20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2010 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Mardin’i Dinlerken Şerif Mardin’i NTV’de Ruşen Çakır ve Mirgün Cabas’ın Yazıişleri programında dinledim. İlginçti. Mardin, daha önce de Çakır’la bir söyleşisinde “mahalle baskısı” betimlemesiyle dikkati çekmiş ve bu kavram pek çok konuyu dile getirirken kullanılır olmuştu. Burada yoruma fazla girmeden, Mardin’in dikkat çekici bazı saptamalarına değinmek istiyorum. Mardin, konulara daha çok “profesörce” yaklaşmayı tercih etti. Yani güncel konularda yüzeyde görünene değil, alt tabakalarında neler yattığına bakmak gerektiğine işaret etti. Mardin, tartışılan konulara “güncel reçete” sunmadı, meraklarını dile getirdi ve dikkat çekti. Sözcükler kısmen onun. NTVMSNBC’te metni var. Eleştiriden çok notlar sunuyorum. ? Mardin, günümüzde “talan” ve “rant”a dikkat çekerek rahatsızlığını belirtti. Talan ile daha çok doğaya verilen tahribatı kastetti. Doğa koruyucularının ortaya çıkmasını ise umut olarak gördü. ? Cumhuriyetin, eğitim ve kızların okutulması konusunda çok önemli görevler başardığını, Cumhuriyet olmasaydı kızları eğitme kampanyasının da olmayacağını... ayrıca Atatürk’ün ender gelen insanlardan biri olduğunu belirtti ve ekonomik vb. yaptıklarının o dönemin koşulları içinde değerlendirilmesini gerektirdiğini hissettirdi! Atatürk farklı bir lider. ? Kürt konusu: Kardeşlik bağına vurgu yaptı. Bu bağ, birlikte tutabilir, demek istedi. Kürtlerin ilk kez “yönetme ve örgütlenme iddiası” ile böylesine ortaya çıktıklarına işaret etti. Kürt milliyetçiliği, açılımdan daha önemlidir ve anlamak gerekir, bir siyasetçi kafasıyla çareyi düşünmeye başlamak gerekir, problemin şekli değişti, dedi. Sorun “orada milliyetçilikle cemaatçilik arasında” duruyor. ? Referandum, halkoylaması: Haritayı siyah beyaz olarak görmekten çok, her bölgenin katmanlarının araştırılması ve öğrenilmesi gerektiğini vurguladı. Yüzde 58, yüzde 50’ye doğru gidiştir. Erdoğan kendini Menderes’le özdeşleştiriyor ama dayandığı taban Menderes’in dayandığı tabandan, yapıdan farklı. Menderes’i Ege yükseltti, yüceltti. Ama bugün Ege Erdoğan’a karşı... ? Köylü, köyündeyken şapka çıkartılan, saf insan ama kente gelip varoşları doldurunca, gerici ve tutucu olarak görülüyor, dedi. ? Marks’ın sınıfları yerinde duruyor, kalkmadı; sadece moda olmaktan çıktı. ? Niye Erdoğan kazandı. Tek bir yanıtı yok. Salt karizma değil. Muhafazakârlık var, geleneksellik var; bu ikisi de ayrı kavramlar, ilki uzun dönemli, daha çok kalıcılıkları içeriyor; ikincisi gelir değişir. Bir karışımı dile getiriyor. Bu karışımdan geldi. Karşısındakiler bu karışımı yapamadıkları için kaybediyor. Bu karışımı CHP de en iyi Turan Güneş temsil ediyordu. Fransa’dan doktoralı ve Türkiye ortalamasını iyi tanıyan biriydi. ? Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bölünme: Halkoylaması iki şekilde olursa bölünme olur. Cumhurbaşkanını Meclis’in seçimi ve halkın seçimi. Halk cumhurbaşkanını seçince bir “Türk işi” ortaya çıkacak. Yani bir işi doğru dürüst yapamamak. Bir rekabet göreceğiz. (Erdoğan – Gül). Bu bölünme getirebilir. Geriye bakın, bölünme hep oldu. Egolar ve rekabet. “Sultanlığın” ortaya çıkması, bölünmeyi gündeme getirir. Güç yoğunlaşması Türkiye’de hep oldu. Son zamanlarda otoriter eğilimler görüyorum. Ama bu padişahlık demek değildir. “Padişahlık” adayları arasında bir Fetret Devri yaşanabilir. Bu bölünmedir. Erdoğan’ın hedefi başkanlık olarak açıklanırsa bugünkü durum aynı kalmaz. Rakipler vardır. Cemaat: Fethullah cemaatinin tutkalını merak ediyorum. Bu cemaatin yapıştırıcısı ne? İçine nüfuz edemiyorum. ABD’de bulunduğum bir kentte Türk öğrencilerin yüzde 80’i cemaate aitti ama iç tutkalını anlamadım. Günümüzde ortaya çıkan dinlerin, yeni cemaatlerin tutkalı var. Mesela Protestanlık Güney Amerika’da yaygınlaşıyor. Neden ve nasıl? Dine benzer inançlarda yeni bir tutkal tipini ortaya çıkartıyor. Bizim kullandığımız metodoloji ile bunu anlayamıyoruz. Yeni bir metod gerekir belki de. Bunlar aynı zamanda birbirlerine bir yardım teşkilatı. Gülen’in ağlamasını kitleler samimiyetinin göstergesi olarak görüyor. (Erdoğan’ın ağlamasına çağrışım. Erdoğan, Gülen’in ağlamasını televizyonlarda kullanarak samimiyet gösterisi yapıyor!) Cemaatin içindekiler ne derece ideolojik bir tutarlılık, birliktelik içinde bilemiyorum. Cemaat bulut gibi. İçine giren uçaklar henüz pek kolay dışarı çıkmıyor. [email protected] Hakkâri’deki patlamada ölenlerin ailelerine taziye ziyaretine giden BDP’lilerden Erdoğan’a tepki DİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Hakkâri’nin Du- mankaya beldesi ile Geçitli köyü arasõnda minibüsün mayõna çarp- masõ sonucu yaşamõnõ yitirenlerin taziyesinde konuşan BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, yetkilileri olayõn tanõğõ olan köy- lülerle konuşmaya çağõrdõ. Genel Başkan Yardõmcõsõ Gültan Kı- şanak ise Başbakan’õn olayõ PKK’ye mal ederek kendisini savcõ yerine koyduğunu belirterek “Sen Hakkâri’nin, Kürt halkı- nın başbakanı değilsin” dedi. BDP Genel Başkanõ Demirtaş ve beraberindekiler patlamada yaşamõnõ yitiren Eşref Gür için Gazi Mahallesi’nde açõlan taziye çadõrõnõ ziyaret etti. Burada aile- ye başsağlõğõ dileyen Demirtaş, “Yaşanan olaylarda Başbakan ve yetkililer halka kulak verme, olayı yerinde inceleme yerine önlerine konulan bir sayfalık is- tihbarat raporuna göre hareket ediyor. Buyursunlar gelsinler, Hakkârilileri dinlesinler, olay yerine gidip köylülerle konuş- sunlar. Mağdur yakınlarını dinlesinler” diye konuştu. Konuşmalarõn ardõndan BDP’li heyet aynõ mahallede bulunan Şi- rin Kurt için kurulan taziye ye- rini ziyaret etti. Burada kõsa bir konuşma yapan Gültan Kõşanak ise şunlarõ söyledi: ‘Çığlıkları duymayan vicdan, vicdan olamaz’ “Başbakan, Cumhurbaşka- nı, oradan kendilerini mahke- me, hâkim, savcı yerine koyup bu olayı örgüte mal etmeye ça- lışan bir tutum içerisindeler. Eğer eşini kayıp etmiş bir ka- dın, diğer tarafta evladını yi- tirmiş baba, ‘Bunlarõ katleden devlettir’ diyorsa bu çığlıkları duymayan vicdana vicdan di- yemiyoruz. Kendisini garan- tiye almayan hiç kimse gündüz vakti bu kadar çıplak bir ara- zide gelip böyle bir eylem ya- pamaz. Orada bulunan onca mühimmatın anlamı yıllardır bölgede dolaştığı söylenen kontra birliklerinizin işidir. Bu olayda bu kadar soru işa- reti varken, Başbakan oradan çıkıp partimizi ve halkı suçlu- yor. Bu sorulara cevap ver- meyen bir başbakana biz de ‘Sen artõk Hakkâri’nin başbaka- nõ değilsin, sen artõk Kürt halkõ- nõn başbakanõ değilsin’ diyo- ruz. Devlet yıllarca yaptıklarını inkâr etti. ‘Köyleri yakmadõm, faili meçhullerle ilgim yok’ de- di. Sonradan hepsinin altından yine devlet çıktı. Bu olayı da in- kâr ediyorlar.” FARUK KIRTAY YALOVA - Referandum sonrasõnda ana- yasanõn geçici 15. maddesinin değişmesiyle birlikte darbeciler ve Danõşma Meclisi üyeleri hakkõnda yurdun dört bir yanõnda peşi peşi- ne suç duyurularõ yapõldõ. 12 Eylül 1980 dar- besi sonrasõnda, Yalova Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ görevini yürütürken Danõşma Mec- lisi üyeliğine getirilen Fikri Devrimsel suç du- yurularõna tepki göstererek, “30 yıl sonra dar- be suçlamasıyla karşı karşıya kaldık. Bir savcı, bir kaymakam, bir vali darbe yapa- bilir mi? Darbe, Genelkurmay Başkanı Or- general Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Ko- mutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun öncü- lüğünde gerçekleştirildi. Yargılanacaksa da bunlar yargılanmalı” diye konuştu. Devrimsel, darbecilerin yargõlanmasõ için de zamanaşõmõ süresinin dolduğunu savundu. ‘Çifte standat kabul edilemez’ Devrimsel, “AKP hükümeti 12 Eylül dö- nemini gayrimeşru ilan ediyor. O halde AKP de gayrimeşru bir anayasanın siya- si partisidir. Daha açık bir ifadeyle AKP 12 Eylül’ün bir ürünüdür” dedi. Hükümeti çifte standartlõ bir politika iz- lemekle suçlayan Devrimsel, şunlarõ söy- ledi: “12 Eylül anayasası ile iktidar olan- lar, kendilerini ortaya çıkartan, gelişti- ren sistemi yargılayamazlar. 8 yıllık ik- tidarında 12 Eylül anayasasının ürünü olan YÖK’ü ve 12 Eylül’ün kurumsal ya- pılarını da ortadan kaldırmadı. AKP’nin çifte standart politikası kabul edilemez. 12 Eylül hükümetinde Turgut Özal eko- nomiden sorumlu başbakan yardımcı- sıydı. Aynı Özal, AKP döneminde ‘de- mokrasi yõldõzõ’ydı.” Genelkurmay’dan gazilere afiş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel- kurmay Başkanlõğõ, 19 Eylül Gaziler Günü dola- yõsõyla afişler hazõrlattõ. Genelkurmay Başkanlõ- ğõnõn internet sitesinde yer alan afişlerde, Türk askerlerinin savaşõrken resmedildiği arka fonun üzerinde bazõ gazilerin fotoğrafõ bulunuyor. Ellerini bağlayıp yaktılar MALATYA (Cumhuriyet) - Malatya’da daha önce besi damõ ve depo olarak kullanõlan bi- nada önceki gece yangõn çõktõ. İtfaiye ekipleri yangõnõ söndürdüğü sõrada yanmõş bir çocuk ce- sedi bulundu. Elleri arkasõnda bağlõ vaziyette bu- lunan cesedin Kenan Avşar’a (12) ait olduğu tes- pit edildi. Küçük çocuğun babasõ Özcan Avşar, “Oğluma bir saatliğine izin vermiştim, oğlumun yandõğõnõ bilmeden balkondan izledim” dedi. Tahir Mayda’yı kaybettik KIRKLARELİ (Cumhuriyet) - Gazete- mizin eski Kõrklareli muhabiri Tahir Mayda (66) dün İstanbul’daki evinde yaşamõnõ yitirdi. Rahatsõzlõğõ nedeniyle bir süredir tedavi gören evli ve 2 çocuk babasõ Mayda’nõn cenazesi Hõzõrbey Camisi’nde kõlõnan namazõn ardõn- dan Kõrklareli Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Trafiğe etkinlik molası İstanbul Haber Servisi - “12 Eylül De- mokrasi ve Barõş Mitingi” nedeniyle Kadõköy’de İskele Meydanõ’na inen yol ve kavşaklar saat 12.00’den itibaren trafiğe kapatõlacak. 19 Eylül Gaziler Günü etkinlikleri nedeniyle Beyoğlu’nda Sõraselviler, Gümüşsuyu ve Mete caddeleri ile Taksim Meydanõ ve bağlantõ yollarõ 09.00’dan itibaren trafiğe kapatõlacak. Üsküdar Şemsipaşa- Harem Sahili’ndeki 22. Uluslararasõ Kâtibim Şenlikleri Atletizim Yol Yarõşõ nedeniyle saat 10.00’dan itibaren Harem Kavşağõ ve Salacak İs- kele Caddesi’ne çõkan yollar kapatõlacak. Kayıp gencin cesedi bulundu İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da üç gün önce evinden ayrõlan ve bir daha haber alõna- mayan Emrullah Toker’in (27) cesedi dün Malte- pe İdealtepe sahilindeki balõkçõlar tarafõndan bu- lundu. Toker’in üç gün önce bir arkadaşõyla İde- altepe sahilinde gezerken, polis tarafõndan GBT kontrolünden geçirildiği öğrenildi. Jandarma aracının içinde kurşun Yurt Haberleri Servisi - Gümüşhane Kür- tün’de babasõ Eyüp Görmüş ile Özkan Görmüş’ün yolu, aralarõnda husumet bulunan Güzel ailesi tarafõndan kam- yonla kesildi. Otomobilinden inerek babasõyla birlikte kaçan Görmüş, jandarmadan yardõm istedi. Özkan Görmüş ile kar- deşleri Özgür ve Kibar, jan- darma aracõyla Merkez Mahal- lesi’ne götürüldü. Güzel ailesi- nin fertleri aracõn çevresini sararken, birkaç kişi araçtaki Özgür Görmüş’ü dõşarõ çõkartarak döv- dü. Aracõn arkasõna yaklaşan Cafer Güzel ise ta- bancasõyla Özkan Görmüş’ü 4 kurşunla öldürdü. ‘Operasyonlar durdurulsun’ İstanbul Haber Servisi - Barõş İçin Ka- dõn Girişimi üyeleri operasyonlarõn durdurul- masõ için Taksim’de üç saatlik oturma eylemi gerçekleştirdi. Taksim Tramvay Durağõ’nda toplanan yaklaşõk 100 kadõn “Dün Şemdinli bugün Hakkâri iyi çocuklar sahnede” pankart ve dövizleri açarak Türkçe ve Kürtçe slogan attõ. Burada konuşan BDP Milletvekili Seba- hat Tuncel, “20 Eylül’e kadar halkõn talepleri- ni dikkate almalarõnõ temenni ederim” dedi. Enver Turan toprağa verildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Hakkâri’de Şeker Bayramõ’nõn birinci günü, PKK’lilerin öldürülmesinin protesto edilmesi sõ- rasõnda çõkan olaylarda sivil giyimli bir uzman çavuşun kurşunuyla kafasõndan yaralanan ve ön- ceki gün yaşamõnõ yitiren Enver Turan (15) dün binlerce kişinin katõldõğõ törenle Keklikpõnar Ma- halesi’ndeki mezarlõkta toprağa verildi. Enver Turan’õn babasõ Mehmet Turan, çocuğunun dev- let tarafõndan katledildiğini iddia etti. Dayanan’dan basın açıklaması İstanbul Haber Servisi - İHD İstanbul Şu- besi eski yönetim Kurulu üyesi ve çalõşanõ Şa- ban Dayanan, evinin 17 Eylül’de evine girilip dağõtõlmasõyla ilgili basõn toplantõsõ yaptõ. Daya- nan, eve giren hõrsõz maddi değeri yüksek eşyala- ra dokunmadõğõna dikkat çekerek, “Bu durumun hõrsõzlõk olduğunu söyleyen görevliler, o kişileri yakalayõp hukukun önüne çõkarmasõ gerekir. Bu İstanbul Emniyeti’nin sorumluluğundadõr” dedi. İlkokula molotof attõlar İstanbul Haber Servisi - Maltepe Gülensu Mahal- lesi’ndeki Gülensu İlköğ- retim Okulu’na önceki gün 23.00 sõralarõnda kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce molotofkokteylli saldõrõ yapõldõ. Saldõrõda öğretmenler odasõ ve sõ- nõflarõn bulunduğu giriş katõnõn 2 ayrõ noktasõna molotofkokteyli atõldõğõ ifade edildi. Olayda öğ- retmenler odasõ ve bir sõ- nõfõn camlarõ kõrõlõrken dolap, masa ve sandalye- ler kullanõlamaz hale gel- di. Saldõrõ sonucu okulda çõkan küçük çaplõ yangõn mahalle sakinlerinin ha- ber vermesi üzerine olay yerine gelen itfaiye ekip- lerince kontrol altõna alõ- narak söndürüldü. Temizöz sivil cezaevinde DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõr- nak’ta 1993-95 yõllarõ arasõnda işlenen 20 cinayet- ten sorumlu olduğu iddia edilen emekli Albay Ce- mal Temizöz, askerlikle ilişkisi kalmadõğõndan askeri cezaevinden sivil cezaevine nakledildi. Eski Cizre Belediye Başkanõ Kamil Atağ, Ta- mer Atağ, Kukel Atağ ile PKK itirafçõlarõ Fırat Altun (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ ve Adem Yakin’le birlikte faili meçhul cinayetler- den sorumlu olarak yargõlanan Temizöz, son YAŞ’ta kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayrõldõ. Bunun üzerine Temizöz, Diyarbakõr 7. Kolordu Komutanlõğõ Askeri Savcõlõğõ’nõn Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği müzekkere gereği Diyarbakõr’da tutulduğu 7. Kolordu Komu- tanlõğõ Askeri Cezaevi’nden, aralarõnda PKK ve KCK sanõklarõnõn da bulunduğu tutuklu ve hü- kümlülerin kaldõğõ D Tipi Cezaevi’ne nakledildi. İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından her hafta “Kayıplar bulun- sun, failler yargılansın” slo- ganıyla düzenlenen oturma eyleminde bu hafta faili meç- hul cinayete kurban giden, “Ape Musa” olarak anılan gazeteci ve yazar Musa Anter anıldı. Cumartesi Anneleri, de faili meçhul cinayetlerin ay- dınlatılması talebiyle 286’ıncı haftada da İstanbul Galatasa- ray Meydanı’nda bir araya geldi. Bu haftaki oturma eyle- minde 19 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen İbrahim Gündem’in hayatı anlatıldı. MALTEPE EMEKLİYE AYRILDI ‘AKP 12 Eylül’ün bir ürünüdür’ DEVRİMSEL, SUÇ DUYURULARINA TEPKİ GÖSTERDİ AA ‘Feyman Hüseyin’ dedi Hakkâri’deki kanlõ terör saldõrõsõnõn, terör örgütünde bir süredir yaşanan liderlik çatõşmasõna dayandõğõ bildi- rildi. Anadolu Ajansõ’nõn haberine göre, saldõrõnõn Fey- man Hüseyin’e bağlõ olarak Hakkâri kõrsalõnda faaliyet gösteren Masiro kod adlõ Bedirhan Abo liderliğindeki grup tarafõndan gerçekleştirildiği tespit edildi. ‘Kürtlerin başbakanõ değilsin’ Anter anıldı Aksu: Darbe mağduru biziz ANKARA/EDREMİT (Cumhuri- yet) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Abdülkadir Aksu, kendisinin ve Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül’ün 12 Eylül’ün ardõndan askeri hükümetçe merkez valiliğine alõndõğõnõ belirterek, “12 Eylül’ün mağduru bizleriz” dedi. Aksu, bazõ gazetelerde yer alan “12 Eylül dönemi valilerinin de yargılan- ması gerektiğine yönelik” iddialara ilişkin açõklama yaptõ. Bazõ çevrelerin kendisinin de içinde bulunduğu bazõ ki- şileri “askeri darbeci” olarak adlandõr- dõğõnõ belirten Aksu, siyasette başarõsõz olanlarõn yargõ tertibi ile bir yere var- masõnõn mümkün olmadõğõnõ söyledi. Aksu, “12 Eylül öncesinin hükü- meti tarafından, ben Rize Valili- ği’ne, Sayın Gönül de Ankara Valili- ği’ne atanmıştır. 12 Eylül sonrasın- da görevden alınarak merkez valili- ğine getirildik.” diye konuştu. Tatilini Edremit’te geçiren Başba- kan Yardõmcõsõ Bülent Arınç da “Gündemimizde artık darbe anaya- salarını tümünden değiştirecek bir anayasaya ulaşmak var” dedi. Zorunludindersineprotesto Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyesi bir grup, “zorunlu din dersine karşı” Güvenpark’ta oturma eylemi yaptı. Grup adına açıklama ya- pan, derneğin Genel Başkan Yardımcısı Kemal Bülbül, “zorunlu din dersi uygulamasına” son ve- rilmesi gerektiğini söyledi. Alevi örgütlerinin bu konuda yıllardır mücadele ettiğini savunan Bül- bül, “Her türlü hümanist düşünce ve inanç ser- bestçe örgütlenmeli, inancın gerekleri yerine ge- tirilmelidir. Artık tekçi anlayış ve uygulamalar terk edilmelidir” dedi. Basın açıklamasının ar- dından grup, bir süre oturma eylemi yaptı. Gruba bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri de destek verdi. Kendilerine “Barış Meclisi” adını veren bir grup da Kolej kavşağından Sakarya Caddesi’ne kadar yürüyüş yaparak, “Türk Si- lahlı Kuvvetleri tarafından yapılan operasyon- lara son verilmesi”ni istedi. (Fotoğraf: AA) VALİLERİN YARGILANMASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle