17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TIP H AFTAN I N G Ü N D E M İ Psikiyatri Kongresi'nden izlenimler Yankı Yazgan ır tıp dalı kongresının açılış gunundekı ılk panelın konusu "insan hakları ve psikiyatri" olursa akla gelebılecek şeyler nelerdır? Psıkıyatrının ınsan haklarına duyarlılığı, ınsan haklarını ılgılendıren konularla ıçlıdışlılığı, (bu panelde daha çok ustunde durulan) hasta haklannın ınsan haklarının bır parçası olduğu Daha uzatılabılecek bu çağrışım lıstesınde yer alacak olan her bır unsur doğruluk taşıyacaktır. Lıstenin uzunluğu, bu yılkı ulusal psikiyatri kongresındekı mozaıkvarı göruntünun paralelınde B Panelde konuşulanlar Psıkıyatrıyı psikiyatri yapanın renklılık ve çeşıtlilik olduğu vurgulaması "Psikiyatri Uzmanlık Eğltlmi ' panelınde dıle geldı, bıraz da tartışma konusu oldu Panelıstlerden Cem Kaptanoğlu, bır psıkıyatrıstın bılgı dağarcığında yerı olması gereken konuların, tarıhten sosyolojıye uzanabıleceğını, böyle bır zemın ustune oturan psikiyatri bılgısının bıreyı (sağlıklı veya hasta) daha tyı anlayabıleceğını söyledı Doğrusu, geçmışten gunumuze, bu ulkede yaşayan ve ortak bır kultur yaratmış çeşıtlı toplulukların z//)myef'lerını oğrenmenın, kuşaktan kuşağa (kırıntılarla bıle olsa) aktarılabılen duşunme, yargılama, fıkır yürutme, "hayat felsefesı" gıbı özeilıklerınt kavramanın meslekı pratığe katkısına dıyecek hıçbır şey yok Yıne de bu sosyal bılımlere, sanata, edebıyata uzandırılan çeşıtlılık anlayışına dınleyıcılerın kımılerı tepkı gösterdı Dr. Oğuz Arkonaç, bır tıp dısıplınınde tarıh, edebıyat ya da sosyolojıyle yakın ılışkılılığın anlamını pek bulamadığını söylerken, psıkıyatrının 'tıp dalı' kımlığının zayıflaması kaygısını dıle getırlyordu Bu kaygının son on yıla egemen olarak, psıkıyatrıyı bıyolojık ağırtiK.li kılan yaygın bır kaygı olduğunu pek çok yazıda tekrar tekrar soylemıştım Haklı yönlerı ıçeren bu tepkı gunumuz psıkıyatrısının egemen goruşu Ancak bıyolojık yapının belırleyıcılerının psişık ve sosyal hayatta olduğu yolundakı fıkirlerın deneysel çalışmalarla sınandığı, hayatın çeşıtlı duzeylerının ıç ıçelığının her an yaşandığı bır zamandayız. Psıkıyatrının (ve tıbbın) geleneksel tartışma noktalarından bırını, ılaçların etkılılığı oluşturuyor Çokuluslu ılaç fırmalarından bırısınin kendı ılacıyla ılgılı olarak yaptırdığı denemenın soz edıldığı konferans ılgı çekıcıydı Ilgı çekıcı olmasının nedenı ıse başlığı olan Anksiyete Bozukluklart'ndan zıyade konuşmacı Metln Başoğlu'nun pozısyonu na bağlanabılır Başoğlu ve ıçınde yer aldığı ekıp, Ingıltere'dekı Instıtute of Psychmtryde ılaçlardan çok davranış tedavısının «tkınlığını savunan bıreğılımın merkezındeler Yıne de fırma, ılacını bu ekıbın denemesıne sunmuş Çeşıtlı nedenlerle Sonuçlar ıse hemen hemen ılk kez, bu kongrede açıklandı Yakınlarda, çeşıtlı yayınlarda rastlanabılecek o'an bu sonuçları ılk duyanlardan olmak kongre uyelerının hoşuna gıtmış gıbıydi. Üstelık, sonuçlar araştırmacıları da fırmayı da şaşırtacak tıpte Ilaç ve Başoğlu ekıbının yuruttuğu davranış tedavısı, beklenen tedavı edıcı etkınlığı gösterememışler Burada, bellı bır ılacın denenmış olduğunu hemen belırteyim. Tedavi gucu sırasıyla plasebo (ılaç gorunümunde, ama aktıf madde ıçermıyor), davranış tedavisı, en sonda da A ılacı şeklınde... Metln Başoğlu, sonuçları henuz tam yorumlamadıklarını, açıkladıklarının kesın sonuçlar olmadığını söylemekle bırlıkte, panık nöbetlerı ıçın yaptıkları bu denemenın çok öğretıcı olduğunu vurguluyor. Hastalara verıten ılaç tabletlerının ıçınde bır şey olmadığı (plasebo) veya aktıf madde olduğu (ılaç) ne hekım, ne de hasta tarafından bılınıyor Arastırma suresınce, hekımle duzenlı göruşmesını surduren panık bozukluğu hastalarının onemlı bır bolumu, lyıleşmelerının neye bağlı olduğunu anlayamamaktan dolayı bocalamışlar Ilaç mı, yoksa plasebo mu aldığını bılmeyen bu kışılerden bır tanesı, "Keşke plasebo olsa " dedığınde, "Hıç olmazsa kendı gucumle lyılestım" dıye bır açıklama eklemış Başoğlu'nun merakını alevlendıren bu ıfade, hastaların, kendılerıne verılen tedavıye yakıştırdıkları anlamların lyıleşmede onemlı rol oynadığını duşunduruyor Çalışmada hastaların tedavıye yakıştırdıkları anlamlar da araştırılmaya başlanmış. Analızı henuz surmekte olan bu verılerden edındığı ılk ızlenımı Başoğlu soyle anlatıyor "Ilaç sayesınde lyılestım dıyenlerde, nuks oranı çok yuksektı lyıleşmem ılaca bağımlı değıl dıyenlerdekı nuks oranı ıse daha duşuk kaldı" Bu sonuçlar, ılaçların etkılı ya da etkısız oluşlarından başka şeyler akla getırıyor Dışarıdan verılen ıle kendı ıçerısınde kontrol edebıldığı şeyler arasındakı ayrımı yapan kışının, hayatı ustundekı kontrol sorumluluğunu kendı elınden bırakıpbırakmamasının, hastalıklarla yakın ılışkısını duşunduruyor Hastaların yorumu eçen hafta, dünya yeraltı ve içme su kaynaklarımn, doğal su çevriminin, "kirJilik krizine" yakalandığından hareketle, "Acaba biz sanayici ve devlet olarak bu yaşam pınarlarım korumak için ne yapıyoruz?" sorusunu yöneltmiştik. Masanın üzerinde TÜSES Vakfı'nın hazırlattığı "Tekirdağ Yöresinde Çevre Sorunlarının Boyutları" başlıkh çalışma duruyor. Uzman bilim adamlarının incelemeleri sonucu hazırlanan rapor, "bir yorede olabilecek endüstri kirlenmesinin en ekstrem örneğini" saptamaktadır. TÜSES'in raporu dehşet vericidir: • Trakya yoğun bir sanayi bölgesidir. Büyük tekstil fabrikalarından, elektronik, deri, ilaçkimya, gıda, plastik, makinemetal vb 'ye kadar yüzlerce sanayi kuruluşunun hiçbirinde antma tesisi yoktur. • Sanayi kıtruluşları, kimyasal nitelikteki zehirli, kirletici ve kanserojen bileşikler içeren atıklarım özellikle Çorlu Deresi'ne akıtmaktadır. Ergene havzası ölüm sinyalleri vermektedir. • Bu derelerden alınan sularla sulanan birçok tarım alanımn ürünleri, yörede ve lstanbu 'da tüketilmektedir. Dahası, bu derelerden içme suyu sağlanmakfadır. • Çorlu Deresi için köklü önlemler alınmazsa yörede halk sağlığı açısından çok ciddi sorunların adım sesleri duyulmaktadır. TÜSES çalışması, sanayi kuruluşlarının "çevreye yapacakları ve yaptıkları zararlan onlemek için hiçbir önlemin alınmamasını normal bir mantıkla açıklanamayack bir durum " olarak görmekte ve "çevreyi kirleten öder" yasasıyla çelişen yönetmelik ve başka yasalann ve çevre alanındaki yetki karmaşasının bu durumdan sorumlu gösterildiğini vurgulamaktadır. Başta yönelttiğimiz sorunun yanıtı bir sır değildi. Sanayi ve devlet olarak dünyanın doğal zenginliği içme suyunu içilmez hale getirmek için elimizden gelini yapıyoruz. Ancak, çevre bilinci, çevreyi koruma düşüncesi de giderek yaygınlaşıyor. Bu durumda devlet ve hükümet büyuklerimizin Çevre Müsteşarlığı'nı yarın bakanlık düzeyine yükseltmesi sürpriz olmayacaktır. Zira devlet gözetiminde çevre kirletilmesine, müsteşarlığın gücii giderek yetmez hale gelecektir!.. Gelecek cumartesiye kadar, muttu bir hafta dileriz... G ÖJL, O K U R D A N BİZE Dr. Fişek'in birkac derste özetleyip b'zünü verdiği "toplum hekimliği fehefesi"ni burada an'.jtmak olanaklı değıl. O, adeta bize yolumuzu çızmemızde, insanların sağlık dözeyini yükseltme çabamızda en çok yararlandığımız bır pusula verdi. Dersleri bizı o kadar etkilemiştı kı o yaz bir arkadaşımla birlikte bir sağlık ocağında gonullü çalışmıstık. Şimai onun ardından yüröyen on binlerın ıçinde olmaktan kıvanç duyuyor ve değerli "ustamıza" Tann'dan rahmet dıhyorum. Dr. Fişek'in Ardmdan 6 kasımda Dr. Nusref Fişek'in cenozesinin ardmdan yüreğimiz kederle dolu yürürken değerli hocamızın fakültenin ilk sömesfrinde, biz yenı tıp öğrencilerine ders verdiği gün/er göz/en'm/n önüne geldı. Bembeyoz saçlı, yaşlı ve güleryüzlü bir hekim, bıze "toplum hekımiıŞinden" söz edıyordu. Oysa biz hekımliğı, o güne kadar sadece hastaları muayene ve ameliyat etme, reçete yazma ile özetlenebılecek bir meslek olarak öğrenmiştıkl Ilk dente öğrettiği ve daha sonrakı hekımlık yaşamımızı yönlendırecek olan şey, sağlığın "sadece battalık ve sakatlıkların olmayışı değil, fızıksel, ruhsal ve toplumsal tam bır tyılık hali" olduğu idi. Hekımlerın, özellikle de ülkemiz bekımlerinin yapmalan gereken çok şey vardı. 6. ve 7. cilt kapakları Cumhurlyet Bilım Teknik'in 6 ve 7 cilt kapakları hazırlanmış ve satışa çıkartılmıştır. Cilt kapaklarını, Istanbul, Ankara, izmır, Bursa ve Adana burolarından, Cumhurıyet Kıtap Kulubu temsılcılıklerınden edınmek mumkun Cilt kapaklarını posta ıle edınmek ısteyenler, her bırı ıçın 8800 TL'yı aşağıdakı posta çekı hesap numarasına yatırmalı ve fotokopısını bıze gondermelıdırler Posta Çek No 148 784 Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecılık TAŞ Istanbul Onemlı: Karışıklıkları onlemek ıçın posta çekının arkasına Bılım Teknik cilt kapağı kodunu yazmanızı rıca ederız Not: Geçen sayılarımızda posta çek nosu (147 784) olarak çıkmıştır. Doğrusu (148 784) olacaktır Duzeltır ozur dılerız Not: Bazı okurlarımız cilt kapaklarını ödemeli ıstıyorlar. Buna ımkân olmadığını belirtıriz. Dr. Rasim Arılcan Cumhurlyet BillmTeknik • Sahibt Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadlr Nadi • Genel Yayın Muduru Hasan Cemal • Muessese Muduru Emlne Uşaklıgil • Yazı işlerı Muduru Okay Gönensin • Yayın Yönetmenı Orhan Bursalı • Grafık Yönetmen Tüles Hasdemir •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle