15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
11 KASIM 2010 PERŞEMBE HABERLER CUMHURİYET SAYFA 7 İkisi de Papa suikastıyla ilgili Vatikan’ı işaret etti, ‘vur emrini verenler’ konusunda anlaşamadı Ağca, Oral Çelik’le çelişti AKİF HAMZAÇEBİ KARDEMİR üç ailenin elinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Mehmet Ali Ağca’yı programa çıkaran TRT’yi kınadı. Hamzaçebi ayrıca KARDEMİR yönetiminin Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararına aykırı şekilde 3 ailenin eline geçtiğini vurgularken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Devlet Denetleme Kurulu’nu görevlendirmesini istedi. Hamzaçebi, dün parlamentoda CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral, Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve Antalya Milletvekili Osman Kaptan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, KARDEMİR’in 1994 yılında 1 liralık sembolik rakamla işletmede çalışan işçiler ve yöre halkına devredildiğini anımsattı. İMKB ve SPK’nin uyarılarına karşın şirketin yönetiminin 3 ailenin eline geçtiğini vurgulayan Hamzaçebi, Hakİş’e bağlı sendikadan Türkİş’e bağlı bir sendikaya geçen işçilerin işten çıkarıldığını anlattı. Hamzaçebi, “Yönetimi ele geçiren bu ailelerin fabrika çalışanlarına yönelik olağanüstü bir kıyımı var. 17 Haziran’dan bu yana 250 işçi işten çıkarıldı” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Papa 2. Jean Paul’e yönelik suikast girişiminin tetikçisi Mehmet Ali Ağca’nın, Papa’yı vur emrinin Vatikan Başbakanı Kardinal Agustino Cozeroli’den geldiğini söylemesi, suikasta adı karışan Oral Çelik’in ifadesiyle çelişti. Oral Çelik, 2002’de yaptığı açıklamada Papa’nın vurulması emrini onun yerine geçmek isteyen Kardinal Pecci’nin verdiğini iddia etmişti. Ağca, önceki gün TRT’de katıldığı programda, Oral Çelik ve Abdullah Çatlı’nın suikastla ilgilerinin olmadığını anlatırken “Abdullah Çatlı, Oral Çelik kim? Bunlar basit tetikçiler. Benim arkadaşlarım, severim ama onlara tek bir kelime söylemedim. Bana çok öfkelendiler. Bana neden tek kelime söylemediniz diye. İkisi de Viyana’daydı” dedi. Ancak, 2002’de bir basın toplantısı düzenleyen Çelik, Ağca’yı “sadece bir piyon, bir maşa” KAZAN: KANLI KATİLE ŞOV YAPTIRILDI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin katili ve Papa suikastının tetikçisi Mehmet Ali Ağca’nın TRT ekranlarına çıkarılmasına İpekçi ailesinin avukatı Turgut Kazan sert tepki gösterdi. Kazan, yayını “İnanılmaz bir çirkinlik örneği” olarak değerlendirdi. “Bir kanlı katile şov yaptırdılar” diyen Kazan, “Şov yaptıranlar kim? Siyasal iktidarın has adamları... Dolasıyla siyasal iktidarın has adamlarının faili meçhul cinayetler konusunda gösterdiği sözde tepkinin ne kadar aldatıcı olduğu da ortaya çıkmıştır. Yani bir çeşit suçüstü yakalanmışlardır” diye konuştu. olarak nitelendirdi. Her iki isim suikastın Vatikan’ın talimatıyla yapıldığını kaydediyor, ancak “vur emrini” kimin verdiği konusunda anlaşamıyor. İşte çelişen o sözler: Mehmet Ali Ağca (2010): Papa suikastının ardında kesinlikle Vatikan hükümeti var. Vatikan hükümeti Papa suikastına karar verdi, planladı, organize etti. Papa’yı vur emri kesinlikle Vatikan Başbakanı Kardinal Agustino Cozeroli’den geldi. Papa suikastı Vatikan devletinin işidir. Vatikan hükümetinin bir devlet politikası olarak uygulanmıştır. Vatikan hükümeti bana dedi ki: “Papa’yı öldürmeyeceksin, Papa’yı yaralayacaksın, başına ateş etmeyeceksin, kalbine ateş etmeyeceksin, karın bölgesine ateş edeceksin.” İki kurşun mu var? Sadece iki kurşun var. Biri karın bölgesi biri de eline, sadece iki kurşun sıktım. Oral Çelik (2002): Bir tarafta Bulgarlar, bir tarafta ülkücüler dediler. Bulgarlar ve ülkücüler asla bir araya gelmezdi. Buna bir de mafya eklediler. Öyle bir senaryonun tutarlılığı yoktu. Mahkeme de bunu kanıtladı zaten. Emri veren, Papa’yı vurdurtmak isteyen bir kardinal. Sinyor Pecci ve suç ortağı başka kardinaller var. Papa’yı bir kardinal vurduruyor, çünkü Papa Polonyalı. Bu kardinal de Polonyalı Papa ile düşman. Amacı, onun yerine geçmek. Pecci denilen bu kardinal aynı zamanda daha önceki 45 günlük kardinali de vurdurtmuştu, zehirlemişti. Suikastta ikinci bir isim, İtalyan istihbaratının sonradan başına gelen Brocconetti diye bir adam. Pecci’nin emrini yerine getirdi. Suikastta İtalyan istihbaratından başka epeyce istihbarat örgütü var. Fransız istihbarat örgütü var. Yalnız İtalyan istihbarat örgütü değil. KARDEMİR işçilerinden eylem KARABÜK (AA) Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) AŞ’de çalışırken iş akitleri feshedilen 6 işçi, kent merkezindeki işçi anıtına kendilerini zincirleyerek eylem yaptı. Polisin uyarılarına rağmen işçiler, Vali İzzettin Küçük yanlarına gelinceye kadar eylemlerini bitirmeyeceklerini belirtti. 2 saat süren ve yurttaşların da alkışlarla destek verdiği eylem, Türk Metal Sendikası Karabük Temsilcisi Şahin Dikilitaş’ın işçileri ikna etmesi ile son buldu. Bahçeli de Twitter’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçmenlerine internetteki sosyal ağlardan seslenmek üzere Twitter hesabı açtı. Twitter’da “dbdevletbahceli” kullanıcı adıyla bir hesap açan Bahçeli, ilk üç mesajında “Çağın teknolojik gelişimine uyarak düşüncelerimi sizlerle paylaşmak için açtığım Twitter sayfasına hoşgeldiniz. ‘2023 Yükselen Ülke: TÜRKİYE’ hedefine varmak için 24, 25. ve 26. yasama dönemlerini kapsayan 12 yıllık tek başına MHP iktidarına var mısınız? Görüşlerimin temelinde ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ ilkesi olacaktır” dedi. Bakan Ergin, savcı atamalarının 2’sinin ‘talep doğrultusunda’ olduğunu belirtti Cihaner’e ‘hizmet’ ataması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, son hâkim savcı kararnamesinde, İlhan Cihaner’in Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan alınarak, Adana’ya “düz” savcı olarak atanmasının “talep dışı” olduğunu belirtirken “hizmetin gereği” sözleriyle savundu. Ergin, HSYK’nin, Bakanlığın gönderdiği unvanlılar kararnamesini motamot kabul etmediğini, Bakanlığın önerisinin sadece yüzde 39’unun karşılandığını ileri sürdü. Anayasa değişikliği doğrultusunda hazırlanan HSYK Yasa Tasarısı, TBMM Adalet Komisyonu’nda ele alındı. Tasarının ilk 13 maddesi kabul edildi.Alt komisyon raporu üzerinden yapılan görüşmeler sırasında, Ergin, milletvekillerinin HSYK’nin 190 unvanlı hâkim ve cumhuriyet savcısı atamasına ilişkin kararnameyle ilgili eleştiri ve sorularını yanıtladı. HSYK yasası çıkıncaya kadar, geçici olarak sekretarya görevini Bakanlığının yürüttüğüne işaret eden Ergin, Personel Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı taslağın, 28 Ekim’de yeni HSYK üyelerine dağıtıldığını, kurulun 2 günlük çalışmasıyla kararnamenin 5 Kasım’da yayımlandığını anımsattı. Ergin, bunların yepyeni şeyler olmadığını, önceki kararnamede bulunan ve bilinen konular olduğunu ileri sürdü. Unvanlı hâkim ve savcıların, unvansız atandığının anımsatılması üzerine Bakan Ergin, kurulun geçmiş yıllarda da yaptığı kararname çalışmalarında, alt bölgelerde unvanlı olanların, kendi talepleriyle üst bölgelere unvansız olarak gittiğini, bunun da normal olduğunu belirtti. 4 subay daha serbest İstanbul Haber Servisi Asker ve bürokratlara şantaj yaptıkları, askeri casusluk faaliyetinde bulundukları iddia edilen örgüte yönelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca İstanbul, Ankara ve İzmir dahil birçok ilde yapılan operasyon kapsamında ifadesi alınan 4 muvazzaf asker daha dün serbest bırakıldı. Operasyonda gözaltına alınan 35 kişiden 16’sı tutuklanmış, 14 şüpheli hakkında “zorla getirilme” kararı verilmişti. Serbest bırakılan şüpheli sayısı 12’ye yükseldi. Üç polis kaza kurbanı KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Türkoğlu ilçesine bağlı Beyoğlu beldesi yakınlarında Veli Aktaş (25) yönetimindeki otomobil, aşırı hız ve dikkatsizlik nedeniyle sürücünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu karşı yönden gelen Hasan Hüseyin Öztürk yönetimindeki TIR’la çarpıştı. Kazada İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru olan otomobil sürücüsü Veli Aktaş ile yanındaki meslektaşları Fahri Taşır (26) ve Şahin Çatalyol (24) olay yerinde yaşamlarını yitirdi. Polislerin bayram tatili için memleketlerine gittikleri öğrenildi. TRT’ye Ağca tepkisi Hamzaçebi, Mehmet Ali Ağca’nın TRT’de bir programa konuk olmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de TRT’yi kınadığını söyledi. Hamzaçebi, “TRT, bir katili ekranlara çıkarmak suretiyle gazetecilik olayı değil, bütün dünyaya kötü örnek olacak bir olayı gerçekleştirmiştir. TRT, gazetecilik, habercilik yapmıyor, hükümetin sesi olmuştur” dedi. Hatay’da çatışma: 1 yaralı TBMM ERKEN KAPANDI ‘100 bin Avro’ savunması Adalet Bakanı Ergin, komisyonda dile getirilen “Deniz Feneri soruşturmasının engellendiği, bakanlığın neden ayak sürüdüğü” iddialarının gazeteciler tarafından hatırlatılması üzerine, bakanlığın buradaki pozisyonunun yazışmalara aracılık etmekten öte olmadığını söyledi. Ergin, Vekiller hacda oy pusulaları Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çok sayıda milletvekilinin hacda olması ve Sayıştay Yasası’na muhalefetin yoğun itirazı üzerine, bayram tatiline kadar gündemine “uluslararası sözleşmeleri” alan AKP, önceki gün muhalefetin itiraz etmemesini de fırsat bilerek, vekiller yerine “pusulalarla” genel kurulu çalıştırıp, 22 uluslararası sözleşmeyi Meclis’ten geçirdi. Önceki akşam birleşimi yöneten AKP’li TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil’in de gönderilen oy pusulalarını alınca bu milletvekillerinin salonda bulunup bulunmadığını kontrol etmeden, işleme koyarak kullanılan geçerli oylar arasında sayması dikkati çekti. AKP’li Veysi Kaynak ve Ahmet Aydın’ın karar yeter sayısını bulmak için bir tomar halinde, olmayan milletvekillerinin yerine verdikleri “oy pusulaları”, foto muhabirleri ve gazeteciler tarafından fark edilince, AKP’liler dün “daha dikkatli” davrandı. Başkanlık Divanı’na gönderilen pusula sayısı gözle görülür düzeyde azalırken, iki oylamada da karar yeter sayısı olan 184’e ulaşılamadı. İkinci oylamada da 164 kabul oyunda kalındığı için genel kurul erken kapanmak zorunda kaldı. Öte yandan AKP grubundan 80 kadar milletvekilinin halen hac ibadetini yerine getirmek için Suudi Arabistan’da bulunması nedeniyle iktidarın, bayram öncesinde Genel Kurul’u çalıştırmakta zorlandığı öne sürüldü. Çünkü TBMM İçtüzüğü uyarınca Genel Kurul’un toplantı yapabilmesi 184, karar alabilmesi içinse 138 milletvekilinin salonda bulunması gerekiyor. Türk adli makamlarının, Almanya’daki soruşturma dosyalarından örnekler istediğini, Alman makamlarının da çok miktarda evrak olduğu, bunun fotokopi bedelinin 100 bin Avro civarında tutacağını tespit ettiğini anlattı. Ergin, Alman makamlarının, bu bedelin ödenmesini ya da savcıların gelerek incelemelerde bulunması önerisinde bulunduğunu belirtti. Ergin, savcıların Almanya’ya giderek çalışma yapacağını söyledi. İSKENDERUN Hatay’ın İskenderun ilçesine bağlı Kurtbağı köyü yakınlarında bir grup teröristin görülmesi üzerine, 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na bağlı bir birlik, 3 gün önce operasyon düzenledi. Bölgede aramatarama faaliyeti yürüten birliğe, önceki akşam saat 22.00 sıralarında teröristlerce ateş açıldı. Kısa süreli çatışmanın ardından teröristler ormanlık alana kaçarken bir asker elinden yaralandı. Avukata Ergenekon davası İstanbul Haber Servisi İstanbul’daki Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üyelerine suikast yapacağı öne sürülen Hacı Ali Hamurcu’nun ifadeleri üzerine Ergenekon operasyonunda gözaltına alındıktan sonra tutuklanan avukat Yusuf Erikel’in de aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında iddianame İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı’ya gönderildi. İddianameyi hazırlayan savcı Zekeriya Öz, dosyanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesini istedi. DİB’in üç bakanlığın toplam bütçesinden daha büyük olan bütçesi komisyonda görüşüldü ‘Diyanet Alevileri yok sayıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri, Sanayi ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarının toplam bütçelerinden daha büyük bütçeye sahip Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi görüşülürken “Diyanet’in Alevileri yok sayan tutumu en büyük sıkıntı” eleştirisi yapıldı. CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun “siyaset üstü” tavrını överken bazı Diyanet personelini ise “referandumda ‘Evet’ kampanyası yürütmekle” ve “AKP’nin ocak bucak teşkilatı gibi çalışmakla” eleştirdi. TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Dış Ticaret Müsteşarlığı ile birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi birlikte görüşüldü. Devlet Bakanı Faruk Çelik, Diyanet’in 2010 yılını “Kuran Yılı” ilan ettiğini ve bu kapsamda yurtiçinde ve dışında 500 bin Kuranıkerim’in ücretsiz dağıtıldığını söyledi. Çelik, yıl sonu hedeflerinin bu sayıyı 1 milyona çıkarmak olduğunu söyledi. Devlet Bakanı Faruk Çelik’in sunuşunun ardından söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, Diyanet İşleri Başkanlığı büt ÇELİK: SORUNLARI ÇÖZECEĞİZ Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı Faruk Çelik, Madımak’ın kamulaştırıldığını, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin müfredatıyla ilgili Alevi vatandaşların yer aldığı komisyonun hazırladığı raporun Din Eğitimi Genel Müdürlüğü’ne teslim edildiğini, cemevlerine yasal statü verilmesinin hukuki boyutunu araştırmak için çalışmalar yapıldığını anlattı. Çelik, “Alevi Çalıştaylarında ne söz verdiysek, onları yerine getirme çabasındayız. 23 Kasım’da Madımak, ocak ayında din kültürü dersi müfredatı daha sonra da cemevlerinin statü sorunu çözüme kavuşturacağız” dedi. çesinin Dışişleri, Sanayi ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarının toplamından daha büyük olduğunu vurguladı. Başkanlığın çok önemli dinsel ve toplumsal görevleri olduğunu belirten Mustafa Özyürek, Diyanet’in Sünni İslam anlayışının sorunlarını çözecek şekilde örgütlendiğini, diğer mezheplere yönelik bir bölümü bulunmadığını da söyledi. Özyürek, “Alevi kesimin sorunlarının Diyanet tarafından adeta yok sayılması büyük sorundur, büyük sıkıntı yaratmaktadır” diye konuştu. CHP’li Mevlüt Aslanoğlu da “Diyanet İşleri Başkanı, siyaset üstü başkanlık yaptığını söylüyor ama dilindeki tarafsızlık, sadece Diyanet binasında kalıyor” dedi. “Diyanet İşleri Başkanı cemevine gittiği zaman, onların da başkanı olduğuna inanırım” diyen Çavuşoğlu, 8 yıldır dile getirmesine karşın hükümetin cemevleri konusu ve Alevi yurttaşların sorunlarını görmezden geldiğini kaydetti. CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan da geçmiş yıllarda seçim bölgesi Antalya’da bazı din görevlilerinin vatandaşlara “Ticaretin cazibesine kapılarak turist kadınlarla el sıkışmayın, göz temasında bulunmayın” şeklinde vaazlar verdiğini hatırlatarak Diyanet’in, turizm bölgelerinde verilecek vaazları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile hazırlamasını önerdi. Cezaevlerindeki ölümlere tepki İstanbul Haber Servisi KESK, Çağdaş Hukukçular Derneği’nin aralarında olduğu çok sayıda demokratik kitle örgütü, cezaevlerindeki ölümleri protesto etti. Sütlüce’deki AKP İl binası önünde eylemini gerçekleştiren grup adına açıklama yapan Enver Gündüz, cezaevlerinin mevcudunun 120 binlere dayandığını belirterek, “Son 10 yılda 1659 tutuklu ve hükümlü çeşitli gerekçelerle yaşamını yitirmiştir. Bunun 154’ü sadece son sekiz ayda gerçekleşmiştir. Bir katliama dönüşen bu durum, her ne kadar gizlenmeye çalışılsa da olanca hızıyla devam ediyor” dedi. Gençler Başbakan’a karşı birleşti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği için hapis cezası 7 bin 80 TL’ye çevrilen Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Özgür Senger için üniversite öğrencileri kampanya başlattı. Türkiye Gençlik Birliği’nin yürüttüğü kampanya için “Tayyip’e 1 TL’lik cevap” sloganını belirleyen üniversiteli gençler, Senger’in cezasını ödemek için 1 TL topluyor. Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU Son kararnamede, ağır ceza mahkemesi başkanlığından, ağır ceza hâkimi ya da ceza hâkimi olarak, unvanları olmadan 16 kişinin atandığını ifade eden Ergin, Cihaner’in de aralarında bulunduğu “tenzili rütbe” niteliğindeki savcı atamalarıyla ilgili de şu görüşleri savundu:“Başsavcılıklarla ilgili olarak ise 5 tasarruf var. Bunların 2’si talep doğrultusundadır, 1’i eşdeğer görevdir, 2’si talep dışı, hizmet gereği yapılan atamalardır. Hizmet gereği tasarruflar sadece bu dönemde mi oldu? 2008 yaz kararnamesinde; cumhuriyet başsavcılığından cumhuriyet savcılığına 7 kişi atandı, bunların tamamı hizmet gereği. Hizmet gereği denilen şey; inceleme ve soruşturmaya dayalı olarak yapılan tasarruflardır. 2008 yaz kararnamesinde; ağır ceza mahkemesi başkanlığından hâkimliğe atananlar ise 13 kişidir” CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ise ilk kez bu kadar çok unvanlı hâkim ve savcının, düz hâkim ve savcı olarak atandığını gördüğünü ifade etti. CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, alt komisyonda, CHP, MHP milletvekilleri ve yüksek yargı temsilcilerinin önerilerine rağmen Adalet Bakanlığı’nın gölgesini pekiştiren hükümlerin korunduğunu söyledi. Köktürk, alt komisyonda, “sınırlı, yüzeysel, sembolik değişikliklerin” yapıldığını söyledi. MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın, tasarının, baştan sona yanlışlar silsilesi olduğunu öne sürdü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle