17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TIP VE S A Ğ L I K H A B E R L E R İ Kadınlarda hormonlar ve diş sağlığı Kadının çeşitli dönemlerinde, hormonların etkileri rgenlık sıvılcelerınden, sıcak basmalarına kadar, kadınlar hormonlar I a ıçlı dışlıdırlar, ancak hormonların dış sağlığı üzerıne olan etkılerını yadırgarlar Aslında hormonal değışımler, dış mınesı uzerınde plak oluşumurdan, dış etı ıltıhabına kadar çeşıtlı problemlere yol açabılır Bu etkıler şöyle açıklanır • Progesteron artması ağız mukozasında şışme yapar Zararlı bakterılerın uremesını arttırır Bağışıklık sıstemının baskıları kollagen oluşumunu önleyerek dokunun kendını yenıleme yeteneğlnı azaltır • Östrogen metabolızmayı arttırır Ağız sağlığını koruyucu folık asıtın azalmasına sebep olur Kan pıhtılaşma maddelerının yıkımını arttırır • Tıroıd hormonları çene rahatsızlığına sebep olabılır Kadınlar çeşıtlı dönemlerde vucutlarını etkıleyen bıyokımyasal faktörlerı göz önunde bulundurmalı, dış ve ağız sağlığına dıkkat etmelıdırler • Puberte doneml: llk âdet görulduğu zaman genç kızların dış etı ıltıhapları olabılır Çene takırdamalarından, baş ağrılarından yakınabılırler Genellıkle psıkosomatık zannedılıp önemsenmez Kesın tedavı buyume gelışme tamamlandıktan sonra olmalıdır • Menstrübasyon doneml: Dönem boyu bazı kadınlarda dış etı ıltıhapları ve ağız ulserlerı görulebılır Ayrıca ağızda herpes (uçuk) daha sık görulur • Doğum kontrol hapları: Uzun yıllar dış etı ıltıhaplarından sorumlu tutuldular E Östrogen ıçeren haplar pıhtı oluş mekanızmasını bozduğundan dış çekımı sonrası lyıleşme uzun suruyor Dış mudahalelerını hapların alınmadığı bır döneme bırakmak gerek • Hamllelik: Artan hormonlar sonucu ağızda ıltıhaplar, bağışıklık sıstem baskılanması, zararlı bakterılerın uremesı goruluyor Ağız temızlığını korumak, dışlerı düzenlı kontrol ettırmek çok önemlı Ancak cerrahı mudahalelenn doğumdan sonra uygulanması gerekıyor • Menopoz: östrogen duzeylerının azalması ağız kuruluğuna, kronık ulserlere, dış etı soyulmalarına, ağız tadının bozulmasına, yanan ağız sendromuna yol açabılır Ayrıca osteoporoz sonucu çene kemığı kuçulebılır Hormon tedavısı, (D) vıtamını ve kalsıyumdan zengın dıyet her zaman yardımcı olabılır Ruhsal durum kanserjn gidişini etkiler mi? P sıkoonkcdojı, ruhsal durum ıle kanser arasındakı ılışkılerı ınceleyen bılım dalı Bırleşık Devletlerde Stanford Unıver srtesı'nden psıkıyatrı ve davranış bılımlen profesöru Dr David Spiegel, psıkolojık tedavı lerın ılerlemış meme kanserlı hastaların om runu ne kadar uzattığını ıncelıyor Spıegel'ın varsayımına gore psıkolojık grup terapısı kanserlı hastaların yaşamını nıtelık ola rak duzeltmenın yanında omurlerını ıstatıstıksel anlam taşıyacak olçude uzatıyor ÇaJışmaya katılan 86 hastanın tumu, 5 yıldır meme kanserı olan ve benzer kemoterapı (ılaç tedavısı) uygulanan hastalar Grup terapisi Seksen altı kışılık hasta grubu ıçınden rast lantı ılkesıne göre seçılen 50 hastaya grup terapısı uygulandı Kontrol grubu olarak seçılen 36 hastaya ıse psıkolojik tedavı uygulanma dı Grup terapısı bır psıkıyatrıst sosyal çalışmacı veya bır psıkoterapıst tarafından yurutuldü Grup terapısını yuruten elemanlar da meme kanserı olan ya da bu hastalığa yakalanıp lyıleşmış kışılerdı Grup terapısının hastalığı olumlu yonde etkıleyeceğıne ılışkın bır ızlenımın hastalara verılmemesıne dıkkat gosterıldı Ön planda ele alınan sorular şunlardır 1. Hastalığımla nasıl daha ryı baş edebılırlm? 2. Hastalığımla ılgllı ne tur duygularım var ve bunlar yaşamımı nasıl etkılıyor? 3. Hastalığıma rağmen nasıl doyumlu bır yaşam surebılırım ve hastalığımı yenı bır anlayışla nasıl ele alabılırım? 4. Aılem ve doktorlanmla nasıl daha lyl lletışım kurabılınm? 5. Ölum korkusunu nasıl yenebılırım? 6. Ağnlarımla nasıl başa çıkabılırim? (Burada hastalara otohıpnoz egzersızlen öğretıld.) Terapı, bir "kendı kendıne yardım grubu" şeklınde yurutuldu Katılımcılar sosyal ızolasyonlarını kırmayı korkularını göstermeyı, dıle getırmeyı ögrendıler Çalışmanın bır yıl suren psıkososyal gınşımınin uzun surelı etkısı oldu m u 1 Lancet dergısı 1989 yılında Dr. Spiegel'm çalışma sonuçlarını yayımladı Ilk 20 ayda ıkı grup arasındakı ölum oranları aynıydı Daha sonra 'kontrol grubundakı" ölum oranları hızla arttı "Tedavı grubunun" hastaları ıse ortalama 366 ay yaşadı "Kontrol grubu" hastalarında ortalama yaşam suresı 18£ aydı Sonuçta tedavı grubu hastaları yaklaşık ıkı kat daha uzun yaşamışlardı ledavıde belırleyıcı faktörler, toplumsal destek ve somut hastalıkla başa çıkma" stratejılennın öğrenılmesıydı Şımdıye kadar kanser tedavısınde hep pahalı 'çıkmazlara" sapıldı Oysa Stanfordçalışmasının gösterdığı gıbı psıkososyal destek sağlayan grup terapısı kanserde temel bır tedavı unsuru olabılecek öte yandan ruhsal durum ıle bağışıklık arasındakı ılışkılerın açıklanması psıkoonkolojının önemını arttıracaktır D Osteoporoz'un etkileri Osteoporoz, çene kemığı kuçülmesıne, dış kaybına, konuşma, çığneme, yutma zorluğuna sebep olabılır Zorunlu yumuşak gıdalarla beslenenlerde yetersız beslenme görulur Bu durumu önlemek ıçın bol kalsıyum almalı, her gun fırçalamalı, ıplemelı, egzersız yaptırmalı, sık sık dış kontrolune gıtmelı Burada yerı gelmışken bıraz da çene takırdamalarından bahsedelım Temporomandıbular eklem bozukluklarına en fazla kadınlarda rastlantlıyor Bu yuzden hormonların etkısınden şüphelenılıyor Başka bır teorıye göre ıse otoımmun bozukluk söz konusu Buna göre bağışıklık sıstemı kendı vuçut hucrelenne (burada kemık ve bağ dokusu) yabancılaşıyor ve saldırıyor Bölgede bır ıltıhap belırıyor ve bu kas kasılmasına etkı edıyor Belkı de ılerde dış gıcırdatmaları ve çene takırdamaları gıbı temporomandıbular eklem ı ılgılendıren bozukluklar bağışıklık sıstemı baskılayıcı ılaçlarla tedavı edılebılecek (ek A Health) rtık bılım adamları amansız hastalıkların şıfasını okyanusların derınlıklerınde arıyor Karayıp denızınde 10 yıldır suren araştırmalar sonucu, cordata fılumuna mensup tulumlular dıye adlandırılan canlıların kanserl önleyici bir madde salgıladıkları saptanmış Tulumluların ya da denız fıskıyelerının bır turu olan trıdemnum solıdum'un salgısının bağışıklık sıstemıne etkılı antıvıral ve antıtumör özellığı kanıtlanmış Hayvan deneylerı de tamamlandıktan sonra madde ılaç halınde pıyasaya surulebılecek llacın löseml ve melanomaya lyı gelmesı beklenıyor Ayrıca mavı bır alg çeşidının de AIDS'e karşı etkılı sulfoglıkolıpıd yapısında bır madde salgıladığı bulunmuş Yakın bır gelecekte ılaç olarak karşımıza çıkabılır Ne dersınız, son umut denızlerde galıba (e.k.) A Deniz dibinde kansere çare AIDS'in önlenemeyen yükselişi Bu ölümcül hastalığın tablosunda değişiklik var. yılır n ılk ^6ayındaDunya Sağlık Örgutu ' tarafından açıklanan AIDS olgularının sayısı 237110'ayukseldı Aynırakam 1990yılınınşubatayında 222 740olarak açıklanmıştı AIDSolgularmda bırıncı sırayı 124 282 hasta ıle ABD alıyor Bu ulkeyı, 11 732 olgu ıle Zaıre, Brezılya (10 058), Fransa (8883), Uganda (7375) ve Kenya (6004) ızlıyorlar AIDS'ın tedavısıne yönelık çalışmalara devam edılırken ağustos 1990'da San Francısco'da toplanan Dunya AIDS Konferansı'nda bu olumcul hastalığın tablosunun değıştığı bıldırıldı AIDS salgınının ılkyıllarında hastalarda sıklıkla akciğer iltlhabı gıbı ıkıncılenfeksıyonlargorulurkenşımdılerde AIDS hastalarında çeşıtlı kanser turlerı sıklaştı llerlemış AIDS olgularının yaklaşık <> W 20'sınde 'nonHodgln lenfoma' adı verılen lenfbezıkanserınerastlanıyor Söz konusu 1990 hastalarda bu kanserın görulmesınin hastaların tedavı nedenıyle uzun yaşamasına mı yoksa tedavının yan etkısıne ml bağlı olduğu henuz bılınmıyor Uzmanların çoğunluğu lenfomagelışıminı hastaların tedavı nedenıyle uzun yaşamasına bağlıyor Buna karşı çıkan bazı uzmanlar ıse hastalarda lenfoma dışında bağırsak veya akciğer kanserlerinin sık görulmedığine dikkat çekıyorlar AIDS tablosunda göze çarpan başka bır değışım de Bırleşık Devletler'de eşcınsel AIDS hastalarında derı tumörlerıyle kendıni bellı eden Kaposı sarkomunun azalması Bazı uzmanlar Kaposı sarkomunun AIDS hastalıgının bırsemptomu olmayıp başlı başına bağımsız bır hastalık olduğunu söyluyorlar Kaposı sarkomunun cınsel yollabulaşıp bulaşmadığı bugün ıçın aydınlatılmış degıl, çunku hastalığın etkenı (şayet varsa) ızole edılmemış Bazı laboratuvardeneylerı, hatalı hucre buyume faktörlerının Kaposı sarkomundakı tumör buyumesıni başlattığını düşündürüyor. (i.m. BdW)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle