Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
[email protected]
13 HAZİRAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
YORUM
ÖZTİN AKGÜÇ
Tehlikenin Fakına
Varmak
Coşkulu CHP kurultayı ve toplantıları,
Kılıçdaroğlu’na verilen destek, halkımızın
tehlikenin farkına vardığının göstergeleri... Tehlike
netleşir ve somutlaşırken duyarlı vatandaş
kitlelerinin tepki vermesini doğal ve olağan görmek
gerekir.
Cumhuriyet gazetesi ve yazarları AKP’nin iktidara
gelmesinden bu yana oluşan tehlike için uyarılarda
bulunmaktadır. Cumhuriyetin kazanımları için
tehlike, bireysel özgürlükler için tehlike, kamunun
malvarlığı için tehlike Türkiye’nin saygınlığı için
tehlike, sonuçta Türkiye’nin bağımsızlığı hatta
varlığı için tehlike... Türkiye bu tehlikelerle, riziko ile
en azından 2002 yılından itibaren karşı karşıya
kalmış durumdadır.
Türkiye’de ne yazık ki, kayırmacılık, partizanlık,
kamu kesesinden savurganlık, besleme medya
oluşturma, yandaş sermaye grubu yaratma hemen
her parti döneminde olmuştur. Ancak AKP
döneminde baskı, partizanlık, kayırmacılık,
ayırmacılık, savurganlık en üst düzeye ulaşmıştır.
Ayrıca bu baskı, partizanlık, ayırmacılık, bir de
demokratikleşme, bireysel özgürlükler, ulusal irade
alalaması ile yapılmaktadır.
Türkiye’de ne yazık ki, kişilikli, bilgili, dik duran,
savaşımcı kişi sayısı azdır. Bu az sayıda kişiye dahi
tahammül edilemeyip, dışlanma, tasfiye planları
uygulanmaktadır. Evet efendimci, şak şakçı, kişiliği
gelişmemiş, bilgi düzeyi düşük, şarlatan, ağzı
kalabalık kişiler yeğlenmektedir. Argo deyişli yağcı,
kılcı tiplere rağbet fazladır. Bu gerçekler
yazıldığında, söylendiğinde kimileri için için, kimileri
de açıktan kızmaktadır, belki de kinlenmektedir.
Ancak kişilikli, bilgili, tutarlı olmak için çaba
harcamak, uğraşı vermek, iç ve dış güçlerin
kullandığı ucuz kişi olmamak önemlidir.
Türkiye’de baskı düzenleri kurulabiliyor, kişiler
ilahlaştırılıyor, demokrasi bir yerde tek adam
yönetimine dönüştürülüyor, yolsuzluklar
önlenemiyor, haksızlık artıyorsa; bunda kişiliksiz,
taşıdıkları etiketlere göre bilgi düzeyi düşük, liyakat
ve nitelikleri ile değil bir yerlere yamanarak belli
orunlara (mevkilere) gelmeye çalışan kişilerin
varlığının ve çokluğunun payı vardır. Bu kişileri
politikada, iş hayatında, bürokraside, medyada
hatta eğitim kurumlarında gözlemliyoruz. İç ve dış
güçler, bu tür kişileri kullanarak isteklerini
gerçekleştiriyor, toplumu yönlendiriyor. Bu kişiler
kendilerini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, yerine
göre kamu görevlisi olarak görmüyor; buna göre
hareket etmiyor; belli kişilerin hizmetkârı, adamı
veya cemaatin ya da derneğin üyesi olarak
görüyor, daha da kötüsü bazen dış güçlerin ajanı
gibi hareket ediyor.
Dış güçlerden, okyanus ötesinden yakınır,
yaşanan olumsuzlukları bu güçlere bağlarız. Peki
bu dış güçler ülke yönetiminde etkinliklerini nasıl
gerçekleştiriyor? İşte politikada, iş yaşamında,
medyada, bürokraside, eğitim kurumlarındaki
işbirlikçileri ile asıl tehlike, içimizdeki bu niteliksiz
kişilerdir. Aksi halde baskı rejimi, kişi egemenliği,
dış güç vesayeti nasıl kurulabilir? Halkımızın asıl
tehlikenin nereden kaynaklandığını görmesi,
düzlüğe çıkışın, kurtuluşun ilk adımını
oluşturacaktır.
Önümüzdeki ilk sınav Anayasa Mahkemesi’nden
karar çıkmadığı takdirde, anayasa oylaması
olacaktır. Tek adam yönetimini daha da
pekiştirecek bir anayasa değişikliğinin, hayırla
sandığa gömülmesi ilk aşama olacaktır. Çabalar bu
yönde yoğunlaşmalı, sesler kısılmaya çalışılsa da
gerçekler halkımıza anlatılmaya başlanmalıdır.
Yolsuzluk ve yoksulluğun da etkisi ile halkımızın
tehlikeyi daha net görmeye başlaması, kurtuluş
ümidini yeşertmiştir. Bu ümidi anayasa
değişikliğine verilecek hayır ile canlı tutmak gerekir.
Bu ülkenin, şarlatanlara, çığırtkanlara,
işbirlikçilere, kişiliksizlere, sürekli takıyye yapanlara
değil, halka hizmet edebilecek, dürüst, tutarlı
politikacılara, liyakatli bürokratlara, emekçilere,
gerçek bilim insanlarına gereksinim vardır.
Türk Büro-Sen Genel Başkanõ Yokuş, 657 sayõlõ kanunda değişiklik tasarõsõnõn haklarõ tõrpanladõğõnõ belirtti
Reform değil, kadrolaşmaEkonomi Servisi - Türk Büro-Sen Genel Baş-
kanõ Fahrettin Yokuş, 657 Sayõlõ Devlet Me-
murlarõ Kanunu’nda değişiklik öngören tasarõ-
nõn reform değil, memurun haklarõnõn geriye gö-
türülmesi ve kadrolaşma olduğunu vurguladõ. Yo-
kuş, “Parti ilişkilerinin meşrulaşması ve hü-
kümet memuru uygulaması esas alınmak is-
tenmişse, taslak siyasi iktidarın amacına uy-
gun olarak düzenlenmiştir” dedi.
Tasarõnõn kendisini demokratik bir siyasi ik-
tidar olarak niteleyenlerin, antidemokratik, tek
taraflõ ve zorba yaklaşõmõyla hazõrlanmasõnõ
eleştiren Yokuş, sendikalarõn görüşünü almayan
bu anlayõşõ kõnadõklarõnõ bildirdi.
Daha önce anayasa engeliyle hükümetin ha-
yata geçiremediği konularõ parça parça yasa ta-
sarõlarõnõn içine yerleştirmeye çalõşmasõnõ ibretle
gördüklerini ifade eden Yokuş, memurlarõ uya-
nõk olmaya çağõrdõ ve Truva atõ gibi birkaç iyi
uygulamanõn içine yerleştirilen tahribat doğurucu
maddeleri iyi okumaya ve oyuna gelmemeye da-
vet etti. Yokuş şu noktalara dikkat çekti:
Dün kamu yönetimi, sosyal güvenlik, sağ-
lõk, yargõ, anayasa reformuyla milletin cebine,
geleceğine, bütçesine saplanan hançer, bugün
657 Sayõlõ Kanun’da Değişiklik Taslağõ’yla
memurlarõ yaralõyor.
Kamudaki uzman ihtiyacõnõ konfederasyon
olarak dile getirdik. Ancak uzman ihtiyacõnõ gi-
dermek için kariyer uzmanlarõ da dahil olmak üze-
re tüm uzmanlarõn sözleşmeli statüde çalõştõrõl-
masõnõ öngören madde kabul edilemez. Esnek ça-
lõşmanõn gereği olarak kamuda çalõşma saatleri-
nin düzenlenmesinin kurumlara bõrakõlacak ol-
masõ çok başlõ yapõ doğuracak, sorun getirecek.
Memurlarõn yaptõklarõ hizmetin özelliğine
göre çalõşma sürelerine işyerlerine bağlõ olma-
dan çalõşmalarõ imkânõ getirilmiştir. Tasarõ tas-
lağõyla idarenin memuru istediği yerde ve iste-
diği zamanda çalõştõrabileceğinin esasa bağlan-
masõ keyfi uygulamalara neden olacaktõr.
Belli davranõşlar nedeniyle cezalarõn ağõr-
laştõrõlmasõ, memurlarõn işten çõkarõlmalarõnõn ko-
laylaştõrõlmasõ, dolayõsõyla memurluk güvence-
sinin zayõflatõlmasõ gündeme getirilmiştir. Müş-
teri odaklõ bir yaklaşõm getirirken, müşteri ola-
rak gördüğünüz vatandaşa hizmet sunan kamu
görevlisinin kendini savunma hakkõnõn olduğu-
nu unutmak yaklaşõmõ kabul edilemez.
Hedef köle memur
Bir memurun tüm hareketlerini değerlen-
dirmeyi amirlerin yetkisine bõrakan, amirlerine
saygõsõz davranmak, iş sahiplerine fiili tecavüzde
bulunmak, kendini geliştirmemek, işleri yeterince
ciddiye almamak gibi gayri ciddi ve subjektif ta-
nõmlamalarla memurun işten çõkarõlmasõnõn yo-
lunu açan ve güvencesini zayõflatan bir uygula-
mayõ hayata geçirmeyi amaçlayanlarõn, görev-
leri nedeniyle yargõlandõktan sonra suçsuz bu-
lunan kamu görevlilerinin mağduriyetlerini gi-
dermek için de bir çaba göstermesini beklerdik.
Anayasa değişikliğiyle temel hak ve öz-
gürlüklerden olan toplusözleşme hakkõnõ refe-
randumda oylatmayõ düşünenler, daha uygula-
ma hayata geçmeden, iş güvencesini yok ederek
memura diyet ödetmek istiyor. Devlet, vatandaş,
devlet memuru ve kamu hizmeti kavramlarõnõn
içi boşaltõlõyor. Unutulmamalõdõr ki, devlet bak-
kal dükkânõ değildir; vatandaş müşteri değildir;
memur da köle değildir. Bu kavramlar değişti-
ğinde, devlet algõsõ da kendiliğinden değişir ve
sosyal devlet, bir anda tüccar devlet olur. Tüc-
car devlet ise, hizmeti değil kârlõlõğõ ve maliye-
ti, insanõ değil işi önceler.
Yokuş, daha önce anayasa engeliyle hükümetin hayata geçiremediği konularõ
parça parça tasarõlarõn içine yerleştirmeye çalõşmasõnõ ibretle gördüklerini ifade etti.
“Parti ilişkilerinin meşrulaşmasõ ve hükümet memuru esas alõnmak istenmişse,
taslak siyasi iktidarõn amacõna uygun olarak düzenlenmiştir” dedi.
Japon tahvillerini
‘seks satar’
Ekonomi Servisi - Japonya,
borç sorunlarõnõn geniş
kapsamlõ bir krize
dönüşmemesi için ilginç bir
yöntemle finansman arayõşõna
girdi. Maliye Bakanlõğõ hafta
başõnda, Japonya’daki
dergilere devlet tahvillerini
satmak için seks içerikli
reklamlar vermeye başladõ.
Reklamda, bir adam çõplak
olduğu görülen kadõnlarla para
havuzu içinde yüzerken “Siz
kazanın, kadınların gözdesi
olun” ifadesi kullanõldõ.
Başbakan Naoto Kan’õn,
Japonya’nõn borç yükünü
kontrol altõna alamazsa iflas
edebileceğini söylemesi
ülkenin ciddi bir tahvil krizi
içinde olduğuna dair
söylentileri arttõrmõştõ.
Çin’de eylem
dalgasõ büyüyor
Ekonomi Servisi - Çin’de
işçiler, yõlbaşõndan bu yana
çalõşma koşullarõnõn
iyileştirilmesi için eylemler
düzenliyor. Öncelikle küçük
şehirlerdeki ufak işletmelerde
başlayan eylemler, Japon
Honda ve Tayvanlõ Foxconn
gibi büyük şirketlere de
sõçradõ. Basõna uygulanan
sansür ve hükümetin bilgi
akõşõna yönelik uyguladõğõ
baskõlar nedeniyle ülkeden
sağlõklõ haber akõşõ
sağlanamõyor.
2010 Dünya Kupasõ, harcamalarõn ve spor yatõrõmlarõnõn zirve yaptõğõ etkinlik oldu
Ekonomiler yarışıyor
Ekonomi Servisi - Dünya ku-
pasõ sadece dünya futbolunun en
iyi yõldõzlarõnõn ve milli takõmla-
rõnõn yeşil sahada mücadele ver-
diği sportif bir zirve değil, aynõ za-
manda spor yatõrõmlarõnõn da zir-
ve yaptõğõ küresel bir etkinlik
haline geldi.
Business’õn haziran sayõsõnda
yer alan habere göre, dünya fut-
bolunu yöneten Uluslararasõ Fut-
bol Federasyonlarõ Birliği FI-
FA’nõn son 20 yõlda tamamen pro-
fesyonel yönetim modeline geç-
mesi ve sponsorlarõn iştahõnõ keş-
fetmesiyle birlikte futbola ve do-
layõsõyla dünyanõn en büyük fut-
bol turnuvasõna akan para da gi-
derek büyüdü. 2000’li yõllarda ar-
tõk milyar dolarlardan bahsedilir
oldu. Örneğin dört yõl önce Al-
manya’da düzenlenen dünya ku-
pasõ finalleri için tüm dünyadaki
yayõn haklarõndan ve sponsorluk
anlaşmalarõndan 2.7 milyar do-
larlõk bir gelir elde edilmişti.
2010 Dünya Kupasõ öncesi bu
iki kalemdeki gelirler daha da
yükseldi. FIFA Genel Sekreteri
Jerome Valcke, mayõs ayõ ba-
şõnda 2010 Dünya Kupasõ için
yaptõklarõ ticari anlaşmalarõn 3.3
milyar dolar gelir getireceğini
açõkladõ.
Takõmlar ile ünlü futbol yõl-
dõzlarõnõn bütçesi ve kazandõkla-
rõ yanõ sõra kupa için yapõlan ya-
tõrõmlar ile beklenen gelirin yer ve-
rildiği Business haberine göre, ge-
lirler sayesinde FIFA’nõn dört
yõllõk hesap dönemini büyük bir
kârla kapatacağõnõ tahmin etmek
zor değil. Geçen ayki haberlere
göre 2010 Dünya Kupasõ sonra-
sõ FIFA’nõn kasasõna 1 milyar do-
lar girecek.
G. AFRİKA’NIN
YATIRIMI 2.5
MİLYAR DOLAR
Dünya Kupası etra-
fında dönen para bu
kadar büyüyünce ev
sahibi adayı ülkeler
de bu mali pastaya
gözlerini dikiyor.
Güney Afrika da
1995’ten beri Dünya
Kupası finallerini or-
ganize etmek istiyor-
du. Güney Afrika
hükümeti bu uğurda
büyük fedakârlıklar
yaptı. Hükümet, altı
yıl önce 2010 Dünya
Kupası Organizas-
yon Komitesi’ne ta-
mamen kamu bütçe-
sinden stadyum inşa-
atları için 1.2 milyar
dolar, altyapı yatı-
rımları için de 962
milyon dolar tahsis
etti. Ek bütçelerle bu
tutar 2.5 milyar do-
ları buldu.
Uluslararasõ bankalarõn analistleri, son zamanlarda
vakitlerinin büyük bir kõsmõnõ Dünya Kupasõ’nõn ki-
min kazanacağõnõ tahmin etmeye harcõyor.
Danimarkalõ Danske Bank ve İngiltere merkezli fi-
nansal danõşmanlõk şirketi Evolution Group, Brezil-
yalõlarõn şampiyon olacağõnõ tahmin eden son kurumlar
oldu. Danske, Avrupa’nõn ağõr borç yükü altõndaki eko-
nomilerinden İspanya, Portekiz ve İtalya’nõn birbirlerini
yeneceklerini ve en son Almanya tarafõndan elene-
ceklerini tahmin etti. Evolution da şampiyonu Brezilya
olarak gösterirken İsviçreli banka UBS, turnuvayõ ka-
zanma şansõ en yüksek olan ülkelerin İtalya, İspanya
ve Brezilya olduğunu söyledi ve İspanya ile Brezil-
ya’nõn ilk üçte yer alacağõnõ belirtti.
Goldman Sachs şampiyonun kim olacağõnõ tahmin
etmese de yarõfinale kalacak ülkeleri İngiltere, Arjantin,
Brezilya ve İspanya olarak sõraladõ.
JPMorgan ise yaptõğõ tahminle diğerlerinden ayrõl-
dõ. Bankanõn her zaman kazanan hisseleri ortaya çõkaran
analistleri, algoritmalarõnõ bu kez Dünya Kupasõ’nõn
kazananõ için yazdõ ve kazananõ İngiltere olarak be-
lirledi.
BORSA 55 BİNİ AŞTI
Önceki haftayõ yüzde 1.12
düşüşle kapayan İMKB,
hafta başõnda Avro
Bölgesi’ne dair endişelerle
54 binin altõna gerilese de
daha sonra yükselişe
geçerek haftayõ yüzde 0.95
artõşla 55 bin 131 puandan
tamamladõ. Yükselişte
Bernanke ve Trichet’in
açõklamalarõyla özellikle
Çin’den gelen olumlu dõş
veriler etkili oldu.
Küresel piyasalarda yaşanan endişe gü-
venli yatõrõm aracõ altõna olan ilgiyi art-
tõrdõ ve altõnõ yeni tarihi zirvesi olan
1252 dolarõn üzerine taşõdõ. Altõn haf-
tayõ 1220 dolar civarõnda tamamladõ.
Avrupa’daki borç krizi dolarõn Avro kar-
şõsõnda güçlenmesine neden olurken, içe-
ride dolarõ 1.61 TL’ye taşõdõ. Daha son-
ra dõş piyasalardaki toparlanmaya pa-
ralel Türkiye’ye artan girişlerle birlik-
te dolar tekrar 1.58 TL’nin altõna indi.
Avro toparlandı
Macaristan’daki borç endişeleriyle
1.19 seviyesinin altõna inerek dolar
karşõsõnda 4 yõlõn en düşük seviyesi-
ne gerileyen Avro, perşembe İspan-
ya ve İtalya’nõn başarõlõ tahvil satõş-
larõ ve Trichet’in güven veren açõk-
lamalarõyla toparlandõ, haftayõ
1.215’ten kapadõ.
Petrol tırmanışta
Petrol fiyatlarõ ABD’de ham petrol
stoklarõnõn beklenenin üzerinde düştü-
ğü söylentileriyle 73 dolarõn üstüne çõ-
karken, Çin’den gelen olumlu ihracat
rakamlarõyla cuma 75 dolara yaklaştõ.
Macaristan endişeleriyle haftaya düşüşle
başlayan piyasalar, Fitch’in İngiltere’nin
mali sõkõntõlarõnõn önemli boyutta oldu-
ğunu açõklamasõyla olumsuz seyrini
sürdürdü. Almanya da kemer sõkan ül-
keler arasõna girerken AB’nin 440 mil-
yar Avro’luk güvenlik ağõnõn onayla-
masõ piyasalarõ kurtarmaya yetmedi.
Standart&Poors bunun borçlanma so-
rununu çözmeyeceğini açõkladõ. IMF de Av-
rupa’daki krizin Asya’ya sõçrayabileceği ko-
nusunda uyardõ. Hafta sonuna doğru ise
Trichet’in ve Bernanke’nin olumlu açõklama-
larõ piyasalarõn yüzünü güldürdü. İspanya ve
İtalya’nõn başarõlõ tahvil ihracõ, Çin’den ge-
len yüksek dõş ticaret rakamlarõ ve AB banka-
larõnõn Moody’s’in stres testinden
geçmesi olumlu gelişmeler arasõnda
yer aldõ. İç piyasalar bu haftayõ da dõş
gelişmelerin özellikle Avrupa’da gide-
rek büyüyen borç endişelerinin etki-
sinde geçirdi. Sanayi üretimi topar-
lanmaya dair olumlu sinyaller verdi.
Piyasalar haftalardõr Avrupa’daki
borç krizine odaklanõrken Macaris-
tan’dan sonra Japonya’nõn da iflas
bayrağõnõ çekebileceğini açõklamasõ
krizin yayõlacağõ endişelerini yüksel-
tip çalkantõnõn boyutlarõnõ arttõracak. Pi-
yasalar şu verileri izleyecek:
Pazartesi Avro Bölgesi’nde ve Japonya’da
sanayi üretimi açõklanacak. Japonya Merkez
Bankasõ iki günlük faiz toplantsõna başlaya-
cak. Çarşamba Avro Bölgesi’ne ait enflasyon
rakamlarõ duyurulurken ABD’de açõklanacak
kapasite kullanõmõ, sanayi üretimi, inşaat
ruhsatlarõ, yeni konut inşaatlarõ verile-
ri küresel toparlanmanõn işaretlerini
verecek.
Türkiye piyasalarõnda ise, haftanõn en
önemli verisi salõ açõklanacak işsizlik
verileri olacak. Perşembe Merkez Ban-
kasõ’nõn faiz toplantõsõ yapõlacak, faiz-
de herhangi bir değişiklik beklenme-
mekle beraber, yapõlacak açõklamalar piya-
salara yön vermesi açõsõndan önem taşõyor.
H A F T A N I N Ç İ Z E L G E S İ
NE OLDU? NE OLACAK?
Hazırlayan: PELİN ÜNKER
Kriz ağõrlaşõyor Çalkantõ sürecek
Sabancı’ya Fransız nişanı
Ekonomi Servisi - Sabancõ Holding Yönetim
Kurulu Başkanõ Güler Sabancı’ya, Fransõz dev-
let nişanõ Legion d’Honneur verilecek. Nişan, 15
Haziran Salõ günü Sakõp Sabancõ Müzesi’nde tö-
renle Fransa Ekonomi, Sanayi ve Çalõşma Bakanõ
Christine Lagarde tarafõndan Sabancõ’ya takdim
edilecek.
Sabancõ Holding açõklamasõnda, 2002’de İtal-
ya tarafõndan nişan verilen Sabancõ’ya 2007’de
Belçika Senatosu Başkanõ Armand de Decker ta-
rafõndan, “II. Leopold Commander Nişanı” ve-
rildiği hatõrlatõldõ. Açõklamada ayrõca, geçen yõl
İspanya’nõn en üst düzeydeki liyakat nişanõnõn iki
ülke ilişkilerine olan katkõlarõndan ötürü takdim
edildiği, son olarak, nisanda da Avusturya’nõn en
üst düzey devlet nişanõnõn Avusturyalõ Bakan Re-
inhold Mitterlehner tarafõndan Sabancõ’ya veril-
diği kaydedildi.
ALTINDA TARİHİ REKOR
BANKA ANALİSTLERİ SONUCA KAFA YORUYOR