Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Isaac Asimov Dinozorlardan blle daha eski çağlardan kalan bir yeryüzü "yerlisi" tuatara, kafa tepesindeki açıklıkla heyecan verlci bir özelliğe sahiptir. Beşinci sürüngen Bu delikten hava durumunu "kontrol" eden "kılçık sırtlı", tuatara Yeni Zelanda'da yaşam savaşı veriyor S an Diege Hayvanat Bahçesi zoologlarından Susan F. Schafer, 1989'un sonlarına doğru belli bir hayvanın üç farklı türde var olduğunu sandığını bildirdi. Şayet bu doğru çıkarsa zoologlar için müthiş ilgi çekici olacaktır, zira söz konusu hayvan, dünyanın en olağandışı hayvanlarından biridir. Bu hayvan, bir sürüngen; bundan yüz milyon yıl önce sürüngenler, kara yaşamının hâkim Biçimiydi. Devasa ve ürkünç dinozorlar, denizlerdeki dev Ihtiyosorlar ve pieziyosorlarm hepsi de sürüngendiler. Bunlar 65 milyon yıl önce ortadan kayboldular; kayboluş nedenleri, muhtemelen Dünya'nın büyücek bir asteroid ya da kuyruklu yıldız ile çarpışması idi. Hepsinden eskisi: Kaplumbağalar Buna karşılık ilkel kuşlar ve memeliler yaşamlarını sürdürebildi, aynı şekilde bazı sürüngenler de bunu başardı. Felaketi sağsalim atlatıp buğün yaşayan sürüngenler, blzim bildiğimiz dört "takım" oluştururlar. Bunlardan birincisi, kaplumbağalardır. Kaplumbağalar, hepslnin en eskisi olup dinozorlardan bile daha önce evrilmişlerdir ve hâlâ yaşarlar. ikincisi allgatörler ve timsahlardır. Aligatör ve tımsahlar, çoktan yitıp gitmiş dinozorların bugün yaşayan en yakın akrabalarıdır. Üçüncü takımda çeşıtli kertenkeleler vardır; dördüncüsü ise en yakın zamanda evrilmiş olan ve modern dünyanın en başartlı sürüngenleri yılanlardır. Unutulan: Gaga kafalılar Ama durun. Az tanınan beşinci bir sürüngen takımı, uzmanların ilgisini üzerine çekiverdi. Günümüzden 200 milyon yıl kadar önce sürüngenler akla gelebilecek her değişik çeşide doğru evrimlerini sürdürürken, adına "Rynchocephalia" denen (Yunanca "gaga kafalı") bir takım daha vardı. Bu takıma çoğunlukla basit bir şekilde "gaga kafalılar" denir. Gaga kafalılar, çok çeşitli değişik türlere geliştiler, bunlardan bir kısmı hayli büyüktü de ama bu takım başarılı olamadı Dinozorlar ortaya çıkıp çoğalmaya başladığında, gaga kafalılar azaldılar ve sonunda gerıye sadece tek bir genus (cins) kaldı: "Sphenoden" (Yunanca "çivi diş"). Bu cinse mensup hayvanlar, şu ya da bu şekilde ayakta kalmayı başardılar ve dinozorları yok eden felaket geldiğinde de bu sphenodenler bir yoiunu bulup ölmediler. Bu cinsin bir türü, bugün Yeni Zelanda'da yaşamaktadır ve adı Maori dilinde "kılçık sırtlı" anlamına gelen "tuatara"dır. Yeni Zelanda'da yaşayan tuatara hızlı kaçmasına rağmen insanlann elınden kurtulamıyor. kertenkelelerde görülmez. Tuataranın belki de en heyecan verlci özelliği, kafatasının tam tepesindeki açıklıktır. Bu açıklığın altında epifiz guddesi, yani beynin bir parçası bulunur. Beyin epifizinin yapısı, gözün yapısını andırır (Tuatara'da buna bazen "epifiz gözü" de denir), epifizin ışığa karşı belli belirsiz de olsa bir duyarltğı olması muhtemeldir. Genç tuataralarda epifizin göze benzerliği çok belirgindir, erişkin hayvanlarda ise kafa derisi pigmentlenir, dolayısıyla çok az ışık içeri geçer. Epifiz gözü, hayvanın gökyüzündeki ışık düzeylni belirlemesine, güneşli ve bulutlu havaları, sabah, öğle, akşamları ayırt ederek ona uygun bir şekilde davranmasına yardımcı olmuş olabilir. boğazda yer alan ufacık Stephen adalarında rastlanıyor. Bir de Kuzey Ada'nın kuzeydoğusuna düşen Mercury ada grubunda. Bugün çok az sayıda tuatara kalmıştır ve Yeni Zelanda hükümeti bunları aşkla şevkle korumaktadır. North Brother Island'da yaşayan tuatara sayısı 500 kadar, Stanley Island'dakiler 20 kadar, Red Mercury Island'dakiler de gene 20 kadardır. Üç ayrı türü Schafer, bu adalara gitti ve değişik adalarda yaşayan yaratıklar arasında, bunların birbirine yakın akraba üç ayrı tür olduğuna işaret edebilecek yeterlikte farklılıkla' saptadı. Bu hayvanları kurtarmaya değer mi? Bir kere, bugün "yaşayan fosil" denen hayvanlara karşı belli bir duygusal bağ hissediyoruz.. Dinozorlardan bile daha eski zamanlardan kalıp günümüzde hâlâ yaşamlarını sürdüren bu hayvanlar bize heyecan veriyor. Taşyüreklilikle onları öldürüp yok edebilir miyiz? Yaşamın çeşitllliğini korumak zorundayız. Yaşamın, düzgün ışleyebilmesı, türler arasındaki alışverişe bağlıdır. Yok olan her bir tür, yaşam ağında bir delik açar ve geri kalan öteki türlerin varlığını sürdürebilmesini biraz daha şüpheye düşürür. Korumak zorundayız, vesselam... Sayıları azalıyor "Kılçık sırtlı"nın heyecan verici özelliği Tuatara, büyük bir kertenkeleye benzer; uzunluğu 35 cm'yi bulur, bazen 100 yaşına kadar yaşadığı olur. Gri renklidir, üzeri beyaz ve sarı lekelerle kaplıdır. Bir kertekeleye benzediği halde kertenkele değlldlr. Bir kere, kafasının arkasından itibaren sırtı boyunca bir dizı dikenı vardır ki kertenkelelerin sırtında böyle bir şey yoktur. Ayrıca kemiklerinin bazı özellikleri de Eskiden tuataralara Yeni Zelanda'nın her tarafında rastlanıyordu. Bu adalar, öteki kara kütlelerinden öyle erken bir zamanda kopmuşlardı ki buralarda yerli hiçbir kara memelisı gelişmemişti, dolayısıyla da tuatara (ve dev moa gibi çeşitli kuşlar) huzur içinde var olabilmişlerdi. Ama en sonunda insanlar geldiler, beraberlerinde kendi evcil hayvanlarını da getirdiler ve tuataraların huzuru kaçtı, tuataralar olsun öteki Yeni Zelanda'ya özgü hayvanlar olsun, azalmaya başladı. Artık tuataralara sadece Yeni Zelanda'nın iki ana adası olan Kuzey Ada ile Güney Ada arasındaki