Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2010 CUMA
18 SPOR
BASKET YORUM / AHMET KURT
Gizli Madde!
Basketdergisi.com’un ‘medyada basket’
bölümünde yayımlanan ‘uzuuun’ bir röportaj okudum.
Gerçekten de çok uzundu ama inanın bana her satırı
dolu doluydu... Ergin Ataman ile bu içten söyleşiyi
NTVSPOR.net’te Eyüp Yıldız ve Gökçe Başaran ile
yapmış. Bravo çocuklara, bravo Ergin’e! Sorular bilgi
dolu, yanıtlar ise korkusuz ve samimiydi...
Bülbülün çektiği dilinin belası. O röportajda
Ergin yine ağzına geleni söylemiş. Taşları yerinden
oynatmış ama bence, kimse kızmamalı bizim
agresif koça. O, önce çuvaldızı kendisine batırmış.
Sonra.. İnce ince işlemiş iğneyle... Her konuya
girmiş. Değirmenlere saldırmış. Efes Pilsen’deki
son yılından başlayıp, altyapısına kadar inmiş.
Ulusal takımı ve devşirme Emir Preldzic
konusunu kurcalamış. Rakocevic ile yaşadıklarını
anlatmış. Günah çıkarmış...
Efes Pilsen’in Başkan’ı Tuncay Özilhan mutlaka
okumalı bu söyleşiyi. Okumalı ve üzerinde
düşünmeli... Basketbol Federasyonu’nun Başkanı
Turgay Demirel ise mutlaka okumuştur o yazılanları.
Okumuş ve kudurmuştur çünkü takıntılıdır bizim
başkan: Ergin Ataman ‘tanrı birdir’ dese, Turgay
kendisine çok tanrılı bir din arayabilir. Oysa.. Bence..
Doğru şeyler söylemiş deneyimli teknik adam.
Gerçekten de ulusal takımımıza sınıf atlatacak bir
oyuncu değildi Preldzic. Neden devşirildi o halde?
Apar topar vatandaşlık verdiğimiz bu oyuncuyu
neden oynatamıyoruz ulusal takımda?
Bu soruyu bizim gazeteden Can İşbakan Adidas
İstanbul Cup basın toplantısında Federasyon
Asbaşkanı İmran Işıldar’a yöneltmiş. O da topu Ali
Özsoy’a atmış. İşte yanıt: “FIBA Genel Sekreteri yeşil
ışık yakınca vatandaşlık işlemlerini hemen başlattık. O
aşamada bazı gizli maddeler ortaya çıktı. İzni
alamadık.”(Bkz. Basketdergisi.com “Gizli madde ne?”
başlıklı yazı) Evet! Sahi.. Nedir bu gizli madde?
Eskiden tapu dairelerinde yabancı uyrukluların
karşısına bir ‘gizli kararname’ çıkardı. Onun gibi bir
şey mi bu? Eğer öyleyse.. Neden Bakanlar
Kurulu’nun önüne götürüldü Emir dosyası? Suçtur bu!
Ah! Eğer şu ‘gizli madde’nin anlamı “Biz gizli gizli
yürüttüğümüz pazarlıklar sonucunda para konusunda
FIBA Genel Sekreteri ile anlaşamadık” ise durum daha
da vahim demektir. Ne alıp ne satıyorsunuz beyler?
Neden gizli yapılıyor bu işler? Ne demektir gizli
madde? Gizlice yürüttüğünüz FIBA Başkanlığı
operasyonu (ödemeleri) fiyaskoyla sonuçlandı. Onun
gibi bir şey miydi bu? Neyse! Şu Dünya Şampiyonası
hele bir bitsin. Hesap soracağız hepinize...
e-posta: info@basketdergisi.com
F.Bahçe-Young Boys maçından bir
gün önce FB TV’de Burcu Ayhan ile
yapılan röportajı izledim. Genç atlet
henüz 20 yaşında ve F.Bahçe
Kulübü’nün sporcusu. Burcu,
Barcelona’daki Avrupa
Şampiyonası’nda ülkemizi başarıyla
temsil etmiş, yüksek atlamada 1.92’lik
derecesiyle finale kadar gelmişti.
Ancak finalde istediğine ulaşamadı. Hiç
önemli değil. Burcu daha çok genç.
Pırıl pırıl bir kız. Önü açık, yapacağı o
kadar çok iş var ki. Gelecekte isminden
de çok söz ettirecek. Ben bu ışığı
gözlerinden aldım. Burcu’nun üzerinde
Sarı - Lacivertli bir tişört vardı. Belli ki
bu idman giysisiydi. Konuşma
sırasında tişörtünü eliyle tutarak,
“Bunun üzerimdeki ağırlığını biliyorum.
Bu ağırlığı taşımalıyım. Bu
üzerinizdeyken başarılı olmak
zorundasınız, başarısız olursanız hiçbir
şeyin önemi kalmaz. Ben bunun
bilincindeyim, biliyorum ki herkes
bizlerden başarılar bekliyor. Bizim de
görevimiz bunu çok çalışarak
gerçekleştirmek” dedi.
Helal olsun sana Burcu. Daha
kulübün kapısından içeriye gireli iki yıl
gibi kısa bir süre de olsa sen, F.Bahçe
formasının büyüklüğünü
anlayabilmişsin. Ama diğer taraftan
yıllar geçse de üzerlerine giydikleri
formanın önemini, ağırlığını bilmeyenler
de var. Örnek için tereddüt etmeden
futbolcuları göstereceğim... Çünkü
F.Bahçe Spor Kulübü’nde bir tek onlar
bilmiyorlar bu formanın ağırlığını. Oysa
bu formayı giymek öyle herkese nasip
olmaz. Bakıyorum da geçen yıl
neyseler bu yıl da öyle. Bir Avrupa
maçına çıkılacak, hepsi işin
ciddiyetinden uzak, hepsi ayrı ayrı
havalarda, sahada koşan yok,
mücadele eden yok, pres yapan yok,
şut atan yok. Ne anladım ben bu işten.
İnsanda bir kıpırdanma olur. Çıkıp bir
maç oynayacaksın,İsviçre’den de
avantajlı dönmüşsün; bırak kazanmayı
beraberlik dahi yetecek. Ama
oynayacaksın, koşacaksın;
yürümeyeceksin.Yürüyerek maç
kazanılır mı? Kazanılmaz. Şans faktörü
de her zaman sizin yanınızda olmaz.
Yazık değil mi tribündeki taraftara. Hiç
hakkınız yok onları üzmeye, ağlatmaya.
Santos hemen gitmeli
Aykut’un yerinde olsam hemen
Santos’u gönderirim. Adamın bölgesi
her maçta yol geçen hanı. Hadi topu
kaptırdın, koşsana. Tribündeki seyirci
gibi ne olacağını izliyor. Futbol böyle
mi oynanır? Biraz ağır olacak ama
oynarmış gibi yapıp oynamayan bir
‘sahtekar’. Zararın neresinden
dönülürse kârdır. Bana kalsa Santos’u
gönderileceklerin en başına koyarım.
Fazla düşünmeye hiç gerek yok. Bu
bölgede Caner ve Uğur var. Alex de
başka bir facia. Her maç F.Bahçe
sahaya 10 kişi çıkıyor. Yahu adam, bir
kez de koş, mücadale et. Maç
çıkışında küçük bir kız çocuğu
babasına soruyor: “Bu Alex duran
toplara gelip vurmaktan başka bir şey
yapmaz mı?” Baba zaten sinir küpü,
kızına ‘sus’ diyerek geçiştiriyor
konuşmayı. Yanındaki Dia’ya bir top
dahi atmadı. İster mi başarılı olmasını.
Yerine artık birisi adapte edilmeli. Peki
Cristian ne iş yapar?
Bırakın bunları gitsinler. Sıkmaya
başladılar. Bulmuşlar böyle bir çiftlik at
koşturuyorlar. F.Bahçe kaybetmiş,
umurlarında bile değil. Olan bizim
çocuklara oluyor. Forvete oyuncu
alınacaksa alınsın, alınmalı da.
Semih’le Gökhan’ın çözüm
olacaklarını hiç sanmıyorum. Aykut
birçok değişikliğe imza atacak, buna
inanıyorum. Sakatlar dönsün,
gidecekler belirlensin, bir iki takviye
yapılsın F.Bahçe tepeden tırnağa
değişecek. Son sözüm kaleci
Volkan’a; büyük kalecisin, formanın
hakkını takımda belki de yalnızca sen
veriyorsun. Maçtan sonra bulunduğun
yere çöküp ağlarken neler
düşündüğünü tahmin edebiliyorum.
Sen çalışmana devam et. Çünkü
arkandan gelen ikinci bir Volkan yok.
F.Bahçe’nin sana hep ihtiyacı olacak.
Unutma ki bu takımın gerçek kaptanı
Alex değil sensin.
GÖRÜŞ
HİLMİ TÜRKAY
Burcu Formanõn Ağõrlõğõnõ
Biliyor, Peki ya Futbolcular?
Fatura Sambacılara
Fenerbahçe’de Brezilyalõ oyuncular kredilerini tüketiyor
ALİCAN SEZER
F.Bahçe’nin bu sezon
sahasõnda oynadõğõ ilk
karşõlaşmada Young
Boys’a 1-0 yenilerek
Şampiyonlar Ligi’ne 3. ön
eleme turunda veda etmesi, Sarõ -
Lacivertli kulüpte bardağõ taşõrdõ.
Başkan Aziz Yıldırım’õn karşõlaşma
sonrasõnda büyük üzüntü yaşadõğõ
ve sahadaki futbolculara sinirlendiği
görülürken yakõn çevresine,
“Takıma milyon Avrolarca
yatırım yapıyoruz. Chelsea’den
bile transfer yaptık ancak
sergilenen futbol ortada.
Takımda bazı şeylerin değişmesi
lazım” dediği kaydedildi. Başkan
Yõldõrõm, takõmdaki Brezilyalõ
futbolcular için bu ifadeleri
kullanõrken teknik direktör Aykut
Kocaman da maç sonrasõ yaptõğõ
toplantõda faturayõ Cristian,
Santos, Bilica ve Alex’e kesti.
Özellikle Young Boys karşõsõndaki
performansõyla sõk sõk taraftarlarõn
tepkisine maruz kalan Cristian ve
Santos’a, deneyimli teknik adamõn
son bir şans vereceği ifade edildi.
Futbolculara sert uyarı
F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut
Kocaman da, Sarõ - Lacivertli
takõmda değişikliğe gideceğinin
sinyallerini verdi. Kaptan Alex dahil
takõmda kimsenin yerinin garanti
olmadõğõnõ belirten deneyimli teknik
adam, dün futbolcularõyla yaptõğõ
toplantõda sert uyarõlarda bulundu.
F.Bahçe’de arka arkaya oynanan 3
karşõlaşmada da kõrmõzõ kart
görülmesi, yeni sezon öncesi endişe
yarattõ. Bu arada uzun zamandõr
takõmdan ayrõ çalõşan Güiza dünkü
idmanda yer alõrken İspanyol
oyuncu hakkõnda Getafe Başkanõ
Angel Torres’in “O, F.Bahçe’den
ayrıldı. Para kaybederek bedava
gelmeye karar verdi” açõklamasõ
şaşkõnlõk yarattõ. Bu arada Alex,
“Biz futbol oynamıyoruz, sadece
rakibin peşinden koşuyoruz”
diyerek özeleştiride bulundu.
F.Bahçe’nin taraftar sitesi
antu.com’da günlük olarak yapõlan
‘Taraftarın nabzı’ anketinde,
teknik direktör Aykut Kocaman’a
ilk göreve geldiğinde duyulan yüzde
76’lõk güven, Young Boys
mağlubiyetinin ardõndan yüzde
26’ya kadar düştü.
‘YOUNG BOYS
KEBAP YAPTI’
F.Bahçe’nin
Şampiyonlar
Ligi’nden elenmesi
UEFA’nõn resmi
internet sitesinde ve
İsviçre basõnõnda yer
buldu. Sarõ - Lacivertli
ekiple ilgili görüşler
şöyle:
UEFA: “Young Boys
(genç çocuklar)
Türkiye’de reşit oldu”
Blick: “Young Boys
Fenerbahçe’den kebap
yaptõ”
Tages Angeizer:
“Fenerbahçe taraftarõ
Young Boys’u
alkõşlarla uğurladõ”
diye yazdõ.
Schaffhauser
Nachrichten: “İsviçre
takõmlarõ İstanbul’da
kazandõğõ ilk
galibiyete Fenerbahçe
önünde ulaştõ”
F.BAHÇE’NİN PAYI BURSA’YA
F.Bahçe Devler Ligi şansõnõ yitirirken en
az 12 milyon Avro’luk gelirden yoksun kaldõ.
Sarõ-Lacivertliler’in Devler Ligi’nde yer
alamayacak olmasõnõn avantajõnõ Bursaspor
yaşadõ. Yeşil - Beyazlõlar, F.Bahçe’nin 5
milyon Avro’luk payõnõ elde etti.
‘Çek’i Beşiktaş kesti
Vikingur 9 kişi kaldõ, Quaresma sahneye çõktõ ve Siyah-Beyazlõlar, 3-0’la Avrupa’da turladõ
E L E Ş T İ R İ
ADNAN DİNÇER
DAKİKA
ARİF KIZILYALIN
90
Kartal Uçuşu
Beşiktaş, İnönü Stadı’nda çok
önemli bir karşılaşma oynadığını
düşünerek karşılaşmaya tedbirli
bir taktikle başladı. Maça hızlı
giren V.Plzen, kısa sürede
Beşiktaş’ın orta alandaki dikkatli
oyununa ve Quaresma’nın
rakibi aut eden yaratıcılığına
teslim oldu. Bunun ötesinde
Quaresma farkının oyuna
yansıması, attığı süper gol
dışında, rakibi 9 kişi bırakan
hareketleri de, galibiyette
önemli rol oynadı. Yani, kısacası
‘Q7’niz varsa maçı alırsınız’
desek, yanlış yorum yapmış
olmayız.
32. dakikada Navratil kırmızı
kart görerek oyun dışı kalınca
Quaresma’nın attığı golle
Beşiktaş ikinci yarıya daha etkili
başladı. Kadrodaki en önemli
değişiklik, Schuster’in
futbolcularına doğru
bakmasından kaynaklanıyor.
Holosko’nun ve Zapotocny’nin
görev aldığı sürpriz 11, tüm
futbolculara eşit şans tanındığını
kanıtlıyor. Genç Necip, hem
atak hem de savunma
anlayışıyla, gayet sakin ve
oturaklı bir görüntü sergilerken
Ernst böylece geçmiş
karşılaşmalara oranla daha
rahat oynadı. Delgado, sahada
kaldığı sürede çok etkili olmasa
da Bobo ile birlikte gayretliydi.
Ama kalede Hakan yine her
zamanki gibi güven veren bir
performans sergiledi.
İkinci yarıda İ.Toraman’ın
yerine Ferrari forma şansı
bulurken bu, Sivok’un en az 6
ay sürecek sakatlığının zorunlu
sonucu da oluyordu. Son yarım
saatte Beşiktaş gayet başarılı
oynarken tribünleri de coşturdu
ve Holosko’nun harika golü
maça renk kattı. İkinci golde
Quaresma’nın ortasına kafa
vuran Delgado, belki de futbol
yaşamının en kolay sayısını
kaydederken herhalde
‘Portekizli futbolcunuz varsa gol
atmak kolaylaşır’ diye net
mesajını da verdi. Guti’nin
katılımı ile Beşiktaş, daha da
tempo yükselterek ligin en
iddialı takımı olmaya hazırdır.
Ama Avrupa kupalarında daha
da yukarılara çıkabilmek için
bana göre, bir sağ bek ve bir de
santrfora ihtiyaç var.
BEŞİKTAŞ: 3 - V. PLZEN: 0
STAT: BJK İnönü
HAKEMLER: Efong Nzolo (7), De Bruyn (7), Michael Gerard (7)
BEŞİKTAŞ: Hakan (7), Erhan (6), Zapotocny (7), İ.Toraman (6) (dk.
46 Ferrari 6), İ.Üzülmez (7), Holosko (7), Ernst (7), Necip (7), Quaresma
(9), Delgado (8) (dk. 60 Tabata 6), Bobo (6) (dk. 68 Nihat 6)
V.PLZEN: Krbecek (4), Rajtoral (5), Navratil (3), Bystron (4), Limbersky
(3), Horvath (5) (dk. 83 Rydel), Rada (4), Jiracek (4), Petrzela (5) (dk.
75 Hruska), Kolar (4) (dk. 75 Hajovsky), Rezek (4)
GOLLER: Dk. 38 Quaresma, dk. 57 Delgado, dk. 71 Holosko
KIRMIZI KARTLAR: Dk. 32 Navratil, dk. 52 Limbersky
SARI KARTLAR: Delgado (Beşiktaş); Rezek
B
azen goller maçın önüne geçer mi? Geçer...
Dün geceki gibi, Beşiktaş-Viktoria Plzen
mücadelesinin önüne geçti Quaresma ve
Holosko’nun Çek ağlarına bıraktığı müthiş ‘füzeler’.
Önce ilkinden başlayalım; öyle bir gol attı ki Portekizli
yıldız Q7, uzun süre unutulmaz; Delgado’dan aldığı
topu sürdü, sağ ayağının dışıyla adeta filelere astı.
Hem turun kapısını açtı, hem de 2008’den bu yana
süren suskunluğunu noktaladı. Holosko aşağı kalır
mı? O da ikinci yarının ortalarında İnönü’nün
unutulmaz golcüleri arasına girdi 35 metreden
yolladığı şutla. Zaten gerisi teferruat, bu kadar güzel
futbol figürleri varken 9 kişi kalan 2. sınıf rakibi ve
maçı da fazla sorgulamamak gerek.
Gerçi, ilkyarı çok iyi değildi Beşiktaş. Karşılaşmanın
üçte biri bittiğinde gol gecikmiş, pozisyon üretkenliği
sağlanamamış, takım kimliğinde oynayan Plzen,
kalesinin önüne set çekmişti. Ama bir hata onların
sonunu hazırlayacaktı. Geri pasa pres yapan
Bobo’nun kaptığı top kırmızı karta dönüşünce, Siyah -
Beyazlılar sazı da ellerine aldılar. İlk yarım saat
boyunca markajdan kurtulamayan Quaresma
böylelikle serbest kalmış, savunmanın önündeki
kalabalık kaleci Krbecek’e daha çok yaklaşmıştı; gol
de geldi zaten. İkinci yarının hemen başlarında Çek’ler
9 kişi kalınca işler daha da kolaylaştı. Portekizli’nin,
Delgado’ya verdiği gol pası gecenin kenar
süslemesiydi. Arjantinli golünü attı, yerini Tabata’ya
bıraktı. Plzen’in fizik gücü düşünce Holosko’nun uzun
mesafeli golü zaten coşan İnönü tribünlerini iyiden
iyiye uçururken maçın da sonucu belirledi.
Ne var ki Beşiktaş’ın sorunları yok değil. Tribünlerle
arasını düzeltemeyen Zapo, ilerleyen haftalarda
sıkıntı yaratabilir. Erhan’dan sağ bek, İbrahim
Üzülmez’den de sol bek; Guti’li, Quaresma’lı takımın
savunma hattını oluşturmamalı. Eğer Schuster, bu
isimlerle ve bu sistemle devam ederse, rakiplerin 11
kişiyle vereceği mücadeleyi Portekizli yıldızın bireysel
çabası da çözemez. Elbette Guti’nin katılımıyla orta
alan organizasyonu düzelir ama hücum bölgesinde
de birilerine ihtiyaç var sanki...
Bir paragraf da seyirciye... Takımda zaman zaman
sorunlar olabilir; ama taraftar, dün geceki
performansını sezon boyu sürdürürse, Beşiktaş
İnönü’deki her maça 1-0 önde başlar.
Q7 Defolarõ Örttü
Quaresma 691 gün sonra
SEZGİN GELMEZ
Beşiktaş’õn yõldõz futbolcusu
Quaresma, 691 sonra ilk kez resmi bir
karşõlaşmada gol attõ. Plzen karşõsõnda
sergilediği etkili futbolunun yanõsõra
hõrsõyla beğeni toplayan Portekizli
oyuncu ilkyarõda ağlarõ havalandõrarak
uzun süredir devam eden gol orucuna
son verdi. Başarõlõ oyuncu oynadõğõ
takõmlarda yaptõğõ asistlerle ön plana
çõkarken son golünü İnter formasõyla 13
Eylül 2008’de kaydetmişti.
İnönü karnavalı
Beşiktaşlõ taraftarlar, İnönü Stadõ’nõ
tamamen doldururken 90 dakika boyunca
takõmlarõnõ desteklediler. Özellikle
rakibin eksik kalmasõ ve gollerin
gelmesiyle coşan Siyah - Beyazlõ
yandaşlar tribünlerde renkli görüntüler
oluşturdu. Yaptõklarõ tezahüratlarla ve
kareografilerle kendini tüm dünyaya
tanõtan Beşiktaş’õn taraftar grubu Çarşõ,
dün akşam İnönü Stadõ’nõ karnaval
yerine çevirdi. Quaresma ve Guti
transferlerinden dolayõ büyük mutluluk
yaşayan Siyeh - Beyazlõ seyirciler eski
açõk tribünde ‘Transfer manyağı olduk,
Yeter Yıldırım Demirören, Yeeeteer’
yazõlõ pankart açtõ. Bu arada karşõlaşmayõ
Ulusal Futbol Takõm Teknik Direktörü
Guus Hiddink de izledi.
Beşiktaş, sakatlığı
nedeniyle 6 ay sahalardan uzak
kalacak Çek futbolcusu Sivok’un
sözleşmesini 31 Ocak 2011 tarihine
kadar dondurma kararı aldı. Schuster,
Prag’daki ilk maçtan, biri zorunlu
olmak üzere ilk 11’de 4 değişikliğe gitti.
Alman teknik adam, sakatlığı bulunan
Sivok’un yerine Zapotocny’i sahaya
sürerken, Nihat, Nobre ve
Hilbert’in yerlerine de
Holosko, Bobo ve Necip’i
tercih etti.
SIVOK’UN SÖZLEŞMESİ
DONDURULDU