25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 PAZAR 19 EYLÜL 2010 / SAYM 278 Kafkaslar'dan beş bin yıllık esinti FIRAT KOZOK K af Dağı'nın zarif dansçıları, muhteşem koreografi ve kostümleriyle 5 bin yıllık bir kültürü müzikler ve danslarla anlatmak için Türkiye'ye geliyor. 75 yıllık tarihi boyunca tüm dünyada katıldığı festival ve konserierde sayısız ödül alan Rusya Federasyonu Adigey Cumhuriyeti Devlet Akademik Halk Dansları Topluluğu Nalmes 40 kişilik dans grubu ve dev orkestrasıyla Antalya'dan Istanbul'a, Merzifon'dan Ankara'ya 7 farklı ilde on binlerle buluşacak. Grubun direktörü Mukhamed Kulov, seyirciye vermek istedikleri duyguyu, "izleyici klasik dansın sıkı hatlarına dalıp dalıp, genç ritimlerin süratine kapılarak, orkestranın ezgilerini dinlerken, Kafkas daglarının tepelerinden sarp nehirlerin aktıgı ovalara dolaşan atalarımızın topraklarının nefesini hissedebilir" diye anlatıyor. Nalmes, Kafkas halklarının tarihsel-toplumsal sürecinin bir ürünü olarak, 1936 yılında Krasnodar Filarmoni Okulu'nda okuyan Kafkasyalı gençlerin girişimi ile başlayan uzun ve zorlu bir süreçten sonra kuruldu. Kurulan ilk ekip Sovyetler Birliği'nin pek çok yerinde amatör olarak konserler verdi. ikinci Dünya Savaşı'nın başlaması ile ekipte görevli erkek dansçıların pek çoğu — askere alındılar ve tamamına yakını savaşta öldüler. Savaş sonrası ekip yeniden canlandırıldı. Daha sonra Adigey Cumhuriyeti yönetiminin katkıları ile ekip elemanlarının büyük bölümü Tiflis'te Koreografi Koleji'ne yollandılar. Bu öğrencilerin mezun olarak dönmesi ve aynı dönemde düzenlenen 2 yıllık Maykop Kafkas Halk Dansları kursunda başarılı olan öğrencilerin de katılması ile, 1972 yılında Adigey Cumhuriyeti'nin başkenti Maykop'ta kuruldu. Topluluk 1996 yılında "Akademi" unvanı aldı. Kafkas halk dansları gerçek hikâyelerden yola çıkılarak hazırlandı. 1991 yılında Nalmes repertuarı tamamen yenilendiğinde savaşlar, acılar, mutluluklar kısacası Kuzey Kafkasya'daki hayatın ta kendisi Nalmes'in ritimlerinde ve danslarında yerini aldı. Topluluğun dikkate değer bir özelliği de kostümleri. Topluluğun kullandığı kostümler, sergilenen dansların dönemleri göz önüne alınarak ciddi bir tarihsel ve kültürel çalışmanın eseri. Gösteri boyunca kullanılan geleneksel Kafkas kıyafetleri seyredenler için dahs ve müzik eşliğinde bir defile havası yaratıyor. ADİGE KÜLTÜRÜNÜ ANLATIYOR Türkiye turnesini çok önemsediklerini ve 10 farklı kentte gösteri yapacak olmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Nalmes Direktörü Mukhamed Kulov, Nalmes'in 75 yıllık geçmişiyle Adige görsel sanatlarını izleyiciye sundugunu ve atalarının kültürünü koreografi diliyle anlattığını belirtiyor. Kulov, şöyle devam ediyor: 1936'dan buyana binlerce yıllık Kafkas halk danslarını sahne sanatlarına özgün bir şekilde taşıyan "Nalmes' savaşları, acıları, mutlulukları kısaca Kuzey Kafkasya'daki yaşamı ritim ve danslarıyla anlatıyor. Moskova, St. Petersburg, Ortadoğu, Avrupa ve Amerika'da festivallerde, konserierde yer alan Nalmes, Türkiye turnesine 23 Eylül'de Antalya'dan başlıyor. "Adigelerin koreografilerinde her zaman Adige Khabze denilen yaşayış prensipleri ve kurallarına sıkı bir şekilde uyulmuştu. Bugün Khabze prensipleri Nalmes dans grubunun yaratıcı eserlerinin de temelini oluşturmaktadır. Bizim esas amacımız özgün mirasımızı çağdaş bir biçim içerisinde korumak, geliştirınek ve modernleştirmektir. Adige Devlet Akademik Halk Dansları Grubu Nalmes'in tarihi 1936'ya dayanır. Bu süreç boyunca birçok eski danslar yeniden düzenlenerek bu danslara yeniden hayat verildi. Ulusal Sanat Akademisi kuruldu, farklı nesillerden personel '^"' yetiştirildi. Dans ve koreografilerimizi oluştururken gelenekleri takip etmeye özen gösteriyoruz. Bugün Nalmes, birçok destekçimiz tarafından devamlı uygulanan ve özenle oluşturulan yaratıcı programlar sunmaktadır. Rusya'nın çeşitli bölgelerinde konserler veren, Moskova, St. Petersburg, Ortadoğu, Avrupa ve Amerika'da festival ve konserierde yer alan grup, halkının sanatını ortaya koymak ve Adige kültürünün güzelliklerini bütün dünyaya taşımak olan asıl görevini asla unutmamaktadır. Nalmes, Adige adetlerinin seçkinliğini ve inceliğini; kadınlarımızın olağanüstü güzelliği, görgü ve kibarlıklarını; erkeklerimizin soylu asaletini ve eski zamandan beri antik topraklarımızı ziyaret eden herkesin hayranlık duyduğu özellikleri sergiler. Klasik dansın sıkı hatlarına dalıp dalıp, genç ritimlerin süratine kapılarak, Nalmes orkestrasının ezgilerini dinlerken, izleyici Kafkas dağlarının tepelerinden sarp nehirlerin aktığı ovalara dolaşan atalarımızın topraklarının nefesini hissedebilir." Daha önce de Türkiye'de izleyicilerin karşısına çıkan grup, israil, Japonya, Lübnan, Bulgaristan, Çekoslovakya, Polonya, Hindistan, Amerika, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Suriye'de turneler gerçekleştirdi. Grup ayrıca profesyonel sanat alanındaki üstün başanlarından dolayı, Adige Cumhuriyeti'nin en büyük ödülü olan "Adige Şeref Madalyası" ile ödüllendirildi. Grubun sergilediği her bir klasik Adige dansı izleyiciyi büyülüyor. Hareketlerdeki esneklik hayranlık verici... Her bir dans, zarafeti ve netliğiyle aşk, sadakat, saygı gibi geleneksel değerleri daha da yüceltiyor. Geleneksel Adige kültürünün klasik dansları, "Lhepachas", "Zefak'u", Udz", "Udz Khuraj" ve "Adige Diaspora Dansı" Nalmes'in temelini oluşturuyor. 0 Grubun Türkiye turnesinde yapacağı Ankara, İstanbul ve Antalya gösterilerinin biletleri Biletix'ten edinilebilecek. Bunun yanı sıra gösteriyle ilgili bilgiler için: Metis Reklam Organizasyon: (0312 466 70 48-0533 629 52 33) G rubun Türkiye turnesinde önemli rol oynayan Kafkas Dernekleri Federasyonu'nun (KAFFED) Genel Başkanı Cihan Candemir, Nalmes'in Türkiye turnesinin kendileri için büyük bir anlam taşıdığını söyledi. "Türkiye'de yaşayan Çerkezlerin orijinal kültürünü, bu konudaki en yetkin grup eliyle görmek son derece önemli" diyen Candemir, "Nalmes, profesyonelliği ve dünya çapındaki başarılarılarıyla gerçekten güzel bir performans sergiliyor. Dünyadaki çok az grup bu başanyı yakalayabilmiş durumda" görüşünü dile getiriyor. Federasyon olarak kültürel konulara özellikle önem verdiklerinin altını çizen Candemir, şöyle devam ediyor: "Halkların arasındaki en güzel iletişim yolunun sanat ve kültür olduğuna inandığımız için bu tür etkinliklerin hep arkasında olduk ve oluyoruz. Hangi ırktan, hangi milletten olursa olsun Nalmes'i herkesin beğeniyle izleyeceğine inanıyoruz. Sanattan, danstan hoşlananların mutlaka görmesini tavsiye ediyorum. Bunu görenlerin de Çerkez kültürünü ve insanının yüksek değerlerini oyunlarla beraber gayet rahatlıkla anlayabileceklerini düşünüyorum." 9 • DÜNYALI YAZILAR »»»»»••••»•»•«•»»•a ZÜLAL KALKANDELEN Sol değil, onlar döndü! Referandum öncesinde Habertürk TV'de Başbakan'la yapılan söyleşiler, Türk medya tarihine geçti. Ama olumlu bir örnek olarak değil; bir gazetecinin iktidar karşısında nasıl dizçöktüğünü göstermesi bakımından olumsuz bir ömek olarak geçti. Üzerinde de çok yazılıp çizildi. Ben sadece söyleşinin biryönüne dikkat çekeceğim... Şöyle birdiyalog geçiyor Yiğit Bulut ile Başbakan arasında... Y.B.: "Ben dışardan gelsem sizi sol politikacı sanırım. Çünkü anlattığınız bütün politikalar aşağıdaki sınıflann yukarıya dogru evrimleşmesine katkıda bulunacak politikalar." RTE: "Bunu sol olarak değerlendirmeyin de, biz biliyorsunuz Türkiye'de siyasetin merkezine geldik. Geldik yerleştik. Biz aslında sosyal adaletli bir politikayı istiyoruz." İktidar yandaşlığında çığıraçılan birandı bu... Düşünün; haklarını arayan işçileri terörist diye damgalayan, üzerlerine kış günü tazyikli su ve gaz bombası atan bir iktidann lideri "sol politikacıya" benzetiliyor... Uluslararası sermayenin desteğiyle işbaşına gelen, işçilerin haklannı vermek şöyle dursun gasp eden, kamu emekçisine grevsiztoplusözleşme öneren, sendika seçimlerine müdahale edip iktidar yanhsı işbirlikçileri göreve getiren, en büyük kamusal değerleri özelleştirme adı altında uluslararası sermayeye peşkeş . çeken bir iktidar "sol" gösterilme aymazlığına düşülüyor... AKP iktidan ve sosyal adalet arasındaki ilişkiyi -daha doğrusu ilişkisizliği-tek bir örnekle açıklayabilirim. Son aylarda devlet hastanelerinde epeyce zaman geçirdim. Ne oluyor biliyor musunuz? Paranız varsa kıdemli doktorlara ulaşabiliyor, yoksa poliklinikte saatlerce bekleyip uzman doktorları görüyorsunuz. Sonra doktorun istediği testleri yaptırabilmek için yine vezneye gidiyorsunuz. Bir dar gelirlinin ödemesinin mümkün olmadıgı kadar yüksek meblağlartutuyor bunlar. Testleriniz daha önce çıksın istiyorsanız, ek ücret yatınyorsunuz. Sırada önünüzde duran sigortalı emekçinin parası olmadıgı için boynunu büküp testleri iptal ettirişini izliyorsunuz... Sonra yazılan ilaçları almak için eczaneye gidiyorsunuz; sigortanız da olsa "katkı payı" adı altında yüklü miktarda para veriyorsunuz. Kısacası, paranız yeterse tedavi oluyorsunuz; daha çok varsa daha iyi ve hızlı oluyorsunuz. Bunların yaşandığı bir ülkede iktidardaki parti, sosyal adaletli bir politika izlediğini iddia edemez! Sosyal adaletin ilk ve en temel şartı, sağlıkta eşitlik ilkesidir. Saglık hizmetlerinin eşit, nitelikli ve herkesin ulaşabileceği bir şekilde sunumudur bu. Bunun sağlanması, insan haklarına saygılı, demokratik ülkelerde devletin sorumluluğundadır. Hadi diyelim politikacılar gerçekleri çarpıtmaya alışkın... Ya sağlıkta eşitlik ilkesini sermayenin çıkan için ortadan kaldıran bir İktidan "sol" diye niteleyen "gazeteciye" ne demeli? 0 noktada artık onun "gazeteciliği" tartışılmaz mı? Bir de yeri gelmişken, neden sağ politikacıları sürekli sol gösterme gayreti var merak ediyorum... Sol onlara göre bu kadar iyiyse, neden sağdalar? Neden liboşlaşan eski solcular, kendilerini "liberal sol" diye tanımlayarak sol yelpazenin içinde görünmeye çalışıyor? "Artık sağdayım" demek ağırlarına mı gidiyor, yoksa onlara göre de sağ iyi değil mi? Sağ politikalan savunuyorsanız, durduğunuz yeri kabul etmek daha dürüst bir tavır olmaz mı? Siz döndünüz diye sol politikalar da mı dönmeli? Sömürüyü, kapitalizmi kucaklamak için "yeni sol", "liberal sol" gibi isimler uydurmak zorunda mısınız? Sosyal adalet sorununu iktidar açıklasın; bu sorular, kendisi bile cesaret etmezken Başbakan'ı "sol" diye niteleme aymazlığına düşenlere... www.zulalkalkandelen.com kzulal@yahoo.com 0NUHEM GÖRMEK HEM DE ANLAMAK İÇİN... GENÇLER İçtN FOTOĞRAFLARLA NUTUK KJIatıevlerlmlz: tstanbul • Kadıköy, Tul: (0216) 348 97 04 Emlniinü - Müze, Tel: (0212) 511 13 37 Cadclrtmstan, Tcl: (0216) 3B6 65 62 • Ankurn • Ycnlşchlr. Tel: (0312) 43U 33 66 • tzmlr - Karşıyaka, Td: (0232) 364 71 42
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle