Katalog

CMYB C M Y B 22 AĞUSTOS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Hanefi Avcı’nın, polis içindeki Fethullah Gülen Cemaati örgütlenmesine ilişkin kitabı Türkiye’de deprem yarattı: Hanefi Avcı sıradan bir emniyet görevlisi değil: Daire başkanlığı yapmış bir istihbarat görevlisi, bir il emniyet müdürü. Geçmişi, dürüst ve namuslu kişiliğine tanıklık ediyor. Avcı, cemaat emniyet ilişkisi hakkında şöyle diyor: “İstihbarat Dairesi’nde cemaatin özel cihazları, elde ettikleri her türlü kanunsuz dinleme materyalleri mevcuttur, buralar neden aranmaz? Kozmik odanın aranmasında kimliği belli olmayan bir ihbarcı vardı, burada ben açıkça ihbar ediyorum. Bulunacak yerleri de söylüyorum. İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi neden denetlenmez?” Avcı, Silivri’deki davalar hakkındaki görüşlerini de bir istihbaratçı gözüyle aktarıyor. Ayrıca, “Özel yetkili mahkemelerin tüm hâkim ve savcıları, emsali hâkim ve savcılarla değiştirilmelidir. Bu sağlanmadan, cemaate muhalif olan hiç kimsenin özgürlüğü ve hayatı güvencede olamaz” diyor. Hakkında derhal bir soruşturma açıldı. Kendisi “Bekliyordum” dedi. Devletin görevi artık bu kitaptaki iddiaların ve ihbarların gerçekliğini soruşturmaktır. Cumhuriyet’in 21 Ağustos’taki haberine göre, Hanefi Avcı’nın kitabı hakkında konuşan Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı Yekta Güngör Özden de şunları söylemiş: “Cemaatin, 1995’ten bu yana devletin yargısında ve yönetiminde ağırlığı artıyor. Özellikle, DGM’leri kaldırdıktan sonra kurulan özel yetkili mahkemelere, söz konusu cemaatle ilişkisi bulunan savcı ve hâkimler yerleştirildi. Son olaylar da bu kuşkuları doğrular nitelikte. Bu ağırlığın artması sonucu da bugün yakınma konusu olan her olayda cemaat kendisini hissettirmektedir. Artık Türkiye, Fethullah’ın dünyada açtığı okulların içinde en büyük okulu durumuna getirilmeye çalışılmaktadır. Avcı’nın yazdıklarına zamanında ilgililer tarafından dikkat edilseydi bu duruma düşülmezdi.” Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı Yekta Güngör Özden’in bu iddiaları da çok vahim ve kaygı vericidir. Herhalde başta Adalet Bakanlığı olmak üzere bütün devlet aygıtı bu iddiaları da soruşturacaktır. Bu olaylar “Ben Ergenekon’un savcısıyım” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜSİAD ve TOBB’a yönelik olarak söylediği ama kendisine biat etmeyen herkese karşı bir uyarı niteliği taşıyan “Bitaraf olan bertaraf olur” sözleri sırasında meydana geldi. İnsanın aklına hemen şu sorular geliyor: Başbakan’a göre, Hanefi Avcı, Yekta Güngör Özden ve Silivri’dekiler, “taraf” mıdır? Yoksa Başbakan bunları “bitaraf” yani tarafsız olarak mı görmektedir? Eğer Avcı, Özden ve Silivri’dekiler “bitaraf” yani tarafsız iseler, Başbakan’ın dediğine göre “bertaraf” edileceklerdir. Yani yok edileceklerdir. Peki bunlar “taraf” iseler ne olacaktır? Bu soruyu soruyorum… Çünkü benim aklım, “bitaraf” olanların yani tarafsız kalanların “bertaraf” olacağını söyleyen bir Başbakan’ın yönettiği bu ülkede muhalif “taraf” olanların başlarına neler gelebileceğini almıyor… Olaylar ve Başbakan’ın yorumları benim izan seviyemi aştı artık! AYDINLANMA EMRE KONGAR Avcı, Özden ve Silivri: ‘Taraf’ mı, ‘Bitaraf’ mı? ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org Bodrum’da 1.5 aydõr kayõp olan kõzlarõnõ arayan ailenin son umutlarõ da tükendi Cesedi ormanda bulundu BODRUM (AA) - Muğla Bodrum’da yaklaşõk 1.5 aydõr kayõp olan liseli kõzõn cesedi, AKUT ekibi tarafõndan ağaçlar arasõnda yorgana sarõlmõş olarak bulundu. Evinden ayrõldõğõ ve bir daha kendisin- den haber alõnamadõğõ belirtilen Milas Ti- caret Meslek Lisesi 3. sõnõf öğrencisi Ay- ten K’nin (17) ailesi durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma ekipleri, Torba mevki- sinde yaptõğõ aramada kayõp kõzõ bulama- dõ. Bunun üzerine Ayten K’nin ailesi AKUT Bodrum ekibine ulaşarak arama yapmasõnõ istedi. AKUT ekibi dün sabaha karşõ başlattõğõ aramada genç kõzõn cesedi- ni, sitelere yakõn bir yerdeki ağaçlarõn ara- sõnda üzeri yorganla örtülmüş halde bul- du. Ceset, savcõ ve jandarmanõn inceleme- sinin ardõndan otopsi için İzmir Adli Tõp Kurumu’na gönderildi. ‘Şüpheli kişiler var’ AKUT Bodrum ekip lideri Sadettin Uslu, önceki gün kayõp kõzõn ailesinin kendisini aradõğõnõ belirterek, “Yardım istediler biz de gerekli izinleri alarak bu sabah operasyon başlattık. Yakla- şık 40 dakikada hedefe ulaştık” dedi. Baba Necati K. kõzlarõnõn nasõl öldü- ğünün aydõnlatõlmasõnõ ve eğer öldürül- müşse olayõn zanlõlarõnõn bulunmasõnõ istedi. Necati K, “Şüphelendiğimiz ki- şiler var. Bu kişileri jandarmaya bil- dirdik” diye konuştu. 120 öğrenciden savunma istendi ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Anado- lu Üniversitesi yönetimi, nevruz kutlamalarõna ka- tõldõklarõ gerekçesiyle haklarõnda disiplin so- ruşturmasõ başlattõğõ 120 öğrencinin ailelerine mektup gönderdi. Söz- konusu öğrenciler hak- kõnda Eskişehir Başsav- cõlõğõ’nca soruşturma başlatõlmõştõ. Soruşturma devam ederken Emniyet Müdürlüğü, yaptõğõ in- celemenin sonuçlarõnõ rektörlüğe gönderdi. Rektörlük de öğrencile- rin ailelerine mektup yazdõ. Mektupta öğren- cilerin yönetime savun- ma vermeleri istendi. Van’da 205 kilo uyuşturucu VAN (AA) - İki operasyonda, 190 kilo 195 gram toz esrar ile 15 kilo 205 gram saf eroin ele geçirildi. Bir ihbarõ değerlendiren Emniyet Müdürlüğü Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiple- ri, F.A. yönetimindeki kamyonu durdurdu. Aracõn kasa kõsmõna ya- põlan gizli bölmede 190 kilo 195 gram toz esrar ele geçirildi. Yine , Z.S’nin kullandõğõ bir otomobil ile Van’dan İs- tanbul’a uyuşturucu sev- kõyatõ yapõlacağõ bilgisi- ne ulaşan polis, kent çõ- kõşõnda durdurulan oto- mobilde de 15 kilo 205 gram saf eroin buldu. Arazi kavgası ölümle bitti SAMSUN (AA) - Samsun’un Bafra ilçe- sinde yaşayan Şaban Asan (59) ile Murat Tu- ran (35) ve Hikmet Ağõrtan (27) arasõnda arazi meselesinden tar- tõşma çõktõ. Kavgaya dö- nüşen olayda Asan, Tu- ran ve Ağõrtan’a pompa- lõ av tüfeğiyle ateş etti. Açõlan ateşte Murat Tu- ran hayatõnõ kaybeder- ken, yaralanan Hikmet Ağõrtan Bafra Nafiz Kurt Devlet Hastane- si’ne kaldõrõldõ. Zanlõyõ yakalamak için jandar- ma operasyon başlattõ. Moda’da erkek cesedi bulundu İstanbul Haber Servisi - Moda sahili açõklarõnda denizde ce- set gören yurttaşlar, po- lise bildirdi. Deniz poli- si, cesedi kõyõya çõkarttõ. Bir erkeğe ait olduğu be- lirlenen cesedin üzerin- den, kimliğini belirleme- ye yarayacak herhangi bir belge çõkmadõ. Ceset, savcõnõn olay yerinde yaptõğõ incelemenin ar- dõndan, kesin ölüm ne- deninin belirlenmesi amacõyla Adli Tõp Kuru- mu morguna gönderildi. Walesa ailesiyle Türkiye’de Haber Merkezi - Polonya’nõn Nobel Barõş Ödülü sahibi eski Cum- hurbaşkanõ Lech Wale- sa, ailesiyle birlikte tatil için Efes, Kuşadasõ ve Milet’teki tarihi kentleri gezdikten sonra Ay- dõn’õn Didim ilçesine geldi. Walesa “Türki- ye’yi hiç bu kadar ayrõn- tõlõ gezmemiştim. Çok ilginç yerler görüyorum ve gördüğüm yerlere hayran kaldõm. Türkiye AB’ye üye olduktan sonra çok daha güçlü ve çok daha zengin bir ülke olacaktõr. Bu ülkenin ta- rihi çok zengin” dedi. Çevrecilere ’terörist’ suçlaması İstanbul Haber Servisi- Suyun Ti- carileşmesine Hayõr Platformu üyeleri, 19 Haziran’da Cide HES projesini protesto etmek için gerçekleştirilen et- kinlik hakkõnda Orya Enerji Şirke- ti’nin suç duyurusunda bulunmasõ ve şirketin katõlõmcõlarõ “terörist” olarak nitelenmesine tepki göstererek “Ülke- nin her karış toprağını sahiplenen şirketler demokratik tepkilere ta- hammül edemiyorlar” dedi. Platform tarafõndan düzenlenen top- lantõda açõklamayõ okuyan Dr. Gaye Yılmaz, “Şirketin kurgusuna göre doğulu olmak da suç” dedi. Orya Enerji’nin yöneticisi mühendis E. Birol Ünol’un hazõrladõğõ raporda “Amaçları belli grupların otelde de- ğil evlerde kalmaları ailelerle dost- luk kurmaya çalışmalarının anlamı- nı iyi değerlendirmek gerekir”gibi dikkat çekici ifadeler kullanõldõ. Direksiyon başında kriz ÇUBUK (AA) - Ankara’nõn Çubuk ilçesinde, sürücüsü direksiyon başõnda kalp krizi geçiren halk otobüsü çevre- deki araçlara çarptõ. Hareket halindeki otobüse atlayan bir taksi şoförünün durdurduğu aracõn sürücüsü hastaneye kaldõrõldõ. Çubuk-Ankara arasõnda ça- lõşan halk otobüsünü kullanan Kazım Kural (59) seyir halindeyken fenalaş- tõ. Sürücünün kontrolünü kaybettiği otobüs, yolda park halindeki 5 araca çarptõ. Karagöl Kavşağõ’na gelen ve kapõlarõ açõlan otobüse atlamayõ başa- ran ticari taksi şoförü Satılmış Kuv- vet otobüsü durdurmayõ başardõ. Romanlar’a kent yasağı A masya kent merkezinin 6 kilometre dõşõnda, suyun, kanalizasyonun, okulun olmadõğõ bir yerde sekiz yõldõr yaşam savaşõ veren Roman yurttaşlar kendilerine uzanacak yardõm eli bekliyor. Hastalõkla ve yoksullukla boğuşan Romanlarõn at arabasõ ile taşõmacõlõk yapmasõna Amasya Belediyesi zabõtalarõ izin vermiyor. Evlerine ekmek götürmek için boncuk, kâğõt mendil satan Romanlar, kent merkezine girmelerine izin verilmemesine tepki gösteriyor. 85 yaşõndaki Dursun Elitaş, “Bu ülkenin vatandaşı olmamıza rağmen kentin dışına sürüldük. Burda su da kanalizasyon da okul da yok” diyor. Bir an önce kendilerine sağlõklõ, düzenli bir yer verilmesini isteyen Elitaş, “Toplama kampı gibi bir yerde zor durumdayız. Bize ayrımcılık yapılıyor” diye isyan ediyor. Cemafer Sivlim ise AKP iktidarõnõn “Size ev yapacağız” diye kendilerini kandõrdõğõnõ belirtiyor. (MEHMET MENEKŞE)