22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 14 ŞUBAT 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Medine’nin Öyküsü... Sessizliğin yanında gülümseme olur mu? Acının, hüznün yanında! Bütün suların çiçeğinde, çok uzak yerlerde, Ağrı dağının eteklerinde; Nemrut’ta, Kaçkarlar’da. Belki şu saatlerde balıkçılar ağlarını çekiyor bir Akdeniz kasabasında. Narenciye bahçeleri, seralar, masmavi gökyüzü var, yağmur da dinmiş olmalı... Gitmeniz gereken yere gidememenin sıkıntısı var içinizde... Durmak bilmeyen sızı avuç içlerinizde. 17 yaşındaki Kâhtalı Medine Memi’yi anımsadınız mı? Şöyle oturup düşündünüz mü, Medine’nin neden fotoğrafı yok! Gülden Aydın onun öyküsünü yazmıştı Hürriyet’te... Unuttunuz mu? “Kâhtalı Medine Memi’yi her gün dayak yediği dedesiyle babası diri diri kümesin yanına gömdüğünde 17’sine iki ay vardı. Hiç fotoğrafı olmadı. Okula da gitmedi. Karakola gitti. Dayaklarından bıktığı tarikatçı, kaçakçı dedesini şikâyet için. Polisler koruyamadı Medine’yi. Karakoldan o çıkışı, eve son dönüşüydü.” Dedesi ve babası birlikte öldürdü Medine’yi... Bahçedeki tavuk kümesinin yanına gömdüler, üzerine de beton attılar. Suçu neydi Medine’nin? Erkeklerle konuşmak! Medine, şikâyet için gittiği karakoldan eve dönerken, polis amcaların söylediklerini anımsadı: “Korkma biz devletiz, sana bir şey yapamazlar!” İnanmıştı polislere! Bir gün önce, dede Fethi Memi, Medine’nin başına silah dayayıp şöyle demişti: “Sözümü dinle yoksa öldürürüm!” Medine ne yapsın? O da gidip devlete sığınmıştı! Çocuksu dünyasında düşleri vardı Medine’nin... Yaşamın engin atlasında sevgiye susamıştı. Hiç ama hiç ölümü düşünmemişti... Ve dedesinin son uyarısını umursamamıştı: “Bir daha polise gidersen seni gebertirim!” Sefil dünyanın yıldız kümesine benzer benim ülekemde Medine’ler, Necla’lar, Berivan’lar... Muhammed Bennis’in “Aşkın Kitabı” (Kırmızı Yayınları) onların öyküsünü anlatır bir dizesinde. “Gözlerim gözlerinde kaybolduğu an... Geceye yayılarak, dolaşan ıslaklığı duyarım... Harfler irkilir, sözcükler uzaklaşır...” Bir fotoğrafı bile bulunmayan Medine’nin. Ölüm çukurlarındaki külündedir gülüşü o çocukların. Kimisi 16’sında Batman’da intihar eder, kimisi Şanlıurfa’da öldürülür. Gözlerinin gizinden bir harf koparırım gündoğumunda Harran ovasında... Havanın buhuru arasında alevler çalkalarınken: “Ve ben gözlerimi yakan bu havada ağladım/Sen de benim gibi ayrılıktan” Kayıp bir gül parlaklığındaydı belki Medine’nin gözleri; şafak vakti düşlerime akarken... Bir alın yazısı mıdır bu olup bitenler Tanrı aşkına söyleyin! Babalar öldürür mü çocuklarını, dedeler gömer mi toprağa? 10 çocuk babası Ayhan Memi, annesi Bedriye ve babası Fethi’yle aynı evde yaşıyorlar çoluk çocuk. Fethi Memi, Menzil tarikatından... Fırın sahibi olsalar da, sigara, çay ve kolonya kaçakçılığı yapıyor aile... Medine, başı örtülü, Kuran okuyan, namazında orucunda bir kız. Hiç okula gönderilmemiş. Dedim ya yaşı henüz 17... Dede, Medine’nin polise gittiğini duyunca önce bir güzel dövüyor Medine’yi. Ve öldürüyor... Kimseler bilmiyor bahçede tavuk kümesinin yanına gömülüp üzerine beton döküldüğünü. Komşular soruyor: “Medine’ye ne oldu?” Yanıt: “Evden kaçtı!” Acı bir öyküdür bu aslında... Yazılması hiç de kolay değildir. Nice öyküler vardır oralarda... Fırat’ın, Dicle’nin kıyılarında... Nemrut’ta, Harran Ovası’nda, Lice’de, Mardin’de. Paul Eluard’ın bir dizesi geliyor aklıma... “Diz çökmüş göz kapaklarımın üstüne... Saçlarım içindedir saçları...” Medine’nin fotoğrafı yok ki gözlerinin içine bakıp; onun çocuksu dünyasını göreyim. Umutla umutsuzluğu; acıyla hüznü düşünün bir kez olsun... Medine’nin öyküsünü okurken, vicdanınızın sesini dinleyin. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 CHP İstanbul İl Kongresi’nin güçlü adayõ Tekin kentin perişan bir vaziyette yönetildiğini söyledi ‘İstanbul’uyönetmeyeadayõz’İstanbul Haber Servisi - 29 Mart 2009 seçimlerinde yürütülen seçim kampanyalarõnõn ödül kazanmasõyla ilgili değerlendirme yapan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Demek ki uluslararası alanda ba- şarılı olabiliyoruz. Sıra geldi ulusal alanda ödül almaya. Umarım önü- müzdeki seçimlerde halkımızdan en güzel ödülü alacağız” dedi. 33. Ola- ğan İstanbul İl Kongresi’nin güçlü adayõ CHP İstanbul İl Başkanõ Gür- sel Tekin de İstanbul’un perişan bir vaziyette yönetildiğini belirterek, “Biz ise İstanbul’u en iyi şekilde yö- netmeye adayız” diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõlõçdaroğlu ile CHP İstanbul İl Baş- kanõ Gürsel Tekin, CHP’nin Şişha- ne’deki İl Başkanlõğõ binasõnda 29 Mart 2009 seçimlerinde yürüttükleri seçim kampanyasõnõn ödül almasõ ve bugün yapõlacak olan, “33. Olağan İstanbul İl Kongresi” ile ilgili basõn toplantõsõ düzenledi. Kõlõçdaroğlu seçim kampanyala- rõnõn ödül kazanmasõnõn kendilerini mutlu ettiğini belirterek seçimlerde de halktan ödül almayõ istediklerini vur- guladõ. CHP Genel Saymanõ Musta- fa Özyürek ise 33. Olağan İstanbul İl Kongresi’ne Genel Başkan Deniz Baykal’õn da katõlacağõnõ aktardõ. Tekin ise “Kamuoyu yoklama- larında birinci partiyiz. Ama he- defimiz yüzde 50’nin üzerine çık- mak” ifadelerini kullandõ. CHP’liler bugün BJK Akatlar Spor ve Kültür Kompleksi’nde düzenlenecek olan İstanbul 33. Olağan İl Kongresi’nde sandõk başõna gidecek. kongrede, Te- kin ile önceki dönem CHP İstanbul İl Meclis üyeliği yapan Ali Rıza Du- man başkanlõk için yarõşacak. ECEVİT’TEN İKTİDARA TEPKİ ‘İrticai hareketler tehlikeli hal aldı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokratik Sol Halk Partisi (DSHP) Genel Başkanõ Rahşan Ecevit, AKP hükümetinin Türk Silahlõ Kuvvetle- ri’ni hedef aldõğõnõ belirtti. Ecevit, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Os- manlõ’ya özeniş ve irtica tehlikesinin bulunduğuna dikkat çekti. Ecevit, “Ancak son yıllarda irticai hareketlerin dozu kaçmış, tehlikeli bir hal al- maya başlamıştır” dedi. Türkiye’de devlet yapõsõ- nõn temelinde Silahlõ Kuvvetler’in yer aldõğõnõ be- lirten Ecevit, TSK’nin duyarlõ olduğu konularõn başõnda da irticanõn geldiğini ifade etti. Ecevit açõklamasõnda şu görüşlere yer verdi: “İrtica hort- layınca, yer yer askerimiz devreye girmiş, ken- dilerini ateşe atmışlardır. İktidar, ‘demokrasi var’ diyor. Demokrasi irticayı da kapsıyor mu? İktidar ordunun delaletine hürmet etmemiştir. Kendisini en çok korkutan bir kurumu çiğneyip geçmek istemiştir. Bugün için başarılı olmuş olabilirler. Ama bunun yarını da vardır.” 29 Mart 2009 seçimlerinde yürütülen seçim kampanyalarõnõn ödül kazanmasõyla ilgili değerlendirme yapan Kemal Kõlõçdaroğlu, “Sõra geldi ulusal alanda ödül almaya” dedi. İl Başkanı Tekin yazdığı, “Sev- damız İstanbul” adlı kitabı tanıttı. TÜRKER SERT KONUŞTU ‘Balyoz’u DSP’ye karşı hazırladılar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Baş- kanõ Masum Türker, “Balyoz harekâtı, Tayyip Bey’e karşı 2003’te hazırlanan balyoz değil. DSP’ye karşı hazırlanmış bir balyoz darbesidir” dedi. Türker, partisinin Keçiören 8. Olağan İlçe Kongre- si’nde yaptõğõ konuşmada, DSP’nin, kurulduğu gün- den bu yana “egemen güçler”ce yok sayõldõğõnõ be- lirtti. Türker, Bülent Ecevit’in en büyük hayali olan solun tek başõna iktidara gelmesinin “engellendiğini” kaydederek “Balyozu başkaları için salladılar. Ara- dan AKP kazandı. Balyozu hazırlayanlar da asker değildi. Şu anda çok sözü edilen sivillerdi” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle