 düzeyindeydi (1). Sendromda yüksek KKH olasılığı için ölçütler: TEKHARF çalışmasından sağlanan bilgiler ışığında, halkımız için KKH riskinin hesaplanmasında metabolik sendrom, Türk Kardiyoloji Derneği Koro S, damar sertliği yaratabilme potansiyeli bakımından kanda yüksek kolesterol düzeyinin rakibi sayılmaktadır; ülkemizde ise ondan çok daha fazla koroner kökenli hastalık ve ölüme yol açmaktadır. Halkımızda koroner kalp hastalığının ana sorumlusu olması nedeniyle, uzman ve pratisyen hekimlerimizin odaklanması kadar, kamuoyunun da ilgilenmesinin gerektiği bir durumdur. "Uygarlık sendromu" olarak da nitelendirilmiş olan, ama dar gelirlilerde daha sık gelişen bu sendromda, göbeklilik, kan yağlarında (kendine özgü) bozukluk, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığına sürükleyebilecek insiilin direnci, düşük düzeyli yangı durumu ve pıhtılaşmaya eğilim hali ana öğeleri oluşturur. M METABOLİK SENDROM TANIMI Yukarıda anılan ana öğeler üzerinde mutabakat olmakla birlikte, MS tanımı Dünya Sağlık Örgütii, Amerikan Kolesterol Eğitim Programı kılavuzu ve Uluslararası Diyabet Federasyonu gibi yetkili kuruluşlarca, ufak da olsa, bazı farklılıklarla önerilmektedir. Genelde göbekliliğe ilaveten bozulmuş açlık glukozu, tansiyon ve kanda trigliserid yüksekliği, iyi kolesterol düşüklüğü unsurlarından iki öğenin varlığı MS tanımı için esas alınmaktadır. Kanda yağ bozukluğu olarak, adı geçen son iki kuruluş trigliseridlerin 150 mg/dl'den yüksek, HDLkolesterol düzeyinin erkekte 40, kadında 50 mg/dl'den daha düşük olmasını tanımlamaktadır. Özellikle göbekliliğin tanımında Avrupalı toplumlarda bel çevresi ölçütünde yeni olarak daha dar sınır değerleri alınmıştır. Öncelikle göbeklilik tanımının etnik özgünlüğü olduğu daima vurgulanmışken, kendi toplumumuza özgü kriterleri geliştirmek önemlidir. TEKHARF çalışması bu açıdan ışık tutmuştur. Gerek kalpdamar hastalığıyla ilişkisi, gerekse şeker hastalığı, insiilin direnci ve yangı ölçütleri bakımından, bel çevresinin erkekte 95 santim, kadında 91 santim veya daha geniş olmasının, halkımızda göbeklilik tanımı için en isabetli olduğuna ilişkin kanıtlar sağlanmıştır. Bunun dışında kanda iyi kolesterol düzeyinin kadında 45 mg/dl'den düşük olmasının, kıstas olarak alınmasında yarar vardır. uygulanınca, kalp hastalığı ve şeker hastalığı bulunmayan erişkinler arasında metabolik sendroma erkekte %26, kadında %36 oranında rastlandı. Bu oran benzer yaştaki Fin erkeklerinde %8.8'lik, Amerikan erkek ve kadınlarında %24'lük oranlarla karşılaştırılabilir. Buna göre MS, 30 yaş ve üzerindeki halkımızda, 6 milyonu kadın olmak üzere, yaklaşık 10.5 milyon yetişkinde mevcuttur. MS erkeklerimizde zirve sıklığına 4049 yaş grubunda ulaşır, sonraki yaşlarda plato kaydeder. Kadınlarımızda ise, sıklık yaşlanmayla giderek artarak, 6069 yaş grubunda %56'ya ulaşır. Şu halde, sendrom çoğunluk orta yaşlarda gelişip sıklaşmaktadır. ABD erişkinlerine göre, bu sendroma Türk erkekleri daha erken yaşta tutulurken, Türk kadınları hem erkeklerimizden, hem de Amerikalı kadınlardan %40 kadar daha sık yakalanmaktaydı. Bu gözlem, kadınlarımızdaki kalpdamar hastalığı riskinin, erkeklerdekine göreceli yaklaştığı olgusunu kısmen açıklamaya elverişlidir. Metabolik sendromun ana öğelerinden tansiyon yüksekliği ile kanda iyi kolesterol düşüklüğü MS'luların %90 gibi ezici çoğunluğunda, şekere tahammülsüzlük 1/6 oranda bulunmaktadır. Diğer iki unsur olan göbeklilik ve kanda trigliserid yüksekliği her üç MS'ludan ikisinde kaydediliyordu. riskli grupta 4 milyon Türk yetişkini ile bu kesimdeki koroner hastalarının 850 bin bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu kişilerde ayrıca ilaç tedavisinin maliyet etkin olacağı makul görünmektedir. İnsülin direnci kusurunu düzeltme yolunda atılabilecek uygulamalar şöyle özetlenebilir. Egzersiz (dayanıklılık ve güç antrenmanları), zayıflama (yağ dokusunu azaltma), posadan zengin, doymuş yağı ve şekeri az diyet, ve bazı ilaçlar. METABOLİK SENDROM BULUNMAKSIZIN İNSÜLİN DİRENCİNİN VARLIĞI 1534 kişinin ortalama 2 yıllık bir öne dönük izlemesinin de katıldığı bir incelemede, örneklem insülin direncinin göstergesi olarak HOMA indeksi kullanılarak insülinduyarlı, insülin dirençli olmayan ve olan MS ve nihayet MS olmaksızın insülin dirençli şeklinde 4 gruba ayrıldı. Kalpdamar hastalık riski çokdeğişkenli regresyon yöntemiyle değerlendirildi. Sonuncu grup, insülin dirençli olmayan MS grubundan anlamlı biçimde düşük kan basıncı, yüksek insülin değerleri, kadınların daha genç, daha sık sigara içicisi olmaları ve daha düşük trigliserid, daha yüksek HDLkolesterol düzeyleri ile karakterizeydi. İnsülinduyarlı büyük gruba kıyasla, hem MS, hem de sadece insülin dirençli birey grubu anlamlı biçimde yüksek kalpdamar hastalığı olasılığı gösteriyordu. İnsülin dirençli erkeklerin, MS ve diğer etkenlerden bağımsız biçimde 1.9 kat yüksek riske sahip olduğu ortaya çıktı. Bu çok önemli bir tesbittir, çünkü yaklaşık 2.5 milyon erkeğimizin, MS tanısı bulunmadan, yüksek kalpdamar riski taşıyan insülin direncine sahip olduğunu meydana koymaktadır. Sonuç olarak, MS her 8 Türk yetişkininden üçünde bulunmaktadır. Kalpdamar hastalığına yakalanan yurttaşlarımızın çoğunluğunun altında yatan MS, yaştan bağımsız biçimde %71 boyutunda ek bir koroner risk katmaktadır. MS olmaksızın, en az MS kadar kalpdamar riski yükleyen yalnız insülin direnci barındıran 5 milyon kadar yurttaşımızı da, hekimlerimizin belirleyip tedavi etmeleri gerekir. *TEKHARF Çahşması Yürütücüsü İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi 1. Onat A, Ceyhan K, Başar Ö, ve ark: Metabolıc syndrome: raajor ımpact on coronary risk ın a population wıth low cholesterol levels a prov pectıve and crosssectional evaluation. Atherosclerosis 2002; 165:28592. 2. Onat A. Hergenç G, Türkmcn S ve ark. Discordance betvveen insülin resistance and metabolic syndrome. Metabolism 2005 (baskıda). METABOLİK SENDROMLU FERTLERİN NİTELİKLERİ Türk erişkinlerinde MS'lu bireylerin geri kalan bireylerden farkları nelerdir? MS'lular diğer yetişkinlere kıyasla biraz daha yaşlı, bel çevreleri 10 cm kadar daha geniş, yani göbeklidirler. Büyük kan basıncı 2025 mmHg daha yüksektir. Kanda trigliseridler sağlıklı kişilerdeki düzeyin %80 üzerinde seyrederken, iyi huylu kolesterol 68 mg/dl daha düşüktür. Vücutta insülin direncini açlık insülin düzeylerinin yansıtabileceği kabul edilen bir görüştür. Toplumumuzdaki açlık insülin düzeyleri sağlıklı kişilere kıyasla MS'lu kadınlarda 1/3 oranında, erkeklerde yarı yarıya yüksek bulunmuştur. İnsülin direnci durumunun bir düşük düzeyli sürekli yangıyı simgelediği görüşünü toplumumuzda destekleyici biçimde, kanda Creaktif protein seviyeleri, sağlıklı fertlere göre, MS'lu bireylerde 1.5 ila 2 kat yüksektir. Kadınlarımızda öne dönük bir ince ner Kalp Hastalığı Korunma ve Tedavi Kılavuzu'nda doğrudan orta ve yüksek risk grubuna alınmıştır. MS'lu kişide yaşın 50 veya üzerinde olması (kadında ek olarak total kolesterolün iyi kolesterole oranının 5 üzerinde bulunması) yüksek riski belirleyici kriter olarak benimsenmiştir. YÜKSEK VE ORTA RİSKLİ MS'DA ÖNLEMLER Orta riskli 5 milyon MS'luda hekimlerimizin şişmanlığı düzeltme, sağlıklı beslenmeyi önererek kanda trigliseridleri azaltma, fıziksel hareketsizliği giderme, sigaranın bıraktırılması gibi hayat tarzı değişikliklerini hasta ve yakınlarına benimsetmesi hayati önemdedir. Yüksek MS'UN HALKIMIZDA SIKLIĞI Bu kriterler 1997/98 taramasına 967/18 1 Ekim 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle