19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EKİM 2013 SALI CUMHURİYET [email protected] SAYFA KÜLTÜR 23 ALTIN PORTAKAL’IN GEÇMİŞİ VE BUGÜNÜ 50. ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ Genç sinemaya destek CEREN ÇIPLAK Yarım yüzyıllık şenlik Türk sinemasının en eski ve köklü film festivali olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, 1964’te dönemin belediye başkanı Dr. Avni Tolunay’ın girişimiyle ve güç koşullarda başlatıldı. “Türk sinema sektörünü maddi manevi bakımdan desteklemek, Türk film yapımcısını nitelikli yapıtlar üretmeye teşvik etmek ve Türk sinemasının uluslararası arenaya açılmasını sağlamak” amacını taşıyan festival yarım yüzyıldır sürdürülüyor. 1973’te bayrağı devralan yeni belediye başkanı Selahattin Tonguç’un önderliğinde süregelen ve 1979’da sansür, 1980’de 12 Eylül darbesi nedeniyle yapılamayan festival, 1985’ten başlayarak Antalya Kültür Sanat Turizm Vakfı tarafından, 1995’ten başlayarak da Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı adıyla kurulup 2002’de de Antalya Kültür Sanat Vakfı adını alarak hizmet veren AKSAV tarafından düzenlenmeye başladı. Ulusal jürinin basın toplantısında ödül alan filmlerin gerekli desteği göremediği vurgulandı bu yana festivale desteğini azalttığını bu yıl da 250 bin TL destek sözü verdiğini, ancak bu paranın festival kasasına henüz girmediğini söyledi. ANTALYA 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ulusal yarışma jürisinin dünkü basın toplantısının gündemi sinemamızın en çok tartışılan konularından gişe ve sanat filmi odaklı oldu. Jüri Başkanı Türkan Şoray, festival filmleriyle ilgili önemli bir noktaya değindi. Şoray, sinemamızın özgür, bireysel ve farklı bir yere geldiğini ve bu nedenle genç sinemacıların desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Sinemanın sanat olduğu kadar ticari de olduğunu vurgulayarak ödül alan filmlerin dağıtım konusunda desteklenmesi, bundan sonraki festivallerde bu konuya bir çare bulunması gerektiğini söyledi. Şoray, gelecek yıl Altın Portakal’a bir filmle katılacağının da müjdesini verdi. Festival öncesi İstanbul’da sorularımızı yanıtlayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, AKSAV Şeref Kurulu üyesi Mustafa Akaydın, gazetemize verdiği demeçte de değindiği gibi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2008’den u Türkan Şoray, genç sinemacıların desteklenmesi gerektiğini vurgularken yapımcı Şükrü Avşar, bakanlığın Türk sinemasına doğru destekte bulunmadığını söyledi. Feride Çiçekoğlu, festivaldeki kısa metraj ‘çapulcu’ filmlerin yakında uzun metraj filmlere de yansıyacağını belirttirken yönetmen Reis Çelik, Türkiye’de yapımcı kavramının yerleşmemiş olmasından yakındı. 1979 ve 1980’de yapılamayan 17. ve 18. festivallerin ödülleri 2011’de sahiplerine verildi. 1979’un en iyi film Altın Portakal’ı Ömer Kavur’un “Yusuf ile Kenan”ıyla Yavuz Özkan’ın “Demir Yol”u arasında paylaştırılırken 1980’in Altın Portakal’ı Zeki Ökten’in yönettiği, senaryosunu da Yılmaz Güney’in yazdığı “Sürü”nün oldu. Bu yıl yönetmen Handan İpekçi, yapımcıyönetmen Özgür Doğan, senaristyapımcı Önder Çakar, oyuncu Defne Halman, akademisyen Selahattin Yıldız, sanat yönetmeni Natali Yeres ve sinema yazarıSİYAD Başkanı Tunca Arslan’dan oluşan bir ön jüri tarafından, başvuran 68 film arasından seçilen 10 filmin yarışacağı ulusal uzun metraj dalındaki filmlerin çoğu “ilk film”. Ulusal yarışmadaki Ferit Karahan’ın “Cennetten Kovulmak”, Ali Kemal Çınar’ın “Kısa Film”, Serdar Temizkan’ın “Kutsal Bir Gün”, Ramin Maun’un “Kusursuzlar”, Zeynep DadakMerve Kayan’ın “Mavi Dalga”, Atalay Taşdiken’in “Meryem”, Nihat Seven’in “Uzun Yol”, Ömer Leventoğlu’nun “Mavi Ring”, Mehmet Bahadır ErMaryna Er Gorbach’ın “Sev Beni” ve Alpgiray M. Uğurlu’nun “Uvertür” filmlerini Türkan Şoray’ın başkanlık edeceği bir jüri değerlendirecek. Jüri, yönetmen Reis Çelik, yönetmen Ümit Ünal, tanınmış Yunan besteci ve film müzikçisi Eleni Karaindrou, yapımcı Şükrü Avşar, oyuncu Mahir Günşıray, senaristakademisyen Feride Çiçekoğlu, görüntü yönetmeni Mehmet Aksın, sinema yazarı Burçak Evren ve gazeteci Aslı Öymen’den oluşuyor. Bakanlık’tan çelişkili destek ‘CENNETTEN KOVULMAK’IN GÖSTERİMİ YAPILDI Geride kalanlar... Bu yıl festivaldeki yarışma filmlerinin çoğunun bakanlık katkılarıyla çekilmesi buna karşın bakanlığın festivale henüz destek olmamasını “çelişkili destek” olarak da yorumlayabiliriz. Konu, bakanlığın sinemaya olan desteğine gelince, yapımcı ve jüri üyesi Şükrü Avşar da sanat filmlerinin, kendi tabiriyle yönetmen sinemasının gişe yapamamasının nedeni olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı göstererek bakanlığın Türk sinemasına doğru destekte bulunamadığını söyledi. Türkiye genelinde 183 sinema salonu olduğunu, ancak sinema salonlarının gelirlerini karşılamak için ticari filmleri seçtiğini söyledi. Bakanlığın destek verdiği festival filmlerinin gişe yapması ve daha nitelikli çekilmesi için bakanlığın daha az filme maddi olarak daha çok destek olması gerektiğini söyledi. Avşar’ın “100200 bin TL destekle yarım saat yürüyen hep aynı mekânda geçen filmlerin bir anlamı yok” demesi ise salonda şaşkınlık yarattı. Avşar, “Ödül alan filmler muhtemelen zarar edecek, çünkü filmlerin salonda gösterilme süreci çekim aşamasından iki kat daha maliyetli, birinci olan film 350 bin TL’lik katkıyla belki bu zarardan kurtulabilir. Diğer filmlerse gösterim için salon bulamayacak. Yönetmenlerin maddi olarak yeniden toparlanabilmesi ve yeniden film çekmesi ise zaman alacak” dedi. ÇİNLİ RESSAM ZENG’İN TABLOSU 23.3 MİLYON DOLARA SATILDI SERGİ 10 EKİM’DE AÇILACAK İlhan Berk’e Ev Ziyareti Kültür Servisi İlhan Berk, ölümünün 5. yılında, “İlhan Berk’e Ev Ziyareti” adındaki sergiyle Bursa’da anılacak. 10 Ekim 20 Kasım tarihleri arasında, Nilüfer Belediyesi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde açık olacak sergide, şairin Bodrum’dan getirilen tabloları, fotoğrafları, defterleri, ilk baskı kitapları ile özel eşyaları görülebilecek. “Hayatını sanata adamış bir ustanın yazdıkları ve çizdiklerinin ne denli üstüne başına benzediğine tanıklık edeceksiniz. Onun evrenine bir kapı aralığı bu sergi. Dünyasına bir dalış” sözleriyle tanıtılan serginin küratörlüğünü Gonca Özmen üstleniyor. Özmen, etkinliğin içeriğini ise şu sözlerle anlatıyor: “Bu sergiyle, şeylerin, nesnelerin, taşların, çamurun, çöpün, evin, odanın, kapının, pencerenin, duvarın, tavanın, merdivenin, masanın, kâğıt kalemin şairine, İlhan Berk’e bir ev ziyareti yapılabilecek.” Çağdaş ‘Son Yemek’e rekor fiyat Kültür Servisi Çinli ressam Zeng Fanji’nin “Son Akşam Yemeği” adlı tablosu, Hong Kong’da düzenlenen açık artırmada 23.3 milyon dolara alıcı bularak şimdiye kadar en yüksek fiyata satılan çağdaş Asya sanat yapıtı oldu. Sotheby’s müzayede evi, Zeng’in 2001’de yaptığı yağlıboya tablonun açık artırmaya telefonla katılan iki koleksiyoncu arasındaki çekişmenin ardından satıldığını açıkladı. Zeng’in, İtalyan Rönesansı’nın büyük ustası Leonardo da Vinci’nin aynı adlı yapıtından esinlenerek, Francis Bacon’ın yapıtlarını çağrıştıran bir tarzda yaptığı tablo, 400 x 220 cm. boyutlarında. Tabloda, İsa ve 12 havarisi, Komünist Genç Öncüler’in üniformaları içinde ve maskeli olarak görülüyor. İsviçreli koleksiyoncular Guy ve Mariam Ullens tarafından satışa çıkarılan tabloya 10.3 milyon dolar değer biçilmişti. Daha önce en yüksek fiyata satılan çağdaş Asya sanat yapıtı, Japon heykeltıraş Takaşi Murakami’nin 2008’de 15.1 milyon dolara alıcı bulan “Benim Yalnız Kovboyum” adlı heykeliydi. ‘Çapulcu’ filmler Festival filmlerinin unutulduğu sitemi üzerine de jüri üyesi Feride Çiçekoğlu “Nuri Bilge Ceylan, ‘Mayıs Sıkıntısı’ filmiyle Altın Portakal’a katılmamış olsaydı belki de bugün bir Nuri Bilge Ceylan olamayacaktı. Bir filmin çok gişe yapması o filmin iyi olması anlamına gelmez” dedi. Çiçekoğlu, bir basın mensubunun ‘Bu jüri akil mi, yoksa çapulcu mu” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Kendisi için karar veren bir kuşak geliyor. Festivaldeki kısa filmler çok güzel çapulcu filmler. Bu zamanla uzun metrajlı filmlere de yansıyacaktır.” Bir diğer jüri üyesi yönetmen Reis Çelik ise filmlere verilen destek sorununu yapımcılara bağlayarak Türkiye’de yapımcı kavramının yerleşmediği ve Türk sinemasında gerekli yeri alamadığı için destek alamadıklarını belirtti. Çelik, sinema sektörü olarak yeni bir yasa tasarısı hazırlıkları içinde olduklarını söyledi. Akaydın, toplantının sonunda Altın Portakal’ın uzun yıllar bu kadar interaktif bir basın toplantısına ev sahipliği yapmadığını söyledi. 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümündeki Ferit Karahan’ın yönettiği “Cennetten Kovulmak”ın dün ulusal gala gösterimi yapıldı. Film, biri Türk diğeri Kürt olan iki ailenin öyküsünü paralel bir kurguyla anlatıyor. Gösterim sonrası film ekibi seyircilerin sorularını yanıtladı. Filmin yönetmeni Karahan, “Bazılarının dilinde ‘terör’, bazılarının dilinde ‘Kürt’ hareketinin acılarını göstermeye çalıştım” dedi. Karahan bir Kürt yönetmen olarak bir tarafın öyküsünü anlatmak istemediği için iki ailenin gerçek öyküsünü birleştirdiğini söyledi. Karahan, “Önemli olan savaşın tarafı vs. değil, geride bıraktıkları..” dedi. Karahan, filmin adının bir anlamda kendi toplumlarında öteki ilan edilenleri simgelediğini belirtti. Filmde Ezgi Asaroğlu, Rojin Tekin, Jülide Kural, Bünyamin Kavut ve Mirza Metin rol alıyor. GÜMÜLDÜR MAVİ DENİZ OTEL Denize Sıfır Oda + Açık Büfe Kahvaltı M BAYRA I FIRSAT 75 TL 0533 218 24 76 www.gmdotel.com n Kültür Servisi Salon sahnesinin bu haftaki konukları, güncel caz sahnesinin en iyi toplulukları arasında gösterilen In The Country ve Kudüslü Ladino şarkıcısı Mor Karbasi olacak. Norveç’in en iyi caz topluluklarından In The Country bugün saat 21.30’da, Ladino şarkılarını modern flamenkoyla buluşturan Mor Karbasi ise 10 ve 11 Ekim saat 21.30’da Salon sahnesinde olacak. Salon’da bu hafta
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle