Katalog

PSİKOLOJİ Aşk, iş ve dostluk Uzmanlar, insanın zihin sağlığının 3 temel soruna bulacağı çözümlere bağlı olduğunu belirtiyor. Derleyen: Füsun Yasar şk, Iş ve dostluk: Bunlar insanoğlunun sağlıklı yaşaması için gerekli üç problemdir. insanın zihin sağlığı da bunlara bulacağı çözümlere bağlıdır. Bunların zevkine varmak için ruhun bütünlüğü ve fonksiyonları yeterli olmaz. Bu üç temel direkten biri veya birkaçı beceriksizlik ya da şanssızlık sonu Zihin sağlığının 3 temel unsuru A cunda eksik kalırsa, insan hasta olur. Yani, ağır biçimde depresif, son derece üzgün, dünyadan ve kendlnden mutlak derecede tatminsiz, sosyal yönden yalnız bırakılmış gibi... Bu çıkmazdan nasıl mı kurtulmalı? Tedavi yolu basit bir telefon konuşması bile olabilir! insanoğlu bir makine değildir. O son derece gelişmiş, yaşayan bir varlıktır. Var oluşunun mükemmele erişmesi için fiziksel fonksiyonlarının kusursuz olması yeterli değildir. Bir dizi istek, plan ve ileriye dönük hedeflerle insanın bunlara erişmekle duyduğu tatmin duygusunun derecesi ruhsal yaşamı geliştiren faktörlerdir. Hayat her insana bu üç problemi sunar. Insanoğlunun bunlara getireceği cözümler iç huzuru ile diğer insanlarla uyumlu ilişkiler kurma yeteneğini sağlar. Bunların toplamma zlhln sağlığı dlyoruz. Üçüncü problem dostluk'tur. Bu da zevklerin, ilgi alanlarının ve dertlerin paylaşılması mümkün olan, kendi ile benzerlik ya da tamamlayıcı unsur taşıyan, seçilmiş kişilerle kurulan ilişki demektir. Gerçek zihinsel hastahklar ile hafif ruhsal bozukluklar, bu üç hayati probleme sağlıklı cözümler getirilmesini engeller. Bazı hastahklar zorunlu olan beyin fonksiyonlarını olumsuz biçimde etkiler. Örneğin şlzofrenl, algıların, duyguların ve düşüncenin biçimini ve içeriğini değiştirir; depresyon, kişinin kendine ve dünyaya karşı olumsuz bir gözle bakmasına neden olur; nevrozlar kişinin hareket ve çalışma alanlarını daraltır. Ancak ruhsal bütünlüğün eksiksiz olduğu pek çok durumda aşk, iş ve dostluk unsurları da kişinin iç huzura erişmesi için yeterli olmaz. Çocukluktaki yanlış eğltlm, bu nedenlerden birı olabilir. Aşırı şımartılmış, ihmal edilmiş ya da güvensiz yetiştirilmiş çocuklar, bu üç kavramın uyumlu bir biçimde çözülmesi için zorunlu olan, diğer insanlarla iyi ilişkiler kurma konusunda zorlanırlar. İnsan, yeniyetme, hatta erışkinlik çağında bile, çocukluğunda doğru bir eğıtim görmüş olsa bile, kendini gerçekleştirme konusunda bazı engellerle karşılaşabilır. Bazı çevre ve kültür özellikleri, söz konusu üç problemin çözümünü güçleştirir. işte o zaman, gerçek bir ruhsal rahatsızlık Sorunlar ilk problem aşk ya da kısacası sevgidir. Bu kavram sadece içgüdü olarak değil, ama özellikle iki kişi arasında yoğun bir kaynaşma biçiminde ortaya çıkan engin bir heyecan ve duygu dizisi biçiminde anlaşılmalıdır. ikinci problem iş'tir. Bu kavram kişinin yaşamını sürdürebilmesı için verilen bir uğraş değil, ama zekâsının ve çalışmasının tam karşıhğı olan bir ödül biçiminde anlaşılmalıdır. olmasa bile bir sıkıntı ve tatminslzllk durumu oluşur. Bir insanın tümüyle kendini gerçekleştirmesi için bu üç hayati problemin uyum içinde çözülmesi gereklidir. Ama çoğunlukla kişinin fizik ve ruhsal yapısı, estetik görünümü, içinden geldiği ailenin ızleri ve "Büyük uyum" hayatta karşısına çıkan rastlantılar, yaşamının çeşitli dönemlerinde olumlu veya olumsuz etkiler doğurur. Tutkulu ve karşılıklı yaşanan bir aşk, iş alanındaki bir başarısızlığı dengeleyebilir. Veya gerçek bir dostluk, aşk alanında yaşanılan bir düş kırıklığının etkilerini hafifletebilir. Ancak bu üç problemden birinin tamamen noksan olması, ciddi bir eksikliktir ve mutlaka bir ideal uğruna yapılacak yoğun bir duygusal yatırımla dengelenmelidir. Bununla bırlıkte insanın, şu veya bu alanda, diğer insanlarla tatmin edici ilişkiler geliştirmesi şarttır. Tek başına ve kendinden hoşnut biçimde elde edilen ödünler hiçbir zaman tam bir etkinlik sağlamadığı gibi çoğu kez patolojik inceleme konusu oluşturur. insanın, bu üç problemine getirdiği çözümlerde izlediği yol, o kişinin yaşam biçimi, dünya görüşü, duyguları ve zaafları hakkında bir fikir edinmemizi sağlar. Her durumda kişi kendi hedeflerine inanmalı, gerçeğin mantığından bıraz uzaklaşmak pahasına bile onları korumak uğruna hayal gücünü çalıştırmalıdır. öte yandan, gerçek bir patolojik bulgu taşımayan bazı yaşam biçimleri, zihin sağlığında bir bozukluğun işaretidir. Don Juan, clmrl, kendini begenmlş, çekingen, atılgan, kıskanç, Intlkamcı, haset duyan ve kişılıklerini vurgulayan diğer aşırı karakter özelliklerine sahip insanlar, gerçek bir 'hasta' olarak kabul edilmelidir. Onlar, bu üç problemin çözümünde ciddi hatalar yaparlar. Hayal güçleri gerçeklerı bastıracak kadar gelişmiştir. Problemlerine akılcı bir çözüm bulmak yerine ondan tümüyle vazgeçmek ya da asırıya kaçmak gibi bir davranış içindedirler. Düzenli bir yaşam biçimi sürdüren insanların da zihin sağlığı, getirdiği çözümleri altüst edebilecek, gerçekten ruhu yaralayıcı bazı olaylar nedeniyle aniden çatırdayabilir ya da tamamen çökebilir. O zaman tepkisel olarak depresyon ya da nevrozlar ortaya çıkar. Böyle ciddi bir durum karşısındaki davranışlar bir hastalık değil, ama mantıklı bir tepkı biçiminde anlaşılmalıdır. Bu durumda insanın kendini yeniden toparlamasındaki çabukluk ve de recesi, iki önemli faktöre bağlıdır Kişinin karakter esnekliği ile çevresiyle sürdürdüğü olumlu veya olumsuz ilişkiler. Zihin sağlığında rastlanan çeşitli sapmalar, organik faktörlerin dışında, kişinin gelişme çağında, ruhsal ve fiziksel olgunlaşması sırasında gelişen olayların neden olduğu bir dizi çatışmalardan da kaynaklanabilir. Ancak bunlara önceden bir önlem almak tamamen hayal ürünü olmakla birlikte, gerçekleştirilmesi mümkün olan bazı koşullar oluşturulabilir: Çocukluk •ğitlmlnde ne aşırı koruyucu ne de aşırı cezalandırıcı bir yol izlemek, basit bir ortamdan sivrilmesine yarayacak bir okul eğitimi almak, tekil olmanın gereklerini değerlendirirken gruba uyum sağlama yeteneğine de sahip olmak, çağının kültür ortamına uygun bir sosyocinsel model oluşturmak gibi... Ayrıca karşısındakının özel problemlerini dikkatle dinleyen bir psikolog danış Çocuklukta eğitim manın da kişinin aile, iş veya okul çevresinde gelişen sorunları çözmesine büyük ölçüde yardımcı olacağı belirtıliyor. Daha çabuk ve pratik bir çözüm içinse insanın yardıma ihtıyaç duyduğu anda telefonla ulaşabileceği bir danışma merkezinin kurulması önerılıyor. (Salve) 20111