Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A Ö Ll K Kahvenin gebeliği önleyici etkisi İçmeyenlerin hamile kalma şansı yüksek Jean Michel Cousteau Sessiz bir devrim Güneş enerjisini elektriğe dönüştürmede verimlilik oranı % 37'ye çıkartılarak rekor kırıldı. G Hamıle kalmakta guçluk çeken kadınlar, kahveyı bırakmayı deneyebılırler Gunde bır fıncandan fazla kahve ıçenlerın, daha az ıçenlere göre çocuk doğurma şansları azalıyor Şımdılık bu duruma bır açıklık getırılememesıne rağmen, kafeının, vucutta doğurganlığı etkıleyen farmakolojık aktıf bır madde olduğu sanılıyor 20 ıle 30 yaş arasında (çoğu unıversıte bıtırmış) hamıle kalmaya çalışan 104 kadın, 3 ay boyunca bır çalışmaya katıldılar Tukettıklerı alkollu veya kafeınlı ıçkılerın, sıgaranın gunluk raporunu tuttular (Hamıle kalıncaya kadar) Sonuçta kadınların tukettıklerı kafeın ne kadar fazlaysa doğurganlıklarının da o kadar azaldığı görulmuş Ancak kafeının etkısızleştırılmesıne dayanan mekanızmanın (genetığe bağlı kalarak) ınsandan ınsana değışmesı sonucu, kışılerın hassasıyet derecesı değışebılıyor Bu yuzden aşırı derecede kahve ıçmesıne rağmen çok çabuk hamıle kalan kadınlar görulmuş Bazı kadınların ıse çok az mıktarda kafeınden etkılendığı saptanmış Amerıkan Kadın Doğum Derneklerı bu konuyu yorum yapacak kadar yeterlı bulmuyorlar Çevre Sağiığı örgutu'nden bır doktor ıse kadınların şımdıden bır panık yaratmamasını, ancak kafeınle kısırlık arasında bır ılışkı saptandığını bılmesı ve kendı kararını vermesı gerektığını öğutluyor (e k) uneş, uzaydakı şu ateşten topaç, yeryuzundekı yaşamın belkı de en guvenılır muttefıkıdır Bu böyle olduğu halde, gelın görun kı guneş enerjısı araştırmaları son on yıl ıçınde fonların kısıtlanması yuzunden gerıledı, ayrıca petrolun nıspeten ucuzlaması da alternatıf yakıt geliştırmeyı acıl bır zorunluluk olmaktan âdeta çıkardı Şu sıralarda ıse duşgucu sayesınde guneş enerjısının verımlı kullanımı alanında sessiz sedasız blr dunya rekoru kırılmış bulunuyor Boeıng Co , guneş enerjısını yüzde 37 oranında elektriğe dönuşturebılen bır fotovoltaik hucre gelıştırmıştır Bu, önemlı bır ılerlemedır Hem ulusal hem de uluslararası önem taşıyan bu yenılık, ınsanın aklına guneş enerjısı alanında daha fazla araştırma yapılması, bu konuya öncelık tanınması halınde kımbılır daha ne başarılar kazanılabılır sorusunu getırıyor Boeıng, uzay araçları ıçın enerjı kaynakları uzerınde çalışmaktaydı Bu arada ışte bu yüksek verımlı enerjı hucresini ıcat eden bılım adamları ıle teknısyenler bıle kendı başarılarına şaştılar Çunku daha öncelerı elde edılen verım, yuzde 25 ıla 28 arasındaydı, en son yuzde 31'e ulaşılmışîı Bırden yuzde 37'ye sıçramış halıyle büyuk heyecan uyandırdı ve Boeıng'ın yuksek teknolo|i mefkezınde çalışan Dr Levvıs Fraas ıle meslektaşlan hemen bunu "ıslatmaya" koştular* Bu başarı, pek çok guzel fıkrın bır araya getırılmesıyle sağlanmıştır O gune kadar fotovoltaık hucrelerın çoğu, guneş ışığının absorbsıyonu ıçın sılıkon fılmlerınden yarııletkenler kullanmaktaydı Işık fotonları, sılıkon atomları ıle karşılıklı ılışkıye gırerek elektronları serbest bırakırlar Serbest kalan bu elektronlar, daha sonra mınık teller uzerınde toplanır ve bır devreye sevk edılırler, burada da guneş ışığı olduğu ya da guneş enerjısı depolanabıldığı surece elektrık uretırler Boeıng'de gelıştırılen örnek ıse sılıkon ıçermeyen yenı bır tıp ' sandvıç" hucre ve gelen guneş ışığını yoğunlaştırmak ıçın de yıvlı bır Fresnel merceğı kullanıyor Sıstemde aynı zamanda, yenı blr çıfttabakalı, yanıletken kullamlmakta olup bu sayede daha fazla dalga boyları, dolayısıyla daha fazla enerjı yanı normal olarak görulebılır ışık spektrumu dışında kalan enerjı de yakalanabılmektedır Hucrenın en ust tabakası, ınce bır fılmden oluşur Galyum arsenitten oluşan bu fılm, bır kâğıdın onda blrı kalınlıktadır, görulebılır guneş ışığını tutar, dönuşum (konversıyon) verımı aşağı yukarı yuzde 29'dur Ama Boeıng ekıbı, bu malzemenın saflığını değıştırmış ve görulemeyen kızılötesı ışınlarının da malzemenın ıçınden geçmesını sağlamıştır Daha önce gelıştırılmış olan hucreler, bu daha uzun dalgaboylu kızılötesı ışınları tutamazdı, oysa Boeıng ekıbı, ıkıncı bır galyum ve antımon tabakası daha ılave ederek başka şartlarda kaybolacak olan kızılötesı ışınlarını absorbe etmeyı ve bunları da elektriğe dönuşturmeyı başarmıştır Işte bu ılave tabaka sayesınde verimlilik, yuzde 8 oranında artıyor Bu yenılık, özellıkle heyecan verıcı, çunkü hucre boyutlarında çok az ya da hıçbır buyume olmaksızın daha yuksek ener|i çıktısı sağlıyor SolarDanel'ler halınde dızıldıklerınde bu hucreler, dar bır alanda daha fazla enerjı uretebıleceklerdır Bu ıse sonuç Cousteau ekıbl, kameralar ve diğer kuçuk aygıtlar ıçin ılave ener/ı uretmek ıçın deneysel guneş panelleri takıyor olarak, güneş enerjısı tesıslerının daha az yer tutması ve evlerdekı bırımlerın daha az havalelı olması anlamına gelıyor Maliyetin düşürülmesi Ayrıca yapılan tahmınlere gore şu anda güneş enerjısının malıyetı, watt başına 5 dolar kadardır Şayet bu malıyet, watt başına 1 dolara ya da 2 dolara duşurulebılırse, guneş enerjısı malı bakımdan da elverışlı hale gelecektır Boeıng projesı, mercek yoğunlaştırıcı kullanarak ve yuksek konversıyon verımı sağlayarak ekonomık elverışlılık yönunde önemlı bır adım atmış oluyor Ne var kı genış fonlarla desteklenecek, canlı bır araştırma atılımı gerçekleştırılmedığı takdırde, yenı hucrenın gunluk kullanıma uygulanması çok zaman alacaktır Boeıng'ın bıldırdığıne göre ABD hukumetı, bu hucrelerı kendı uzay ıstasyonundakı enerjı sıstemının bır parçası olarak kullanmak ıstıyor ve bunu 1997'de gerçekleştırmeyı amaçlıyor Guneş enerjısi konusunda araştırma fonlarının ABD'de on yıl kadar suren bır gerılemeden sonra bu yıl 115 mılyon dolara çıkarılması sevındırıcı bır olay Ama fosıl yakıtlara alternatıfler gelıştırme konusunda butun dunyada duyulan büyuk ıhtıyacı duşünursek bu mıktar bıle çok az kalıyor Tutulabılen enerjı teknolojısı ıle ılgılı 1989 tarıhlı bır rapora göre Japonya da Batı Almanya da, fotovoltaık hucre araştırması ve gelıştırmesıne yapılan harcamalar bakımından, bugun ABD'yı geçmış bulunuyorlar Nıtekım ARCO'nun guneş bölumu, geçenlerde Batı Alman fırması Siemens tarafından satın alındı Sözün kısası ABO, önemlı bır ıhraç sanayıı olma egılımı gösteren bır alanda önder konumunda değıldır Boeıng'ın buluşu, yenılenebıllr yakıtlar konusunda canlı bır ılgı olmamasına rağmen yılmadan çalışmalartnı surduren, bu konuya gönul vermış bır grup bılım adamı ve tekmsyenın başka fırmalarda ve kuruluşlarda da kazandığı başarıların bır yenısı ilerı göruşlü bu bılım adamları dunya ıçın ellerınden gelenı yapıyorlar Şımdı sıra bu bılımsel çalışmaları gunluk yaşamda Işe yarar hale getırecek ılerı gorüşlu onderlerde Araştırma fonları, tıpkı guneş gıbı en az guneş kadar guvenılır olmalı, öyle değıl mı? kanser Enstitüsü'ndeki arıs'tekı Pastör Enstitusü'nde görevh kışılerın kansere yakalanma olasılığı dığer nufusa oranla daha yuksek değıl Son yıllarda genç bılım adamlarında ortaya çıkan yedı kanser vakasının olağandışı bır artışa ışaret olmadığı sanılıyor Lyon'dakı inceleme Komısyonu'nun raporuna gore Pastör Enstıtusu'nde 19711986 yılları arasında aynı yaşlardakı dığer nufus gruplarına oranla daha az ınsan kanserden öldu Ancak kanser hastalıklarının türu dıkkat çekıyor Çok seyrek görulen bır kemık kanserıne (Evvıng Sârkom) ve pankreas kanserıne Pastör Enstıtusu'ne mensup kışılerde beklenılenden daha sık rastlanıyor Ancak inceleme Komısyonu bunun bır rastlantı olabıleceğı uzerınde de duruyor Bu nedenle Lyon'dakı Uluslararası Kanser Araştırması Ajansı önumuzdekı yaz aylarında Fransa'nın yanı sıra başka ulkelerın de katılacağı bır araştırma yapmayı planlıyor (an) P 11