17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ROBOT TEKNOLOJİSİ EKOLOJ I Ekolojinin bozulması Suçlu: Büyümerekabetbaskı sistemi Idris Adil Sistem teorisyeni Kapra, "Dünyamız: Sorunlar ağı" şemasında, "somürüye dayalı çıkarcı değerler sistemini" suçluyor. S Mars'ın gözlenmeslnde, fotoğraflarda görülen iki prototip kullanılacak. Küçültme ve altı ayak kullanılacak olması dolayısıyla, Mars'ın yüzeyi çevre koşullanna dirençll, etkin araçlarla Incelenebîlecek. devre içeriyordu. Robotun hareket tarzı aynı normal bir böcek gibiydi. Yere konulduğunda ilkönce altı ayağı üzerinde doğrularak ayağa kalkıyor, sonra da bir karasineğin hareketlerini taklit ederek ilerllyordu. Eğer bir ayağı engele değerse ayağını geri çekip daha yükseğe kaldırıyor ve yoluna devam ediyor. Bir hamamböceğinin çalı çırpı ve çöpler arasında ilerlemesini seyredersek, hareketlerinin çok benzer olduğunu görürüz. Bir sonraki robot biraz daha gelişmişiydi: Attila adı verilen robot, ağırlığı 3 kg'ı geçmeyen altı ayaklı bir Mars kâşifinin prototipi olacaktı. Temel fikir, çok ağır ve arızalandığında bir felaket olacak tek bir robot yerine, bir tanesi arızalandığında diğerleri göreve devam edecek küçük ve hafif 30 civarında robotu Mars yüzeyine serpmekti. NASA bu projeyle ilgilendi, fakat projeye henüz para ayırmış değil. Attila, sadece Mars değil diğer bütün uzay keşiflerinde kullanılabilir. Basitlik ve sağlamlık gibi önemli özellikleriyle bu misyona çok uygundur. Ayrıca eklemli ayakları olması engebeli arazide hareket edebilmesine olanak tanıyarak tekerlekli robotların misyonuna son vermiştir. Attila, eklemli ayakları sayesinde normal robotlar için öldürücü olan durumlardan kurtulabilir. Örneğin bir kayaya çarpıp sırt üstü düştüğünde tekrar doğrulup görevine devam etme yeteneğine sahipler. Ayağını geri çekip tekrar ileri atabilir. Tabii uzerine kamera ve diğer aletler de yerleştirilebilir. Ayakları olmasının başka bir avantajı da, yerle devamlı kontakt halinde olduğundan, yer biçimine göre pozisyonuııu ayarlar; lokal (yerel) yerçekimi, zeminin sertliği, rengi, yapısı, çevredeki nesnelerin yakınlığı... gibi özellikleri belirler. Böcekler için de olduğu gibi ayaklar zemini ellemek, yoklamak için çok önemlidir. Robotların performansını her zaman sınırlayan şey mekanik bölümün kapladığı yerdir. İçindeki devreler, şasi, motorlar, enerji kaynağı, kumanda sistemleri önemli yer kaplar. Bu da robotun ağırlığını ve fiyatını belirler. Minyatürleştirme çalışrpaları uzun zamandır sürüyor. Gengis ve Attila, böceklerin içgüdüsel hareket tarzına çok yaklaştılar, ama hâlâ onların boyutuna ulaşmaktan uzaklar. Bugün için en küçültülmüş robot 20 cm'dir. Boyutu küçültmenin tek şansı, elektrostatik motorlann kullamlabilmesidir. Ama şimdilik sadece mikroskoplarda rastladığımız bu motorlann gücü robotlar için yetersizdir. Motorlar da transistorlar kadar çabuk gelişme gösterirse yakında sayısız alanda yararlanılabi'ocek mini robotlar üretilebilecek. Her şeyin bir de ters yüzü olduğunu düşünürsek, bu entelektüel "tipli" yeni robotların sadece grup halinde etkili olduklarını görmek gerekir. Tek başlarına hareketlerinde olasılıklar ön plandadır. Onlara örneğin '3. kapıdan geç' diyemeyiz, çünkü böyle bir kavramları yoktur. Karşılarına çıkan ilk çıkıştan geçeceklerdir. (Aynı, odaya rastiantıyla giren bir arının yaptığı gibi). özet olarak, tek bir arının ne yapacağından hiçbir zaman emin olamayız, ama bir an sürüsünün ne yapacağını çok iyi biliriz: Petek ve bal. Biliyoruz ki en etkili böcekler grup halinde yaşayanlardır. O halde Brooks robotlarını (küçük, ucuz, özerk ve ucuz) "sosyal robotlar" olarak tanımlayabiliriz ve belki de bir akşam üstü bu mini robot sürüsünün Satüm uydularından birisinin yüzeyine konduklarını duyabiliriz... on yıllarda dünya kamuoyunun en fazla önem verdiği ve gündeminde ilk sıralara oturttuğu konuların başında "çevre sorunu" geliyor. Gerek sanayileşme gerekse tüketim politikaları, ekolojik dengenin giderek bozulmasına yol açmaya başladı. Doğal dengenin bozulmasının kaçınılmaz sonucu ise başta insan olmak üzere dünya üzerindeki canlıların yaşamlarını yitirme tehlikesi. Canlı yaşamını doğrudan etkileyen bu "bozulmanın" sorumlusu kim? Dünyayı, bu içinden çıkılması güç sorunun içine iten gelişmeler nereden ve nasıl doğdu? Ünlü fizikçisistem teorisyeni Fritjof Kapra, sorumlunun "sistem" olduğu görüşünü savunuyor. Kapra'ya göre büyümerekabetbaskı üçlüsünün oluşturduğu "somürüye dayalı çıkarcı değer sistemi", dünyayı, üretimde düşüş ve bunun sonucunda da beslenme yeterslzllğl ve açlığa götürüyor. ABD Dünyayı İzleme Enstitüsü'nün raporlarını dikkate alarak hazırladığı "Dünyamız, Sorunlar Ağı" şemasıyla somürüye dayalı çıkarcı sistemın dünyayı bir felakete götürdüğü tezinı savunan Kapra, Berkeley'deki Elmwood Enstitüsü'nün kurucusu ve başkanı. Enstitü, yeni ekolojik görüşlerin ortaya çıkmasını sağlamak ve bunların sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlara çözüm getirmelerıne yardımcı olmak amacıyla kurulan bir organizasyon. •Kapra tarafından hazırlanan tez, günümüzde insan ve öteki canlıların yaşamlarını tehdit eden gelişmelerin kaynaklarını ve sonuçlarını ortaya koyuyor. "Ekolojik dengenin bozulması" ekseni üzerinde odaklaşan Kapra'nın tezine göre kaçınılmaz olarak dünyayı beslenme yetersizliği ve açlığa götüren sistem şöyle işliyor: Büyümerekabetbaskı üçlüsünün oluşturduğu somürüye dayalı çıkarcı değer sistemi, temel olarak dengesiz büyüme ve Üçüncü Oünya ülkelerinde yoksulluk sonucunu doğuruyor, insanlar üzerinde de "tehdit duygusu" yaratıyor. Dengesiz bir biçimde büyüyen ülkenin karşılaştığı ilk sorunlar, trafik ve kentleşmelerde hatalı yapılaşmalar. Sanayi üretimi de arıtma sistemlerinden yoksun olunca çevre katliamı başlıyor. Hatalı yapılaşma ve trafik hava klrllllğlne, zehirli atıklar ve kimyevi ilaçlar toprak ve su kirliliğlne neden oluyor. Dengesiz büyüme sorununu yenemeyen ülkelerde söz konusu kirlilik kanser, cllt hastalıkları, slnir hastalıklan, solunum yollan rahatsızlıkları ve göz hastalıklan gibi hastalıkların hızla yaygınlaşmasına yol açıyor. Ayrıca bu ülkelerin sanayileşme çabaları kendi vatandaşlarına yönelik tehlıkelerin yanı sıra tüm canlıları etkileyecek ozon tabakasının tahrlbl ve sera etkisi sonuçlarına da yol açıyor. Sera etkisi ve ozon tabakasının tahribi ise çok daha büyük felaketlerin doğurganı oluyor. Deniz seviyelerınde yükselmeler, kıyı kentlerinin sular altında kalma tehlikesi, toprak kaybı, iklim değışmeleri, toprağın nem kaybı, ekilen alan kaybı ve yağış oranlannda değişimler başlıyor. Üçüncü Dünya ülkeleri, tüm dünyayı etkisi altına alan somürüye dayalı çıkarcı değer sisteminden en fazla etkileneceklerin başında geliyor. Yoksulluk, doğal olarak yetersiz sağlık hlzmetlerl, cehalet, yetersiz alle planlaması ve yüksek oranda ölüm sonuçlarıyla bu ülkelere egemen sorun oluyor. Yüksek oranda ölümlere karşın üçüncü dünya ülkelerinde nüfus hızla artıyor. Bu durum, ülkeleri tarımsal ve hayvansal üretimde aşırı yatırımlara yöneltiyor. Orman alanları tarım için kesiliyor, toprak kullanımı beslenme sorununu çözebilmek için ölçülerı aşacak düzeylere çıkıyor, hayvanların verimini arttırmak için de yenileme olanağı buiamadan meralar ve otlaklar hızla tüketiliyor. Bu gelişmeler, bugün üçüncü dünya ülkelerini bekleyen en önemli sorunların kaynağını oluşturuyor. Ormanların yok olması, erozyon ve çölleşme. Bu üçlünün yarattığı son ise üretimde düşüş. Tehdit duygusu Rekabet ve baskının egemen olduğu ortamda, kişilerin, kuruluşların ve ülkelerin birbirlerine karşı "güven" duygusu giderek yerini "tehdit duygusu"na bırakıyor. Bu durum da yüksek düzeyde askeri harcamalara ve silahlanma yarışına yol açıyor. Nükleer ve termik santralların kurulması da toplumu büyük bir "nükleer atık tehlikesi" ile karşı karşıya bırakıyor. Doğal olmayan enerjinin kullanımı sonucu da havadaki karbondıoksit ve karbonmonoksit oranını arttırıyor. Bunun sonucunda da sera etkisi, türlerin tükenmesi gündeme geliyor. ' ; Dengesiz büyüme, Üçüncü Dünya ülkelerinde yoksulluk ve tehdit duygusu gibi temel sorunların doğumuyla, insanlığın girdiği çıkmaz, üretimde düşüş ve bunun sonucunda da Kapra'ya göre beslenme yeterslzllği ve açlık.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle