19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2013 SALI 12 TARIM Fındıkta; üretimden ihracata, kaliteye kadar her alanda söz sahibi olan Türkiye, fiyat politikasında ise ne yazık ki sadece emir eri... Davul bizde, tokmak başkasında ‘Çaylar TEB’den’ Türk Ekonomi Bankası (TEB), 2007 yılından bu yana bitkisel ve hayvansal üretim yapan çiftçilerin ihtiyaçlarına en uygun koşullarda çözüm üretmek için çalışıyor. Kurulan Tarım Bankacılığı organizasyonu ile tarıma özel yeni stratejiler geliştiriyor ve çiftçilere destek oluyor. TEB KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz, Türkiye genelinde 536 şube ile arıcılıktan balıkçılığa, organik tarımdan hayvancılığa, meyve tesisinden seracılığa, organik tarımdan sözleşmeli üretime kadar her türlü tarımsal faaliyetine ilişkin finansman ihtiyacına özel kredi ürünleriyle yanıt verdiklerini söylüyor. “Finansal destek sunmanın yanı sıra ‘Danışman Banka’ anlayışımızla da çiftçilerimizi bilgilendirerek katma değeri daha yüksek, daha verimli üretime yönlendirmek için ücretsiz destek veriyoruz” diyen Boz, “Shell&Turcas ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği çerçevesinde, çiftçimiz anlaşmalı Shell istasyonlarından Harman Kart ile yaptığı yakıt ve madeni yağ alışverişlerinde 5 ay faizsiz dönem avantajından faydalanabiliyor. Akaryakıtın tarımsal üretim içerisinde maliyetin yüzde 30’unu oluşturduğu düşünüldüğünde Harman Kart’ın çiftçimizi rahatlattığını görüyoruz” diyor. Yine tarımsal üretim için vazgeçilmez özellikte olan sulama faaliyeti için Tüskoop (Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği) ile yapılan anlaşma ile üreticinin sulama bedelini 4 ay faizsiz dönem avantajı ile ödemesine olanak sağlıyorlar. Ayrıca Çukobirlik ile banka arasında yapılan anlaşma kapsamında, birlik üyelerine Harman Kart tahsis edilmiş. “Çaylar TEB’den” etkinliğiyle ise köylerde üreticinin ayağına giderek onlarla bir araya geliyor, sorunlara yönelik çözümler üretmek için fikir alışverişinde bulunuluyor. Erdoğan ERİŞEN Bir halk deyimidir başlık… Sanki fındık için söylenmiş. Türkiye dünyanın en fazla fındık üreten ülkesi. Sadece üretimde değil, yüzde 65’lik oranla dünya fındık ihracatının da lideri konumunda. Fındıkta; üretimden ihracata, kaliteye kadar her alanda söz sahibi olan Türkiye; fiyat politikasında ise ne yazık ki sadece emir eri. Fındık ezici ağırlıklı Karadeniz’de olmak üzere 400 bin ailenin tek geçim kaynağı, sanayisi ve yan sektörleri ile 2,5 milyon kişiyi ilgilendiren, ülke ekonomisi için de önemli bir ürün. Türkiye’nin toplam ihracatının % 2’sini, tarım sektörü ihracatının ise % 18’ini fındık ihracatı oluşturuyor. Fındık ülkeye yük olmadan yılda 2 milyar dolar kazandıran tek ürün aynı zamanda. Çünkü fındıkta ithal katkı sıfır. Bir başka ürün veya sektörde 1 milyar dolarlık ihracat için ortalama 700800 milyon dolarlık ham madde veya teknoloji ithal etmeniz gerekirken fındıkta ithal katkı hiçbir şekilde yok. Ancak fındık ne yazık ki daima ya göz ardı edilen ya da bilinçli politikalarla serbest piyasa koşullarına mahkum edilen bir sektör oldu. Hükümet önce Fiskobirlik’i özerkleştirerek piyasada etkisizleştirdi. Borç batağındaki Fiskobirlik üreticiye olan borçlarını ödeyemeyince temsil ettiği üretici kesiminin güvensizliğini kazandı. Ardından TMO fındık piyasasına sokuldu. TMO peşin alımlarla üç yıl piyasada ciddi bir rol oynadı. İki sezondur fındık alımından çekilince de üretici yeniden serbest piyasanın insafına terk edildi. Önce Fiskobirlik’in özerkleşmesi, ardından TMO’nun piyasadan çekilmesi ile ‘ta Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Bayraktar, ürün bedellerini peşin ödeyeceklerini açıkladı. Fındığı Fiskobirlik’e veren üretici en geç bir gün sonra ürününün parasını alıyor, ancak alımlar hala çok düşük. Teslim edilen fındık miktarı bin tonu bile bulmadı. Ziraat odaları devrede Bu sıkıntıyı çözmek için bu kez devreye üretici temsilcileri girerek, “fındığınızı verin, kefili biziz” dediler. Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt, “Zira u İhracatçı kesim kendiliğinden oluşan fındık piyasasından at Odaları olamemnun. Diğer taraf üretici kesimi ise karamsar. Rekolte az, fiyatlar rak Fiskobirlik’i destekliyoyine aynı seviyelerde seyrediyor. Serbest piyasada oluşan fiyatın Üreticilekendi fiyatları değil, tüccarın yani alıcının fiyatı olduğunu söylüyorlar. ruz. rimiz fındığını Fiskobirlik’e ban fiyat’ ilanı da ortadan kalktı. Tüccar ve versin. Eğer bir ihracatçı bundan memnun. Karadeniz Fındık sıkıntı olursa ben Fiskobirlik’e keve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) filim” açıklamasını yaptı. Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, fındık ihraGiresun Ziraat Odası catında bu yıl rekor yaşandığını belirterek, Başkanı Musa Keskin de buna ana neden olarak da devletin taban fi Fiskobirlik’in üreticinin siyatı uygulamasını sonlandırmasını gösteri gortası olduğunu belirterek, yor. Gürsoy, bu karar sonrasında fındık fi “Üreticilerimizin birliğe güyatlarının serbest piyasa koşullarında oluş veni kalmadı ama Fiskobirmaya başladığını ve fiyat istikrarının oluş lik ayağa kalkmaya başladı. tuğunu söylüyor. Fındık alımına başladı. ÜreÜretici cephesinde ise devletin taban fi ticilerimiz fındığını vermeyattan çekilmesi, piyasada devlet adına alım ye devam etsin. Bu birlik yapacak bir kuruluşun olmaması, ‘kaderle bizim. Sahip çıkmalırine terk edilmek’ anlamı taşıyor. TMO ile yız” dedi. güzel günler yaşayan üretici temsilcileri şimFındıkta yaşanan di Fiskobirlik’i yeniden diriltme peşindeler. bir başka sorun da arz Fiskobirlik’in hala üreticiye geçmiş yıllar talep dengesizliğinden kaydan ürün borcu olduğu için güven vermiyor. naklanan fiyat istikrarsızlığı na rağmen dikim alanlarının hızla artması. 80’lı yıllara kadar Türkiye’de 78 ilde fındık üretimi yapılıyordu. 1986’da çıkan 2844 sayılı Fındık Üretiminin Planlanması ve Dikim Alanlarının Belirlenmesi ile ilgili kanun tam anlamıyla hayata geçirilmeyince bugün 33 ilde fındık üretimi yapılır oldu. İhracatçı kendiliğinden oluşan fındık piyasasından memnun. Üretici ise karamsar. Rekolte az, fiyatlar yine aynı seviyelerde Serbest piyasada oluşan fiyatın kendi fiyatları değil, tüccarın yani alıcının fiyatı olduğunu söylüyorlar.O yüzden de kendilerine piyasadaki fiyat konusunda etkili olacak bir kuruluş arayışı içindeler. Ziraat Odalarının yeniden Fiskobirlik’e sarılmasının altında da bu yatıyor olsa gerek. Ancak Fiskobirlik yönetimine ‘hükümet desteği’ ile gelen, hükümetteki partinin de eski bir ilçe Başkanı olan Lütfü Bayraktar’ın da hükümetten umudunu kesmesi, dirilme politikasını Fiskobirlik’in mallarını satamaya ve işçi çıkarmaya bağlaması; fındık üreticisini daha zor günlerin bekleyeceğinin işareti gibi… Turgut Boz Kurbanlıklar cep yakacak Et ve Süt Kurumu’nun satışa sunacağı karkas etlerin kilogram peşin satış fiyatı, 15.65 TL+KDV olarak belirlendi. Karkas et satışı öncelikle, hazır yemek, şarküteri ve et sektöründe faaliyet gösteren ve bunu belgeleyen işletmelere yapılıyor. Satışa sunulan karkas etler, kurum kombinalarında kesilmiş etçi ırklar ve bunların melezi büyükbaş hayvanlardan üretildi. Üretim artıyor İthalatı savunanlar Türkiye’de besi hayvancılığının yetersiz, etçil ırkın az olduğunu bu yüzden fiyatların daha da yükseleceğini söylerken, ithalat lobisine karşı olanlar Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı et üretim istatistiklerine dikkat çekerek fiyat tartışmasının spekülasyon olduğunu belirttiler. TÜİK verilerine göre 2013 yılının 2. döneminde kırmızı et üretim yüzde 2.1 oranında artarak 212 bin 885 tona ulaştı. Haziran ayında toplanan inek sütü miktarı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4.9 azaldı. Söz konusu dönemde, kırmızı et üretiminin 187 bin 587 tonunu sığır eti, 21 bin 959 tonunu koyun eti, 3 bin 278 tonunu keçi eti, 61 tonunu manda eti oluşturdu. Sığır eti üretimi bir önceki döneme göre yüzde 3.8, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.7 artarken, koyun eti üretiminde bir önceki döneme göre yüzde 10.2, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.2 artış görüldü. tüketiminin ise 12 kilogram olarak telaffuz edildiğini, ABD’de bu rakamın 60 kilogram, AB ülkelerinde ise yaklaşık 30 kilogram olduğuna işaret etti. Bakanlığa göre fiyatlar düşük Tarım Bakanlığı son verilere ilişkin olarak et fiyatlarının şu an için artmasının söz konusu olmadığını açıkladı. Bugünkü fiyatların 3 yıl öncesinin altında olduğuna dikkat çeken bakanlık, dönemsel olarak et fiyatlarında görülen küçük dalgalanmaların et ithalatını körüklemek isteyen çevrelerin spekülasyonlarından ibaret olduğunu kaydetti. Sektör temsilcileri de hükümetin aldığı tedbirler ve destekler ile et ve hayvan ithalatına ihtiyacın kalmadığını belirtti. Öte yandan, kırmızı et piyasasında fiyat istikrarı için karkas et fiyatının belirli bir eşikte seyrini amaçlayan Et ve Süt Kurumu, 15 Ekim’e kadar kesim yaptıracak sözleşmeli besicilere, erken kesim primi ve nakliye farkı uygulamasıyla karkas etin kilogramı için asgari 15.60 lira ödeneceğini açıkladı. Tüketim yerlerde Et Üreticileri Birliği (ETBİR) Başkanı Mustafa Bılıkçı, 2012 yılında 915 bin ton kırmızı et üretimi sağlandığını söyledi. Buna karşılık 2012 yılında kırmızı et ithalatının 25 bin 435 ton olduğunu açıklayan Bılıkçı, 465 bin 634 canlı hayvanın da ithal edildiğini bildirdi. Bılıkçı, TÜİK verilerine göre Türkiye’de tüketilen toplam kırmızı et miktarının en fazla yüzde 15’inin küçükbaş hayvan etinden sağlandığını, kişi başı kırmızı et
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle