25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ANKARA (ANKA) - 9. Cumhurbaşkanõ Sü- leyman Demirel, Ekoe- nerji dergisinden Prof. Dr. Mustafa Özcan Ül- tanır’a verdiği röpor- tajda çarpõcõ açõklama- larda bulundu. 12 Eylül’de referandu- ma gidecek anayasa deği- şikliği paketi konusunda- ki tartõşmalara değinen Demirel, “Bu 24 madde- nin değişmesi ile neyin intikamını alıyorsunuz? Halkın önüne çıkarken halkın önüne çıkanların dikkatli olması lazım. Türkiye’nin her şeyden çok birliğe ihtiyacı var. Bu referandum da ya- pacağınız başka işler de bu birliği bozmamalı” uyarõsõnõ yaptõ. Son günlerde askere yö- nelik suçlama ve eleştiri- lere değinen Demirel, “Şimdi bu ülkede, şu se- bepten ya da bu sebep- ten, asker en güvenilir kurum iken, bir süreden beri askerin itibarı ile oynayan, askeri cuntacı gösteren, haksız işler yapmış gösteren ve as- keri itip kakan bir du- rum hasıl oldu. Aslında asker sivil idarenin em- rinde ise onun adı de- mokrasidir. Bu ise baş- ka bir olaydır. Yalnız askeri sivil idarenin em- rine alıyoruz diye, as- kerinizi kurum olarak itip kakmaya, itibarsız hale getirmeye, güçsüz düşürmeye kalktığınız takdirde, bu ülkeye ya- pılan en büyük kötülük olur” diye konuştu. ‘Halkı birbirine düşürdüler’ Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in, “Demirel az konuşsa iyi olur, onun yapamadığını biz yapı- yoruz” sözleri hatõrlatõl- dõğõnda da Demirel, şöy- le konuştu: “Doğrudur, bizim ya- pamadığımızı, yapma- dığımızı onlar yapıyor. Ülkenin en değerli ku- rumlarını itibarsız ha- le getirmek için, Tür- kiye’de hiçbir hükü- metin yapmadığını yap- tılar. Halkı birbirine düşürmek için de hiçbir hükümetin yapmadığı- nı yaptılar. Bravo on- lara, bravo.” İnegöl ve Dörtyol’da yaşanan olaylarõ ve açõlõm tartõşmasõnõ değerlendi- ren Demirel, “Sayın Ce- mil Çiçek ve hükümeti Türkiye’yi bölmüştür. Bizim yapmadığımız oy- du işte” dedi. Demirel, 12 Eylül’de yapõlacak refe- randumun ordu ile he- saplaşmaya dönüştürül- memesini istedi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Konuşacaksak Eğer- 2 ‘Federasyon’ Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir’in konuşmasıyla iligili yazıma gelen olumlu tepkilerden biri de Ertuğrul Özkök’ün köşesindeydi. Yazısına destek almak insanı sevindiriyor tabii, Özkök’e de teşekkür ederim. Umarım bu yazılar, konunun özgür biçimde tartışılmasına yol açar, tabuları kovar. E. Özkök, çarşamba günkü yazısında, kendisinin federasyondan yana olduğunu dile getirmiş. Federasyon tartışmasının bir tabuları sarsacağı aşikâr. Olsun, sarssın! Demokrasilerde tabular korunarak bir yere varılmaz. Bu konuda net tavrımı koyduktan sonra, federasyon konusundaki düşüncemi de açıklıkla söylemek durumundayım: - Federasyon çözümünün, yararlı ve gerçekleşebilir olduğunu sanmıyorum. Hatta teorik açıdan, bağımsızlık federasyondan daha kolay gibi görünüyor. Konuyu ayrıntılarıyla ele alalım... 1 - Türkiye’nin bir federasyon olması yapısının değişmesi demek. Bunun için TC’nin kurucusu Türkiye halkının tümünün rızasına ihtiyaç var. Bunun yolu halkoylaması. Siz Türk halkının, (dilerseniz Türkiye halkı deyin!) çoğunluğunun kendi üniter yapısından, bir kısım kardeşi böyle istiyor diye vazgeçeceğini, tıpış tıpış gidip “federasyona evet” diyeceğini düşünebiliyor musunuz? Ben düşünemiyorum. Tamamen teorik platformda kalalım, bir ülkede bir azınlığın ayrılığı söz konusu olduğunda, o azınlığın büyük çoğunluğunun ayrılıktan yana oy kullanması, ülke genelinin çoğunluğunun federasyon lehine oy kullanmasından çok daha kolaydır. Kısacası eskilerin deyimiyle, federasyon çözümü kabili tatbik (uygulanabilir) değil. 2 - Tarihte gelişmeler ayrı birimlerden birleşmeye doğru olmuş, genelde, üniter devletlerden federasyona giden yapılarla karşılaşılmamıştır. 3 - 21. yüzyıldan olaylara baktığımızda, 20. yüzyılın ikinci yarasından özellikle de 3. çeyreğinden başlayarak, tanık olduğumuz gelişmeler etnik tabana dayalı federasyonların yaşama şanslarının olmadığını ve bunların parçalanmalarının çok acılı ve kanlı olduğunu özellikle eski Yugoslavya olaylarıyla göstermiştir. 4 - Özerklik konusunda tekrar aynı noktalara değinecek olmakla birlikte, burada bir noktanın altını çizelim: Etnik kimliğe gösterilen saygı, anadilde eğitim gibi hususlarda tanınan ayrıcalıklar da ayrılık taleplerini azaltmıyor, çoğaltıyor. İspanya’nın iki özerk bölgesi Bask ülkesi ve Katalunya bu konuda çok çarpıcı örneklerdir. 5 – Federasyonda, federe devletler arasındaki büyük ekonomik ve sosyal farklar, geride olanın kendisini haksızlığa uğramış hissetmesine yol açıyor ve ayrılıkçı talepleri dindirmek şöyle dursun arttırıyor. Öte yandan, gelişmiş federe devletin halkı, kendi kaynaklarının öbür devletin kalkınmasına, seferber edilmesine kolay kolay rıza göstermiyor. Bu durumda onlardan demokratik yolla ekonomik özveri istemek zorlaşıyor, aynı zamanda da ekonomik olarak güçlü olanın ayrılıkçı istekleri artıyor. 6 - Ekonomik bakımdan, geri kalan, zaman içinde ekonomik açıdan aradaki farkı kapatıp öne geçse dahi, ayrılık isteği azalmıyor, artıyor. Örneğin 40 yıl önce Valonlardan ekonomik olarak daha geri olan, o zaman da ayrılıkçılık yanlısı Flamanlar, zaman içinde güçlendiler, öne geçtiler, ama ayrılıkçı istekleri azalmadı, arttı. 7- Nihayet özellikle, Türkiye’de yaşananlar, büyük çoğunluğun özerklik ve federasyon talepleri geçici aşama olarak algılanıyor ve asıl amacın bağımsızlık olduğu kuşkusuyla karşılanıyor, “neden kaynaklarımla benden ayrılacak olanı palazlandıran geçici çözüme evet diyeyim” sorusunun sorulmasına yol açıyor. Evet, federasyon konusunu da, bu sorular ve sorunların ışığında neden tartışmayalım? asirmen@cumhuriyet.com.tr Erdoğan, beyaz gömlek giyerek yola çõktõklarõnõ, idam edilen DP’lilerin vasiyetini yerine getireceklerini söyledi Aydõn’daMenderes’esõğõndõ TEVFİK AKBAŞ AYDIN / DENİZLİ - Çeşit- li tesislerin açõlõşõnõ yapmak için Aydõn’a gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, İstasyon Meyda- nõ’ndaki yurttaşlara, “Muhalefet ve kötü niyetliler bize beyaz gömlek giydirmeye çalışıyor. Menderes için referandumda ‘evet’ deyin” çağrõsõ yaptõ. Sõkõ güvenlik önlemleri ve sõ- cak altõnda gerçekleştirilen mi- tingde, yurttaşlarõn serinlemesi için su püskürten klimalar kul- lanõlõrken kalabalõğõn sağlanma- sõ için de bazõ kamu araçlarõndan anonslar yapõldõğõ gözlendi. Baş- bakan törende, aralarõnda önce- ki günkü deneme sõrasõnda bir iş- çinin yaşamõnõ yitirdiği İkizdere Barajõ’nõn da bulunduğu 20 te- sisin toplu açõlõşõnõ yaptõ. Törende konuşan Erdoğan, 27 Mayõs as- keri müdahalesi öncesinde bazõ çevreler tarafõndan uygulanmaya çalõşõlan senaryolarõn, bugün de devreye sokulmaya çalõşõldõğõnõ, CHP ve MHP’nin sürekli olarak Yüce Divan’dan söz ettiğini öne sürerek şunlarõ söyledi: “Ben Yüce Divan ile korkmam. Biz bu yola beyaz gömleğimizi gi- yerek çıktık, bunu böyle bilin. Biz bu yola başımızı koyduk. Hak dedik, hukuk dedik, de- mokrasi dedik, özgürlükler de- dik. Ruhumuzu, bedenimizi biz bu uğurda vakfettik. Bir ca- nımız var, bunu da Allah’tan başka kimse alamaz.” 12 Ey- lül’de Menderes’in vasiyetinin yerine getirileceğini de savunan Erdoğan, “12 Eylül’de Adnan Menderes’in vasiyetini yerine getirecek misiniz? Adnan Men- deres’in, Fatin Rüştü Zorlu’nun, Hasan Polatkan’ın ruhlarını şad edecek misiniz? Demokrasiye, milli iradeye sahip çıkacak mı- sınız?” dedi. ‘TSK ile gerginlik yok’ Daha sonra Denizli’ye geçen Erdoğan, Özay Gönlüm Meyda- nõ’nda yaptõğõ konuşmada CHP ve MHP’ye yüklendi. Erdoğan, TSK ile aralarõnda sorun olma- dõğõnõ öne sürdü. Kendisini eski Genelkurmay Başkanõ Yaşar Büyükanıt’la işbirliği yapmak- la suçlayan ve “E-muhtıra AKP’nin yeniden iktidara gel- mesi için yapıldı” diyen CHP li- deri Kemal Kılıçdaroğlu’nu, isim vermeden yanõtlayan Erdo- ğan, şunlarõ söyledi: “Ana mu- halefet partisi genel başkanı, 27 Nisan süreciyle ilgili mahke- meye gideceklerini söyledi. CHP 27 Nisan bildirisi sıra- sındaki durumundan dolayı kendisi hakkında da suç du- yurusunda bulunacak mı? Her satırına imza atanlar hakkında suç duyurusunda bulunacak mı? Ergenekon avukatlığına savunanlar hakkında suç du- yurusunda bulunacaklar mı? Biz gereken yanıtı 28 Nisan’da verdik. Kimse bizimle Türk Silahlı Kuvvetleri arasında ger- ginlik yaratma gayreti içine girmesin. Biz şu ana kadar anayasa ve kanunlar ne ge- rektirdiyse onu yaptık. Birile- rinin talimatına göre değil, mil- letin sesine göre hareket et- meye devam edeceğiz.” 12 Eylül’de Menderes’in vasiyetinin yerine getirile- ceğini de savunan Erdoğan, ‘Biz bu yola beyaz gömle- ğimizi giyerek çõktõk, bunu böyle bilin. Biz bu yola ba- şõmõzõ koyduk’ dedi. MÜSTEŞAR METE İstifa nedeni bakanla anlaşmazlõk İstifa eden Maksut Mete, AKP döneminde Gümrük Müsteşarlõğõ’na getirilen 7’nci isimdi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn, İsviçre’den Türkiye’ye getirdiği Yatõrõm Destek ve Tanõ- tõm Ajansõ Başkanõ Alparslan Korkmaz’õn ardõndan, hemşerisi Gümrük Müsteşarõ Maksut Mete de istifa etti. 9 ay önce bu göreve gelen Mete’nin, Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı ile anlaşmazlõğa düştüğü bildirildi. Mete, AKP döneminde Gümrük Müsteşarlõğõ’na getirilen yedinci kişiydi. Daha önce Başbakanlõk müste- şar yardõmcõlõğõ görevinde bulu- nan Maksut Mete, geçen yõl ekim ayõnda Emin Zararsız’õn, Sosyal Güvenlik Kurumu başka- nõ olmasõyla boşalan Gümrük Müsteşarlõğõ’na atanmõştõ. Baş- bakan’a yakõnlõğõyla bilinen Me- te’nin sõkõntõlarõnõ Erdoğan’a ak- tardõğõ ve istifasõnõ sunduğu öğ- renildi. Gümrük müsteşarõnõn, yürütülen bazõ soruşturmalar ne- deniyle baskõya maruz kaldõğõ ve sonunda görevi bõrakmak zorun- da kaldõğõ savlandõ. Başbakan’õn hemşerisi olan Maksut Mete, AKP hükümeti dö- neminde Adalet Bakanlõğõ Müs- teşar Yardõmcõlõğõ görevini vekâ- leten yürüttü. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanõ olmasõndan sonra 2007 yõlõnda bu göreve asaleten atandõ. 2009 yõlõnõn Ocak ayõnda Başbakanlõk Müsteşar Yardõmcõ- lõğõ görevine getirildi. 2009 yõlõ Ekim ayõnda da gümrük müsteşa- rõ olarak atanmõştõ. Maksut Mete’nin Gümrük Müsteşarlõğõ’ndan ayrõlmasõyla AKP hükümeti döneminde Güm- rük Müsteşarlõğõ koltuğuna otu- ran yedinci isim de ayrõlmõş oldu. Mete’den önce, daha önce Baş- bakanlõk Müsteşar Yardõmcõsõ olan Emin Zararsõz bu görevi yü- rütmüş, o da kurumdan ayrõlmak istemişti. Bunun üzerine Zarar- sõz, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlõğõ’na getirilmişti. Başbakan Erdoğan’õn İsviç- re’den Türkiye’ye getirdiği Yatõ- rõm Destek ve Tanõtõm Ajansõ Başkanõ Alparslan Korkmaz da önceki gün görevine veda etmiş- ti. Doğrudan Başbakan’a bağlõ olan Yatõrõm Destek ve Tanõtõm Ajansõ’nõn ilk başkanõ olan ve 7 dil bilen Korkmaz, aynõ zaman- da Erdoğan’õn özel danõşmanlõ- ğõnõ da yürütüyordu. SÜLEYMAN DEMİREL: Hükümet Türkiye’yi bölmüştür Süleyman Demirel, Çiçek’in, “Demirel az konuşsa iyi olur, onun yapamadõğõnõ biz yapõyoruz” sözlerine, “Sayõn Çiçek ve hükümeti Türkiye’yi bölmüştür. Bizim yapmadõğõmõz oydu işte” dedi. SEDAT KURT DENİZLİ - Aydõn’õn Söke ilçesinde Milli Eği- tim Müdürlüğü’nün okullara yazõ göndere- rek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn dün- kü Aydõn mitingi için il- çeden araç kaldõrõlaca- ğõnõ, programõ izleyecek personelin görevli izinli sayõlacağõnõ duyurduğu öne sürüldü. Söz konusu belgenin bir örneğini da- ğõtan Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel Adıbel- li, suç duyurusunda bu- lunacaklarõnõ söyledi. Adõbelli’nin dağõttõğõ belgede, Söke İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Buğdayeken imzalõ ya- zõda, Erdoğan’õn Aydõn gezisine katõlacak okul idarecilerinin görevli izin- li sayõlacağõ ve kendileri- ne bir araç tahsis edildiği yazõyor. Son yõllarda valilerin, kaymakamlarõn, ilçe mil- li eğitim müdürlerinin AKP yöneticileri gibi dav- randõklarõnõ anõmsatan Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel Adõbelli, şunlarõ söyledi: “AKP’ye her yol mu- bah. ‘Valiler bizim il baş- kanõmõz, kaymakamlar bizim ilçe başkanõmõz, il- çe milli eğitim müdürle- ri, il milli eğitim müdür- leri bizim AKP yönetici- miz’ gibi davranıyorlar ve baskı yapıyorlar. Sö- ke İlçe Milli Eğitim Mü- dürü AKP’nin ilçe baş- kanı mı? İlçe yönetim kurulu üyesi mi? Bun- lar gözünü karartmış. Bu müdür hakkında suç duyurusunda bu- lunacağız.” MEB’DEN PARTİ TALİMATI Müdürlere miting izni 14meslekodası ‘hayır’ çağrısı yaptı Haber Merkezi - Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği’ne (TMMOB) bağlõ 14 meslek odasõ temsilcisi, referandumda ‘hayır’ diyecekle- rini açõkladõ. İnşaat Mühendisleri Odasõ’nda basõn toplantõsõ düzenleyen TMMOB Adana İl Koordi- nasyon Kurulu Sekreteri Mustafa Altıokka, ana- yasa değişikliğinin yürütmenin dayatmasõna dön- düğünü söyledi. Katõlõmcõlõğõn sağlanmadõğõnõ anlatan Altõokka, “Demokratikleşme adına ya- pılan değişiklikte halk, emek ve meslek örgüt- leri hazırlanma sürecine dahil edilmedi” dedi. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikasõ (Tüm Bel-Sen) İzmir Şube Başkanõ Yaşar Gül ise AKP İzmir İl Başkanõ Ömür Kabak’õn, “Anayasa değişikliğiyle me- mur toplusözleşme hakkına kavuşacaktır” söz- lerinin gerçeği yansõtmadõğõnõ vurgulayarak “Me- murlarımızı uyarıyoruz. Verilen hak yoktur, tezgâh vardır. Bu tuzağa düşmeyelim” dedi. Türk-İş ve KESK’e bağlõ sendikalarõn Ankara şubeleri de, işçi ve emekçileri, 12 Eylül’de yapõ- lacak referandumda “Hayır” oyu vermeye ça- ğõrdõ. İnşaat Mühendisleri Odasõ Yönetim Kuru- lu Başkanõ Serdar Harp yaptõğõ açõklamada, “Anayasa değişikliği, 12 Eylül hukukundan bir kopuş değil, bu hukukun farklı bir biçim- le sürdürülmesinden ibarettir” dedi. Kılıç MHP’den istifa etti Dörtyol’daki saldõrõda arabasõ kullanõlan Bestami Kõlõç, istifa dilekçesinde ‘partisinin yõpratõlmasõna daha fazla seyirci kalmak istemediğini’ söyledi AKIN BODUR İSKENDERUN - Hatay Dörtyol’da polislere düzen- lenen saldõrõda arabasõ kulla- nõlan MHP’li Payas Belediye Meclis üyesi Bestami Kılıç, MHP yönetiminin isteği üze- rine görevinden istifa etti. Jandarma Genel Komutanlõ- ğõ da Kõlõç’õn “bölgede za- man zaman bilgisine baş- vurulan vatandaşlardan bi- ri” olduğunu açõkladõ. Dörtyol’da 4 polisin yaşa- mõnõ yitirdiği silahlõ saldõrõda, teröristlerin aracõnõ kullandõğõ ortaya çõkan Bestami Kõlõç’õn jandarma istihbarat elemanõ olduğu iddia edildi. Jandarma Genel Komutanlõğõ da Kõlõç’õn “istihbarat elemanı olmadı- ğını” belirtmesine karşõn “Böl- gede zaman zaman bilgisine başvurulan vatandaşlardan birisidir” denilerek bir çeşit “muhbir” olduğu itirafõnda bulundu. MHP yönetimi, ara- cõ saldõrganlar tarafõndan kul- lanõldõğõ ortaya çõkmadan ön- ce ve sonrasõnda “çelişkili” ifadeleriyle dikkat çeken Kõ- lõç’tan istifa etmesini istedi. Kõ- lõç da dün itibarõyla partiden is- tifa ettiğini açõkladõ. Kõlõç, is- tifa dilekçesinde, “Mensubu olmakla gurur duyduğum partimin yıpratılmasına da- ha fazla seyirci kalmamak adına soruşturma bitinceye kadar MHP üyeliğinden is- tifa ediyorum” ifadelerine yer verdi. MHP Hatay İl Başkanõ Şe- fik Çirkin ise istifaya ilişkin yaptõğõ açõklamada, “Bu ar- kadaşımız çok doğru bir şey söylüyor. Onun üzerinden iftira kampanyasıyla MHP yıpratılmak isteniyor” diye konuştu. Dörtyol’da yaşanan olaylarõ incelemek üzere 4 MHP’li vekilden oluşan he- yetin bugün incelemelerini ta- mamlayacağõ, hazõrlayacağõ raporu da MHP Genel Mer- kezi’ne ileteceği belirtildi. AKP Hatay Milletvekili Mus- tafa Öztürk de Dörtyol’daki saldõrõyla ilgili iddialarõna de- vam etti. Öztürk, 4 polisi şehit eden 3 PKK’linin Çağlalõk köyünden geçerek Amanos Dağõ’na kaçtõğõnõ söyledi. ‘Evet’ mitinglerini açılışlar ile birlikte organize etmeyi sürdüren Er- doğan’ın Aydın’daki programında da kamu araçları kullanıldı. Ankara’dan Samsun’a geçen MHP Genel Başkanı Bahçeli, Havza ilçesinde bir çay ocağına giderek kapının önünde toplanan kalabalığa seslendi. (Fotoğraf: AA) Bahçeli, iktidarla TSK arasõnda yaşanan gerilime dikkat çekti ‘YAŞsavaşadönüştü’ CEMİL CİĞERİM SAMSUN - MHP Genel Başkanõ Dev- let Bahçeli, YAŞ kararlarõyla ilgili olarak “İktidarla Silahlı Kuvvetler’in savaşı ha- line dönüştürülmüş. Bazı yandaş gaze- teler Başbakan kazandı diyor, öbürü ise Silahlı Kuvvetler yerinde durdu diyor şimdi ne demek bu” dedi. Karayoluyla Ankara’dan Samsun’a geçen Bahçeli, Havza ilçesinde bir çay ocağõna gi- derek kapõnõn önünde toplanan kalabalõğa seslendi. YAŞ kararõnõ da değerlendiren Bahçeli, “YAŞ toplantıları bu sene bir başka anlam yüklenerek iktidarla Silahlı Kuvvetler’in savaşı haline dönüştürül- müş. Bazı yandaş gazeteler Başbakan ka- zandı diyor, öbürü ise Silahlı Kuvvetler yerinde durdu diyor, şimdi ne demek bu. Silahlı Kuvvetler’le iktidar karşı karşı- ya gelir, savaş hali ilan ederlerse bu ül- kenin hali nereye gider. Bunu hiç düşü- nen yok mu?” diye konuştu. Ladik ilçesine de uğrayan Bahçeli, Tür- kiye’de 5 kez anayasa çõkarõldõğõnõ belir- terek şunlarõ söyledi: “Zamanla ihtiyaçlara göre bu anayasa- larda değişiklikler yapıldı. Bunlarda AKP öncesi hükümetler tarafından yapıldı. Özellikle 1982 Anayasası’nda 17 defa de- ğişiklik yapılarak 83 maddesi değiştirildi. Bütün siyasi partilerin programlarında anayasa değişikliği önerileri vardır ve anayasa değişikliği yapmayı bütün parti- ler ister. Toplumun yeni ihtiyaçlarına ce- vap verebilecek anayasa değişiklikleri ta- rafımızdan da istenmektedir. Bunu AKP’de yapmak isteyebilir, arzulayabilir. Ama bunu milletvekili sayısının çokluğu- na güvenerek AKP dayatması ve inatlaş- ması şeklinde yapmaya kalkarsan işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, ülkemizin hali peri- şan iken 24 saat anayasa değişikliği ile oya- larsın bu da son derece yanlıştır. (...) AKP diğer partileri muhatap almadı 29 maddeyi TBMM’ye dayattığı için ret oyu kullandık. Bugün referandumda hayır oyu kullan- manızı istiyoruz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle