17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Resimlerle Einstein ın görelilik kuramı Morley deneyi, ışığın uzayda her yönde yaklaşık 300.000 km/s hızla yayıldığını gösterdi. zerinde yaşadığımız dünyanın, uzay boşluğunda saniyede 30 km hızla hareket ettiğini kimse aklına bile getirmez. ivmede bir değişme olmadığı sürece hareketi algılayamayız. Aynı şekilde bir tren kompartmanında pencereden baktığımızda, hareket halindeki vagonun, içinde bulunduğumuz vagon mu, yoksa yandaki vagon mu olduğunu anlayamayız. Yeryüzünün hareketi gibi ivmesi değişmeyen bir hareket, ancak başka bir cisim ya da sabit bir nokta yardımıyla "göreli" (izafı, relatif) olarak saptanabilir. Yüz yıl kadar önce fizik bilginleri, dünyanın "eter" adı verilen bir ortamın içinde devindiğine inanıyorlardı. Hızla giden bir araba gibi dünyanın eter içinde hareketi bir dirençle karşılaşacaktı. Bu nedenle dünyanın çevresinde oluşacak "eter rüzgârı" direnci karşısında, ışık, dahayavaş hareket edecekti. Oysa üst üste tekrarlanan Michelson Morley deneyi, ışığın uzayda her yönde yaklaşık 300 000 km/s hızla yayıldığını gösterdi. Dünyanın hareketi, ışık hızını değiştirmiyordu. . 5 Olçü olarak zaman: Yüksek hızlarda ölçüyü kaçırıyor D aha önceden çoğu kez örnek gösterilmiş bir zihin alıştırmasını ele alalım: Ne kadar hızlı hareket edersek, zamanın da o ölçüde uzadığını kanıtlamak için radar ışınlarından yararianıyoruz. Radar ışınlan, uzay istasyonu tarafından doğrudan alınabilmektedir. Yeryüzünden her altı dakikada bir impuls yollanmaktadır. Yine her altı dakikada bir istasyonda bir impuls almır. Ne var ki uzay gemlslnin saatleıi başka türiü gösteriyor. Uçuş ekibı, ikı impuls arasında (saate göre) dokuz dakika geçtiğıni görüyor. Bir bilgisayar, alınan impulsun gemideki gondericı anten yardımıyla hemen uzay istasyonuna ıletilmesini sağlıyor. Uzay istasyonundakiler de uzay gemisinin sınyallerini altı dakikada bir alıyorlar, yani doğrudan yerden gelen impulslaria bunlar arasında zaman far kı söz konusu değil. Buna karşın uzay gemisinde iki impuls arasında zaman birbuçuk katına çıkıyor, çünkü ışık süper hızla hareket eden geminin peşinden yetişmek zorunda. Ancak uzay gemısi önüne doğru ışın gönderse ışık hızı değişmeyecektir. Işık hızı artışı mümkün olmadığına göre zamanın değişmesi gerekir. Aynı olay, ama farklı sonuçlar Evrende hareket eden ye dev metre çubuklarıyla ölçüm yapan iki gözlemci, aynı olay üzerinde tiımüyle farklı sonuçlara varıyor. B uradaki durum ön resimde görülenin aynıdır; değişik olan yalnızca bakış noktasıdır. İki astronot ekibınden her birinin bırçok ışık yılı uzunluğundaki cetvelleriyle ne ölçtüklerıni görebiiiyoruz. Metre çubuğunun üzerındeki taramalardan görüleceği gibi, uzay istasyonunun bakış açısından her iki süpernova patlaması aynı za manda olmuştur, çünkü eşit uzaklıkta meydana gelmiştir. Buna karşın uzay istasyonu ekibi, söz konusu olaylardan daha geç haberdar olacaktır, çünkü ışık şımşeğinin patlama yerinden uzay istasyonuna erişmesi zaman alır. Şimdi uzay gemısinde olduğumuzu varsayalım. Uzay gemisı, uzay istasyonuna göre çok hızlı hareket etmekte, neredeyse ışık hızına erişmektedir. Bunun sonucunda, şayet uzay gemısi tam atlama şimşeğınin uzay istasyonuna ulaştığı anda istasyonun önunden geçerse, gemıdekıler, patla' maların aynı anda olduğu ıddıasına karşı çıkacak ve patlama sırasında E< patlamasına E? patlamasından çok daha yakın olduklarını söyleyeceklerdir. Görecellk kavramı, iki gözlemci arasında çok büyük uzaklık ve hlz farkları olduğu takdırde "aynı zama.ıda" kavramının anlamsızlaşacağını soyler. Küçük uzaklık ve hızlarda uzay gemisinin patlama ile ışık şımşeğinin varışı arasmdaki hareketi pratikte sıfır olacağından, böyle bir etki ortaya çıkmayacaktır. YA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle