Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
J EOLOJ İ ELEKTRONİKEĞLENCE Bu etkenlerden en önemlileri ise deniz çanağının yapısı ve bunun fonksıyonu olan su alışverişidir. Su kütlesi çevresinde doğal olaylar dışında oluşacak etkenler de ekolojinin değişmesine yol açar. Su kütlesi bir sınıra kadar bu etkilere karşı direnç göstermeye ve olumsuz etkileri özümlemeye ve ekolojisine zarar vermeyecek boyutlara indirgemeye çabalar. Bu çaba, başarı şansını kaybettiğinde, ekolojlk denge ve ekolojinin en üst kademesini oluşturan insanoğlu da bundan nasibini alacaktır. Marmara Denizi'nin geçirdiği evreler veya başka bir tanımlama ile "Badireler"den birisi de bugün karşı karşıya kaldığı ve kendi kendini arıtma (otoprüfikasyon) yeteneğini aşan kirlenme olgusudur. Şayet binlerce sene şonra hâlâ insanoğlu kendi kendini yok efmeyi başaramamış ise bugünkü durumu Enuma JEIIs benzeri efsanelerden üzüntü ile okuyacaktır. Darelos'un, Heredot'un kitabında kanıtına rastladığımız "Balıkları bol Bosphorus" tanımı, günümüzde bile tam anlamı ile bir efsane olmuştur. na yol açmıştır. Bu fauna ve floranın ömekleri, Küçükçekmece Gölü çevresindekı beyaz kalkerlerın içerdiği zengin fosil topluluklarında görülebılır. Bu değişimlerde herhangi bir antropojen etki bulunmadığı gerçektir. Zira bu değişimlerin büyük çoğunluğu, insanoğlunun yeryüzüne misafir olmasından çok önceki dönemlerde oluşmuştur Yani doğa, insanın varlığına bağımlı olmaksızın, kendi koşullarını oluşturmakta, yeni ekolojik dengeler, yeni biyolojik kom pozisyonlar kurabilmektedir insanoğlu'nun bu olaylardakı etkisi, yüzbinlerce yıllık dönemlerde oluşan doğal değişimleri hızlandırarak, ortamdakı Co 'nln artması, atmosferin ısınması, oz<$n tabakasının delinmesi, canlı varlıkların gereksinim duyduğu oksijenin azalması gibi olaylar ve sayılamayacak kadar çeşitlilikteki tokslt maddelerin doğaya bırakılması ile ortaya çıkmaktadır. Dünyamızın geçirdiği evrelerden öğrendiğimize göre doğa insanoğluna ihtiyaç duymadan kendi dengesini kurabilecek güçtedir. ismet İnönü'nün unutulmaz sözlerini anımsayarak durumu özetlemek olasıdır. Hiç kuşku olmasın ki insanoğlu olmadan da "Yeni bir doğal denge kurulur, Marmara Denizi de orada yerini alır." (1) Artüz, İ. 1988 Akbuzağı Geçidi'nin Efsanesi Cumhuriyet Bilim Teknık. (2) Pfannenstiel, M. 1944 Dıe Diluvialen Entvvicklungsstadien und die Urgeschichte von Dardanellen. Marmarameer und Bosphorus Geologısche Rundschau Bd. XXXIV, Heft 7/8 Stuttgart. Küçük kutulardan büyük sesler Yeni hoparlörler neler getiriyor? İnsanın etkisi: Hızlandırmak S Radikal değişiklikler Marmara'nın son 600 bin yılda geçirdiği evrelerden, bu denizimizin çok radikal değişimlerle, zaman zaman tatlı ve acısu gölü, zaman zaman ise deniz karakteri almış olduğunu, ekolojisinin de her seferinde buna paralel olarak değiştiğini öğreniyoruz. Buzul sonrası dönemlerde hava ve su sıcaklığındaki yükselmeler, bu denizde tropikal fauna ve floranın bu arada sıcak denizlere has, mercan kayalarının oluşumu tereo döneminin başlamasından sonra, tüm yüksek kaliteli ses sistemleri iki büyük kutu esas alınarak oluşturulurdu. Günümüzde ses, raflarda kitapların arkasında ya da kanapelerin altında kaybolmuş iki küçük kutudan yayılıyor. Ayrıca ölçüler küçülünce maliyet azaldığından, bu yeni tasanmların yeni fiyatı eskilerine oranla daha ucuz. Hoparlörler, iki ufak uydu hoparlör ve bir bas sisteminden oluşuyor. Uyduların çapı oldukça küçük: 10 cmx 12.5 cm x 20 cm. Bunlardan birine ait olan bas birimininölçüleri: 17.5cm x 35cm x 40cm; diğerinin ise iki bas birimi var, herbiri 30 cm x 62.5 cm boyutlarında, kalınlığı ise 11 cm. Bas birimlerinin ses spektrumu 50150 hertz; uydular, bu sınırı aşan frekansları da yayabiliyorlar. Güçlü stereo düzeni 1987'lerin başında Bose Corp. bir basın toplantısı düzenlemişti; amaçları, yeni bir hoparlör sistemini tanıtmaktı. Ancak salonda hoparlör görülmüyordu. Birdenr bire net, bas bir ses odayı doldurdu, fakat sesin nereden geldiği bilinmiyordu. Bunun nedeni, Bose çalışanlarının iki küçük kutuyu süs bitkilerinin arkasına koymuş olmaları ve bir daktilo büyüklüğündeki başka bir kutuyu uğultusuz bas sisteminin kaynağı bir sandalyenin altına yerleştirmeleriydi. Bu toplantı, AM5 Acoustimass hoparlörünürr tanıtımı amacıyla düzenlenmişti. Bu sistem, şimdiye kadar bu yönde yapılan çahşmaların ilk ürünüydü. Boston Acoustics' Petite ile Cambridge SoundvVorks, bu alanda etkinlik gösteren başlıca kuruluşlar. Ancak Cambridge (ya da Ensemble Hoparlörleri) ile Boston Acoustics (diğer adıyla SubSat Six) sistemleri arasında farklılıklar var. Cambridge'in iki alçakfrekans birimi var; Boston Acoustics ise bir birime sahip. Cambridge'te klasik akustik süspansiyon yöntemi kullanılmış; bu yöntemle tasarımcı, küçük bir kutudan alçak bir bas ses almayı amaçlamış. Marmara Bölgesi'nin son 600 000 yılda geçirdiği evreler Marmara Bölgesl'ndakl olaylar +5 +7 m. yükseklıkteki kıyı taraçalarının oluşumu. Sapanca, Manyas ve Apolyont relikt göllerinın Marmara Denizi'nden ayrılmaları. VVÜRM III. M .0. 18.000 Marmara Sularının 5 m. alçalması İle bugünkü deniz sevlyesinln S m. altında bulunan taraçaların oluşumu. Karadenizin, SakaryaMarmara bağlantısının kopması. VVÜRM ll/lll. ara dönemi M.ö. Marmara Bölgesi'nin Akdenlz suları ile kaplanması O dönem içın 40.000 karakterıstik olan Dreissensia rostrlformls launasının kayboluşu, tuzluluğun yüksellşi. Bölgeye sıcak su formlarının, mercanların gelişi. 1020 m derlnllktekl Boğaz ile Marmaranın Karadeniz'e bağlanışı. insan toplumlarına alt süs eşyalarımn bulunuşu. Marmara sularının tuzlanmaya başlaması. Tatlısu formlarının VVÜRM II. M.ö. 65.000 sıgınak oluşturan Içsulara göçü. Çanakkale Boğazı'nın oluşumu ve Boğazlçl'ne deniz «uyu doluşu. Acısu dönemi veya YeniÖksin havzasının oluşumu. Sevlyenln VVÜRM I. M.ö. 110.000 90 m. düşüşii sonucu Akdeniz'le olan bağlantının kopuşu. Havzaya Dreissensia rostriformis faunasının yerleşmesi. Çakmaktaşından yapılmış çakı ve dığer av aletlerı kullanan (Mustariyen) insan topluluklarının bölgede bulunuşu. Boğaziçı henüz 40 m. derinlikte bir nehir yatağı halınde. RIŞS/VVÜRM interglacıali M.Ö. 150.000 Marmara sularının bugünkü sevıyenın +12, +15 m. yükselışı. Akdenız formlanndan Tapes ve Cardium faunasının gelışmesı RISS M.Ö. 200.000 Taraçaların kıvrılarak güneye doğru kayması, Anadolu ve Trakya'nın yukselmesı. MINDEL 450000 Taraçaların kıvrılmaya başlaması. Marmara'nın tatlıstı ve hafıf acısu ile dolması ile EskiÖksin havzasının oluşması GÜN2 M.Ö. 600.000 Marmara Denızfnde graben oluşumu, Saroz Körfezi, Orta Marmara, iznik, Sapanca, Bursa Ovası, Apolyont, Manyas çukurlarının oluşması. Dönemler Postglacial Sistem tanıtılıyor. Petite'in ürettiği SubSat Six'te altta yer alan kapalı bölme iyi bir güç ayarlama özelliğine sahip (bkz: Diyagram), üstteki açık bölüm ise alçakbas ses dağılımını düzenliyor. Ayrıca, yüksek perdedeki bas sesin yüksek frekansh seslerle karışarak gürlemesini önleyen, otomatik olarak işleyen bir geçiş yeriyle donatılmış; Cambridge'in geçiş yeri elektrikli. Ancak tüm bu farklılıklara karşın her ikisinde de var olan ortak noktalar hava almaları, güçlü bir stereo düzeni ve bas özelliği. Dolabın üst kısmında bulunan iki küçük siyap kutu (Cambridge Sound Works tarafından üretilen Ensemble Hoparlörleri) 150 hertzi aşan ses frekanslannı yayabiliyor ve stereo ses düzenini oluşturabiliyoriar. Bitkilehn arkasına gizlenmiş olan birimler oldukça marifetli. Alçak trekansların belli bir yayılma yönü olmadığından bu birimler 15 cm.'lik açıklığı olan herhangi bir bitkinin, mobilyanın arkasına ya da bir kanapenın sehpanın altına yerleşirilebiliyorlar. Belki de bu hoparlörlerin en çarpıcı nitelikleri her yere uyabilmeleri; bunlar bulundukları odanın akustik yapısına hemen uyum sağlayabiliyorlar. Bas ses yeterli düzeye ulaşıncaya kadar bas birimlerinin yerlerini değiştirebiliyor, bir yerden başka bir yere taşıyabiliyorsunuz. Ayrıca stereo ses düzenini oluşturan uydu birimleri de küçük boyutları nedeniyle kolayca yerleştirilebiliyorlar FiyatlarSubSat Six: 600 dolar, Cambridge: 499 dolar. 75