Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Uyku: Baldan tatlıBaltadan ağır "Uyku: Kayeılar yumağının çözücüsü, günlük yaşamın ölümü, yaralı duygıuarın banyosu, yorulan zihnin mernemi, yaşamın en büyük besini, büyük doğanın ikinci yüzü" WilliamShakespeare (Macbeth'ten) 400 yıl önceki bu tanımlamada bugün de çok fazla bir değişiklik yok! Nedir bu uyku? Uyku kimyası mı var? Neye • yanyor.'1 INe kadar gerekli? Neden düş görüyoruz? Mary Gribbln Çeylren: İsmail Murat rıca uyku olayının merkezinde yer alan organ. Kişi uykuya dalarken beyin edılgin bir duruma girerek dıj dünyava verdiği yanıtlan azaltır. Bu nedenle uyku araştırmalan beyin üzerinde odaklanmıştır. Daha on dokuzuncu yüzyılda arajtırmacılar beynin uykudaki önemini anladılar. Uykuyu açıklamaya çalısan ilk "yorgunluk" teorileri, kanın gün boyunca beyinde toplanmasının ya da rakip kurama göre beyinde kanın azalmasının kijide yorgunluğa neden olduğunu ve bu durumun ancak uykuyla düzeldiğini öne sürüyorlardı. Yirminci yüzyılın başlarında arajtırmacılar "uyku maddeleri" adını verdiklerı doğal maddelerin beyinde yoğunlasarak uykuya neden olduğunu varsaymaya bajladılar. Ve 1930'lardan itibaren bilim adamları beyindeki elektriksel değı^imleri EEG ile ölçmeye bajladıklarında, uyku sırasında beynin elektriksel etkinlığinin uyanık beyine göre farklı olduğunu gördüler. "Uyumak kolay bir iş değildir; bunu başarmak için bütun gün uyanık kalmak gerekir." Nietzsche ünlük yaşantımızın büyük bir bölümünü kaplayan uyku, birçok yönüyle gizemini koruyor. İnsanlar yasamlarının ortalama üçto birini uykuyla geçirir. Ancak neden? Vücudumuz kendini onarsın diye mi? Yoksa bevnimizin gün boyunca topladığı bilgiyi özümsemesi için mi? Ya da uyku evrim sürecinde canlıların avlanmadıkları ve üremedikleri zaman onların güvenilir bir yerde kalmasını mı sağhyordu? Uykuya ilişkin bu ve benzeri varsayımları destekleyen bulgular var, ama söz konusu varsayımların hiçbiri kesinlik taşımıyor. No: 5 G Beyinde mesaj iletlmi Fizyologlar ilk defa 1928 vılında beynin elektriksel etkinliğini kaydetmişlerdi. Nöron adı verilen milyarlarca sinir hücresi içeren beyinde her nöron başka nöronlarla iletişim içinde birbirlerine elektriksel ve kimyasal "mesajlar" yolluyordu. Her bir nöron, komjusundan gelen kimyasal maddelerin salınmasına ve bunlar da elektrik akımına yol açabiliyordu. Gönüllü kişilerin kafa derisi üzerine yerleştirilen elektrotlarla, fizyologlar beynin elektriksel etkinliğini gösteren beyin dalgalannı kaydetmevi başardılar. Otuz yıl içinde yapılan çalışmalar sonucunda uyku sırasında elektriksel etkinliğin değişim gösterdiği vavaş yavaş ortaya çıktı. Ancak uyku sırasında beyindeki kimyasal değişimlerin anlajılması daha uzun sürdü. Halen araştırmacılar bu konuda kesin bilgilere sahip değiller. Gerekli uyku ne kadar? Bilim adamları henüz daha insana gerekli uyku miktarı üzerinde bile anlaşmış değiller. Rahatsız edilmediklerinde insanların çoğunluğu her gece sekiz saat uvuma eğiliminde. Ne var ki bazıları söz gelimi Margaret Thatcher, her gece yaklajık dört saatlik uykuyla yetinebiliyor. Uykunun "ne olduğunu" söylemek "neye yaradığını" söylemekten çok daha kolay. Uvku sırasında kan basıncı düşer, nabız yavajlar, solunum sayısı azalır, vücut soğur, derinin kan damarları genişler, bazen sindirim sistemi daha etkin çalışır, kaslarımız gevşer ve genelde metabolizma hızı yaklajık yüzde 20 oranında yavaşlar. Beynin rolfl Vücudun tümünde uyku sırasında çeşitli değişimler olmasına karjın, uyku ile uyanıklık arasında en belirgin çalıjma farkı gösteren organımız kuşkusuz beyin. Beyin, ay1 Beyin dalgaları, uylcunun olçümıi Araştırmacılar uykuyu 5 farklı afunava avırıyor. Uykunun sırayla giderek derinlesen dört ajaması Docya 5 Agustos 1WO