Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM KÜLTÜR Yiyecekler ve kanser raporu Sebze ve meyveler yoluyla canlılara geçen kanser maddeleri üzerine merıka'daki "Doğal Kaynakları Koruma Konseyl", sebze ve meyveler yoluyla canlılara geçen kanser maddeleri hakkında genış bır rapor hazırlamış Raporun ön özetınde şunlar ılerı surülüyor • Zararlı böcek ve bıtki öldüren tarım ılaçlarındaki (pestıcıdes ve fungıcıdes) kanser yapan, sınır ve akıl hastalıklarına yol açan maddeler sebze ve meyvelerle, her gün ınsanlara geçıyor • Bu maddelerın asıl zararları bebeklerle çocuklarda göruluyor Bunların solunum, sındırım organları ıle karacığer, beym ve sınırlerı henüz gelışme halınde olduğundan, yetışkını pek etkılemeyen zararlı maddeler çocuklarda derhal etkı gösterıyor Bır yaşına kadarkı çocuklar daha çok mama ıle beslendıklerı, bunda da bu maddeler en az duzeyde olduğu ıçın sut çocukları fazla bır zarar gormuyor Fakat bır yaşından sonra buyuklerle hemen aynı şeylerı yıyen çocuklardakı ters etkı çok buyuk oluyor • Böcek ölduruculerdekı metamıdofos (methamıdophos) ve paratıyon (parathıon) denen maddeler sınır hastalıklarına, akıl bozukluklarına yol açıyor Bunlardan bırıncısı sebzelerde (dolmalık bıber, karnıbahar, jnarul, salata ), ıkıncisl şeftalı, armut, *lma gibı meyvelerde kullanılıyor Kftrıı çocukların bazı besinlere daha duşkı(n olması da rıskı arttırıyor Elma pur«sı taze fasulye ıspanak gtbı Ane( çızgılerı bu olan rapora bır de rısklı sebzeler lıstesı eklenmış ve bunlar ıçın yapılacak şeyler karşılarında yazılmış Fizik kimya Nobel ödülleri Atomun bir sırrını daha çözen fizikçiler, doğadaki karmaşık maddelerin eldesi için yeni bir yöntem geliştiren kimyacı Nobel aldılar. Vehbi Belgil Fizik Ödülü A B u yılın Fızık ödülü, atomun sırlarının çözulmesıne katkıda bulunanlardan uçune verıldı Ikısı Amerıkalı, bırı Kanadalı Şoyle bır soru hemen akla gelebılır Atomun hâlâ sırları var mı' Maddenın bu en kuçuk parçası atom bombasına olanak verdı, Fransa gıbı daha bırçok ulke yıllık enerjı ıhtıyaçlarının yarısından çoğunu atomdan çıkarıyor Atom, bırçok hastalıkların lyıletımınde kullanılıyor Dahası var Tevfık Fıkret, "Haluk'un Âmentusu"nde, daha 1908'de, "Bır gun yapacak fen şu sıyah toprağı altın/Her şey olacak kudret'ı ırfanla ınandım" demıştı 11 yıl sonra Ingılız Rutherford, azotu oksıjene çevırmıştı (1919) (Buna göre altın da aynı yolla yapılabılır Fakat şımdılık çok pahalı olduğundan yapılmıyor) Evet, butun bu başarıların ışığında, "Atomun hâlâ sırrı mı kaldı'" sorusu pekâlâ sorulabılır Ama var, atomun daha pek çok sırrı var Bunlar zamanla keşfedılıyor Insanın baş ozellıklerınden bırısı, mevcut buluşlarla yetınmemek, aynı şeyler uzerınde tekrar tekrar duşunerek yenı boyutlara ulaşmak Atomda da oyle oldu yordu Bu nedenle, Isveçlı kimyacı Berzellus, kımyasal maddeleri "ınorganık", "organık" dıye ıkıye ayırmıştı Organık maddeleri canlı organızması yapabılırdı Her canlıda "yaşam gucu ' (vıtal force) denen bır guç vardı Organık maddeleri bu güç meydana getırıyordu Böylece kimya bılımı sadece ınorganık maddelerle (madenler ve bıleşıklerı) ıle uğraşan dar kapsamlı bır bılım dalı oluyordu Fakat Berzelıus'un ögrencısı, Alman Friedrich VVohler, organık maddelerın de laboratuvarda yapılabıleceğını kanıtlayarak "yaşam gücü" kuramını yıktı Tabıı, kendısını başka bılgınler ızledı Kimya bılımı böylece, sınırları durmadan genışleyen bır bılım oldu Bunu sayi ıle şöyle somutlandırabılırız Mevcut 105 elementten yapıian ınorganık bıleşık sayısı 7080 bın dolayında olduğu halde, organık kımyasal maddeler sayısına her yıl yuz bınlercesı eklenmektedır (Olmaz olmaz deme, olmaz ol maz) Yaratma gücü Corey, önce nasıl bır madde yaratacağına, sonra da bunu hangı maddelerden yapacağına karar verıyor Bunu bılgısayar aşaması ızlıyor Corey'ın bılgısayarında, çok çeşıtlı maddenın özelııklerı ve bunların sentez metotları yazılı Bılgın, ınceledığı maddeyı once oluşturanlarına ayırıp kolay anlaşılmalarını sağlıyor Konuyu bır örnekle somutlaştıralım Hoşunuza gıden bır pastanın malzemelerfnden, kımsenın aklında olmayan bır yemek yapacaksınız Ilk yapacağınız şey pastaya giren maddeleri saptamaktır Sonra bu maddeleri başka şekıllerde bırleştırerek yenı bır besın yapabılırsınız Hocamızın bakkala dedığı gıbı "Unun var mı? Şekerın var mı' Yağın var mı' Suyun var mı?" Öyleyse neden helva yapıp da yemezsın be adam?" Hoca, helva yapacak parası olmadığı ıçın öyle demış Sız, aynı maddelerle börek, kek, pandıspanya, lokma, tulumba tatlısı yapabılırsınız Hele elınızın altında, çeşıtlı sentez yapacak şekılde programlarnmış bır bılgısayar olursa Corey bu ışleme retrosentez ayrıştırım (retrosynthetıc analysıs) adını vermış Sadece doğada bulunan kompleks maddeleri bu yolda elde eden bılgın başta "erıtromısın", önemlı 100 ılaç ve başka madde yapmayı başarmış Alkaloıdler ve antıbıyotıkler bu arada sayılabılır Hatta "prostaglanaın" denen maddenın yapılmasına da katkıda bulunmuş Fakat bu son madde ıçın Isveçlı Bengt Samuelson ve Sune Bergstroem ıle Ingılız John Vane ödullendırılmıştı (1982'de) Bılgının "retrosynthetıc analysıs" adını verdığı yöntem, 'yenıden sentez ıçın ayrıştırma" anlamına gelıyor Bugungazetelerde buna benzer bır şey yapılıyor Renklı resımden resım çekmek ıçın ' renk ayırıcı bır makıne" lesmı önce aslı renklerıne ayrılıyor, sonra bunlar bırleştırılerek orıjınal şeklıne sokuluyor ve gazetelerımızı susiuyor 21 Elektron, proton, nötron... Lıstedeki sebze ve meyveler, bıze, bunların dişındakı bınlercesı hakkında da ne duşünımemız gerektığını gösterıyor Ne yapalım' Hıç meyve, sebze yemeyelım mı' Yahut, zararlı böcek ve bıtkı öldüren ılaçların hepsını yasak mı edelım? Sonra bu meyve ve sebzelerın kuruları da var Nohut, fasulye, mercımek, pırınç gıbı Onları da mı yemeyelım? Bocek ve bitkı Ölduruculer en az 50 yıldır kullanılıyor Öu sure ıçındekı butun kanser ve gerı zekâlılık vakalarını bu ılaçlarla mı ızah edelım7 Hangı kanserlının hastalığının bunlardan olduğunu knn söyleyebılır? Kaldı kı kanser yapan maddeler sularda, tuğlalarda, betonlarda, toprakta, kırlı havada, banzolde, sıgarada da var Butun bunlar dıkkate alınınca hepımızın kanserden kırılması lazım Ama öyle olmuyor Neden? Konunun henuz çözum bekleyen yönleri var demek kı Ne düşünmeli? 2030 yıl öncesıne kadar, atom denın ce akla elektron, proton ve nötron gelıyor ötesı bılınmıyordu Atom, maddenın en kuçuk parçası, elektron, proton ve nötron da atomun parçaları ıdı Pekı, bunların da kuçuğu yok mu ıdı? Bu noktadan sonra araştırmalar surdürüldu Şoyle En guçlu elektron mıkroskoplarının bıle göstermedığı atom dunyasını anlamanın başlıca yolu, hızlandırıcı denen dev araçlarla elektronları proton lara çarptırmak ve çarptırma sonucunu ıncelemek Tanımadığınız sert bır cısmı duvara çarparak ıçındekıren ıncelemek gıbı 6O'lı yılların sonlarına doğru, Stanford (Kalıfornıya) Unıversıtesı'nın hızlandırıcısında da aynı şey yapıldı Dev mıknatıslarla hızla çekılen elektronlar, protonlara çarptırılıyordu 1967 de yapıian denemelerde şoyle bır olay gözlendı Elektronlar protonlara çarpınca lastık toplar gıbı gerıye, hatta yana sıçrıyordu Bu çarpışma ıle enerjılerının bır kısmını yıtıren elektronlar, gelış yönleri ıle "açı" oluşturacak şekılde etrafa saçılıyordu Evet, böyle bır yorum dogru mu ıdı' Durum başka bılgınlere de anlatıldı Bunlardan bırı, 1965 Nobel Fızık Ödulu ne, 'Kuantum Elektrodınamığı" çalışmalarından dolayı hak kazanan Amerıkah Richard Feynman, oburu, James Bjorken adlı bır bılgındı Sonunda şu saptandı Atomun çekırdeğını oluşturan protonlardan da kuçuk parçalar vardı Bunlara "quark" adı verıldı Adı, MurrayGellMann buldu (Ouark konusu başka bır yazımızda ele alınacaktır) Ödüllendırılen ıkı Amerıkalıdan bırı Jerome I Frıedman (doğumu 1930), otekı Henry W Kendall (d 1926) dır Kanadalı bılgın, Richard ETaylor(d 1929)'dur 1970'ten berı Stanford Unıversıtesı'nın (Kalıfornıya1 da) 'duz hızlandırıcı "sında çalışmaktadır (lınear accelerator) Kimya Ödülü Gunumuz organık kımyasının buyuk adlarından, Amerıkalı Elias James Corey (1928), üç nedenle, 700000 dolarlık ödule hak kazandı 1) Son derece kompleks organık molekullerı sentez yolu ıle yapmak, 2) Bu ış ıçın bılgısayarı devreye sokmak, 3) Erıtromısın, prostaglandın gıbı yaşamsal maddelerın sentezıne katkıda bulunmak Kimya bılımının "ınorganık" ve "organık" dıye ıkıye ayrıldığını hep bılıyoruz Yıne bıldığımız gıbı, 'ınorganık ' kimya, karbon dışında kalan elemenl ve bıleşıklerı ınceler "Organık kimya" ıse ınsan, hayvan, bıtkı gıbı canlı kökenlı maddeleri ınceler 19 yuzyılın ılk çeyreğıne kadar organık maddeler uretılemıyor, urettlemez sanılı Hayal mi, gerçek mi? Durum oncelerı pek anlaşılamadı Gozlemlerın yanlışlığı veya sonuçların yanlışyorumlanması sanıldı olay Deneyler ınsanı şöyle duşunmeye ıtıyordu Protonların ıçınde gayet kuçuk ve sert parçacıklar vardı Elektronlar bunlara çarpıp yansıyordu