26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ooof off line Kitap Fuarı ve İnternet Tanol Türkoğlu (TanolT@yahoo.com) geliştirmektir. Konuşmanın temel aracı sözcüklerdir. Sözcük nedir? Sözcük içsel bir tınıdır, içsel bir sestir. Kıpırdayaıı, devinen, eskimeyendir. Konuşmanın olmadığı bir toplum düşünülemez. Konuşma olmasaydı, insanlar düşüncelerinı, günlük ısteklerıni karşısındakine ıletemezlerdi. Bu yüzden konuşmak başlı başına bir mutluluk ve başarıdır, neşedir. Bir bilge, konuşan insanların, konuşmayan insanlardan daha mutlu olduklannı söylüyor. Konuşmaya biz "sözel iletişim" diyoruz. Sözel iletişimin de bazı temel yasaları vardır. Bunlar, işitme, ses çıkarma, konuşmadır. Bunlardan birinde meydana gelcbin cek bir sorun, diğerlerini de etkileyecektir. Ve kişinin çevıesi ile olan iletişimini bozacaktır. Bu da, kişiyi mutsuz edecektir. Temiz, anlaşılır, an bir dille konuşmanın olabilmesi için, konuşma organlarının görevini eksiksizce yerine getirmesi gerekmektedir. Örneğin, konuşma seslerinin en küçük birimleri olan sesli harllele, sessiz harflerin çıkarılması ge rekmektedir. Alışılmış ve öğrenilmişin dışında üretilen ses simgeleri konuşma sayılmaz. Alışılmış sesler, solunum seslerini istenilen kalıplarda üretebilme ve ses titreşimleridir. Sözel iletişim bozukluğu, kişinin ağız yoluyla istenen sesli sesleri üretememesi durumunda konuşma bozuklukları oluşabilir. Konuşma organlarından birinde olabilecek bir bozukluk, konuşmanın da bozuk olmasına yol açabilir. Bunlardan bazılarını şöy'< le sıralayabiliriz; işitme kayıpları, travmalar, beyin felci, nörülojik nedenler, bazı cerrahi nedenler, kemelik yani konuşma ritmi, diş seyrekliğinden gelen yanlış ses patlamaları, gecikmiş ko, nuşma ve ifade bo; zukluklarıdır. Çocukların özellikle soluk alıp verme, soluk tutma, ritimli üfleme alıştırmaları yapmaları salık verilir. Konuşma bozukluklarıııda iyileştimıenin amacı, bireyin sahip olması gereken kültürel özelliklerini, kişiliglne ve beden yapısına uygun nitelikte ses ve sembollerle formüle ederek, özel eğitim yöntemleri ile ıtade edilebılecek şekiide düzeltmektiı. Doguştan gelen bozuklukları azar azar gidererek, kişinin normal konuşan kişilerle kaynaşabilmesini sağlamaktır. Her insanın işitme derecesi, algılayışı, sesinin tonu, konuşma organlarının yapısı, beyin haritası, konuşma yeti si oldukça tarklıdır. Bu larklılıklar dikkate alınarak her kişiye özel bir uygulama yapılmalıdır. Gerekiyorsa tizyoterapi ile birlikte sürdürülmelidir. insanlar bugiin, sözcüklerin, konuşma kurallarının bütün beyni saran sinir ağı içinde barındığını biliyoılar; insanların sol şakak bölgesinin, konuşulanı anlamadan sorumlu bir bölge olduğunı>da... Istanbul'daki en büyük ritüellerden birisi de sonbaharda gerçekleştirilen Tüyap Kitap Fuarı'dır. Taksim'de küçücük bir mekânda başlayan bu yıllık luar, daha sonra uzun bir süre Tepebaşı'nda kapılarını açtı. Şimdi de birkaç yıldır Bcylikdüzü'ndeki nıodern tesislerde. Son yıllarda bu fuarı olumsuz yönde etkileycbilecek, biri görünür diğeripek görünmez ikigelişme olmakta. Görünür olan sağda solda alternatif kitap fuarlarının yapılmaya çalışılması. Ancak belli ki Beylikdüzü gibi uzak bir lokasyona gittiği halde İstanbul Klasiği bu badireyi atlatacak gibi. Görünmeyen ikinci tehdit ise sadcce bu fuarı değil, genelde tüm kitap ve yayıncılık piyasasını etkileyecek gibi. 0 da internet. Intemette yılın her günü fuar var. Kitap satışına yönelik olarak web sitesi açan bir kaç firma sanal alem müdavimlerine her daim kitap sunmakta. Baştangıçta kitap fuarı oranlarının altında oran indirimler ise son döneınde kitap fuarı düzeyine çıktı hatta bazı noktalarda onu geçti bile. Hal böyle olunca bir an için fuar organizasyonuna etkisi bir yana bırakıp, internetteki bu gelişmenin genel olarak sektörü ne şekiide etkileyebileceğine odaklanmakta fayda var. Bir süredir yayıncılık sektörünün en büyük derdi korsan idi. Son dönemde nihayet birileri korsanla korsanın diliyle konuşmayı akıl etti. Böylece karşımıza 2.950.000 TL lik kitaplar çıkmaya başladı. Şimdilik bu kitaplar, yayınevlerinin vurucu kitapları olmaktan öte ayak alıştırma düzeyindeki kitaplar. Bu kitapların bir başka özelliği de sadece kilapçılarda değil hipermarket gibi kanallarda da satılması. Bu da yayıncıların uzun süredir kader birliği etmis oldukları bir sektöre dağıtıcılara doğrudan bir tehdit oluşturmakta. Çünkü 29501 iklerin dağıtımı bildiğim kadarıyla hipermarketlerin empoze ettiği şekiide yapılmakta. Hatta bu sebepten bazı dağıtıcıların o yayınevlerinin hiçbir kitabını dağıtmama kararı aldığını bile duydunı. Dimyat'a pirince giderken... Gelelim internete ve dağıtımcıların katma değerine. Yayıncı dostlarıma dağıtıcıların katma değerini sordum. Gördüğüm kadarıyla tek bir katma değerlori var. 0 da kitapların yayınevinden dağıtımcılara toplu olarak nakledilmeleri. Dağıtımcıdan kitapçılara doğru yapılan perakende dağıtım ise dağıtımcının uhdesinde. Tabii maliyet de. Diğer pek çok sektörde bu rolü üstlenmiş tüzel kişilikler, perakendecinin riskini de üstlenmiş durumda. Her ne kadar yayıncılık sektöründe böyle olsa da anladığım kadarıyla bir bölgede dört tane kitapçının batması oraya dağıtım yapan dağıtımcıyı finansal olarak etkiliyor ve dağıtımcı da bu etkiyi doğrudan yukarı doğru yansıtıyor. Yani işin asıl var olma sebebi olan perakendecinin finansal riskini üstlenme olayı çoktan unutulmuş. işte böyle bir tablo ve karşısında internet. Ülkemizde de internet giderek popülarifesini artırıyor. Internetin doğal düşmanı olduğu katmanlar katma değer üretemeyen aracılardır. Hangi sektör olursa olsun. 0 nedenle yayıncılık sektöründcki aracılar da (sadece dağıtıcılar değil, kitapçılar da) doğal olarak ınternetin menzili içinde. Biryandan hem dağıtıcı bem de kitapçı rolündeki web siteleri internelte kendisini gösteriyor, gösterecek; diğer yandan isealıcıya doğrudan ulaşmanın alternatifleri internet üzerinde kendini gösterecek (yayınevlerin satış da yapan kendi web siteleri gibi). Dağıtımcılara ne olacak? Bir katma değer üretmeyi sürdüren her araeının varlığını sürdüreceği gibf kitap dağıtımcıları dayepyeni katma değerler üretebiliflerse varlıklannı sürdurecek Anahtar kelime: "yepyeni". Kitapçılara ne olacak? Benzer risk onlar için de var. Neden bir web sitesinden değil de bir kitapçıdan alışveriş yapayım? Bu soruya güçlü bir cevap bulunamazsa kitapçı sayısında da azalma olacak. Son yıllarda ülkemizde başlayan büyük kitapçı dükkanları yaklaşımı bence olası tek çıkış yolu. Küçük kitapçılar kapanacak. içinde binlerce kitap olan kitapçı dükkanları sayıca az da olsa varlıklannı sürdürecekler Küçük kitapçılıkya belli bir konuya odaklanmada ya da sahafda devam edecek. Yayıncılık sektöründe 2950 gibiyeni buluşlara gereksinim var. 2950 artık, bir buluş olmaktan çıktı. Girizgâh niteliğinde kalacaksa artık 2950'ye kitap satmak bir norm oldu. Ama bunun gibi daha yapılacak pek çok yenilik var. Matematikçiden Kolay Hesap Kitabı Sabancı Ürıiversitesi Akademik Destek Pmgramı ve Matematif Kulübü'niin konuğu olarak Türkiye'ye gelen ünlü matematikçi Prot. Ür. Deborah HughesHallet, öğrencilerle matematik konusunda tartıştı, hazırladığı yeni kitabının tanıtımı yaptı. Tek ve çok değişkenli denklemlerdeki hesap kavramları ile ilgili hazırlanan kitap, temelde türev, limit ve integral konularını kapsıyor. Ancak bu kitabı diğer matematik kitaplarından ayıran en önemli özelliği çok fazla teorik kanıt yerine konuların günlük hayatla bağlantı kurularak anlatılması... Kitabın kullanım alanı ise günlük hayatta verimliliğl artırmak olarak tanımlanıyor. Kitapta, örneğin 5 litrelik bir kavanozun yapımında ne kadar az cam kullanılması gibi sorulara da yanıt veriliyor. ingiltere'nin Cambrige Üniversitesi'nden mezun olan Prof. Dr. Deborah HughesHallet, şu anda Harvard Üniversitesi ve Arizona Üniversitesi'nde öğrutim iiyesi olarak görev yapıyor. Hallet, 19811982 öğretiın yılında Ortadoğu Teknik Üniversite'nde de matcmatik eğitimi verdi. Matematiğin stratejik olarak gelişimi ile uluslararası düzeyde ilgilenen ve bilim dünyasına bir çok önemli eser sunan Prot Hallett, son olarak üniversite öğrencilerine yönelik "Calculus Singlc and Multivariable" adlı ders kitabını hazırladı. KORSANIN ANLADIĞI DİL Konuşan Resimli Sözlük Osman Şahin Yıllardan beri istanbul Tıp Fakültesi, "Konuşma Bozuklukları Bölümü"nde eğitimci olarak çalışan Hüseyin Akdağ'ın, "Konuşmayı Geliştiren Sözcük Bankası: Konuş Resımli Sözcük" adlı kitabı yayımlandı. Bu kitap, yeterince konuşmayan, konuşması gecikmiş, okul öncesi ve okula yeni başlayan çocukların durumu gözönünde bulundurularak hısırlanmış, resim ağırlıklı bir kitapttr. Amaç, konuşmayı DAĞITIMCILAR SORUNU Duyuru SOKAKTALAR IV Türkiye Sokak Çocuklarını Koruma Vakfı, Kırıkkale Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Adli Biliınciler Derneği ve Sokak Çocuklarını Suç ve Suçlulardan Koruma Vakfı; 1516 Mayıs 2005 Tarihleri arasında Kırıkkale'de "Sokakta Çalışan ve Yaşayan ÇocuklarIV" 926/2218 Aralık 2004 Sempozyumunu düzenliyor; bu yılki konu "Çocuk Fuhuşu ve Fornografisi" olarak belirlendi. Haberleşme: Yrd. Doç. Dr. Murat Eke (ekemurat@yahoo.coin) ve Doç.Dr. Gökhan Oral (gokhanl@veezy.com); Dr. İrfan Korkusuz (korkusuz@medicine.ankara.edu.tr)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle