Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
craliçesi Aylak Bilgi M. Emin Ceylan ÇÖp... Televizyonda bir haber işittim. "Buraya çop doken eşektır" ya da "Buraya çop dökenin " diye başlayıp sonu ağza alamayacağımız biçimde biten duvar yazısı olan mahalleler tertemiz; buna karşılık "lutfen buraya çop dokmeyin" dıye yazan ya da hiç yazısı olmayan sokaklar ise, çopluk halıne gelıyormuş. Bu olayın, Türkiye'de yakındığımız herşeyi açıklamaya yettiğını duşunuyorum. Size de oyle gelmiyor mu? Evet olay açıktır, ama biz yine de bu olaydan çıkarsamalar yaparak düşünelim. 1. Turkiye'de çok onemli sayıda bir grup insan, kendine saygı ıfade eden tarzda (lutfen, sız vb.) konuşmayı anlamamaktadır. Kişisel deneyımlerime gore bunlardan bir grubu boyle bir konuşma karşısında şaşırmakta ve "ezilip buzulmekte", bir grubu sinırlenmekte, ama daha onemli bir grubu da bu konuşma tarzını zaafiyet kabul etmekte ve anlaşmazlık halinde size yüklenmek için cesaret bulmaktadır. 2. Turkiye'de onemli sayıda bir grup insan, kendinı aşağılayan, tehdit eden ya da yok eden tarzda, ("bunu yapmazsan atılırsın" ya da "eşek herif", "geber inşallah" vb) konuşma şeklini çok iyi anlamaktadır. 3. Turkiye'de nisbeten "iyi" işleyen kurumlarda da ne yazık kı ikinci iletişim şekli geçerlidir. Bu kurumlar, kuşkusuz uluslararası standartlara ulaşamıyorlar. Buna rağmen belli standartların altına da düşmüyorlar. 4. Türk erkekleri için cinsel tehdit ("sen ibnesin" vb) kesinlikle sindirici ya da cinnet geçirticidir. Aldığı bu tehdite rağmen, her iki sonuca da uğramayıp sakin kalabilen az sayıda egosu guçlu erkek, istatistiksel olarak anlamsız sayıdadır. 5. Turk insanı tehditi çok iyi algılar. Bunun nedenlerini çıkarsaBütün ilişkilere mak güç olsa da, ihtimaller sırala"tehd'ıt"m egemen ması yapmak zor değildir. a) Insanımız surekli çevresel bir olduğu toplum var tehdit altında kalmıştır (göç, saolabilir mi? vaşlar, başkalarını işgal etme, etrafa korku yayıp düşman kazanma gibi olayların sonunda). b) Insanımız surekli tehditle yönetilmiş ve yönetti. c) Insanlarımız surekli dikey bir toplumsal ilişki (dede babaoğul ve sonuç olarak kabile) yaşıyor. d) Insanlarımız yatay ilişkiyi (şehir hayatında eşitlerarası ilişki) bılmıyor. 6. Toplumda tehdit iş yaptığı, diğer ilişki tarzları sonuç vermediği için; sosyal örgutlenmelerin tümü buna dayanıyor. 7. Tehdidin olduğu yerde, güvenlik onceliklı sorun haline geliyor. 8. Tehdidin olduğu yerde, genel bir insan kulturu oğrenimi ve uygulanımı anlamsızlaşıyor ve gelişmiyor. 9. Tehdit algısı içindeki insanların kendi kabuklarına çekilmesi ve depresif ve distimik bir tablo yaşama riski, normal populasyona gore çok yukseliyor. 10. Tehdit algısı içindeki kişi, başka bir kişiyle olan her turlu olağan ilişkisi sırasında dahi tehditi kolayca kullanır hale geliyor. 11. Boylece herkesin biribirini, trafikte, sokakta, evde, okulda tehdit ederek sorun çozmeye çalıştığı bir ortam oluşuyor. 12. Başkasını tehdit edemeyen insanlar kendilerinı yetersizmiş gibi algılıyor ve depresyon yaşama rısklerı artıyor. 13. Boylece tehdit edebilen insanlar sosyal ve ekonomik hayatta prim topluyorlar. Ve son tahlilde tehdit edemeyen insanlardan, tehdit edebilen insanlara doğru sosyal, siyasal ve ekonomik anlamda "rant" akışı oluyor. 14. llginç olarak tehdit, onbirinci maddede sayılan alanlardan dışarıya da taşmış bulunmaktadır. Bugün, üstü örtülü biçimde, işçi işveren, oğrencioğretmen, hastadoktor, karıkoca ilişkisinde tehdit vardır ve hatta tehdit bugun dostluğun ve aşkın içınde bile zaman zaman ortaya çıkmaktadır. Bunun daha otesi var mı? Böyle bir toplum gülebilir mi? Gülemeyen bir toplum, yaratabilir mi? Ve son olarak yaratamayan toplum, varolmayı sürdürebilir mi? 567/9 Jogging bağımlıları fogging hağımlılan İyi biliHer; afin yapılan fiziksel egzenizler kifinin kendisini iyi hhsetmeıini sağlariar. Bu tür etkinlikler beyinde morfininkine benzer biyokimyasal bir etki yaratıriar. Bazı iporculann duydukları haz sağlıklannı tehdlt eder boyutlara varablllr. hsı altında kalan kışı ışının, rıskli girışımlenn bagımlısı olabilir. Kontrolü ele almak Sonuç olardk, başta kimyasdl maddeler olmak uzeıe bagımlılıga ıten pek çok etkenle bırlıkte yaşıyoruz. Ancdk bagımlüıktan kurtulmak kolay degılse de insanoglu zevk veren un surlann dozunu ayarlayarak kontrolunu plınde tııtabılır Nıtekım çogurnuz sınır ya da uyku ılacı, sıgara, alkol gıbı mad delen kullanmamıza rag^ raen bunlarm dozunu ıyı ayarlayarak sosyal den gemızı korumayı başarabılıyoruz Ancak bazılaı ı sınıı lan zorlayaıak aşııılıga kaçıyorlar Ote yandan bdgımlıhgın sınırsel kımyasal yapısırıı (,'ozurnİHmi!j olatı bılım ıKİtirııldiı uyuşturucuların yerını alarak or negin eroın yerıne meta don bunların etkılerını sınırlayacak maddelerı denıyorlar Bu ılaçlar, psıkolojık destek de saglandıgı takdııde uyuşturucu bağımlısının kendı kontıolunu yenıden kazanma sına yarduncı olabüırler Anahid Hazaryan Kaynak Scıence «t Vıe/Eylul 97