17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMA Bilimde gizlilikaçıklık tartışması Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan "Radyoaktif Atıklar, Çevre ve Sağlık" sempozyumunda, Çernobil sonrası Türkiye'de radyoaktivite ölçümlerinin uzun süre gizlenmiş olması geniş tartışma yarattı. TAEK eski Başkanı özemre, üç yıl önceki tutumunu savundu ve bugün de olsa, radyoaktivite ölçüm sonuçlarını halka açıklamayacagını söyledi. Semra Somersan urada bır demokrasi tartışma| sıdır gıdıyor Bılımde demokrafalan olmaz " Geçen hafta 'Boğaziçi Üniversitesi'nde yaı pılan "Radyoaktlf Atıklar, Çevre ve Sağlık" sempozyumunun en şımşeklerı çeken konuşmacılanndan TAEK eskı Başkanı Prof Ahmet Yüksel Özemre'nın sözlerı salonu bıçak gıbı kestı Salonu dolduran nukleer fızıkçı, nukleer muhendıs ve radyasyonla uğraşan sağlık billmcılerden yukselen itıraz seslerı, yıne özemre'nın guçlü sesı altında boğuldu Yeniden söz alan Özemre "Efendim, dlyelim kı bır bilimsel araştırmanın sonuçları söz konusu" diye sürdurdu konuşmasını, "Bunun doğru olup olmadığına parmak kaldırarak mı karar verecegiz?" Oturumu yöneten Boğaziçi Universıtesı öğretım uyesı Prof Dr Krıton Curı, Özemre'yı yanıtlarken "Hayır efendim Bilimsel yöntemlerle elde edilen sonuçların demokratık bır yöntemle doğru olup olmadığına karar verılmesı soz konusu değıl Konu olan bilimsel araştırmaların gızlenmeden, saklanmadan, yasaklanmadan açıkça yapılması ve bunların demokratık bır ortamda bılım adamlarının öngörduğu şekılde tartışılmasıdır" dedı Salonda bulunan nukleercıler Prof Özemre'nın Çernobil konusunda araştırma yapılmasını yasakladığını vurgulayarak bu tutumu eleştlrdıler ve bunun çağdışı bır bılım anlayışı olduğunu belırttıler Ancak Prof özemre "Ben unıversıtelerde araştırma yapılmasını yasaklamadım Kım yasakladı onu da bılmıyorum Unıversıtede olanlar tamamen bılgım dışında Ben TAEK, ÇNAEM ve ANAEM'de olanlardan sorumluyum" bılgısını verdı TAEK'ın en krıtık gunlerınde, Çernobil sonrası başkanlığını yapan nukleer muhen dıs ve teorık fızıkçı Prof Özemre, başkanlığı boyunca 500 yıllık bır Osmanlı deviet geleneğınden geldığını vurgulayarak TAEK'de buna uygun hiyerarşık otorıter bır örgutlenme kuracak, TAEK ye bağlı ÇNAEM (Çekmece Nukleer Araştırma ve Eğıtım Merkezı) ve ANAEM'de (Ankara Nukleer Araştırma ve Eğıtım Merkezı) radyoaktıvıtenın etkılerı konusunda yapılan araştırmaların kamuoyu Bir bilimsel sempozyumun ardından ii B \ na duyurulmnını yasaklayacaktı. Gerçı Prof özemre sempozyum sonrası kendısıyle evınde yaptığımız goruşmede "Osmanlı deviet geleneğlnden gelmem, benlm bllime bakışımı değll, devtoto bakışımı etkiler" dıyordu Dıyordu ama bu çevresındekılerın ızlenımını değiştırmeye yetmıyordu Kaldı kı Prof Özemre, Boğaziçi Unlversitesl'ndekı sempozyumda Çernobıl'le ılgılı olarak aldığı kararlar konusunda "Bugün dahl bunun çok Isabetli blr karar olduğuna inanıyorum Aynı mevkide olsaydım, kl Allah korusun, aynı kararı alırdım" dıyecektı özemre uç yıl önce 26 Nısan 1986da SSCB'nın Çernobil nukleer santralında meydana gelen kaza ıle ılgılı olarak aldığı kararı bugun şoyle açıklayacaktı "Çarnobll'd* kaza olduğunu, kazadan üç gün aonra 29 Nlsan 1986da televlzyon aon habMİeıinden öğrandlk. Beyaz btr gece geçirdlm. Aklıma ingiltere'de 1957 yıhnda VVIndscala reaktöründekl kaza geldl. O soğuk kanlı inglllz halkı resmi makamlann verdlğl rakamlardan, yaptığı açıklamalardan dezoryente oldu. Ertesl sabah bunlan düsünerak zor blr karar aldım. Radyaayon ölçümlerini kealnllkle halka açıklamayacaktım. Bütun mesullyeti uzerlme aldım. ÇNAEM yapılan araştırmaların sonuçlannı da sadece ilml kuruluşlara, bunlan doğru olarak yorumlayabllecek bazı ünlveroltelerln bazı bolümlerine, Parls'te Nüklaer Enerjl A|an«ı'na va Vlyana'da Uluslararası Atom Ener|isl AJansı'na verdlm. ' Çernobil dönemınde TAEK'de Prof özemre'nın uyguladığı mutlak otorıte, bılım adamlarını öylesıne urkutmuştu kı, değıl radyasyon konusunda kamuya açık araştırma yapmak, yaptıkları araştırmaların sonuçlannı halka aktarmak, buyuk kısmını basının ele geçırdığı gıda maddelerındekı radyasyon dozlarını yorumlamaktan bıle kaçınacaktı yıllar aldı Avrupa'da Toplumdakı bılgı bırıkımının genç kuşaklara yaygın olarak aktarılması, kılısenın otorıtesının yıkılmasından sonra gerçekleştı Evet bılımde bır Ortaçağ yaşandı Çernobil sonrası Türkiye'de Hangı nedenler, ne tur gerekçelerle olursa olsun ıktıdar"ın elındekı bilimsel araştırmaların sonuçları halka aktarılamadı Aktarılmadı Bılım çalışanlarının konu ıle ılgılı demeç vermelerı yasaklandı, araştırma yapmaları engellendı Uluslararası unu, yayınları olan bılım adamlarının ruştlerını ıspat edıp etmemış olmaları sorguya çekıldı Çekmece Nukleer Araştırma Merkezi, Teknık Unıverslte ve Tıp Fakültelen'nde radyasyonla ılgılı araştırma yapan uzmanlar, "toplumun temellnı sarsmamak", "halkı paniğe, galeyana kaptırmamak" ıçin kendılerını susturan otorıteye kısmen teslım oldular Buyuk bır k'smı da kamuoyunu aydınlatma gorevlerını ancak gayrıresmı ve anonım olarak surdurduler YÖK de ünıversitelere konuyla ılgılı olarak yolladığı tamımde TAEK yasaklarının unıversıte duzeyınde uygulanmasını sağladı, yasakları yasallaştırdı Ama Türkiye'de bılımdekı Ortaçağ ne Çernobıl'le başladı ne de ondan sonra blttı Uzun bır sure unıversıtede araştırma yapmak özellıkle sosyal bılım konularında araştırma yapmak, ust makamlardan ızın almaya bağlandı Sosyal bılımın pek çok konusunu araştırmak bıle tabu oldu Bu tur araştırma yapanlar merkezı otorlteye göre "hak Yani Ortaçağ Umberto Eco'nun "Gülün Adı" romanında, Ortaçağ'da bılgıyı tekelınde tutan Kılıse' nın, bunun dışarıya sızmasını engellemek ıçın ne urkutucu önlemler aldığını görmek mumkün Ya da başka nıce kaynaktan Bılgının kuçuk bır gruptan halka yayılması yuz ettıklerı ' cezaları aldılar Boğaz Köprusu uzerınde araştırma yapan gazetecıler teknık bılgı ıçın Istanbul Teknlk Unlversttesl'ne başvurdukları zaman, konunun uzmanları ısımlerıyle bılgı vermekten kaçındılar Bır kısmı hıç bılgı vermemeyı ortama daha uygun buldu TAEK, kılosunda 50100 bın bekerel radyasyon olan çayları Çekmece Gölu yakınına ÇNAEM arazısı ıçıne gömmeye karar verdı Gızlı ÇNAEM bu karann uygulanabılırlığını ölçmek ıçın gereklı bilimsel araştırmaları vuruttu Gızlı YÖK, dünyanın her yerınden getirttiğl bilimsel yayınları Ankara'da, kentten, ınsanlardan ve unıversıtelerden uzakta bır merkezde topluyor Bunlara ulaşmanın tek y o lu, hafta ıçı gunlerınde saat 95 arası bu merkezde bulunmak Unıversıte kutuphanelerı gıderek fakırleşırken Merkezi Otorıte dağarcığında dünyanın bılgısını bırıktırıyor Unıversıtelen bunlarla donatmaya gerek görmuyor Unıversıtede bılım çalışanları yurtdışından tek bır kıtap getırtmek ıçın deveye hendek atlatırken, ücra bır koşede dünyanın bilimsel hazınesı bırıkıyor Turkıye'nın Ankara dışındakı bılım çalışanlarının kendı sahalarındakı yenı bılgılere ulaşması, kendılerını yenılemesı, araştırma yapması ımkânsız hale getırılıyor Çunku unıversıtelerın merkezı otcrıtesı, YÖK, bılgı ve bılımle değıl, statukonun korunması, unıversıtenın ve unıversıtelının elı kolu bağlanarak çalıştırılması ıle ılgıleniyor Evet, bilimde karanlık çağlara ulasmak ıçın beş yuz yıl öncesıne gıtmek gerekmiyor Karanlık bugun hâlâ Türkiye'de bılımdeki "hukümet" tekelınde yaşanıyor Kılıse yok "Lalk" bır Iktıdar var yerine Ama"laık" iktıdar kıliseymışçesıne bilgıyı tekeltnde tutuyor Tutmak ıstıyor Bugun Türkiye'de bıflm yapan kuruluşlarda çalışan onlarca bılım çalışanından pek azının kendı sahasında tamamen özgurce araştırma yapma, duşuncelerını hıçbır şekılde sınırlamadan dıle getırme olanağı var O gun, o dönem ıçın krıtık görulen konularda araştırma yapan her kışı, sözunu sarfetmeden doğrudan engellenmezse bıle başına gelebıleceklerın kaygısıyla otosansur yoluna gıdıyor En tehlikelı sansur bıçımı belki de Kışının bır kez ıçıne yerleştı mı, onu örtbas edenlerden farklı düşunmesıni bıle engellıyor Bugun ıktıdar ve onun aracı, unıversıtenın mutlak otorıtesı YÖK, bılımı ancak kendı polıtıkasına hızmet ettığı sürece yaşatıyor Bılım, bılım ıçın, bılım merak ıçın, bılım ınsan ınsan olmaktan çıkmış Blllm, yönetenler, Iktldar Için olmuş. iktıdar ıçın bılım olunca da Türkiye'de bılımın fakırlığı, azgelışmışlığı uzerıne söylenecek pek bır şey kalmıyor Çunku bılım da lında çalışan ancak özgur olduğu, merak ettığı konları engellenmeden araştırabıldıği zaman yaratıcı olabılıyor Iktıdara, otorıteye teslım olduğu zaman, ancak onların duşuncelerını yankılıyor Turkıye de bu dönemın bılımdekı yansıması "bılımde demokrasi olur mu olmaz mı?" tartışmasıyla, Prof Özemre gıbı kendı sahasında saygın bır bılım adamı olduğu belırtılen kışılerın, "Bılımde demokrasi falan yoktur" göruşlerıyle böyle bır sempozyumda bıle farklı duşunenlerın ozgurce konuşamamaları genelde bılım çalışanlarının susturulmuşluğuyla yaşanıyor Bu gızlılık ortamını, bu suskunluk devrını, bu ortaçaği artık aşmak gerekıyor D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle