16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
FarukDumandandenemeler: AdasızDeniz1 'Kusursuz kitap can sıkıcıdır' öykü edebiyatımıza, kendlne özgü diliyle yeni bir bakış açısı getiren Faruk Duman, bu kez denemeleriyle çıkıyor okuyucunun karşısına. Dumanın bu denemeleri daha önce çeşitli edebiyat dergilerinde yayımlanmıştı. Adasız Deniz bu yönüyle, Dumanın denemelerini bir arada sunuyor okuyuculara. Dumanın bu denemeleri, yarattığı öykü dünyasına dolaylı da olsa pencereler aralıyor. Ayrıca yazarın ilgi alanları, edebiyat üzerine düşünceleri, beğendiği yazarlar açısından da yorumlanmasını sağlıyor. Faruk Duman'la yeni kitabı Adasız Deniz üzerine konuştuk. ErayAK lamda öykü ve şiirle yakınlığı da var. lyi yanı, yazarını öyküde ve romanda olduğu gibi her anlamda özgür bırakması. Bu yönüyle akadcmik yazılardan ayrılıyor. Sözgelimi, yanıt aramıyor ama soru soruyor. Adasız Deniz'de görülccektir, daha çok kendi yazarlık dcneyimimc eğiliyorum, böylece kişinin kendi deneyiminden yola çıkarak okura, insanlara sorular sorması başkalarını da kimi konulara iark.Ii gözle bakmaya özendiriyor. Böyleyse, yani bunu sağlıyorsa iyi tabii. Bana göre Cumhuriyet'le birlikte yetişen o denemecilcr kuşağı çok önemliydi. Azra Erhat'tan Balıkçfya, Eyübogiu'ndan Melih Cevdet'e, Ataç'a... Tabii denemenin bugün yaşayan ustalarına, Tahsin Yüccl'c, Knis Batur'a, Adnan Binyazar'a, Oğuz Demiralp'e bugün çok şey borçluyuz. Ama genç yazarların denemeye artık pek eğilmedikleri görülüyordur santrım. Deneme, edebiyatın kanıdır. thmal edilirse, edilecekse hiç iyi olmaz. Denemeler genelde okuma deneyimleri ve edinimleri üzerine. Adasız Deniz için "Faruk Duman 'ın okuma atîası" diyebilir miyiz? Tabii, neden olmasın. Kimi kitaplar gerçekten kışkırtıyor insanı. Okurken, dur bakalım, burada bir şey var, diyorsun. Sözgelimi, Nabokov, Tolstoy'cudur. Dostoyevski'yi vasat buluyor. Fakat Tolstoy'un cüreti Dostoyevski'ninkinin yanında biraz sönük kalmıyor. Bu konuda bir şey yazmadım hcnüz ama Nabokov çapında bir yazarın burada bizim gibi okurlara bir ttızak kıırmaya kalkıştığını düşünüyorum. V.n azından, öyle olmasa bile, bu bir düşünme yöntemidir. Aynı şekilde, Kaflca'nın böceginin çizimlerini yapıyor. Bu biraz tuhaf. tnsan bir yerlerde sözünü etmeden duramıyor. Aynı şekilde, kusursuz kitap can sıkıcıdır. Kusurlu, ama sizi yazmaya, üzerinde düşünmeye iten kitap daha çekicidir bana göre. Denemelerinizi okurken yer yer, sizi siz ykpan öykü dilinizin izlerine rastlanıyor. Bunu, deneme diline kazandtrmak istediğiniz yeni bir üslup olarak görmemiz mümkün mü? Hayır, bu öykücülüğümden gelen bir şey. Ama deneme biçemi anlamında ycnilik barındırmıyor. Bu yazıları yazarken elimden geldiği kadar yalın şekilde anlatmaya çalışıyorum. Benim için önemli olan ilgi alanlarımın dcnemelerime yansıması. Kaplanlar, trenler buradan geliyor. Bu düşünceleri, bilgileri aktanrken öykü alışkanlıklarımn yarannı da görüyorum. Dil, kurgu gibi. "(îerçek dcğil, uzak bir ya/.ar olmayı lercih cderim." diyorsunıvs.. Fakat, bu denemelcrinizle okııyucuya daha da yaklaşıyorsu nuz, kendinizi onlara açıyorsunuz... • Elbette ama burada şunu söylemeli: Bu denemeler benim öykü ve romanlarımı açıklamıyor. Sözgelimi "Ağaçlar Papağanlar ve Başka Acayip Şeyler" adlı deneme Kırk romanının ortaya çıkışı sırasında yaşanana deneyimleri elc alıyor ama bu o kitabın benim için gerçekten tuhaf "ortaya çıkış"ıyla ilgili bir şey. Yani o süreçte aldığım notları içeriyor bir bakıma. Kitap üç kez baştan yazılıyor. IJçüncü deneme yayınlanıyor ama ilk ikisi bir kenarda kalıyor. tşte o denemede, yayımlanmayan ilk iki çalışma üzerine şeyler söyleniyor. Yayımlanan Kırk başliklı çalışma ise okura bırakılıyor. Tabii "uzak'Mık meselesi de başka... "SEVMEDİÖİMİZ BİR KİTAP BİZE ÇOK OLANAK TANIR" Öbür yapıtlannızı ve öykü dünyanızt açıklamada. anlamlandırmada denemelerinizin laydalı olabileceğini düşünüyor musunu/.? Denemeler yalnızca benim edebiyata bakışımı açık biçimde ortaya koyabilir. Kitaplanmla ilgili bir yardımı dokunmaz. Benim denemelerle söylediğim, söylemek istcdiğim şu: Bugün Türkiye'de edebiyatın niteliği üzerine düşünme vc tartışma olanağı kalmadı neredeyse. Ortalık kitap tanıtımı yazılarından geçilmiyor ve eleştirmenler yalnızca sevdigi kitapları yazıyor nedense. Oysa sevmedigimiz bir kitap bize çok olanaklar tanır; onun sayesinde edebiyatın niteliği üzerinde yeni şeyler söyleyebiliriz. Bu kitap harikadır demek başka şeydir, bu kitabın şöyle bir kusuru var, şu yapılsa daha iyi olurdu demek başka. Evliyâ Çelebi'nin Seyahatname s/ için söylcdiklcriniz oldukça dikkat çekici. Özellikle de "kitaplar kitabı" benzetmeniz. Adasız Deniz için de böyle bir bcnzetmc kullanabilir miyiz? Çünkü kitapta müthiş bir okuma yolculuğu var. Okuyucu Marquez 'den Borges e, flaldun Taner'dcn Yasar Kemal'e, Yunus Emre'den UmbertoEco'ya kadar dallarını uzatabiliyor... • Seyahatname, kıyas kabul etmez. Onu bir kenara koyarsak, başta da söyledigim gibi okudugumuz tüm kitaplar birikimimizi sağlıyor ve bize esin veriyor. Ben denemeyi asıl bu esin için yazıyorum. ()kuduğum kitaplar hakkında düşündüklerimi ya da o kitaplar yardımıyla uzandığım başka alanları okurlarımla paylaşnıak istiyorum. Sözgelimi Borges'in "Mavi Kaplanlar" öyküsünü okuyunca, yaşam alanımızdan uzaklaşan bu ola^anüstü hayvanlann bizim için aslında ne ifade ettiğini düşünmüştüm. Aynı şekilde "Düş Kaplanları" öyküsünde dc Borges kaplanları sanki bir üst boyııta geçmiş, yani söylenceye dönüşmüş varlıklar gibi anlatıyordu. Kuşkusıız bu söylence, bizim günlük yaşamımızın pek çok alanmı etkiliyor. Bunu bizim Anadolu Parsı üzerinden düşününce oriaya ilginç şeyler çıktı... Yaratıcı insan tanımınız da oldukça ilginç: "Keıııli kendinin sürgünü " olarak tanımlıyorsunuz onu. Siz de bir "varatıcı zihin" olarak bu kendi tanımınıza sıfiıyor musıınuz? Bunu çok bilmiyorum. Fakat, insanın yaratıcı olnıası, bag*layıcı görüşlcre takılıp kalnıamasını gerektiriyor gibi geliyor bana. Her konııyu hallettiyscniz zaten yaratacak bir şey kalmıyor elinizde. Siirgün bu anlamda bağsızdır. Son olarak, tekrar bövle denemelerden oluşan bir kitap için defterinizdeki notları karıştıracak mısınız? Evet, kimi apcritilicr denemeye dönüşüyor tabii. • , .. [email protected] Adasız Deniz/ Faruk Duman/ Can Yayınlan/142 s. K İ T A P S A Y I 1 0 8 2 I *» ^ ıı yıl tncir Tarim J hi 'nıkn sonra ikinci m J kez okuyucularınızla H JLS buluşuyorşunuz. Ne hissettiriyor bu size? "Ürctken" bir dönem içinde olduğunuzu söyleyebilir misiniz? Adasız Deniz'ıle yer alan denemeleri son birkaç yıl içinde çeşitli dergilerde çıkan yazılanmdan dcrledim. Böylece denemeler ilk kez kitaplaşmış oluyor. tncir Tarihfni, yeni öyküleri ve bu kitapta yer almayan denemclerle kitap yazılarını da dikkate alınca verimli bir dönemden geçtigimi söyleyebilirim. Tabii vcrimlilik gcrçekten "verimli", yani nitelikli olursa güzel. Buna okurlarım karar verebilir. •DENEME. EDEBİYATIN KANIDIR" • Pcki, denemeyi edebiyattn ncresindc konumlandırıyorsunuz? Dcneme, benim çok sevdiğim bir tür. Usta denemecileri hayranlıkla okuyorum, hatta son yıllarda daha çok deneme okuyorum. Tabii tür olarak, biraz daha uzman okura sesleniyor. Bu an Faruk Dumana göre Cumhuriyefle birlikte yetlsen denemecller kuşagı çok önemliydl. Azra Erhat'tan Balıkçı'ya, Eyübogiundan Melih Cevdefe. Ataç'a... Denemenin bugün yasayan ustalanna, Tahsin vücele. Enls Batura. Adnan Binyazar'a. Ofluz oemlraip'e çok $ey borçluyuz. SAYFA 4 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle