19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EKİM 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA TARIM 9 Tarım ve gıdada ihracat ve dış ticaret fazlası artıyor Gıda ve tarım, kronik bir şekilde dış ticaret açığı veren Türkiye ekonomisine 2012 yılında 4.6 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası vererek önemli bir katkıda bulunuyor. 2012 yılında Türkiye’nin 152.5 milyar dolar olan ihracatının 15.3 milyar doları, 236.5 milyar dolarlık ithalatının ise 10.7 milyar doları tarım ve gıdadan oluştu. Buna göre, toplam ihracatın yüzde 10’unu, ithalatın ise yüzde 4.5’ini tarım ve gıda sektörü gerçekleştirdi. Tarım ve gıda, 84.1 milyar dolar dış ticaret açığı veren Türkiye ekonomisine 4.6 milyar dolarlık dış ticaret fazlasıyla hizmet etti. Cumhuriyetin 100. yılında, en az 40 milyar dolarlık bir tarımsal ihracata ulaşmak için yapılması gerekenler belli. Coğrafi üstünlüğümüz olan ürünlerde pazar payımızı korumamız, pazarda sürekli ve iyi kalite ürün bulundurmamız ve tanıtım etkinlikleriyle payımızı artırmamız gerekiyor. Örgütlenme, güçlü bir gıda sanayi ve zamanında ve yeterli devlet desteğiyle yerine getirilebilecek etkin bir pazarlamayla 40 milyar dolarlık ihracata rahatlıkla ulaşılabilir. Konya büyüklüğündeki bir Hollanda, 2012 yılında 53.4 milyar avro gıda ve tarım ihracatı yaparken, Türkiye’nin 40 milyar dolarlık bir ihracat yapması hiç de zor değildir. Bunun için öncelikle ihracata odaklı bir tarım sektörü oluşturulmalıdır. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar tarım sektöründeki tehdit ve fırsatları anlattı: En büyük tehlike plansızlık ZUHAL AYTOLUN Türkiye, tarım potansiyelinde Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla açısından dünyada yedinci sırada. Özellikle meyve ve sebze üretiminde ön sıralarda. Çin ve Hindistan’ın ardından tarım ürünlerinde en fazla birinciliği olan ülke konumunda. Küçükbaş hayvancılık potansiyeli de oldukça yüksek. Yıllık süt üretimi 17 milyon tonu aşmış durumda. Kısa bir zaman içinde bu üretimin 25 milyon tonlara ulaşması bekleniyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ArGe ça lışmaları nın hızlandırılması, sulama başta olmak üzere tarımsal Şemsi Bayraktar alt yapının tamamlan masıyla, Türkiye tarımının hak ettiği yere geleceğini söylüyor. Tabii bu yüksek potansiyele rağmen, hala çözülmemiş pek çok sorun var. Bayraktar anlatıyor... l Türkiye bir tarım ülkesi. Ancak pek çok sorunla da boğuşuyor. Son dönemi değerlendirirsek, tarım sektöründe nasıl bir gelişim söz konusu? 1820, İspanya’da 240, İngiltere’de 450, Fransa’da ise 430 dekar.Bu durum girdi maliyetlerini yükseltiyor, verimu düşürüyor ve teknolojinin, modern araçların kullanılmasını güçleştiriyor Tarım sektörü, son beş yılı aralıksız olmak üzere, 2007 yılı hariç, son dokuz yılın sekizinde büyümüştür. Bugün tarımımız, so runlarına rağmen, gıda sanayiyle birlikte 15.3 milyar dolar ihracat yapan, 4.6 milyar dolar dış ticaret fazlası veren, 6.5 milyona yakın insanımızı istihdam eden, 62.5 milyar dolarlık yurtiçi hasıla yaratan, bunun yanı sıra başta gıda sanayi, ulaştırma, hazır giyim ve konfeksiyon olmak üzere ekonominin çok önemli sektörlerine büyük oranda katkı yapan bir sektör ha Türkiye tarımı, 2011 yılında 101.3 milyar liralık cari hasılasını 2012 yılında 109.8 milyar liraya çıkardı. Balıkçılıkta da 2.3 milyar liralık hasıla 2.8 milyar lirayı aştı. 103.6 milyar lira olan toplam tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılığın hasılası da 112.6 milyar liraya ulaştı. Tarım, 2013 yılında da büyümesini sürdürüyor. Bu yılın NisanHaziran döneminde genel büyüme yüzde 4.4 iken, tarım, avcılık ve ormancılıkta yüzde 5.4’e, balıkçılıkta ise yüzde 8.8’e ulaştı. Türkiye üst sıralarda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye birçok üründe dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumu gibi yedi üründe dünya birincisi olan Türkiye, karpuz, kavun, çilek, pırasa, bal ve fiğden oluşan altı üründe üretim sıralamasında ikinci, mercimek, elma, salatalık, yeşil biber, yeşil fasulye, kestane, Antep fıstığında ve koyun sütünden oluşan sekiz üründe ise üçüncü sırayı alıyor. Türkiye, domates, mandalina, ıspanak, ceviz, nohut ve bal mumumdan oluşan altı üründe dünya dördüncüsü, şeker pancarı, çay, patlıcan, böğürtlen, keçiboynuzu, zeytin ve vanilyadan oluşan yedi üründe dünya beşincisi, üzüm, kuru soğan, şeftali ve aspir üretiminde ise altıncı sırada. Armut, limon, greyfurt, arpa, pamuk, ayçiçeği, çavdar ve yeşil soğan line gelmiştir. Ancak sorunları da çözülebilmiş değil. Tarımda bir üretim planlaması sorunu yaşanıyor. En büyük pazarlama sorunu sebze ve meyvede. Bu sektörde, çok küçük alanlarda üretim yapan çiftçiler, gerekli örgütlenmeyi de sağlayamadıkları için aracıların insaflarına terk ediliyor, çabuk bozulan ürününü bir an önce elinden çıkarmak istediğinden bazen maliyetin altında bile satmak zorunda kalıyor. Tarımsal işletmelerin küçük ölçekli, çok parçalı, dağınık olması. en önemli yapısal sorun.Türkiye’de ortalama işletme büyüklüğü yaklaşık 5560 dekar iken, bu rakam ABD’de l Ya diğer sorunlar? Sulanabilecek tarım arazilerimizin tamamının sulamaya açılamaması bir sorun. Diğer taraftan tarımsal sulamada yüzde 90’a kadar tasarruf sağlayan basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gerek. Üretim ve verimliliğin artırılmasını kısıtlayan diğer bir faktör mazot, gübre, ilaç, elektrik enerjisi gibi girdi maliyetlerinin yüksek olması. Bu durum, üreticimizin tarımsal üründe dünya maliyetleri ile rekabet şansını olumsuz etkiliyor. l Tarıma yapılan desteklerin artırılması ile Türkiye tarımında nasıl bir gelişim sağlanacaktır? Tarıma yapılan desteklerin artırılması ile her şeyden önce çiftçilerimiz, devletin kendi yanlarında olmasından dolayı tarımı terk etmeyerek üretime bağlanacak. Güvenli bir gelir ağı oluşacağından üretimin sürdürülebilirliği sağlanacaktır. Tarımsal destekler, ürünlerin üretiminde kullanılan girdilere ve teknolojiye verildiğinden ürün verimleri ve üretilen miktarları artacak dolayısıyla sektörde verimlilik sağlanarak tarım da gelişme olacaktır. TZOB olarak, genel menfaatlere uygun doğru tarımsal politikaların uygulanması, çiftçiye desteğin artırılması, çiftçinin sorunlarının çözümü, çiftçinin hak ve menfaatlerinin korunması için çalışıyor, eğitimler yapıyor, projeler yürütüyoruz. da yedinci, badem ve koyun etinde sekizinci, kabak, marul ve kivide dokuzuncu, buğday, havuç, portakal, karnabaharda 10’un sırada yer alan Türkiye, 17 üründe ise 11’incilikle 19’unculuk arasında bulunuyor. 55 üründe dünya sıralamasında ilk 10’un içinde olan Türkiye, yaş sebze ve meyve üretiminden aldığı yüzde 2.4 payla dünyanın önde gelen yaş sebze ve meyve üreticilerinden biri. 2012 yılında 45.6 milyon ton yaş sebze meyve üretti. Dünyada ilk 10’da, 37 meyve ve sebze ürünü var. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin 2023 hedefleri mevcut. Şu anda 62.5 milyar dolar olan tarımsal hasılanın 150 milyar dolara, halen 15.3 milyar dolar olan tarım ve gıda ihracatının 40 milyar dolara ulaşılması, o tarihte 85 milyon dolaylarında olacak ülke nüfusunun ve ülkeye gelecek 50 milyon turistin gıda güvenliği ve güvencesinin sağlanması amaçlanıyor. Ayrıca, Türkiye tarımının, Balkanlar, Rusya ve Orta Asya, Kafkaslar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yer alan ülkelerin gıda açığının kapatılması da hedefler arasında. Tarım sektöründe verimlilik, ürün çeşitliliği, kalite ve rekabet gücünün yükseltilmeli. Yeterli ve güvenilir gıda arzı sağlanmalı. Tarımsal işletmelerin altyapılarının geliştirilmeli. Tarım sektörünün kredi ve finansman ihtiyacının karşılanmasına ilişkin düzenlemeler yapılmayı. Kırsal hayat sosyoekonomik açıdan geliştirilmeli. Tarım bilgi sistemleri kurulmalı ve kullanılmalı. Toprak ve su kaynakları geliştirilmeli ve rasyonel kullanılmalı. Avrupa Birliği’ne uyum sürecindeki gelişmelerden doğacak ihtiyaçları karşılayabilecek şekilde ortak piyasa düzenlerinin öngördüğü, idarî ve hukukî düzenlemelerin yapılması öncelikli konulardır. Hazine’ye ait tarım arazileri köylünün olacak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçimini topraktan sağlayan vatandaşların, her an ellerinden gidecek kaygısını taşıdıkları Hazine’ye ait tarım arazileri konusunda “Köylünün yıllarca işlediği ve geçimini sağladığı, Hazine’ye ait olan tarım arazileri artık köylünün olacak” dedi. Şimşek, başvuruların 28 Nisan 2014 tarihine kadar yapılması gerektiğini de ifade etti. 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun, geçen yıl yürürlüğe girmiş ve bu kanunla Hazine’ye ait tarım arazilerinin satışı konusu da düzenlenmişti. Kanun kapsamında Hazine’ye ait tarım arazileri hissedarlarına, kiracılarına ve kullanıcılarına ihaleye çıkmadan, doğrudan satılmaya başlanmıştı. çalışmalarının bitmesine müteakiben satış işlemlerine başlanılacağını belirten Mehmet Şimşek: “Kamuoyunda 2B olarak bilinen toplam 248 milyon 860 bin 54 metrekare yüzölçümlü 74 bin 65 adet taşınmazın satışı yapılmıştı. Bu uygulama kapsamında da 2B taşınmazlarının sayısına yakın tarım arazisi, Hazine’nin mülkünden çıkmış olacak.” TZOB’nin 2023 hedefleri Peşin ödemeye indirim Mehmet Şimşek, “Satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 50’si olarak belirlendi. İhalesiz ve sadece bedelin yarısını ödeyerek bu topraklara sahip olabilecekler. Peşin ödemelerde satış bedeline, ayrıca yüzde 20 indirim uygulanacak. Taksitli satışlarda; satış bedeline yüzde 10 indirim yapılmasından yararlanmak istenilmesi halinde, satış bedelinin en az yarısı, en az yarısının peşin ödenmek istenilmemesi halinde ise satış bedelinin yüzde 10’u peşinat alınacak. Kalanı ise en fazla 6 yılda 12 eşit taksitle faizsiz ödenecek”dedi. Rayiç bedelin yarısına arazi Başvuru yapan kişilerin hak sahiplikleri değerlendirilerek, rayiç bedel belirleme ve kontrol
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle