28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 21 MART 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 9 COŞKUN ÖZDEMİR Kronik bir hastalık taşıyan- ların ihtiyaç duyduğu ba- kımın evde sağlanması çok önemli bir hizmet alanıdır. Onla- ra bu hizmetin hastanelerde ve- rilmesi çok zor ve çok masraflı. İyi yetişmiş, deneyim kazanmış bir sağlık ekibinin bu bakımı has- tanın yaşadığı mekânda gerçek- leştirmesi çok yerinde çok ras- yonel bir davranış olacaktır. Bu- gün için henüz tedavisi olmayan bu hastalıklar için iyi ve kaliteli bir bakım büyük önem taşıyor. Biz Kas Hastalıkları Derneği olarak yıllardır büyük çoğunluğu kronik hastalık özelliklerini taşıyan kas hastaları için böyle bir proje üzerinde çalışıyoruz. Uygulama aşamasına gelmiş olduğumuzu bildirmekten mutluluk duyuyo- rum. Kas hastaları için evde ba- kım ekibi için önde gelen sağlık elemanları hemşirelerdir. Bu ne- denle öncelikle böyle hemşireler yetiştirmeyi amaçladık. İlk destek yıllardır üyesi olduğumuz Dünya ALS/MND Dernekleri Birliği’nden geldi. Bu dernek geçen yıl Oxford ve Londra üniversitelerinden bir ekibin bizim hemşirelerimize kurs vermesini sağladı. Böyle bir kurs dernek merkezinde ger- çekleştirildi ve bu hizmet için bir başlangıç yapabildik. İstanbul Üniversitesi’nin Rek- törü Prof. Dr. Yunus Söylet bu projeye önemli bir destek verdi ve Florence Nightingale Yüksek Hemşirelik Okulu’nun öğretim üyeleri 14 hemşire ile birlikte bu projeye katıldılar. Şimdi dernek, İstanbul Üniversitesi, Yüksek Hemşirelik Okulu ve Oxford Üni- versitesi işbirliği ile bu önemli or- ganizasyonu gerçekleştirme yo- lunda... Eğitim programları ha- zırlandı. Nisan ayında Oxford ekibi İstanbul’a gelecek. Bunun çok önemli bir adım ol- duğunu düşünüyoruz. Evde ve özellikle yatağa bağlı hastalar ve onların aile bireyleri, bakıcıları bü- yük, çok büyük sorunlar yaşı- yorlar. Hasta zamanla beslene- mez ve konuşamaz duruma ge- lebiliyor. Ender olmayarak solu- num yetersizliği baş gösteriyor. Bunlara psiko-sosyal sorunlar ekleniyor. Aile bireylerinin des- teğe, bakım konusunda bilgi- lenmeye, psikolojik yardıma ih- tiyaçları var. Gelişmiş ülkeler böyle hastaları hastaneden eve yollarken bir çı- kış programı yapıyor ve hastala- rı aralıksız izliyorlar. Biz de ülke- mizde bunun gerçekleşmesini dilerken dernek olarak örnek bir model oluşturmak amacındayız. Bu konuda İngiltere’den çok de- neyimli bir ekip önümüzdeki ni- san ayında üçüncü kez yurdu- muza gelerek kurs verecek. Biz- ler de var olan olanaklarımızı buna katacağız. Daha sonra bu projede görev alan hemşirelerden oluşan grup içinden Oxford Üni- versitesi’ne giderek bilgi ve de- neyimlerini arttıracak elemanlar olacak. Bu üniversite bize bu olanağı da sağlıyor. İstanbul’da başlayacak olan bu uygulamanın elbette Anadolu’ya da yayılaca- ğını umut etmek istiyoruz. coskunoz@superonline.com Evde Bakım 83 yaşõndaki Rana Beşe, çocuklarõn iyilik meleği olmaya kararlõ Sevgi dolu yürek SİBEL BAHÇETEPE Çocuk Sağlõğõ ve Hastalõklarõ Uzma- nõ Dr. Rana Beşe, 83 yaşõna karşõn gönüllü ve ücretsiz hasta bakmaya, hizmet vermeye devam ediyor. Hekimlik mesle- ğinin çok güç olduğunu belirten Beşe, genç meslektaşlarõna seslenerek “hekim- lik mesleği, insanları sevmekle başlar” mesajõnõ verdi. Dr. Rana Beşe, çocuklarõ çok sevdiğini, bu nedenle uzmanlõğõnõ ço- cuk hastalõklarõ üzerine yaptõğõnõ anõmsa- tarak “Çocukları ve mesleğimi çok sevi- yorum. Bir daha, 10 kere daha dünyaya gelsem yine doktorluğu seçerdim, mes- leğimi çok seviyorum” diye konuştu. 1953’te İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tõp Fakültesi mezunu olan Dr. Rana Beşe, 1959 yõlõnda yine aynõ fakültede çocuk hastalõklarõ uzmanlõğõ alanõnda ihtisasõnõ yaptõ. 1959-1980 yõllarõ arasõnda Zeynep Kamil Kadõn Hastalõklarõ ve Çocuk Eği- tim ve Araştõrma Hastanesi’nde görev ya- pan Beşe, 1954’ten sonra da Kadõköy Be- lediyesi’nde haftanõn belli günlerinde üc- retsiz hasta baktõ. Bahariye’de uzun yõllar muayenehanesi olan ve 10 yõl önce mua- yenehanesini kapatan Beşe, burada özel- likle maddi durumu yerinde olmayan aile- lerin çocuklarõna ücretsiz hizmet verdi. Kadõköy’ün çeşitli mahallelerindeki An- ne Çocuk Sağlõğõ merkezlerinde yõllarca gönüllü doktorluk yapan Beşe, 1999 dep- reminde 3 ay Kocaeli’ne giderek günlerce dinlenmeden çalõştõ. Kadõköy Belediye Başkanõ Selami Öztürk, ilerleyen yaşõna karşõn pazartesi ve perşembe günleri Eği- tim Mahallesi’ndeki Aile Danõşma Merke- zi’ne gelerek hasta bakmaya devam eden Beşe’ye bir jest yaparak Aile Danõşma Merkezi’ne “Dr. Rana Beşe Sağlık Po- likliniği” adõnõ verdi. Öztürk, “‘Her zaman mütevazı, hiz- met için kendi olanaklarını da kullan- maktan çekinmeyen biri. Rana Abla için kendisi ya da ailesi yoktur. Onun ailesi Kadıköy ve tüm Türkiye’dir. İşte Rana Abla böyle bir kalbe sahip” dedi. Rana Beşe, kõsa bir süre önce yarõm asõrlõk eşini yitirdiğini ve üzgün olduğunu belirterek “Kadıköy Belediye- si’nin yaptığı bu jest bana te- davi gibi geldi, mutlu oldum. Hayatta kaldığım sürece Aile Danışma Merkezleri’nde üc- retsiz hizmet vermeye devam edeceğim” diye konuştu. Sağlõk politikalarõnõ da eleştiren Beşe şöyle devam etti: “Tam gün ol- malı, ancak bu haliyle tam gün olmaz. Ücretler düzeltil- meli, hekimlik mesleği hak et- tiği yeri almalı. Bir anne en çok kendi çocuğunu sever ama benim çocuğum olmadığı için tüm çocukları eşit sevdim ve sayılamayacak kadar çok çocuğum oldu.” ‘Anne değilim ama sayısızçocuğumvar’ İstanbul Haber Servisi - Ba- harõn kendini yavaş yavaş his- settirmeye başlamasõ ile birlik- te uzmanlar bahar havasõna kar- şõ yurttaşlarõ uyardõlar: “Bahar ile birlikte halsizlik, yorgunluk, uyku düzensizliği, iştah azalması, kas krampları, eklem ağrıları ve bayanlarda âdet düzensizliği gibi belirtiler görülebilir.” Amerikan Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden uzman Dr. Bülent Yardımcı, bahar yorgunluğunun halk arasõnda sõk kullanõlan bir terim olduğunu anõmsatarak “Bu iklim değişikliğinin vücutta yarattığı yorgunluk hissi ola- rak tanımlanabilir. Aslında birçok nedenin bir araya ge- lerek yarattığı bir tablodur” dedi. Halsizliğin nedeninin ba- şõnda meteorolojik etkilerin gel- diğini belirten Yardõmcõ, mevsim geçişlerinin hormonal sistemi etkilediğini, vücudun yeni çev- resel değişikliklere alõşmasõ ve hormonal sistemin yeniden den- geye girmesinin de zaman aldõ- ğõnõ anlattõ. İstanbul Haber Ser- visi - Uzmanlar, astõmõn genetik faktörlere bağlõ olabileceğini belirterek “Genetik olarak birinci derece akrabalarda as- tım veya bazı alerjik hastalıkların olması, toz, hava kirliliği, siga- ra dumanı, modern ya- şamın korunaklı şart- ları astım riskini arttı- rır” dediler. Kadõköy Şifa Hastanesi Çocuk Sağlõğõ ve Hastalõkla- rõ Uzmanõ Uzm. Dr. Arzu Yaşaroğlu Er- kum, astõmõ, “Tek- rarlayıcı öksürük, hırıltı ve nefes dar- lığının görüldüğü kronik bir hastalık” diye tanõmlõyor. Astõmlõ çocuklarõn yüzde 80’in- de alerjik nedenler gö- rüldüğünü anlatarak, “Astım atağını başla- tan en önemli alerjen- ler; ev tozu akarları, polen, mantar sporları (küf), hamamböceği ve hayvan tüyleri” diyen Erkum, öncelikle yukarõ- da alerjenlerden ve solu- num yolunu tahriş eden durumlardan korunmak gerektiğini belirtti. Bahar yorgunluğuna karşı alınacak önlemler: ? Beslenmedeki sebze ve meyve miktarõ arttõrõlmalõ, yağ miktarõ düşürülmelidir. ? Katkı maddelerini fazla miktarda içeren, yoğun kalorili, tuz ve yağdan zengin, pasta, kek, cips,tuzlu kuruyemiş vb. gıdalardan uzak durulmalıdır. ? Günlük sõvõ tüketimi ortalama 2 litre ve üstü olmalõdõr. Çoğunlukla da su tercih edilmelidir. ? Düzenli spor yapılmalıdır. ? Stresi azaltabilecek sosyal aktiviteler ve dõş ortamda daha çok zaman geçirme yararlõ olacaktõr. ? Uyku düzeninin sağlanması diğer önemli bir konudur. Alışık olduğumuz uyku düzeni değiştirilmemelidir. ? Destekleyici vitamin ve ilaçlar en çok merak edilen konulardan birisidir. Hangi destek ürünü olursa olsun daima doktora danõşõlarak kullanõlmasõ daha sağlõklõ olacaktõr. Stresi kovun Yorgunuz Depresyon yatağa da girdi ATAĞA DİKKAT Astımı 5 alerjen tetikliyor Yardımkampanyasınahekimengeli Veremle de yoksulluklada savaşõyorlar ŞULE KÖKTÜRK Tüberküloz Danõşma ve Dayanõşma Derneği’nin (TÜDADER) Başkan Dr. Mehmet Cenk Deliküçük öncülüğünde gerçekleştirdiği yardõm kampan- yasõ bu kez Kü- çükçekmece Ve- rem Savaş Dis- panseri sorumlu hekimi Dr. Emel Esra Ber- çin’e takõldõ. TÜDADER’in yardõm ettiği ve- rem hastalarõn- dan birinin kapõ kapõ dolaşõp pi- jama satarak ge- çimini sağladõğõ ortaya çõktõ. Küçükçekmece Verem Sa- vaş Dispanseri’ne tedavi ol- mak için gelen 20 hastaya üçüncü kez gõda yardõmõ yap- mak için giden Dr. Cenk Deli- küçük, dispanserden sorumlu hekim Emel Esra Berçin’in “Burada derneğinizin rekla- mını yapmanızı istemiyo- rum, ya hastaların evlerine dağıtım yapın ya da Sağlık Müdürlüğü aracılığı ile bu yardımları yapın” sözleri ile karşõlaştõ. Kendisini Sağlõk Müdürlüğü’nün de tebrik etti- ğini anõmsatan Dr. Delikü- çük’ün “Derneğimin reklamı olursa bugün 30 kişiye yar- dımcı olurken yarın 100, hat- ta 500 kişiye yardım edebi- lirim” dediğini söyledi. Ancak Dr. Berçin, yar- dõma izin ver- meyeceğini söyledi. Yok- sulluk ve ve- remle uğraş- maktan yorgun düşmüş verem hastalarõ ise bir an önce yardõ- mõn yapõlmasõnõ bekliyor. Ancak, sorumlu hekimin tavrõ nedeniyle Dr. Cenk Deli- küçük, yardõmlarõ Bağcõlar Verem Savaş Dispanseri’ne yönlendirmek zorunda kaldõ. Dr. Emel Esra Berçin ise yar- dõmõ engellemediğini savuna- rak iddialarõ reddetti. İstanbul Haber Servisi - Çağõn hastalõğõ olan depres- yonun cinselliği yok edebile- ceği belirtildi. Reem Nöroloji uzmanõ Dr. Mehmet Yavuz, depresyona girmiş erkeklerde başta cinsel isteksizlik, erken boşalma ve sertleşme sorunlarõ görülür- ken, kadõnlarda ise daha çok cinsel isteksizlik gözlendiğini belirterek, “Cinselliğin cinsel istek, uyarılma ve orgazm ol- mak üzere üç aşaması var. Depresyonda başta cinsel is- tek libido azalır. Buna bağlı olarak uyarılma ve orgazm sorunları da ortaya çıkabilir. Hatta birleşme olsa bile dep- resyondaki kişi bundan zevk almaz. Ancak tüm bu sorun- lar depresyonun tedavi edil- mesiyle birlikte kendiliğinden düzelmektedir” dedi. Depresyon hastasõnõn cinsel hayatõnõn tamamen sona erdi- ğini düşünmesinin depresyonu daha da ağõrlaştõrdõğõnõ anõm- satan Yavuz, “Depresyon ilaçları cinsel fonksiyon bo- zukluğuna yol açar. Bu ilaç- ların çoğu, cinsel sorunlara yol açmaktadır. Antidepresan ilaçlar nedeni ile cinsel sorun yaşayan kişilere yan etkisi ol- mayan ve en az ilaçlar kadar etkili olan TMS tedavisini uy- guluyoruz” diye konuştu. ‘Cinselliğin sonu olabilir’ uyarısı Mehmet Cenk Deliküçük. Günde 2 bardak süt içirin İstanbul Haber Servisi - Hekimler, ge- lişme çağõndaki çocukla- rõn yeterli miktarda süt içmesi gerektiğini belir- terek “Günde 2 bardak süt içmek, sağlõklõ geli- şim açõsõndan önemli” dediler. Tetra Pak, süt içmenin önemini vurgu- lamak için günde 2 bar- dak süt içilmesini teşvik eden kampanya başlattõ. Çocuğa soluk borusu nakli ANKARA (AA) - İngiltere’de 10 yaşõndaki bir erkek çocuğuna so- luk borusu nakli yapõldõ. İngiliz Daily Teleg- raph’õn haberine göre, ölen bir kişinin soluk borusunun iskelesine, çocuğun boğazõna yer- leştirilmeden önce ço- cuktan alõnan kök hücre- ler enjekte edildi. Böyle- ce nakledilen organõn vücut tarafõndan kabul edilmemesi olasõlõğõ da sõfõra indirildi. Çocuğun kendi başõna nefes aldõğõ ve konuştuğu belirtildi. Kadınlar teşhiste geç kalıyor MERSİN (AA) - ABD’deki John Hopkins Üniversitesi Meme Kan- seri Merkezi’nden ünlü cerrah Dr. Loraine Tafra, Türkiye’de kadõnlarõn meme kanseri teşhisinde geç kaldõklarõnõ belirte- rek “Oysa erken teşhis edildiği zaman kõsa süre- de kontrol altõna alõnarak kanserin ilerlemesi ve yayõlmasõnõ önlemek mümkün” dedi. Türki- ye’de bulunan ve ABD Meme Kanseri Vakfõ’nõn bir dönem başkanlõğõnõ da yapan Tafra, meme kanserinin daha sõk gö- rüldüğü 50 yaş ve üzeri kadõnlarõn yõllõk polikli- nik muayenelerinin yanõ sõra 2 yõlda bir mutlaka mamografi çektirmesi gerektiğini söyledi. Bacaklardan şikâyetçiyiz İstanbul Haber Servisi - İlaç şirketi Bo- ehringer Ingelheim tara- fõndan yaptõrõlan araştõr- malara göre Türkiye’de her iki kadõndan birinde, günlük yaşamlarõnõ olumsuz bir şekilde et- kileyen bacaklarda ödem, ağrõ, yorgunluk, şişlik, eklem ağrõlarõ gi- bi belirtiler görülüyor. Yanlõş beslenme, de- vamlõ oturarak veya ayakta çalõşma ve az su tüketimi gibi alõşkanlõk- larõn da etkili olduğu, bacak sağlõğõnõ olumsuz bir şekilde etkileyen ra- hatsõzlõklarõn ülkemiz- deki 13 milyon kadar kadõnõn hayat kalitesini düşürdüğü kaydediliyor. Sağlık için sıvı tüketimi şart İstanbul Haber Servisi - Türkiye Diye- tisyenler Derneği Baş- kanõ Prof. Dr. Yasemin Beyhan, sağlõklõ bir in- sanõn günde 1.5 litreden az, 4 litreden fazla sõvõ tüketmemesi gerektiğini belirterek “Yetersiz ya da fazla sõvõ tüketimi vücutta yorgunluk, hal- sizlik, konsantrasyon kaybõ, böbrek sorunu, tansiyon düşüklüğü, kalp sorunu yaratabilir hatta ölümlere bile ne- den olabilir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle