Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
J EO F I Z I K Dünyamız yaşayan bir varlık mı? Evetçiler: Dünya kendine özgü kişiliği olan bir süper organizmadır. Kendine göre bir çevre oluşturdu, yağmur ve güneşi kendi gereksinimine göre kullanmakta. Derleyen: Belgin Öz vet, "Dunya, yaşayan bir varlıktır" dı yor Ingılız araslırmacı James Lovelock Kaya ve okyanuslarc.an kısmen de canlı organık madaeden oluşan dünyamız, aslında kendine ozgu bir kışılığı olan canlı bir varlıktır Tıpkı %99'u olu dokudan oluşmuş bir ağaç gıbı Lovelock daha da ılerı gıderek, bir superorganızma olan dunyanın kendine gore bir covre oluşturduğunu, atmosferın yapısını ısteklen doğrultusunda kontrol ettığını, yağnur ve guneşı kendı gerGksınımlerıne göre kullandığını ılerı surmekte. Yunan tanrıçası Gaia'nın adını almış olan hıpoteze gore yaşam, bılınen fızıkokımyasal koşulların bir sonucu değıl, kaynağıdır Dunya, bıyolojık guçlerın dengeyı korumak ıçın sureklı bir caba halınde oldukları, kendı kendını yoneten bir sıstemdır Tıpkı ınsan vucu dunda olduğu gıbı, burada da doğa homeJeoflzlkçiler: Karbondıoksıt cansız bir termostattır. Sıcaklık arttığı zaman 1) Okyanuslardakı buharlaşma artar 2) Daha çok bulut oluşur ve daha çok yağmur yağar 3) Yağmurla ye re çok daha fazla miktarlarda karbondıoksıtduşer, böylace bu gazın havadaki oranı azalır 4) Sıcaklık azalır 5) Okyanuslardakı buharlaşma azalır 6) Daha az yağmur yağar. 7) Volkanlar atmosfere sureklı olarak karbondıoksıt takviyası yaptıkları ıçın sera etkisı çok geçmeden kendını toparlayacak. 8) Ve sıcaklık yenıden artacaktır (1) Durum böylece surup gıder ostatık ılkeler yanı daha onceden kurulmuş bir denqeye gore ışleyışını surduren mekanızmalar uyarınca, yaşam ıçın en uygun koşulları sağlamaya çalışmaktadır Gaıa hıpotezının temelınde, doğadakı ınanılmaz dengeye duyulan hayranlık ve onun "akıllı" nıtelıklerıne olan sarsılmaz ınanç yatmaktadır Bu bir anlamda Ronesans devrındekı, bir yandan vıtalıst, yanı yaşamı her şeyın ve hatta dunyanın da kaynağı olarak goren, bir yandan da anımıst, yanı gezegenımızın bir yaşam ılkesı ya da duşunen bir varlık tarafından yonotıldığını savunan, naturalızmın yenıden ortaya çıkmasıdır Bu fılozofık akıma zaman zaman katılmış olan duşunur ve şaırlerın ve hatta bılım adamlarının sayıları oldukca kabarıktır İlk tartışmalar, hıpotezın on gerçeğı, yanı yaşamın dınamık guçlerının gezogenımıze hukmedıp hukmedcmeyeceklerı ve atmosfer ya da okyanusları bu denlı guçlu bir kontrol altında tutup tutamayacakları konusunda Galacılar ıle antıGaıacıları karşı karşıya getırdı uretılen metan, amonyak ve hıdrojenın böylesıne buyuk miktarlarda bulunmasının nr> denı de açıklanamamıştır Atmosferımızdekı hıdrokarbur ve oksıjen ortamı sureklı ola rak değışır Bu değışkenlık, ancak canlı mekanızmaların etkılerının kabul edılmesıyle açıklanabılır Hayırcılar: Yaşamın hava ve su kütlesi üzerinde gerçi etkisı vardır. Ama yaşam, evrim süreci içinde kendini koşullara uydurmuştur. leasyon unsurlarıdır (Bulutlarda buz krıstallerının oluşması bir nukleasyon olayıdır Tohumlar kı bızım orneğımızde lıpoproteınlerdır yenı bir fızıksel yapının oluşumu ıçın odak olarak gorev yaparlar) Goruluyor kı ıkı karşıt fıkrı savunan bılım ddamları arasındakı başlıca anlaşmazlık, as lında yaşamın gezegenımızde hukum suren lızıkokımyasal koşullar uzerınde ne denlı et kılı olabıleceğı konusundaydı Dunya sıcaklığını ele alalım ve yaşamın varlığına bağlı olup olmadığını araştıralım Lovelock "Dunya ıkliminin ve kimyasal ozelliklerın her zaman yaşamın lehinde olduğunu" savunuyor Gerçekten zaman ıçınde, ıklım koşulları bolırlı bir dengeyı koruyabılmıştır Lovelock bu olayı karbon dıoksıtın termostatık etkısıyle, yanı sera etkisı yaratarak sıcağı tutup, uzaya gerı donmesıne engel olmasıyla açıklıyor Termostat, belırlı zamanlarda, bu gazın atmosferdekı oranlarıyla oynayarak gorevını başarıyla yapmak tadır Lovelock, "Oysa, diyor, havadaki karGaİacılar: Termostat canlıdır: Planktonlar. Sıcaklık arttığı zaman 1) Daha fazla plankton oluşur. 2) Ve daha çok karbondıoksıt tüketlr. 3) Sonuç olarak sera etkisı azalır A) Dolayısıyla sıcaklık düşer. 5) Bunun sonucu olarak plankton artışı yavaşlar. 6) Ve karbondıoksıt tuketımı de azalır 7) (Burada volkanların yerını almıs olan) canlı organızmalar karbondloksıt uretımlerıne devam ettıklerl içın sera etklsi çok geçmeden kendını toparlar 8) Ve sıcaklığın yenıden artmasına yol açar (1) Durum böylece surup gider bon dioksıt oranını bellrleyen, Dunya üzerindeki yaşamdır. dolayısıyla termostatı çalıştıran da odur." Jeofizikçiler "katıyen" dıyorlar Yaşamın burada çok buyuk bir onemı yok. Atmosferdekı karbon dioksıt oranını belırleyen, yeryu zu tabakalarının (dunya kabuğunun hareketlerı sonucunda, lıtosfer, okyanus kabuğu ıle kıta kabuğunu taşıyan buyuk ve sert tabakalar halınde oluşmuştur) tektonığıdır Havadaki karbondıoksıt yağmur suyunda erır ve böylelıkle oluşan karbonık asıt kalsıyum sılıkatlerınden oluşmuş kayaları kemırır Bu kimyasal reaksıyon sonucunda meydana gelen kalsıyum bıkarbonat, yağmur sularıyla okyanus lara tasınır Ve tortuların ıçıne yerleşır Okyanus kabuğuyla hareket eden bu tortular sonunda kıtaların allına kadar gırer ve burada maruz kaldıkları sıcaklık ve basınç etkısıyle serbest kalan karbon dioksıt, volkanlar yoluyla atmosfere gerı doner Hava ısındığı zaman, okyanuslar çok daha buyuk miktarlarda su buharı çıkarırlar ve bu da yağmurların ve dolayısıyla karbon dioksıt duşuşlerının artmasına neden olur Havada karbon dioksıt azalır ve bu gazın azal ması sera etkısının zayıflamasına yol açar ve dolayısıyla dunya etrafındakı hava soğur Sı caklığın azalması demek rok daha az yağmur olması demektır, atmosferdekı karbon dı oksıt kaybı da daha az olacaktır Zaten volkan puskurmelerı de bu oranı takvıye etmıştır Sıcaklık artar Bu doğal sureç uzerınde ya şamın herhangı bir etkisı olmaksızın, termostat gorevını başarıyla yerıne getırmıştır Lovelock'un bir sonrakı kanıtı orman yangınlarıydı Ekolojistler (çevre bılımcıler) ve ağaçbılımcıler yangınların ağaçlar ıçın yararlı olabıleceğı konusunda bırleşırler Genç fılız lerı engelleyen çalıları ortadan kaldırarak, olu ağaçları yakarak, besleyıcı maddelerı yenıden toprağa yonelterek, orman alanının cok yaşlanmasını engelloyorek Lovelock, ağaçların kendı çıkarlarının far kında olduklarını vo yangın ıçın gereklı koşulları sağlamaya çaiıştıklarını soylemokte dır, en azından çok lyı hesaplanmış belırlı bir olçude Bırçok ağaç turu tarafından uretıl mekte olan izopren, ateşın yayılmasını sağlayan bir maddedır Eğer bu kendı çıkarları doğrultusunda olmasaydı, ağaçlar, enerplerının bir kısmını motabolızmaları ıçın hıçbır gereğı olmayan bir maddeyı oluşturma yolunda harcarlar mıydı 9 Bu buyuk olçude yanıcı maddeyı uretmek yerıne, tum guçlerını kendılerme yaprak ortusu oluşturmaya harcayabılırlerdı Lovelock daha da ılerı gıderek havadaki oksıjen oranının ormanların sağlığı ve yaşamı ıçın en uygun oran olduğunu soyluyor Eğer havadaki oksıjen %21 yerıne, uçte bir mıktarında olsaydı orman yangınları çok daha sık meydana gelecek ve bir o kadar da şıddetlı olacaktı Sonuç gezegenımızın tumuyle ağaçtan yoksun kalmasına kadar varabılırdı Oksııen oranının %12 gıbı daha duşuk bir mıktarda olması durumunda ağaçlar ıçın yangın tehlıkesı hıçbır zaman var olmayacaktı Bu da onları, tıpkı ateş kadar olumcul bir yaşlılığa ıtecektı Eğer ağaçlar %21'lık bir oksııen ıle kendılerını rahat hıssedıyorlarsa, bu fazla bir seçım şansları olmadığındandır Sonuç olarak dunyanın onlara verdığıyle yetınmek ve onlar ıçın uygun gorduğu ortama uyum sağla mak zorundadırlar Gelışmelen ancak yeryuzundekı koşullara uymak koşuluyla mumkun olmuştur Bunun dışında, bıtkı ortusu, dunya uzerınde ortaya çıktıgı çok oskı zaman lardan bu yana, çok değışık oksıjen oranlan da tanımış olmalıdır Gaıa hıpotezının zayıf noktalarından bırı dunyamızı etkisı altına almış olan buyuk ıklım değışıklıklerıne uyum saglayamamasıdır Yeryuzu dengesının duzenleyıcı gucu, "termostat" tanrıça Gaıa, orneğın 4 buzul ça ğına engel olamamıştır Sonuç olarak Lovelock, gerıye bir adım atmayı kabul ederek dunyayı yaşayan bir organızma olarak goren hıpotezının yerıne, ^a şamın, bulunduğu ortamı bellı bir olçude etkıledığını varsayan gorusunu ılorı surdu Ne var kı bu göruş henuz bir hıpotez olmaktan çok uzaktı (S.Vıe, 10.88N.S., 12.88) E ward gezegenımızın ınce bıyosferının dünyadakı butun olayları yonettığını duşunme nın bıle anlamsız olacağını savunuyordu Oysa kı ıkı mılyar yıl kadar once, denızlerdekı bıtkı ortusu sayosınde atmosferdekı oksi|en oranının yaşam ıçın gereklı duzeye ulaş ması sonucunda, kıtalar uzerınde ilk yaşam belirtileri ortaya çıkmıştı Dahası. bılım adamlarının dunya sıstemının oluşumunu ve ışleyışını tam olarak açıklayabıldıklerını söylemek de mumkun değıldı Orneğın, gunumuzde atmosferın yapısı Lynn Margulis, uzerlennde yaşam olmayan Mars ve Venus gezegenlerımn fızık ve kımya yardımıyla kolaylıkla anlaşılabılır olduğunu, fakat bızım dunyamızın olağan dışı bir durum gosterdığını soyluyor Gerçekten, havada neden bu kadar azot olduğu sorusunun kesın bir yanıtı yoktur Çunku mantıklı bir açıklamayla, bu gazın çoktan, nıtratları oluşturmak uzere tepkımış olması gerekmektedır Aynı şekılde, hepsı bakterıler tarafından Harvard Ünıversıtesı'nden Prof. VVilliam Ho Orman yangınları Karşıt görüş Karşıt goruşu savunan bılım adamları konuya şoyle yaklaşıyorlar "Yaşamın hava ve su kutlelerı uzerınde belırlı bir etkisı olduğunu kımse nkâr etmıyor" Tropıkal ormanlarda ağaçlar, kendılerme yağmur olarak gelen suyun yaklaşık dörtte uçunu atmosfere gerı yollarlar Bazı bıyolojık mekanızmaların çok da ha genış çapta kimyasal, fızıksel veya termık olayları etkıledığı bılınen bir gerçektır Orman baktcrılorının lıpoproteınlerı, bırer krıstalles me çekırdeğı olarak, havada buzların olu?masına vc dolayısıyla fırtına bulutlarının mey dana gelmesıne olanak verırler Bakterıler, toz zerrecıklerınden bın kat daha etkın nuk