Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2010 PAZAR
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Mardin’i Dinlerken
Şerif Mardin’i NTV’de Ruşen Çakır ve Mirgün
Cabas’ın Yazıişleri programında dinledim.
İlginçti. Mardin, daha önce de Çakır’la bir
söyleşisinde “mahalle baskısı” betimlemesiyle
dikkati çekmiş ve bu kavram pek çok konuyu dile
getirirken kullanılır olmuştu. Burada yoruma fazla
girmeden, Mardin’in dikkat çekici bazı
saptamalarına değinmek istiyorum. Mardin,
konulara daha çok “profesörce” yaklaşmayı
tercih etti. Yani güncel konularda yüzeyde
görünene değil, alt tabakalarında neler yattığına
bakmak gerektiğine işaret etti. Mardin, tartışılan
konulara “güncel reçete” sunmadı, meraklarını
dile getirdi ve dikkat çekti. Sözcükler kısmen
onun. NTVMSNBC’te metni var. Eleştiriden çok
notlar sunuyorum.
? Mardin, günümüzde “talan” ve “rant”a
dikkat çekerek rahatsızlığını belirtti. Talan ile
daha çok doğaya verilen tahribatı kastetti. Doğa
koruyucularının ortaya çıkmasını ise umut olarak
gördü.
? Cumhuriyetin, eğitim ve kızların okutulması
konusunda çok önemli görevler başardığını,
Cumhuriyet olmasaydı kızları eğitme
kampanyasının da olmayacağını... ayrıca
Atatürk’ün ender gelen insanlardan biri
olduğunu belirtti ve ekonomik vb. yaptıklarının o
dönemin koşulları içinde değerlendirilmesini
gerektirdiğini hissettirdi! Atatürk farklı bir lider.
? Kürt konusu: Kardeşlik bağına vurgu yaptı.
Bu bağ, birlikte tutabilir, demek istedi. Kürtlerin
ilk kez “yönetme ve örgütlenme iddiası” ile
böylesine ortaya çıktıklarına işaret etti. Kürt
milliyetçiliği, açılımdan daha önemlidir ve
anlamak gerekir, bir siyasetçi kafasıyla çareyi
düşünmeye başlamak gerekir, problemin şekli
değişti, dedi. Sorun “orada milliyetçilikle
cemaatçilik arasında” duruyor.
? Referandum, halkoylaması: Haritayı siyah
beyaz olarak görmekten çok, her bölgenin
katmanlarının araştırılması ve öğrenilmesi
gerektiğini vurguladı. Yüzde 58, yüzde 50’ye
doğru gidiştir. Erdoğan kendini Menderes’le
özdeşleştiriyor ama dayandığı taban Menderes’in
dayandığı tabandan, yapıdan farklı. Menderes’i
Ege yükseltti, yüceltti. Ama bugün Ege
Erdoğan’a karşı...
? Köylü, köyündeyken şapka çıkartılan, saf
insan ama kente gelip varoşları doldurunca,
gerici ve tutucu olarak görülüyor, dedi.
? Marks’ın sınıfları yerinde duruyor, kalkmadı;
sadece moda olmaktan çıktı.
? Niye Erdoğan kazandı. Tek bir yanıtı yok.
Salt karizma değil. Muhafazakârlık var,
geleneksellik var; bu ikisi de ayrı kavramlar, ilki
uzun dönemli, daha çok kalıcılıkları içeriyor;
ikincisi gelir değişir. Bir karışımı dile getiriyor. Bu
karışımdan geldi. Karşısındakiler bu karışımı
yapamadıkları için kaybediyor. Bu karışımı CHP
de en iyi Turan Güneş temsil ediyordu.
Fransa’dan doktoralı ve Türkiye ortalamasını iyi
tanıyan biriydi.
? Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bölünme:
Halkoylaması iki şekilde olursa bölünme olur.
Cumhurbaşkanını Meclis’in seçimi ve halkın
seçimi. Halk cumhurbaşkanını seçince bir “Türk
işi” ortaya çıkacak. Yani bir işi doğru dürüst
yapamamak. Bir rekabet göreceğiz. (Erdoğan –
Gül). Bu bölünme getirebilir. Geriye bakın,
bölünme hep oldu. Egolar ve rekabet.
“Sultanlığın” ortaya çıkması, bölünmeyi gündeme
getirir. Güç yoğunlaşması Türkiye’de hep oldu.
Son zamanlarda otoriter eğilimler görüyorum.
Ama bu padişahlık demek değildir. “Padişahlık”
adayları arasında bir Fetret Devri yaşanabilir. Bu
bölünmedir. Erdoğan’ın hedefi başkanlık olarak
açıklanırsa bugünkü durum aynı kalmaz. Rakipler
vardır.
Cemaat: Fethullah cemaatinin tutkalını merak
ediyorum. Bu cemaatin yapıştırıcısı ne? İçine
nüfuz edemiyorum. ABD’de bulunduğum bir
kentte Türk öğrencilerin yüzde 80’i cemaate aitti
ama iç tutkalını anlamadım. Günümüzde ortaya
çıkan dinlerin, yeni cemaatlerin tutkalı var.
Mesela Protestanlık Güney Amerika’da
yaygınlaşıyor. Neden ve nasıl? Dine benzer
inançlarda yeni bir tutkal tipini ortaya çıkartıyor.
Bizim kullandığımız metodoloji ile bunu
anlayamıyoruz. Yeni bir metod gerekir belki de.
Bunlar aynı zamanda birbirlerine bir yardım
teşkilatı. Gülen’in ağlamasını kitleler
samimiyetinin göstergesi olarak görüyor.
(Erdoğan’ın ağlamasına çağrışım. Erdoğan,
Gülen’in ağlamasını televizyonlarda kullanarak
samimiyet gösterisi yapıyor!) Cemaatin
içindekiler ne derece ideolojik bir tutarlılık,
birliktelik içinde bilemiyorum. Cemaat bulut gibi.
İçine giren uçaklar henüz pek kolay dışarı
çıkmıyor.
obursali@cumhuriyet.com.tr
Hakkâri’deki patlamada ölenlerin ailelerine taziye ziyaretine giden BDP’lilerden Erdoğan’a tepki
DİYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hakkâri’nin Du-
mankaya beldesi ile Geçitli köyü
arasõnda minibüsün mayõna çarp-
masõ sonucu yaşamõnõ yitirenlerin
taziyesinde konuşan BDP Genel
Başkanõ Selahattin Demirtaş,
yetkilileri olayõn tanõğõ olan köy-
lülerle konuşmaya çağõrdõ. Genel
Başkan Yardõmcõsõ Gültan Kı-
şanak ise Başbakan’õn olayõ
PKK’ye mal ederek kendisini
savcõ yerine koyduğunu belirterek
“Sen Hakkâri’nin, Kürt halkı-
nın başbakanı değilsin” dedi.
BDP Genel Başkanõ Demirtaş
ve beraberindekiler patlamada
yaşamõnõ yitiren Eşref Gür için
Gazi Mahallesi’nde açõlan taziye
çadõrõnõ ziyaret etti. Burada aile-
ye başsağlõğõ dileyen Demirtaş,
“Yaşanan olaylarda Başbakan
ve yetkililer halka kulak verme,
olayı yerinde inceleme yerine
önlerine konulan bir sayfalık is-
tihbarat raporuna göre hareket
ediyor. Buyursunlar gelsinler,
Hakkârilileri dinlesinler, olay
yerine gidip köylülerle konuş-
sunlar. Mağdur yakınlarını
dinlesinler” diye konuştu.
Konuşmalarõn ardõndan BDP’li
heyet aynõ mahallede bulunan Şi-
rin Kurt için kurulan taziye ye-
rini ziyaret etti. Burada kõsa bir
konuşma yapan Gültan Kõşanak
ise şunlarõ söyledi:
‘Çığlıkları duymayan
vicdan, vicdan olamaz’
“Başbakan, Cumhurbaşka-
nı, oradan kendilerini mahke-
me, hâkim, savcı yerine koyup
bu olayı örgüte mal etmeye ça-
lışan bir tutum içerisindeler.
Eğer eşini kayıp etmiş bir ka-
dın, diğer tarafta evladını yi-
tirmiş baba, ‘Bunlarõ katleden
devlettir’ diyorsa bu çığlıkları
duymayan vicdana vicdan di-
yemiyoruz. Kendisini garan-
tiye almayan hiç kimse gündüz
vakti bu kadar çıplak bir ara-
zide gelip böyle bir eylem ya-
pamaz. Orada bulunan onca
mühimmatın anlamı yıllardır
bölgede dolaştığı söylenen
kontra birliklerinizin işidir.
Bu olayda bu kadar soru işa-
reti varken, Başbakan oradan
çıkıp partimizi ve halkı suçlu-
yor. Bu sorulara cevap ver-
meyen bir başbakana biz de
‘Sen artõk Hakkâri’nin başbaka-
nõ değilsin, sen artõk Kürt halkõ-
nõn başbakanõ değilsin’ diyo-
ruz. Devlet yıllarca yaptıklarını
inkâr etti. ‘Köyleri yakmadõm,
faili meçhullerle ilgim yok’ de-
di. Sonradan hepsinin altından
yine devlet çıktı. Bu olayı da in-
kâr ediyorlar.”
FARUK KIRTAY
YALOVA - Referandum sonrasõnda ana-
yasanõn geçici 15. maddesinin değişmesiyle
birlikte darbeciler ve Danõşma Meclisi üyeleri
hakkõnda yurdun dört bir yanõnda peşi peşi-
ne suç duyurularõ yapõldõ. 12 Eylül 1980 dar-
besi sonrasõnda, Yalova Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ görevini yürütürken Danõşma Mec-
lisi üyeliğine getirilen Fikri Devrimsel suç du-
yurularõna tepki göstererek, “30 yıl sonra dar-
be suçlamasıyla karşı karşıya kaldık. Bir
savcı, bir kaymakam, bir vali darbe yapa-
bilir mi? Darbe, Genelkurmay Başkanı Or-
general Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Ko-
mutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin
Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı
Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Sedat Celasun öncü-
lüğünde gerçekleştirildi. Yargılanacaksa da
bunlar yargılanmalı” diye konuştu.
Devrimsel, darbecilerin yargõlanmasõ için de
zamanaşõmõ süresinin dolduğunu savundu.
‘Çifte standat kabul edilemez’
Devrimsel, “AKP hükümeti 12 Eylül dö-
nemini gayrimeşru ilan ediyor. O halde
AKP de gayrimeşru bir anayasanın siya-
si partisidir. Daha açık bir ifadeyle AKP
12 Eylül’ün bir ürünüdür” dedi.
Hükümeti çifte standartlõ bir politika iz-
lemekle suçlayan Devrimsel, şunlarõ söy-
ledi: “12 Eylül anayasası ile iktidar olan-
lar, kendilerini ortaya çıkartan, gelişti-
ren sistemi yargılayamazlar. 8 yıllık ik-
tidarında 12 Eylül anayasasının ürünü
olan YÖK’ü ve 12 Eylül’ün kurumsal ya-
pılarını da ortadan kaldırmadı. AKP’nin
çifte standart politikası kabul edilemez.
12 Eylül hükümetinde Turgut Özal eko-
nomiden sorumlu başbakan yardımcı-
sıydı. Aynı Özal, AKP döneminde ‘de-
mokrasi yõldõzõ’ydı.”
Genelkurmay’dan gazilere afiş
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel-
kurmay Başkanlõğõ, 19 Eylül Gaziler Günü dola-
yõsõyla afişler hazõrlattõ. Genelkurmay Başkanlõ-
ğõnõn internet sitesinde yer alan afişlerde, Türk
askerlerinin savaşõrken resmedildiği arka fonun
üzerinde bazõ gazilerin fotoğrafõ bulunuyor.
Ellerini bağlayıp yaktılar
MALATYA (Cumhuriyet) - Malatya’da
daha önce besi damõ ve depo olarak kullanõlan bi-
nada önceki gece yangõn çõktõ. İtfaiye ekipleri
yangõnõ söndürdüğü sõrada yanmõş bir çocuk ce-
sedi bulundu. Elleri arkasõnda bağlõ vaziyette bu-
lunan cesedin Kenan Avşar’a (12) ait olduğu tes-
pit edildi. Küçük çocuğun babasõ Özcan Avşar,
“Oğluma bir saatliğine izin vermiştim, oğlumun
yandõğõnõ bilmeden balkondan izledim” dedi.
Tahir Mayda’yı kaybettik
KIRKLARELİ (Cumhuriyet) - Gazete-
mizin eski Kõrklareli muhabiri Tahir Mayda
(66) dün İstanbul’daki evinde yaşamõnõ yitirdi.
Rahatsõzlõğõ nedeniyle bir süredir tedavi gören
evli ve 2 çocuk babasõ Mayda’nõn cenazesi
Hõzõrbey Camisi’nde kõlõnan namazõn ardõn-
dan Kõrklareli Mezarlõğõ’nda toprağa verildi.
Trafiğe etkinlik molası
İstanbul Haber Servisi - “12 Eylül De-
mokrasi ve Barõş Mitingi” nedeniyle Kadõköy’de
İskele Meydanõ’na inen yol ve kavşaklar saat
12.00’den itibaren trafiğe kapatõlacak. 19 Eylül
Gaziler Günü etkinlikleri nedeniyle Beyoğlu’nda
Sõraselviler, Gümüşsuyu ve Mete caddeleri ile
Taksim Meydanõ ve bağlantõ yollarõ 09.00’dan
itibaren trafiğe kapatõlacak. Üsküdar Şemsipaşa-
Harem Sahili’ndeki 22. Uluslararasõ Kâtibim
Şenlikleri Atletizim Yol Yarõşõ nedeniyle saat
10.00’dan itibaren Harem Kavşağõ ve Salacak İs-
kele Caddesi’ne çõkan yollar kapatõlacak.
Kayıp gencin cesedi bulundu
İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da üç
gün önce evinden ayrõlan ve bir daha haber alõna-
mayan Emrullah Toker’in (27) cesedi dün Malte-
pe İdealtepe sahilindeki balõkçõlar tarafõndan bu-
lundu. Toker’in üç gün önce bir arkadaşõyla İde-
altepe sahilinde gezerken, polis tarafõndan GBT
kontrolünden geçirildiği öğrenildi.
Jandarma aracının içinde kurşun
Yurt Haberleri Servisi - Gümüşhane Kür-
tün’de babasõ Eyüp Görmüş
ile Özkan Görmüş’ün yolu,
aralarõnda husumet bulunan
Güzel ailesi tarafõndan kam-
yonla kesildi. Otomobilinden
inerek babasõyla birlikte kaçan
Görmüş, jandarmadan yardõm
istedi. Özkan Görmüş ile kar-
deşleri Özgür ve Kibar, jan-
darma aracõyla Merkez Mahal-
lesi’ne götürüldü. Güzel ailesi-
nin fertleri aracõn çevresini sararken, birkaç kişi
araçtaki Özgür Görmüş’ü dõşarõ çõkartarak döv-
dü. Aracõn arkasõna yaklaşan Cafer Güzel ise ta-
bancasõyla Özkan Görmüş’ü 4 kurşunla öldürdü.
‘Operasyonlar durdurulsun’
İstanbul Haber Servisi - Barõş İçin Ka-
dõn Girişimi üyeleri operasyonlarõn durdurul-
masõ için Taksim’de üç saatlik oturma eylemi
gerçekleştirdi. Taksim Tramvay Durağõ’nda
toplanan yaklaşõk 100 kadõn “Dün Şemdinli
bugün Hakkâri iyi çocuklar sahnede” pankart
ve dövizleri açarak Türkçe ve Kürtçe slogan
attõ. Burada konuşan BDP Milletvekili Seba-
hat Tuncel, “20 Eylül’e kadar halkõn talepleri-
ni dikkate almalarõnõ temenni ederim” dedi.
Enver Turan toprağa verildi
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Hakkâri’de Şeker Bayramõ’nõn birinci günü,
PKK’lilerin öldürülmesinin protesto edilmesi sõ-
rasõnda çõkan olaylarda sivil giyimli bir uzman
çavuşun kurşunuyla kafasõndan yaralanan ve ön-
ceki gün yaşamõnõ yitiren Enver Turan (15) dün
binlerce kişinin katõldõğõ törenle Keklikpõnar Ma-
halesi’ndeki mezarlõkta toprağa verildi. Enver
Turan’õn babasõ Mehmet Turan, çocuğunun dev-
let tarafõndan katledildiğini iddia etti.
Dayanan’dan basın açıklaması
İstanbul Haber Servisi - İHD İstanbul Şu-
besi eski yönetim Kurulu üyesi ve çalõşanõ Şa-
ban Dayanan, evinin 17 Eylül’de evine girilip
dağõtõlmasõyla ilgili basõn toplantõsõ yaptõ. Daya-
nan, eve giren hõrsõz maddi değeri yüksek eşyala-
ra dokunmadõğõna dikkat çekerek, “Bu durumun
hõrsõzlõk olduğunu söyleyen görevliler, o kişileri
yakalayõp hukukun önüne çõkarmasõ gerekir. Bu
İstanbul Emniyeti’nin sorumluluğundadõr” dedi.
İlkokula
molotof
attõlar
İstanbul Haber Servisi -
Maltepe Gülensu Mahal-
lesi’ndeki Gülensu İlköğ-
retim Okulu’na önceki
gün 23.00 sõralarõnda
kimliği belirsiz kişi ya da
kişilerce molotofkokteylli
saldõrõ yapõldõ. Saldõrõda
öğretmenler odasõ ve sõ-
nõflarõn bulunduğu giriş
katõnõn 2 ayrõ noktasõna
molotofkokteyli atõldõğõ
ifade edildi. Olayda öğ-
retmenler odasõ ve bir sõ-
nõfõn camlarõ kõrõlõrken
dolap, masa ve sandalye-
ler kullanõlamaz hale gel-
di. Saldõrõ sonucu okulda
çõkan küçük çaplõ yangõn
mahalle sakinlerinin ha-
ber vermesi üzerine olay
yerine gelen itfaiye ekip-
lerince kontrol altõna alõ-
narak söndürüldü.
Temizöz sivil
cezaevinde
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõr-
nak’ta 1993-95 yõllarõ arasõnda işlenen 20 cinayet-
ten sorumlu olduğu iddia edilen emekli Albay Ce-
mal Temizöz, askerlikle ilişkisi kalmadõğõndan
askeri cezaevinden sivil cezaevine nakledildi.
Eski Cizre Belediye Başkanõ Kamil Atağ, Ta-
mer Atağ, Kukel Atağ ile PKK itirafçõlarõ Fırat
Altun (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ ve
Adem Yakin’le birlikte faili meçhul cinayetler-
den sorumlu olarak yargõlanan Temizöz, son
YAŞ’ta kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayrõldõ.
Bunun üzerine Temizöz, Diyarbakõr 7. Kolordu
Komutanlõğõ Askeri Savcõlõğõ’nõn Diyarbakõr 6.
Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği müzekkere
gereği Diyarbakõr’da tutulduğu 7. Kolordu Komu-
tanlõğõ Askeri Cezaevi’nden, aralarõnda PKK ve
KCK sanõklarõnõn da bulunduğu tutuklu ve hü-
kümlülerin kaldõğõ D Tipi Cezaevi’ne nakledildi.
İHD Diyarbakır Şubesi ve
kayıp yakınları tarafından
her hafta “Kayıplar bulun-
sun, failler yargılansın” slo-
ganıyla düzenlenen oturma
eyleminde bu hafta faili meç-
hul cinayete kurban giden,
“Ape Musa” olarak anılan
gazeteci ve yazar Musa Anter
anıldı. Cumartesi Anneleri, de
faili meçhul cinayetlerin ay-
dınlatılması talebiyle 286’ıncı
haftada da İstanbul Galatasa-
ray Meydanı’nda bir araya
geldi. Bu haftaki oturma eyle-
minde 19 yıl önce gözaltına
alınarak kaybedilen İbrahim
Gündem’in hayatı anlatıldı.
MALTEPE
EMEKLİYE AYRILDI
‘AKP 12 Eylül’ün
bir ürünüdür’
DEVRİMSEL, SUÇ DUYURULARINA TEPKİ GÖSTERDİ
AA ‘Feyman Hüseyin’ dedi
Hakkâri’deki kanlõ terör saldõrõsõnõn, terör örgütünde
bir süredir yaşanan liderlik çatõşmasõna dayandõğõ bildi-
rildi. Anadolu Ajansõ’nõn haberine göre, saldõrõnõn Fey-
man Hüseyin’e bağlõ olarak Hakkâri kõrsalõnda faaliyet
gösteren Masiro kod adlõ Bedirhan Abo liderliğindeki
grup tarafõndan gerçekleştirildiği tespit edildi.
‘Kürtlerin başbakanõ değilsin’
Anter anıldı
Aksu: Darbe
mağduru biziz
ANKARA/EDREMİT (Cumhuri-
yet) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Abdülkadir Aksu, kendisinin ve Milli
Savunma Bakanõ Vecdi Gönül’ün 12
Eylül’ün ardõndan askeri hükümetçe
merkez valiliğine alõndõğõnõ belirterek,
“12 Eylül’ün mağduru bizleriz” dedi.
Aksu, bazõ gazetelerde yer alan “12
Eylül dönemi valilerinin de yargılan-
ması gerektiğine yönelik” iddialara
ilişkin açõklama yaptõ. Bazõ çevrelerin
kendisinin de içinde bulunduğu bazõ ki-
şileri “askeri darbeci” olarak adlandõr-
dõğõnõ belirten Aksu, siyasette başarõsõz
olanlarõn yargõ tertibi ile bir yere var-
masõnõn mümkün olmadõğõnõ söyledi.
Aksu, “12 Eylül öncesinin hükü-
meti tarafından, ben Rize Valili-
ği’ne, Sayın Gönül de Ankara Valili-
ği’ne atanmıştır. 12 Eylül sonrasın-
da görevden alınarak merkez valili-
ğine getirildik.” diye konuştu.
Tatilini Edremit’te geçiren Başba-
kan Yardõmcõsõ Bülent Arınç da
“Gündemimizde artık darbe anaya-
salarını tümünden değiştirecek bir
anayasaya ulaşmak var” dedi.
Zorunludindersineprotesto
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyesi bir
grup, “zorunlu din dersine karşı” Güvenpark’ta
oturma eylemi yaptı. Grup adına açıklama ya-
pan, derneğin Genel Başkan Yardımcısı Kemal
Bülbül, “zorunlu din dersi uygulamasına” son ve-
rilmesi gerektiğini söyledi. Alevi örgütlerinin bu
konuda yıllardır mücadele ettiğini savunan Bül-
bül, “Her türlü hümanist düşünce ve inanç ser-
bestçe örgütlenmeli, inancın gerekleri yerine ge-
tirilmelidir. Artık tekçi anlayış ve uygulamalar
terk edilmelidir” dedi. Basın açıklamasının ar-
dından grup, bir süre oturma eylemi yaptı.
Gruba bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri de
destek verdi. Kendilerine “Barış Meclisi” adını
veren bir grup da Kolej kavşağından Sakarya
Caddesi’ne kadar yürüyüş yaparak, “Türk Si-
lahlı Kuvvetleri tarafından yapılan operasyon-
lara son verilmesi”ni istedi. (Fotoğraf: AA)
VALİLERİN YARGILANMASI