19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Dar Zamanda Kısa Paslaşmalar YAŞ öncesi ve sonrası yaşanan olaylar, bir film ismini anımsattı. “Dar Alanda Kısa Paslaşmalar”. Yaşanan olaylarda zaman boyutu dikkate alındığında, yazının başlığının “Dar Zamanda Kısa Paslaşmalar” olması daha uygun görüldü. Gerçekten hükümet, yargı, Genelkurmay ve Çankaya arasında kısa sürede hızlı bir paslaşma yaşandı. YAŞ toplantısından kısa bir süre önce, bir bölümü halen görevli, muvazzaf subay ve emekli subay hakkında yakalama kararı çıktı. Yakalama kararının hukuki sonuçlarının terfileri etkileyip etkilemeyeceği tartışması başladı. Yapılan itirazlar sonuçlanmadan YAŞ toplantısı yapıldı, belli kişilerin terfileri engellendi ya da donduruldu. Yüksek komuta kademesi konumunda hükümetle, askeri kanat arasında görüş ayrılığı belirginleşti. Çankaya - hükümet - Genelkurmay arasında pas trafiği hızlandı. Sonunda hükümet asistin gol pasını buldu ve kimilerinin kriz diye nitelendirdiği sorun çözüldü. YAŞ kararları alındıktan hemen sonra 101 kişi hakkında yakalama kararı kaldırıldı. Golün hükümetçe atıldığı genelde kabul edildi. Acaba asisti kim, kimler yapmıştı. Yargı, Genelkurmay veya bazı orgeneraller, Çankaya, pas verenler arasındaydı. Golün asisti kimin hanesine yazılacaktı? Bence yargının hanesine yazılmalıdır. Hükümet, halkoylaması öncesi güç gösterisi yapmak isteyebilir. Ordunun üst düzeyini dilediği gibi düzenlemek, dizayn etmek isteyebilir. Sayın Gül hem yürütmenin başı hem de başkumandan olarak ağırlığını atamalarda duyurmayı arzu edebilir. Genelkurmay teamüllere uyulmasında ısrarlı olabilir; ayrıca kişisel beklentiler, hevesler ağır basabilir. Tüm bunlar olağan karşılanabilir. Olağan olmayan yargının tutumudur. YAŞ öncesi yakalama kararı, YAŞ süresi boyunca itirazların sürüncemede kalması, kararname yayımlanması sonucu yakalama kararlarının kaldırılması. Tüm bu gelişmeler yargının siyasallaştığı kaygısını güçlendirmiştir. Hele hele halkoylamasında “evet” çıkması halinde yargının alacağı tutum, kişisel hak ve özgürlüklerin korunması konusunda göz korkutmuştur. Siyasallaşmış, tarikat, cemaat gölgeli bir yargı, kişisel hak ve özgürlükler açısından büyük tehlike oluşturur. Kişisel ya da parti diktasını giderek güçlendirir. Halkoylamasında olası “evet” sonrası, ne idüğü belirsiz sayın muhbir vatandaşların imzalı, çoğu imzasız ihbarları, çamur atmalar artabilir, yazınızdan ya da telefon konuşmanızdan bir iki tümce ya da ibare alıntısıyla darbeci suçlaması yapılması yoğunlaşabilir, unsurları belli olmayan rejime, demokrasiye karşı yeni suçlar ihdas edilebilir, tutuklama süreleri uzayabilir. Adalete gölge düşmesi, kişisel hak ve özgürlükleri büyük ölçüde kısıtlayabilir. Anayasa değişikliğinin demokratikleşme ve özgürleşme amacıyla yapıldığı söyleniyor, bu söylemi kanıtlayacak, güçlendirecek, uygulanabilir bir düzenleme yok. Her söylemin, tümcenin başına demokratik veya demokratikleşme sözcüğünü ekleyerek söyleme adeta meşruluk verilmeye çalışılmaktadır. 1982 Anayasası’nın en fazla eleştirilen yönlerine de değişiklik önerisi ile bir düzeltme getirilmiyor. Bireysel hak ve özgürlükler güvence altına alınmıyor. Sayın Kenan Evren’in konumuna göre düzenlenmiş, tasarlanmış cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlanmıyor, tersine genişletiliyor. Kurulduğundan beri eleştiri konusu olan YÖK aynen korunuyor. Bu nedenle demokratikleşme, özgürleşme sadece, bidon kafa muamelesi yapılan halkı kandırma, pazarlama, alalama sözcükleri olmaktan ileri gitmiyor. Bir ülkede bireysel, kişisel özgürlüklerin en büyük güvencesi, bağımsız, tarafsız adil yargıdır. “Berlin’de yargıçlar var” sözü boşuna söylenmemiştir. Siyasallaşmış, tarikat, cemaat gölgesi düşmüş yargı, bireysel hak ve özgürlükler için en büyük tehlikedir. Getirilen değişiklik önerileri, gerçekte demokratikleşme, bireysel hak ve özgürlükler için de tehlikeler taşımaktadır. Halk dalkavukluğu yapmıyorum. Bir ülkenin gerçek gücü, gerçek varlığı halkıdır. Halkın ülkesine, haklarına, bağımsızlığına, özgürlüğüne sahip çıktığı ölçüde, ülke güçlüdür. Halkoylaması da, halkımızın özgürlüğüne, bağımsızlığına, ülkesine, geleceğine ne derece sahip olduğunun ölçüsü olacaktır. “Evet” oyu bağımlılığın, ezikliğin sembolü olacak, “hayır” ise bağımsızlığın, özgürlüğe gidişin yolunu açacaktır. ALKAZAR SİNEMA MERKEZİ AŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan, Sicil No: 309707 Alkazar Sinema Merkezi AŞ Olağan Genel Kurulu aşağıdaki gündem maddelerini görüşmek üzere 16/09/2010 tarihinde saat 14.30’da “Sıra- selviler Caddesi, Aydan Apt. No: 85, Kat: 6, D: 25 Cihangir, Taksim, İs- tanbul” adresinde toplanacaktır. Toplantıya şahsen katılamayacak or- taklar ilişikteki vekâletname örneğini kullanarak kendilerini temsil etti- rebilirler. Şirketimizin merkezinde bulunan kâr ve zarar hesabı, bilanço, yıllık rapor ve safi kazancın nasıl dağıtılacağı konusundaki teklifler, yö- netim kurulu faaliyet raporu ve denetçi raporu ortaklarımızın inceleme- sine sunulmuştur. Kaşe- İmza GÜNDEM: Alkazar Sinema Merkezi Anonim Şirketi’nin 16/09/2010 tarihinde ya- pılacak 2007 - 2008 - 2009 yılı hesaplarına ilişkin Ortaklar Olağan Ge- nel Kurul Toplantısının gündemidir. 1. Başkanlık Divanının seçimi, 2. Toplantı Tutanaklarının imzası için Başkanlık Divanına yetki verilmesi, 3. 2007 - 2008 - 2009 yılları faaliyetlerine ilişkin Yönetim Kurulu ve De- netçi Raporlarının okunması ve görüşülmesi, 4. 2007 - 2008 - 2009 yılı bilanço ve kâr / zarar cetvellerinin okuna- rak onaylanması konusunda karar alınması, 5- Yönetim Kurulu Başkan, Başkan Yardımcısı ve Üyelerinin 2007 - 2008 - 2009 yılları muamele, fiil ve işlerinden ötürü ibra edilmeleri konusun- da karar alınması, 6. Şirketin 2007 - 2008 - 2009 yılları faaliyetlerinden elde edilen kârın hissedarlara dağıtılması veya dağıtılmayıp ihtiyari yedek akçe olarak ay- rılması konusunda karar alınması, 7. Denetçinin 2007 - 2008 - 2009 yılları muamele, fiil ve işlerinden ötü- rü ibra edilmesi konusunda karar alınması, 8. Yönetim Kurulu üyeleri seçimi ve görev sürelerinin belirlenmesi, 9. Denetçi seçimi ve görev süresinin belirlenmesi, 10. Yönetim Kurulu Üyeleri ile Denetçiye ödenecek ücretler konusunda karar alınması, 11. Şirketin fesih ve tasfiyesi ile tasfiye kurulu olarak yönetim kurulu- nun görevlendirilmesi konusunda karar alınması, 12. Yönetim Kurulu Başkan, Başkan Yardımcısı ve Üyelerine Türk Ti- caret Kanunu’nun 334. ve 335. maddelerinde belirtilen hususlarda faa- liyetlerde bulunabilmesi için izin verilmesi, 13. Dilekler ve öneriler. Doğuhayvancõlõğa yenidenõsõnõyor MALATYA (AA) - Yaşanan terör olaylarõ ve köyden kente göç nedeniyle yok olmaya yüz tutan hayvancõlõk, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yeniden yaygõnlaştõrõlmaya çalõşõlõyor. Malatya’nõn Akçadağ ilçesinde kurulmasõ için yasal işlemleri devam eden Tarõma Dayalõ İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin mera ihalesine giren 9 işadamõ, kabul edilen projeleri ile 10 bin dönüm arazide 9 bin büyükbaş hayvan beslemek için kollarõ sõvadõ. Akçadağ Belediye Başkanõ İbrahim Koşar, ilçeye, Malatya’ya ve Doğu Anadolu Bölgesi’ne hayat verecek proje için somut adõmlarõn atõldõğõnõ söyledi. Koşar, ilçenin doğu mahallesinde ve Sultansuyu Harasõ’nõn batõ tarafõndaki yaklaşõk 10 bin dönümlük Hazine arazisi olan merada, büyükbaş hayvan yetiştirilmesi ve bununla ilgili entegre sanayi tesislerinin kurulmasõ için önemli aşamalarõn geçildiğini belirtti. 9 işadamõnõn, 9 bin büyükbaş hayvanõ Akçadağ’daki bu merada yetiştireceğini ifade eden Koşar, daha sonra yetiştirilen bu hayvanlarõn süt, et ve diğer özellikleriyle ilgili entegre tesislerin kurulacağõnõ belirterek, “İşadamlarımız 9 bin hayvan beslemeyi taahhüt etti. Her işadamımız 1000 büyükbaş hayvan üretimi yapacağını bildirdi. Üretim, dağıtım, pazarlama tesisleri ile birlikte bu projenin bölgedeki en büyük hayvancılık projesi olacağını düşünüyoruz” dedi. İşadamlarõnõn sözleşmelerini imzaladõğõnõ anlatan Koşar, 1 ay içerisinde 9 işadamõnõn hayvanlarõ temin ederek sistemlerini kurmaya başlayacağõnõ, bu projenin, ilçenin işsiz gençlerine de bir iş imkânõ sağlayacağõnõ vurguladõ. Ekonomi Servisi - Mega kent son yõl- lardaki ekonomik krize rağmen büyümesini sürdürürken Türk ekonomisinin lokomotif şehri olmaya devam etti. Ekonominin kalbi durumundaki İstanbul, ülke gayri safi yurtiçi hasõlanõn (GSYH) yaklaşõk yüzde 22’sini, vergi gelirlerinin yüzde 45’ini, dõş ticaretin yüzde 50’den faz- lasõnõ sağlõyor. AA’nõn haberine göre, İs- tanbul’un Türkiye ihracatõ içindeki payõ yõl- lar itibarõyla azalsa da hâlâ ülke ihracatõnõn yarõsõndan fazlasõnõ tek başõna gerçekleş- tiriyor. Türkiye ortalamasõ 6 bin 440 lira olan ki- şi başõ mevduat İstanbul’da 16 bin 500 li- raya çõkarken İstanbul kişi başõna kredide Türkiye ortalamasõnõn epey üstünde bir gö- rünüm sergiliyor. Türkiye’nin toplam gayri safi katma de- ğerinin yüzde 8.5’ini başkent Ankara ya- ratõyor. Geçen yõl Ankara’nõn ihracatõ 4.9 milyar dolar, ithalatõ da 16.5 milyar dolar oldu. Bu yõlõn ilk 6 ayõnda Ankara’daki 4 bin 412 ithalatçõ firma tarafõndan toplam 8.4 milyar dolar tutarõnda ithalat, 2 bin 639 fir- ma tarafõndan 2.6 milyar dolar tutarõnda da ihracat gerçekleştirildi. Söz konusu dö- nemde özel sektör, Ankara’da 1.2 milyar dolar tutarõnda yatõrõm teşvik belgesi aldõ. İl ve ilçeleriyle beraber Ankara’da toplam 185 bine yakõn işyeri bulunuyor. İzmir yara sarıyor Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İz- mir’de ekonomik krizin getirdiği olumsuz etkilerin silinmeye başladõğõ belirtiliyor. Yõlõn beş ayõnda açõlan firma sayõsõnda yüzde 24 artõş görülen İzmir’de, kapasite kullanõmõnõn da artmasõna rağmen işsizlik oranõ ülke ortalamasõnõn üzerinde seyredi- yor. Kriz sonrasõ petrokimya ve tarõm sek- törü yatõrõmlarõ dikkat çekiyor. Otomotiv ve havacõlõk sektörlerinde yeni yabancõ ser- maye yatõrõmlarõ bekleniyor. Güneydoğu umutsuz Güneydoğu Anadolu Bölgesi, sanayide istenilen düzeye ulaşamõyor. Diyarbakõr’õn en önemli ihracatõnõ mermer oluştururken Mardin turizmle kalkõnma çabasõnda. Teşvik uygulamasõ Batman’daki fabrika sayõsõnõ arttõrõrken tekstil sektörünün ge- lişmesini sağladõ. Diyarbakõr Ticaret ve Sa- nayi Odasõ Başkanõ Galip Ensarioğlu, kentte birkaç yatõrõmõn dõşõnda kayda de- ğer ciddi bir yatõrõmõn olmadõğõnõ söyledi. Ekonomiyi İstanbul sõrtlõyor Vergi gelirlerinin yüzde 45’ini, dış ticaretin yüzde 50’den fazlasını sağlıyor [email protected] 22 AĞUSTOS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 Esnaf: e-haciz dursun, vade sağlansın ANKARA (AA) - Türkiye Esnaf ve Sanatkârlarõ Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanõ Bendevi Palandöken, e-haciz uygulamasõ- nõn esnafõ iş yapamaz hale getirdiği- ni belirterek “e-haciz durdurulma- lı, esas çözüm esnafın borçlarının sıfır faiz ile uzun vadeli yeniden yapılandırılmasıdır” dedi. Palandöken, yaptõğõ yazõlõ açõkla- mada, borcu olan esnafõn çek yazdõ- ğõnõ, çekin karşõlõğõnõ bankaya yatõ- rõp, “rahatladım” derken bankanõn “çekin karşılığı yok, yatırdığınız parayı Maliye haczetti” demesiyle bütün dünyasõnõn allak bullak oldu- ğunu ifade ederek, devletin, alacak- larõna uyguladõğõ gecikme zammõ- nõn banka kredi faizlerinden 3.5 kat fazla olduğuna işaret etti. Vergi ve prim borcunu ödemek için bankadan kredi çekmek bile kârlõyken, kimse “Bu borçlar ne- den ödenmiyor?” diye sormadõ- ğõnõ belirten Palandöken, Mali- ye’nin hacizden önce bu durumu araştõrarak çözüm üretmesi gerek- tiğinin altõnõ çizdi. TMMOB’den elektrik deklerasyonu Ekonomi Servisi - TMMOB Makina Mü- hendisleri Odasõ, elektrik dağõtõm şirketle- rinin özelleştirilmesine karşõ dava açõlma- sõnõn anayasal bir hak olduğunu belirterek, “Odamız, kamusal varlık- ların ve hizmetlerin özel- leştirmesine karşıdır. Elek- trik enerjisi faaliyetlerinin kamu hizmeti olduğu ger- çeği kabul edilmeli” açõk- lamasõnda bulundu. TMMOB Makina Mühen- disleri Odasõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklamada, kamusal elektrik üretim ve dağõtõm tesislerinin özelleştirilmesine karşõ çõkõldõ. Türkiye’nin enerji envante- rinin çõkarõlmasõ gereğinin vurgulandõğõ açõk- lamada, özelleştirme politikalarõnõn redde- dilmesi ve kamu eliyle yatõrõmlar yapõlabilmesi zorunluluğu bulunduğu savunuldu. Elektrik Mühendisleri Odasõ (EMO) tara- fõndan Özelleştirme İdaresi’nce yapõlan iş- lemlere karşõ açõlan davalarõn bazõ basõn yayõn organlarõnda “tehdit” gibi sözcüklerle “ya- kışıksız” biçimde değerlendirildiği belirtilen açõklamada, “Söz konusu açıklama ve haberlerle, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan yargı de- netimine karşı çıkılarak, birilerinin çıkarları adına demokratik rejimin en önemli unsuruna meydan okunarak birliğimize, bağlı odalarımıza ve yük- sek yargıya hakaret edil- mektedir” denildi. Açõklamada, elektrik enerjisi faaliyetlerinin kamu hizmeti oldu- ğu gerçeğinin kabul edilmesi gerektiği ve elektrik dağõtõm şirketlerinin özelleştiril- mesine karşõ dava açõlmasõnõn da anayasal bir hak olduğu ifade edildi. Elektrik enerji faaliyetlerinin kamu hizmeti olduğunu hatõrlatan TMMOB, açõlan davalara karşõ çõkõlmasõ üzerine, özelleştirmeye karşõ dava açõlmasõnõn da anayasal bir hak olduğunun kabul edilmesini istedi. 25 bini aşkõn uluslararasõ sermayeli şirketin 13 bin 613’ünün bulunduğu kent, son beş yõlda Türkiye’ye gelen yabancõ sermayenin yüzde 76’sõ tarafõndan tercih edildi. Malatya’da kurulacak Tarõma Dayalõ İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet göstermek için dokuz işadamõ 10 bin dönümlük meradan yer kiraladõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle