Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal,
AKP hükümetinin hafta başõnda siyasi
partilere sunmayõ planladõğõ anayasa
değişikliği paketini “tertip” olarak ni-
telendirerek “Tarafsız bir cumhur-
başkanı, bir siyasi partinin tertibi-
ne alet olmaz” dedi
Baykal, il kongresine katõlmak üze-
re Sinop’a hareketinden önce Esen-
boğa Havalimanõ’nda gazetecilerin
sorularõnõ yanõtladõ. “Yargı ile siya-
set arasındaki ilişkide hükümetin
suçüstü yakalandığını” belirten Bay-
kal, Ergenekon soruşturmasõ ile Habur
örneklerinde hukukun çarpõtõldõğõnõ
söyledi. Baykal, “Hukuk faciası böy-
le giderken bunu daha da ileri gö-
türme niyetinde oldukları anayasa
paketiyle gözüküyor” dedi. Hükü-
metin yargõdan elini çekmesini isteyen
Baykal, “Hukuktaki uygulamalar te-
sadüfen mi hukukun kendi dina-
miğiyle mi oluyor? Bunun arka-
sında bir siyasi kurgu yok mu, se-
naryo yok mu? Yargının içinde o el
bulunduğu sürece Türkiye’de hu-
kuk garabetleri yaşanıyor, yaşa-
nacak” görüşünü dile getirdi. 3. Or-
du Komutanõ Orgeneral Saldıray
Berk hakkõndaki iddianameye de de-
ğinen Baykal, iddianamenin gizli ta-
nõklar ve isimsiz ihbar mektuplarõyla
hazõrlandõğõnõ söyledi. Baykal, hu-
kuka en büyük saygõyõ duyan insanõn
kendisi olduğunu ifade ederek, huku-
ka en büyük “saygısızlığı” yapanlarõn
“hukuka saygı gösterme çağrısı”
yapmaya haklarõnõn olmadõğõnõ belirtti.
Anayasa değişikliği paketinin bu uy-
gulamalarõn ortaya koyduğu atmos-
ferde değerlendirilmesi gerektiğini
dile getiren Baykal, hukuk-siyaset-
asker ilişkilerinde sorunlar yaşanõrken
anayasa değişikliğinin gündeme gel-
diğini belirtti. Baykal, “Söz konusu
olan 72 milyonu ilgilendiren bir
düzenleme. Sadece bugünkü in-
sanların değil, doğmamış çocukla-
rın, geleceğin Türkiyesi’nin anaya-
sası. Bu kadar önemli bir çerçeve
belgesini bir siyasi partinin kendi
mutfağının iç işi gibi anlayarak,
kendi başına bir düzenlemeyle de-
ğiştirmeye teşebbüs etmesi en büyük
yanlış olmuştur” dedi. Anayasanõn
tüm kesimlerin bilgilendirilmesi ve
mutabakatõyla değiştirilmesinin öne-
mini vurgulayan Baykal, AKP’nin
kendi gereksinimleri ve parlamento-
daki çoğunluğuna göre değişiklik için
yola çõkmanõn mümkün olamayacağõnõ
kaydetti. AKP’nin “bazı ihtiyaçlarım
var, anayasa buna engel oluyor”
mantõğõyla değişiklik yapmak istedi-
ğini söyleyen Baykal, buna göre yar-
gõyõ siyasetin belirleyeceğini, mah-
kemeyi siyasetin tanzim edeceğini
anlattõ. Baykal, milletvekillerini ve hü-
kümeti yargõlayacak hâkimlerin mil-
letvekilleri tarafõndan seçilemeyece-
ği tezinin toplumda da kabul gördü-
ğünü ve baskõ oluştuğunu söyledi.
‘Sorumlu iktidardır’
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn Türkiye’deki Ermenilerle ilgili
olarak BBC’ye verdiği demeci de-
ğerlendiren Baykal, “Başbakan’ın bu
açıklaması, Türkiye’nin, çok haklı
olduğu bir davada nasıl haksız bir
görüntü içine sokulabileceğinin çok
tipik bir örneği oldu” diye konuştu.
Bu yanlõşõn ‘neden yapıldığını’ da so-
ran Baykal, “Çünkü Türkiye, bu ik-
tidarın işbaşında bulunduğu bir
dönemde, devletin bilgisi altında, ya-
salara aykırı bir biçimde, bu in-
sanların gelip iş tutmalarına göz
yummuştur. Bu durumun sorum-
lusu iktidardır” yanõtõnõ verdi.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 21 MART 2010 PAZAR
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Baharların En Güzeli
Sevgili,
Bu yıl baharla resmi tarihinden bir hafta önce,
Hacıbektaş’ta karşılaştım.Geçen pazar, Nevşehir
havalimanından Hacıbektaş’a kadar yol boyunca
baharlar açmıştı. Daha İstanbul’a gelmemiş bahar
Hacıbektaş’ta Turhan’ı uğurlamak için mi
göstermişti kendini dersin?
Bende sanki bir köşeyi döner dönmez hoş bir
sürpriz ile burun buruna gelmişim izlenimi uyandı.
Çilehane’de, Turhan’ın kabri başında durmuş,
dalgın dalgın baharlara bakarak bunu düşünürken
yanıma oralı biri yaklaştı.
- Size de buradan bir yer ayıralım, dedi.
Oranın, her isteyenin elini kolunu sallayarak
girebileceği bir yer olmadığını, böyle bir onuru hak
etmediğimi söylemekle yetindim. Sonra
düşündüm, Turhan oraya gömülmekle o diyarı
biraz daha bizim kılmıştı. Artık Hacıbektaş’ı daha
da bizim hissedecektik. Sonra kendi kendime
mırıldandım:
- Bu yıl bahar ölümle kucak kucağa geldi.
Doğaldı, bahar ölüm, ölüm de bahar kadar
doğaldı ve belki de Yahya Kemal’in dediği gibi,
“ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde.”
Sonra iç diyaloğumu sürdürdüm:
- Bu yıl da gördük baharı şükür! Gelecek yıla
Allah kerim!
Gelecek yılki bahar, kuşkusuz bu bahar
olmayacak. Hiçbir bahar, bir başkasının aynı
olmuyor.
Çocukluğumda ve gençliğimde, yaşlılara şu
soruyu sormayı akıl edemedim hiç:
- Eski baharlarla yeni baharlar aynı mı, değilse
farkları ne?
Şimdi bu soruyu soracak bir ihtiyar bulmak için
fazla uzağa gitmeye gerek yok. Kendi sorumun
yanıtını da biliyorum artık:
- Eski baharları içimden ve de içinden yaşardım
kanım kaynardı. Şimdiki baharları ise
seyrediyorum, ağaçla çiçekleri görüyor, ılıklığı
hissediyor ama kıyısından yaşıyorum.
Yine de eski baharlar değildir yeğlediğim. Onlar
ne kadar güzel, ne kadar eşsiz, ne kadar lezzetli,
ne kadar şehvetli olurlarsa olsunlar, yaşandılar ve
geçip gittiler.
Acaba şairin dediği gibi, baharların en güzeli
şimdiye kadar yaşanmamış olanı mıdır?
Öyleyse, bir gün onun gelmesini mi
beklemeliyiz?
Acaba şair gerçekten onu mu demek istiyordu?
O dizeler umut muydu, yoksa teselli mi?
Teselli sözcüğünün vasfında biraz da nafilelik
mündemiç değil mi?
Umutsa eğer, hep yaşanmamış olan, gelecek
baharları mı bekleyeceğiz?
Bu ikilem, şairlikle hiç ilgisi olmayan,
matematikçi Pascal’ın bir gözlemini çağrıştırıyor.
“Hiç, yaşadığımız anda durmayız, ya geçmişi
düşünür ya geleceği kurarız” diyordu o.
Pascal’ın bu eleştirel gözlemi, “Carpe Diem”
“anı yaşa” düsturcularına gönderiyor bizi.
Onlar, yaşamın sadece bu an olduğunu
söylerken haksız değiller. Geçmiş, geçmiş, olmuş
bitmiştir, ne yapsan yeniden yaşayamazsın,
geleceğin ise geleceği belli değildir ve gelirse de
zaten kısa bir süre sonra o da geçmiş olacaktır.
Gelecek var olup olmayacağı ve nasıl olacağı belli
olmayan bir şeydir, geçmiş ise artık yoktur.
Tek var olan şu andır.
O zaman eski baharların züğürt tesellisiyle
avunmanın, geleceği kesin olmayan ve gelse de
hemen geçmiş olacak olan gelecek baharları
bekleyerek elindeki baharı kaçırmanın ne anlamı
var?
Yaşamakta olduğumuz baharın keyfini çıkaralım.
Doğa öyle yapıyor zaten.
Cuma günü kedim Haydut balkona vurmuş
güneşin ortasında yayılmış yatıyordu, halinden
belliydi ki, baharın keyfini çıkarıyordu.
Geçmiş baharları anımsıyor muydu?
Gelecek baharları düşünüyor muydu?
Hiç sanmam.
Aferin Haydut’a!
İşin sırrına varmış, baharların en güzelinin o an
yaşananı olduğunu anlamıştı, gereğini yapıyordu.
Hâlâ Haydut’tan daha akıllı olduğumuzu
söyleyebilir miyiz dersin?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
CHP lideri Baykal AKP’nin hafta başõnda siyasi partilere sunacağõ anayasa değişikliği paketini eleştirdi
‘Anayasa paketi bir tertip’
Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir bölümünü Meclis’in seçmesini öngören düzenleme de pakete girdi
‘Hükümet gemileri yaktõ’
Anayasanõn öngördüğü cumhurbaşka-
nõ anlayõşõnõn tarafsõz bir cumhurbaşkanõ
anlayõşõ olduğunu belirten Baykal, şunlarõ
söyledi: “Cumhurbaşkanı seçiminde
bu konuda gereken dikkat, özen gös-
terilmiştir diyemiyoruz. Orada bulu-
nacak insanın siyasi partilerin uzantı-
sı görüntüsü vermemesi lazım. Şimdi
Sayın Cumhurbaşkanı’na HSYK’ye
girecek üyeleri atama yetkisi veriliyor.
Bu anayasa değişikliği içinde demok-
rasinin, hukuk devletinin temel ilkele-
rine ciddi zarar verecek düzenlemeler
var ama toplumun anlayışla karşıla-
yacağı düzenlemeler de var. Bunların
hepsinin bir paket halinde ortaya ko-
nulması,‘birini istiyorsan hepsini kabul et-
mek zorundasõn’ dayatmasının seçmene
yöneltilmesi çok yanlıştır, haksızlıktır.
Tarafsız bir cumhurbaşkanı bir siyasi
partinin tertibine alet olmaz. Hiç şüp-
he yok ki paket anlayışı, tertibin ken-
disidir. Bir siyasi partinin kendine öz-
gü ihtiyaçlarından kaynaklanmıştır.”
‘Cumhurbaşkanı bir partinin uzantısı görüntüsü vermemeli’
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - AKP’nin,
anayasa değişikliği paketi-
ne Anayasa Mahkemesi ile
ilgili değişiklikleri de ekle-
diği belirtildi. Buna göre,
Anayasa Mahkemesi’nin
üye sayõsõnõn arttõrõlmasõ
ve üyelerinin bir bölümü-
nün de TBMM tarafõndan
seçilmesi öngörülüyor. Par-
ti yönetiminin bugün son
rötuşlarõ yaptõktan sonra
paketi yarõn muhalefete ve
bazõ sivil toplum örgütleri-
ne sunmasõ bekleniyor.
CHP Grup Başkanvekili
Hakkı Süha Okay, “Bu
mesele AKP’nin bu refe-
randumda artık gemileri
yaktığını, sivil dikta an-
layışını halka tastik et-
tirmek isteyişini ve bir
anlamda darbe anayasa-
sı denilen 12 Eylül yerine
AKP’nin hukuk darbesi
anayasası sunduğunun
açık ve net bir gösterge-
sidir” dedi.
Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan’õn önceki
gün muhalefete iletilece-
ğini açõkladõğõ anayasa pa-
keti son dakika değişik-
likleri nedeniyle yarõna
kaldõ. AKP yönetimi, bu-
gün üzerinde son çalõşma-
larõnõ yaptõktan sonra pa-
keti yarõn muhalefete gö-
türecek. Başbakan Yar-
dõmcõsõ Cemil Çiçek,
Adalet Bakanõ Sadullah
Ergin ve Grup Başkanve-
kili Bekir Bozdağ yarõn
önce CHP’yi, ardõndan da
MHP ve BDP’yi ziyaret
edecek, paketi sunacak.
Parti temsilcileri, DSP’nin
yanõ sõra en az yüzde 1 oy
alan Meclis dõşõndaki par-
tilere de paketi götürecek.
Paket, sendikalar başta ol-
mak üzere sivil toplum
örgütlerine de iletilecek.
Bireysel başvuru
Değişikliğe göre Anaya-
sa Mahkemesi’nin üye sa-
yõsõ 11’den 21’e çõkacak.
Yüksek Mahkeme iki dai-
reli olacak, Yüce Divan ile
parti kapatma davalarõna
ise iki dairenin oluşturaca-
ğõ genel kurulda bakõlacak.
21 üyeyi ise Cumhurbaş-
kanõ, Meclis ve Yüksek
Yargõ seçecek. Bu deği-
şiklikle Yüksek Mahke-
me’ye AİHM’de olduğu
gibi yurttaşlarõn bireysel
başvuru hakkõ tanõnmasõ
öngörülüyor. Paketle, Yük-
sek Askeri Şûra’nõn ihraç
kararlarõ ile HSYK karar-
larõnõn yargõ denetimine
açõlmasõ da öngörülüyor.
CHP’li Okay, düzenle-
menin AKP’nin hukuk dev-
letini teslim alma amacõnõ
bir kez daha ortaya koydu-
ğunu söyledi. Okay, “Bu
gelişme, hukuk devletine
olan inançlarının kalktı-
ğını ve hukuku teslim al-
ma amaçlarını gösteren
ikinci örnektir. Diğeri de
HSYK’nin üye yapısı ile
ilgili düzenlemeydi” dedi.
AYŞE SAYIN
ANKARA - AKP’nin “demokratik açılım”
kapsamõnda, “insan haklarını korumak ve geliş-
tirmek” amacõyla Meclis’e sevk ettiği “Türkiye
İnsan Hakları Kurumu”na ilişkin yasa tasarõsõna
insan haklarõ alanõnda faaliyet gösteren sivil top-
lum örgütlerinden (STÖ) sert eleştiriler geldi. STÖ
üyeleri Bakanlar Kurulu tarafõndan atanan bir ku-
rumun “bağımsız” olarak insan haklarõ mücadele-
si veremeyeceğini belirterek, bu durumun, “ulusal
insan hakları kuruluşularının siyasal iktidar-
dan bağımsız ve özerk yapılanmasını” öngören
BM Paris ilkelerine aykõrõ olduğu görüşünü iletti.
STÖ’ler tasarõnõn geri çekilmesini istedi.
TBMM gündeminde bulunan tasarõ ile ilgili
oluşturulan alt komisyon, insan haklarõ alanõnda
mücadele veren STÖ’leri dinledi. Başbakanlõk İn-
san Haklarõ Kurumu Başkanlõğõ, Helsinki Yurttaş-
lar Derneği, Uluslararasõ Af Örgütü, İnsan Haklarõ
Derneği, Türkiye İnsan Haklarõ Vakfõ, Türk Dün-
yasõ İnsan Haklarõ Derneği temsilcileri, tasarõ ile
ilgili görüşlerini ilettiler. İnsan Haklarõ Kurumu
Başkanlõğõ, yeni yapõlanmada kurum personelinin
“özlük hakları”nõn korunmasõnõ isterken, sivil
toplum örgütleri tasarõnõn bu haliyle yasalaşmasõ
durumunda yeni kurumun da “şu anda var olan
sorunlu ve işlevsiz insan hakları kurul ve ku-
rumlarından farklı olmayacağını” belirttiler.
‘Atanan üye
tarafsõz olamaz’
İsveç’in ‘soykırım’ kararına tepki
Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Bir-
liği (USTKB) İsveç Parlemantosu’nun
geçen hafta aldığı soykırım kararını İs-
veç’in İstanbul Başkonsolosluğu önün-
de protesto etti. Tünel’deki konsolosluk
önünde dün öğle saatlerinde toplanan
grup “Silah tüccarı barışçı ülke nasıl
olunuyor?”, “Sattığın silahlarla kaç
çocuk öldürdün?”, “Ermeni soykırımı
emperyal bir yalandır” dövizleri taşı-
yarak, “Soykırım yapmadık vatanı sa-
vunduk”, sloganı attı. USTKB dönem
sözcüsü İlhan Gülek yaptığı açıklamada
“ABD Kongresi, Dış İlişkiler Komite-
si’nden sonra İsveç’te de kabul edilen
sözde ‘Ermeni Soykırım Yasa Tasarı-
sı’ Türkiye’yi güçsüzleştirmeye, köşeye
sıkıştırmaya, ABD ve AB’nin istedikleri
doğrultusunda hareket ettirmeyi ve ni-
hayet parçalamaya yönelik bir giri-
şimdir” dedi. Öte yandan İsveç’in Gö-
teborg kentinde yaşayan Türklerin bir
bölümü, Ermeni soykırım iddialarını
içeren tasarının parlamentoda kabul
edilmesine büyük destek veren Sosyal
Demokrat Parti’den istifa etti.
(Fotoğraf: HAKAN KAYGUSUZ)
DİNÇER’İN YÜKSEK MAHKEME ÜYE SEÇİMİ YORUMU
‘Meclis seçerse RTÜK olur’
‘İNSAN HAKLARI’ ELEŞTİRİSİ
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümetin, Anayasa
Mahkemesi’nin 11 olan üye sa-
yõsõnõn arttõrõlmasõ ve bu üyelerin
Meclis’te seçilmesine yönelik
hazõrlõğõ rahatsõzlõk yarattõ. Eski
Anayasa Mahkemesi Başkanve-
kili Güven Dinçer, parlamento-
nun hiçbir şekilde mahkemeye
üye seçmemesi gerektiğine işaret
ederek, “Meclis üye seçer hale
gelirse mahkeme, Zahit Ak-
man’lı RTÜK haline gelir” uya-
rõsõnda bulundu. İktidarõn yüksek
mahkemeyi ele geçirmeyi he-
deflediğini kaydeden Dinçer,
“Bu siyasi ve hukuki sigorta-
ların kaldırılması, sistemin yı-
kılma tehlikesiyle karşı karşı-
ya kalmasıdır” dedi.
Yarõn muhalefet partilerine su-
nulacağõ belirtilen anayasa deği-
şikliği paketinde Yüce Divan
görevini de yürüten Anayasa
Mahkemesi’nin üye sayõsõnõn ve
yapõsõnõn değiştirilmesine iliş-
kin düzenlemelere de yer verildiği
belirtildi. Buna göre, Anayasa
Mahkemesi’nin 11 olan üye sa-
yõsõ 21’e çõkarõlacak. İki daireli
olarak yapõlandõrõlacak olan mah-
kemeye TBMM de üye seçecek.
Dinçer, “Cumhurbaşkanının
seçeceği üyeler avukat ve yük-
sek yöneticilerden olacak az
sayıdaki üyelere münhasır kal-
malı. Yoksa yargı organlarının
seçimine cumhurbaşkanı ka-
tılmamalı” diye konuştu. Parla-
mentonun mahkemeye üye seç-
mesinin çok ciddi sakõncalar ya-
ratacağõna işaret eden Dinçer,
şu değerlendirmeyi yaptõ: “He-
deflenen açıktır; iktidar, Ana-
yasa Mahkemesi’ni, HSYK’yi
ele geçirmek istemektedir.
AKP’nin Anayasa Mahkeme-
si’ni ele geçirmesi demek, kuv-
vetler ayrılığı sisteminin terk
edilmesi demektir.”
ÇELİK, YAZARLAR VE İNANÇ ÖNDERLERİYLE BULUŞTU
‘Alevilere yardım edilmeli’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanõ Faruk
Çelik, Erzincan iddianamesin-
de sanõk olan 3. Ordu Komuta-
nõ Orgeneral Saldıray Berk’in
Alevi köylerine ziyaretiyle ilgi-
li olarak, “Komutan, vali, tüm
yetkililer bizim köylerimize,
Alevi köyüne yardım etmişse
ne mahzuru var? Mahzuru
yok ama Alevi köyüne de yar-
dım ediyor, etmeli, diğer köye
de yardım etmeli” dedi.
Bakan Çelik, Alevi çalõştayla-
rõna katõlan sivil toplum örgütü
temsilcileri, yazarlar ve inanç
önderleri arasõndan 57 kişiyle Ri-
xos Oteli’nde öğle yemeğinde bir
araya geldi. Çelik, toplantõya
gelişinde, Erzincan iddianame-
sindeki 3. Ordu Komutanõ Or-
general Saldõray Berk’in Alevi
köylerini ziyaretiyle ilgili ifade-
lerin anõmsatõlmasõ üzerine, bu
konu kendisine sorulduğunda
görüşünü net bir şekilde söyle-
diğini anõmsattõ. Olayõn yargõya
intikal eden boyutuyla ilgilen-
mediğini ifade eden Çelik, şöy-
le konuştu: “Olay yargıda. İd-
dianamede ne var, ne yok o bo-
yutunu da ele almış değilim ve
bunu açık bir şekilde ifade et-
tim. Fakat şu anda Alevi va-
tandaşlarımızla bir araya gel-
mek üzereyim. Bugüne kadar
çok önemli çalıştay gündem
maddelerimiz vardı. Bu yö-
nüyle de ilgili olduğu için cevap
vermek durumunda kaldım.
Hiçbir kamu görevlisi ister ko-
mutan ister vali ister başka bir
kamu görevlisi olsun hiç kim-
senin vatandaşlar arasında bir
ayrım yapması, köyler kasa-
balar arasında bir ayrım yap-
ması söz konusu olamaz. Bunu
kabullenmek mümkün değil.”
Geçici 15. madde
kaldırılsın
İstanbul Haber Servisi- 78’liler Giri-
şimi, İnsan Haklarõ Derneği İstanbul Şu-
besi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve Kü-
reselBAK’õn da aralarõnda bulunduğu
toplam 26 siyasi parti ve demokratik kitle
örgütü, 12 Eylül darbecilerinin yargõlan-
masõna engel olan anayasanõn geçici
15’inci maddesinin kaldõrõlmasõnõ istedi.
Galatasaray Meydanõ’nda toplanan
eylemciler, “Anayasanın Geçici 15’in-
ci Maddesi Kaldırılsın - 12 Eylül Dar-
becileri Yargılansın” yazõlõ pankart ile
12 Eylül darbesinin ardõndan yaşamõnõ
yitiren kişilerin fotoğraflarõnõn bulundu-
ğu dövizi taşõdõ. 78’liler Girişimi Söz-
cüsü Yunus Bircan, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal’a seslenerek “Sorun
bir dönemle, bir zihniyetle hesaplaş-
maktır. Tarihle hesaplaşmaktır. Böy-
lesine önemli toplumsal siyasi bir me-
seleyi particiliğin bilinen dar oyunla-
rına alet etmeyin, yapın bunu” dedi.
78’LİLER GİRİŞİMİ: