25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 Şubat 2010 Cumartesi kadmlar hakları için yeniden yollarda TERNATIONAt ''QMttUtttf « Türk kadını ekonomik şiddet mağduru E konomi Muhabirleri Derneği Türkiye'de kadına yönelik ekonomik şiddet konusunu araştırdı. Araştırma verileri Türk kadmlarının "ekonomik şiddet mağduru" olduklannı ortaya çıkardı. Gazeteci Filiz Bingölçe tarafından hazırlanan "Süper Kadın Süper Zor" adlı çalışmada Ankara, Istanbul, Konya, Rize ve Adana'da değişik sektörlerde ücretli iş yaparak para kazanmış veya halen kazanmakta olan 55 kadınla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildi ve kadınların uğradıkları ekonomik şiddet türleri belirlendi. Çalışmada ortaya çıktığı biçimiyle aile içi ekonomik şiddetin işleme kanalları; ana, baba, kardeş, koca tarafından kadının çalışmasına engel olmak ya da tam tersi zorla istemediği bir işte ya da iş kolunda çalıştırarak maaşına, bankamatik kartına, gelirine veya mal varlıklarına el koymak, çalışmayı reddedip kadının gelirini harcamak, kadının gelirini içkiye kumara yatırmak, ailenin geçimini sadece kadının kazandıklarıyla sürdürmeyi istemek, kendi parasını yatırım amaçlı biriktirirken kadının parasını harcamak, kadını başlık parası ile evlenmeye zorlamak gibi somut eylemleri içeriyor. Ekonomik imkanları kısıtlamak, çalışan İSTATİSTİKLER NE DÎYOR? Çalışmada yer bulan istatistik bilgiler ise çarptcı: ) Dünya nüfusunun yüzde 5 l'ini oluş- turan kadınlar dünyadaki toplam işlerin üçte ikisini yapıyor; buna karşılık dünyada- ki toplam gelirlerin onda birini alıyor. ) Kadınlar dünyadaki özel mülkiyetin ise sadece yüzde birine sahipler. ) ILO verilerine göre Türkiye'de ka- dınların iş gücüne katılım rakamları 1955'lerde yüzde 72 iken bu oran 2009'da yüzde 24'lere gerilemiş durumda. ) Birleşmiş Milletler kaynaklarının şid- det çalışmalarında, tüm dünyada şiddet mağduru kadınların yaklaşık üçte ikisinin aynı zamanda ekonomik şiddete de uğra- dıklan belirtiliyor. Kadınlann haklannı aramak için gerçekleştirdikleri eyiemlerden bir kare kadının ziynet eşyalarını elinden almak gibi fiiller de aile içi ekonomik şiddetin diğer somut halleri...Kadın olduğu için mirastan mahrum edilmek, miras hakkından yönlendirilmiş bir gönüllülükle vazgeçmek gibi haller de bu türden şiddetin içinde... Kamusal alana baktığımızda ise eşit işe eşit ücret ödememe, kadın işi erkek işi ayrımı yapma, terfi kanallarını kadınlar için kapalı tutma, sigortasız çalıştırma, işyeri cinsel tacizi gibi uygulamalar bu kapsamda... Kadınların daha çok enformel sektöre ve esnek, yarı zamanlı, ev eksenîi çalışma pratiklerine itilmesi de yapısal ekonomik şiddetin göstergeleri olarak hayata geçiyor. Yapısal ekonomik şiddetten en fazla etkilenen çalışan kesim elbet çocuklar ve kadınlar... Işverenler tuvalete gitmelerine bile kanşabiliyor ya da çok izin aldıklan gerekçesiyle ücretlerini kesebiliyor. Kimi sektörlerde kadınlar sözleşmelerle hamilelikten men edilebiliyor ya da hamilelik durumunda işveren tarafından işten çıkartılabiliyor. Uçan Süpürge'den 'Kötülük' temalı yarışma I 6-13 Mayıs 2010 tarihleri arasında 13. kez sinemaseverlerle buluşacak olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, kötülük temalı Kısa Film Yanşması düzenliyor. Son başvuru tarihi 9 Nisan olan yanşma Çankaya Belediyesi'nin katkdarıyla gerçekleşecek. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 13. senesine özgü belirlediği tema kapsamında kısa filmin gelişimine katkıda bulunmayı amaçlarken, toplumsal cinsiyet rollerinin sorgulanmasına ve filmlerde kadın bakış açısının geliştirilmesine olanak sağlıyor. Festival 2010 yılında şiddeti, yoksulluğu, savaşlan, göçleri, ekonomik krizleri, emek sömürüsünü ve dünya yüküyle sıkıntıyı eteğinde taşımaya zorlanan kadınlara atfedüen 'kötülüğü' sorgulayacak. 10 dakikayı aşmayan 'kötülük' temalı filmler Burcu Aykar Şirin, Gülden Treske ve Seçiİ Büker'den oluşan seçici kurul tarafından değerlendirilecek ve kazananlar 6 Mayıs'ta, festivalin açılış töreninde açıklanacak. Kazananlara toplam 5 bin lira ödül verilecek. Kötülüğün bazen öznesi, bazen de nesnesi olarak tarif edilen kadınlar... Büyücü, cadı, iffetsiz, muhteris, lezbiyen, dedikoducu, fahişe, azınlık, küfürbaz, edepsiz, rahat, özgür, küstah, söz dinlemeyen, yuva yıkan, hak arayan, kadınİarı örgütleyen, kötü yola düşen ve düşüren... Sinema da kadınlara atfedüen bu rollerin yansıtıcısı olmayı seçti. Yalnızca Hollywood ve Yeşilçam değil, her ülkenin sinemasında kadının kimliği aynıydı: Femme fatale, yani kötü kadın... Üvey anneler, metresler, hırslı iş kadınİarı, doyumsuz kadınlar, yuva yıkanlar, j fındıkkıranlar... Bir kez daha düşünelim: Bu hikayelerde gerçekten kötü olan kim?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle