Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
UZAY TEKNOLOJİSİ BİR PORTRE Baştarafı 9. Sayfada gönderilen komutlarla değiştirilebilecek. Hubble teleskobunda bulunan öteki gereçler ise şunlar: Gezegenler için geniş açılı fotoğraf makinesi, hafif nesneler için fötoğraf makinesi, hafif nesneler için spektrograf, yüksek çözümlemeli spektrograf ve yüksek hızlı fotometre. Çok duyarlı bir mekanizma, teleskobun görüş alanında bulunan bir nesnenin görüntüsünü yukarıdaki bu beş gerece yöneltecek. Teleskopta bulunan bir bilgisayar, birçok işlevi üstlenecek ve Yeryüzü'ne aktarmak için veriler toplayacak. Teleskobun on beş yıl süresince hizmette kalması düşünüldüğünden, Yeryüzü'ndeki uzmanlar bilgisayarı yeni koşullar için bir daha programlayabilecek. Edwin Hubble Teleskopa adı verilen gökbilimci A Kozmik evrlm Gezegenler için geniş açılı fotoğraf makinesi, başlıca, Güneş sistemindeki gezegenlerin incelenmesinde yararlı olacak. Ayrıca, geniş açılı olması nedeniyle geniş alana yayılmış gezegen bulutsuları, galaksiler ve galaksl yığınlan gibi astronomik nesneleri gözlemleyecek. Bugün bilinenlerden on kez daha uzakta bulunan galaksi yıldızlarının saptanması umuluyor. Böylece, yakındaki galaksilerle uzaktakiler karşılaştırılacak; kozmik evrim hakkında yeni bilgiler elde edilecek. Böylece, uzaydaki milyarlarca yıldızın yeri saptanacak. Bu verilerden yararlanılarak çok çeşitli bilgiler elde edilecek, çünkü bu yıldızlardan bazıları oluşum halinde, bazıları süpernova olarak patlamış, bazıları ise yıldızsal evrimin çeşitli dönemlerinde olacaklar. Bu yıldızlar, Evren'de uzaklıkların ve büyüklüklerin ölçülmesinde de yararlı olacaklar. Uzay teleskobunun en onemli bölümlerlnden biri içbükey ayna. Bu ayna yakaladığı ışığı ikinci aynaya aktaracak, ışık buradan, analiz gereçleri ve fotoğraf makınelerının bulunduğu odak noktasına gidecek. gözlemlenmesi için de kullanılabilir. Kuazarlar (çok uzakta bulunan bir tür galaksi) gibi bazı nesnelerin çok etkin ve ışık saçan bir merkezleri olduğu için, çevrelerinde bulunanları incelemek bugüne kadar mümkün olmadı. Bu nesnelerin, Evren'in en uzak ve en genç nesneleri oldukları belirtilirse, gökbilimcilerin sabırsızlığı anlaşılabilir: Evren'in llk zamanlarında neler oldu? Kuazarlar, galaksllerin ataları mr? Bunun gibi birçok soru bugün yanıtsız durumda. Kara deliklerin gizemi Hubble teleskobunun çözmesi beklenen bir başka gizem ise, kara dellkler. Bunların varlıkları, yakın çevrelerinde yarattıkları etkilerle belirlenebilir. Kara deliklerin bulunması, fizik teorisinde çok büyük gedikler açabilir ya da tam tersine, fiziğin önemli ölçüde ilerlemesini sağlayabilir (özellikle sortsuz büyük ile sonsuz küçüğün birleştirilmesinde). Uzay teleskobunun tek amacı, blze çok güzel fotoğrailar göndermek değıl. Projenin en önemli bölümünün, ışığın spektrograflk analizl olduğu bile söylenebılir. Bu amaçla, teles : ;oba iki spektrograf yerleştirildi: Hafif nesneleri inceleyen ve yüksek çözümlemeli spektrograflar. Spektroskopi, ışık demetini dalga uzun Göremediğimlz bölüm Hafif nesneler için fotoğraf makinesi, Evren'in en hafif nesnelerini saptamaya çalışacak; yani, Evren'in bugüne kadar goremediğimiz bir bölümünü ortaya çıkaracak. Teleskobun bizimkine. benzer "Güneş Blstemleri" bulması umuluyor; Yeryüzü'nde olduğu gibi, yaşamın dogabileceğl ve gellşeblleceğl gezegenlerle çevrili bir yıldız. Bu dünyaları gözlemlemek için, parlak bir kaynaktan yayılan ışığı engelleyen iki küçük maske yerleştirildi; böylece, ışık kaynağını çevreleyen nesneler görülebilecek. Gezegenlerin incelenmesi için çok uygun olan bu teknik, galaktik merkezlerin luğu işlevinde parçalara ayırarak ışığı analiz etmekten oluşuyor. Böylece, ışığı yayan kaynak hakkında birçok bilgi elde ediliyor. Çok uzakta bulunan ışık kaynaklarının analizi (örneğin kuazarların analizi), bunların içinde bulunan kimyasal elementlerin ölçülmesine de olanak tanıyor. Bu şekilde, Evren'in başlangıcı ve evrimi kuramı baştan aşağıya geliştirilebilir. Karbon ve oksijen gibi ağır elementlerden çok miktarda bulunursa, Büyük Patlama kuramı kökten sarsılacaktır. (Bu kurama göre, Evren başlangıçta hafif elementlerden oluşuyordu.) Teleskoptaki en son bilimsel araç olan yüksek hızlı fotometre, çok geniş bir dalga uzunluğu ölçeğinde .ışığın şiddetini çok duyarlı biçimde ölçecek. Bütün bu özellikler, uzay teleskobunu benzersiz bir teleskop yapıyor. Fırlatılmasının çok gecikmesine karşın, Yeryüzü 1 nden yapılan gözlemler, onun performansının yanına bile yaklaşamıyor Atmosferdeki olaylardan etkilenmemesi, 365 gün boyunca "havanın iyi olması" ve her gün, gece olmasını beklememesi, Hubble teleskobunun önemli avantajlarından bazıları. Gökbilimciler, önlerindeki on beş mutlu yıl için sabırsızlanıyorlar. D (Kaynak, Sclence et Vie, New Sclentist, Mart 90) büyük patlamadan bir saniye sonra, maddeışık ile nötrinolar arasında bir ayrışma oldu. Işığınkine benzer bir "fosil nötrino" demetı bulunuyor. Son engel ise aşılmaz gözüküyor. Büyük patlama kuramına göre başlangıçtaki tekillik anında, sıcaklık sonsuz bir deöere ulaştı. Oysa, hiçbir fizik kuramı, 10 GeV'den daha yüksek enerjilerde maddenin davranışının nasıl olabileceğini ortaya koyamıyor. Büyük patlamadan bir saniye sonra ise enerji 1043 GeV'e ulaştı. Evrenin doğuşunun tamamına yakını görüldü, fakat geriye kalan çok az yolda ilerlemek oldukça zor olacak. Uzay teleskobunun 1214 milyar ışıkyılı evrende yolculuk etmiş zayıf ışığı yakalama yeteneği, galaksilerin yaşamlarının ilk yılları hakkında daha net bilgiler sağlayacak. Yeryüzünde bulunan teleskoplar, ancak 2 milyon ışık yılı öncesini görebiliyorlar. D ünün birinde, sıfır anı, yani önceyle sonra arasındakı sınır görülebilecek mi? Evrende daha uzağı görmek İle zaman içinde geriye gitmek arasındaki illşki kurulduğundan beıi (bu, ışığın hızının sonlu olmasının bir sonucudur: Uzak galaksilerin ışıklarının bize ulaşması milyarlarca yıl alıyor ve o zaman evrenin nasıl olduğu hakkında bizi bilgilendiriyor) bu soru Sürekli soruluyor. Astronomi bilimi açısından, başlangıç anına dönüşü önleyen birçok engel var: Blrlnclsl, ışık engell. Büyük patlama kuramına göre, maddenln ve ışığın aynşması için ilk Ne kadar geriye gidebiliriz? G f patlamadan sonra 500 bin yıl geçmesi gerekiyor. Bu dönemde, kozmoz tümüyle kızıllaşıyor. Sıcaklık 3000 kelvine ulaşıyor. Bu andan itibaren koşullar, ışığın maddeden bütün evreni bir anda aydınlatan dev bir flaş halinde aynşması için uygun hale geliyor. Bugün bu ışık, sönen bir parıltıya dönüştü. Çok yaşlı olması nedeniyle, gökbilimciler bunu fosll ışık olarak (Kosmıc Background Radiation) adlandırıyor. Teleskoplarımız ne kadar güçlü olursa olsun, bu sınırı geçemeyecekler. Fakat, kuramcı gökbilimciler ve flzlkçller, daha geriye gitmeyi biliyorlar. Onlara göre merikalı gökbilimci Hubbh'nin (18891953), bugün genel kabul gören evrenin Büyük Patlama ile oluşumu kuramına önemli katkılan oldu. Hubble, burslu olarak okuduğu Chkago (Jniversitesi'nden 1910'da fen dalında diploma aldı. Bir arastırma bursu kazanarak Oxford Üniversitesi'ne bağlı Oueen's College'a gittiğinde, matematik yerine hukuk okumaya karar verdi. 1912'de bu okuldan hukuk diploması aldı ve ertesi yıl ülkesine dönerek bir hukuk bürosu açtı. Ancak, 1914'te, Chicago Üniversitesi'ne bağlı Yerkes Gözlemevi'nden doktora çalışmast ve asittanhk önerisi alınca, hukuk bürotunu bırakıp, Yerkes Gözlemevi'ne geçti. 1. Dünya Savafi'na katıldı; geri aöndükten sonra, o dönemin en güçlü gözlem araçlarıyla donotılmış Mount VVı/son Göz/emev/'nde çahfmaya başladı. II. Dünya Savaşı'ndaki askerlik görevi difinda, yaşamının geri kalan knmını asfronomiye adayan Hubble, savaftan sonra Mt. Wi/son ve Mt. Palamar gözlemevlerinin araştırma komitesi başkanlığını da üitlenerek geniş çaplı araftırma programlarmın gerçekleftirilmesinde etkilı oldu. nubble'tn galaksiler üstünde yıllarca sürdürdüğü ço/ısmalar, uzaydaki madde dağılımt ve evrenin algılanabilir sınırları ustüne ilk bilgileri sağladı. Hubble, Î925'fe astronomiye, bugün de temel alınan ilk galaksi sınıflandırmasını kazandırdı. özellikle biçimlerine ve tayf sınıflarına dayanan Hubble sınıflandırmasına göre galaksiler ya da buluhutlar, elips hiçimi, sarmal ve düzensiz bulutsular olmak üzere üç temel gruba aynhrlar. Hubble, tüm öteki galaksilerin bizim galaksimiz Samanyolu'ndan uzaklastığını gözlemledi. Bu, Hubble'in Big Bong kuramına temel olusturan en önemli kesfidir. Galaksiler arasındakı uzaklık, galaksilerin geri çekilme hızlarına orantılı olarak arf/yor. Bir başka deyisle, evren belli bir hızla enisliyor. Bu genişleme oranı, Hubble abiti'ne göre galaksinin hızının galaksinin bizden uzaklığına bölünmesine esittir. Hubble, bunu 1927'de buldu ve genislemeyi, 500 kmls olarak nesapladı. Fakat, bu değer kesin değiı, çünkü çok uzakta oulunan galaksilerin mesafesini yeryüzündeki teleskoplarla kesin biçimde ölçmek mümkün değil. Bu değer bugün 75 kmlslMpc olarak hesap edildi. Atmosferden etkilenmeyecek olan uzay teleskobu, Samanyolu'nun yakmında bulunan 50 galaksiyi gözlemleyerek Hubble Sabiti'nin aoğru olup olmadığını araştıracak. (bak. Blllm Teknik, sayı 125, sayfa 8)