16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
11 KASIM 2010 PERŞEMBE HABERLER POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CUMHURİYET SAYFA 5 PSAKD Başkanı Fevzi Gümüş, Gül’ü atamalarında eşit yurttaşlık ilkesini gözetmeye çağırdı ‘Alevi atamak lütuf mu?’ Gül’ün “Alevi rektör de atadım” sözlerinin toplumun bir kesimine lütufkâr bir mantıkla yaklaştığının göstergesi olduğunu belirten Gümüş, Alevi inanç ve öğretisine mensubiyeti bilinen kişilerin, kamudaki belli mevki ve makamlardan uzak tutulduğunu söyledi. MEHMET MENEKŞE Gazeteci Özgür mü? Yüzlerini güneşe çeviren ayçiçekleri, o yemyeşil kentin caddelerindeki ıhlamur ağaçları, yaşamın o derinlerden gelen umut yüklü günleri gerilerde mi kaldı yoksa? Çocukluğumuzun 29 Ekim, 23 Nisan bayramları, 19 Mayıs törenleri, devrilmiş bir köknar ağacının aydınlık günlerimizi engelleyişi. Hepsi birer düş oldu benim için... Hepsi bir masal.... Sabah saat dokuzu beş geçe, Ankara’da Anıtkabir’de Ata’nın huzuruna çıkanları izliyorum; Dolmabahçe’de yapılan törenleri, ağlayan ilkokul öğrencilerini, bir çocuğun ışıldayan gözlerindeki yalnızlığı... Muhabir soruyor: “Atatürk yaşasaydı ne yapmak isterdiniz?” Çocuk hüzün dolu bir yanıt veriyor: “Boynuna sarılıp yanaklarından öpmek...” Florya Köşkü’nde açılan sergi, yine ilkokul öğrencileri ve gençler... Gözlerimi yumup uzun bir yolculuğa çıkıyorum, demokrasinin ve özgürlüklerin resmini çizmek istiyorum: “Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük nasıl gelir benim ülkeme?” Böyle bir resim nasıl yapılır bilmiyorum ama AB’nin Türkiye karnesinin ne olduğunu çok iyi biliyorum: “Türkiye’de özgürlükler zayıf, ekonomi pekiyi...” Ekonominin pekiyi olup olmadığını ekonomistlere bırakıp özgürlüklere bir göz atalım isterseniz! Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Basın Konseyi, Basın Enstitüsü Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, HaberSen, Spor Yazarları Derneği, Avrupa Gazeteciler Birliği başta olmak üzere çok sayıda gazeteci örgütü “Gazetecilere Özgürlük Platformu” adı altında bir bildiri yayımladı. Türkiye’de 30 Eylül 2010 itibarıyla 44’ü tutuklu, altısı hükümlü toplam 50 basın emekçisi var. Görülen o ki bu sayı giderek artacak! Çünkü yakın bir süre içinde 100’den fazla gazeteci hapis cezasına çarptırılma tehdidi altında. Tüm bunların dışında çok sayıda gazeteci ve basın kuruluşu hakkında hapis ve para cezası isteniyor... Açılan dava sayısı 1200... Gazeteciler hakkında açılan davalar, “gizliliğin ihlali”,“adil yargılanmayı etkilemek”, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “hakaret” suçundan açılmış. Bakın Hrant Dink ve gazeteci Cihan Hayırsevener cinayetleriyle ilgili davaların süreci vicdan sahibi herkesi kaygılandırıyor; Hablemitoğlu’nu öldüren tetikçiler hâlâ yakalanmıyor. Böyle bir Türkiye var karşımızda... Bu gelişmeler olurken televizyon ekranlarında laik demokratik Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal’in “diktatör” olup olmadığı tartışılıyor, “sıkmabaşlı”, gözleri sürmeli kızlar “demokrasiözgürlük” diye ahkâm kesiyor. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve öteki gazeteci arkadaşlarımızın çığlıklarını duyan yok. İsmail Beşikçi davası yarın, Filiz Koçali davası ise 23 Kasım’da... Düşünceyi ifade ve basın özgürlüğü, dünyanın gelişmiş bir ülkesinde özel bir özgürlük değildir. Demoklesin kılıcı hepimizin üzerinde. Burada sağcı, solcu, dinci, dinsiz ayrımı yapmıyorum. Demokrasinin ve özgürlüklerin gelişmesi için, yazma, konuşma, eleştirme, yorum yapma özgürlüğü birincil koşul değil midir? Temel hak ve özgürlüklerin gelişmesi, toplumun doğru bilgilendirilmesiyle olur. Gazetecilere Özgürlük Platformu, bu amaçla yola çıktı ve bir bildiri hazırladı. Ben bu bildiriyi gazetelerin birinci sayfasında pek görmedim, televizyonlarda izleyemedim. O nedenle kaygım ve hüznüm artıyor. Anıtkabir’e çıkan Cumhurbaşkanı, Başbakan, ana muhalefet, askerler, bürokratlar. Gerçekten çok merak ediyorum, saydığım kişiler demokrasiyi ve özgürlükleri nasıl yorumluyor? Yanıtını ben vereyim: “Parti içinde demokrasi olmadan, AKP’den CHP’ye, MHP’den bir başka partiye dek uzanan siyasal çizgiye baktığınızda Türkiye’de demokrasi ve özgürlük kavramları bir aldatmacadır.” Milletvekillerinin dokunulmazlığı olan bir ülkede gazeteciler para ve hapis cezasıyla yargılanıyor: Darbe günlüklerini hazırlayan emekli general ve arkadaşları dışarıda dolaşıyor, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek ve öteki arkadaşlarımız Silivri’de yatıyor, 44 meslektaşımız değişik cezaevlerinde çile dolduruyor. Yüzlerini güneşe dönen ayçiçekleri, ıhlamur ağaçları ve benim çocuk günlerim... Ata’nın boynuna sarılıp onu iki yanağından öpmek isteyen çocuk... Sonu devrilmiş bir köknarla tıkanan yol, kararan ağaçlıklar, satılan ovalarımız, koylarımız ve büklerimiz. Ne yapabilirim? En iyisi gazeteci dostum Erbil Tuşalp’in “Kırmızı Yayınları”ndan çıkan “İslam İmparatorluğu”nu okumaya başlayayım; (Mutlaka siz de edinip okuyun.) bir süre sonra anlatırım... AMASYA Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Alevi rektör de atadım” sözlerine tepki gösterdi. Cumhurbaşkanlığı makamının yurttaşlar arasında ayrımcı bir tutum sergilememesi gerektiğini vurgulayan Gümüş şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı’nın yurttaşlarının bir bölümüne inançlarından dolayı lütufkâr bir mantıkla yaklaşması kabul edilebilir bir tutum değildir. Lütufkâr yaklaşım, demokrasi ve temsil edilen makamın değeri dikkate alındığında, söylenen sözün tarifi nasıl yapılabilir? Bu makamın bir gereği olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın yurttaşları arasında ayrımcılık yapan bir tutumu ima dahi etmesi hiçbir şekilde açık lanamaz.” Alevi yurttaşların devletin birçok kurum ve kuruluşunda gereğince görevlendirilmediğini, çoğu kez askeri ve sivil bürokraside yüksek bürokrat görevleriyle istihdam ettirilmediğinin herkesçe bilindiğini belirten Gümüş, emniyet müdürlüklerine, valiliklere, diğer yüksek bürokratik makam ve mevkilerde Alevi inanç ve öğretisine mensubiyeti bilinen kişilerin, liyakatı ve mesleğin gerektirdiği niteliği taşımasına karşın, bu mevki ve makamlardan uzak tutulduğunu söyledi. Gümüş açıklamasında şu görüşlere yer verdi; “Sözü edilen hakkaniyetsiz, hukuksuz ve önyargılar sebebi ile birçok yurttaşımızın hak ettiği mevki ve makamlardan uzak tutularak mağdur edildiği gerçeği karşısında Sayın Cumhurbaşkanı’nı eşit yurttaşlığı esas almaya davet ediyoruz.” Amasya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu dilekçesi veren öğrenci velisi Oktay Beyazgül’e Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Şube Başkanı Ali Culuk, Sarayözü Alibircan Dernek Başkanı Veli Keskin, Niyazbaba Derneği Başkanı İsmail Ertürk ve Alevi dedesi Hasan Aslan da destek verdi. Hakaretçi imama suç duyurusu AMASYA (Cumhuriyet) Amasya Gümüşhacıköy Lisesi’nde Alevi öğrencilere ağır hakaretlerde bulunan sözleşmeli olarak din kültürü ve ahlak bilgisi dersine giren imam Şuayip Güllü hakkında öğrenci velileri suç duyurusunda bulundu. EğitimSen, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ve CHP de Güllü’ye tepki gösterdi. Amasya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu dilekçesi veren öğrenci velisi Oktay Beyazgül dilekçesinde oğlunun, din dersine giren imam Şuayip Güllü’ye “Birasına maç yapmak günah mıdır?” diye sorduğunu ve bunun üzerine Güllü’nün “İçinizde Alevi var mı?” diye sorduktan sonra Alevilere ağır hakarette bulunduğunu belirtti. Beyazgül, imamın “Ben Sivas’ta Alevi köylerinde çalıştım. Alevilerin sapık ve ensest ilişkileri vardır. Onlar gelinlerine bile sarkıntılık yaparlar. Makul ve iyi insanlar değillerdir” dediğini aktardı. Alevilerin bu tür iftira ve hakaretlere maruz kalmasının kabul edilemeyeceğini, Alevilerin toplumun etik değerlerine önem veren, insana ve hukuka değer veren bir kitle olduğunun altını çizen Beyazgül, Türkiye’de yaşayan 25 milyon Alevinin zan altında bırakıldığını ifade etti. Beyazgül, Güllü hakkında İlçe Kaykamlığı’na da şikâyette bulundu. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Ali Balkız ise AKP’nin yaşamın her alanında Alevilere yönelik asimilasyonunu sürdürdüğünü vurgulayarak şöyle konuştu: “Üstümüze üstümüze bu kadar gelmeleri artık yetti. Canımıza tak etti. Pir Sultan’ın sazını elimize aldırmasınlar. Bu davada da duruşmalar başladığında davaya müdahil olarak katılacağız.” [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 SEZER’İN ATADIĞI 2 REKTÖRE YENİDEN GÖREV Gül 15 üniversitenin rektörünü belirledi tenin 4’ünde yeni isimlere görev vererek Sezer dönemini kısmen silmiş olANKARA Cumhurbaşkanı Ab du. Gül’ün, Celal Bayar Üniversitedullah Gül, 15 üniversitenin rektör ata si’nde seçimlerde birinci olmasına karmalarında 10. Cumhurbaşkanı Ahmet şın Prof. Semra Öncü yerine ikinci olan Necdet Sezer’in göreve getirdiği 6 Prof. Mehmet Pakdemirli’yi ataması üniversite rektöründen 4’ünü atama ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde yarak Sezer dönemini kısmen sildi. de Rektör Prof. Zehra Seyfikli’nin Sezer döneminde atanan Kocaeli ve yeniden aday olmaması nedeniyle TürMersin üniversitelerinin rektörlerine kiye’deki kadın rektör sayısı azalarak 7’den 5’e düştü. ikinci kez görev veGenellikle ren Gül, 4 üniversiYÖK’ün kendisine tede seçimlerde biBirinci olan Alevi gönderdiği listenin birinci olan adayları rektörü atamadı rinci sırasındaki adayatamadı. Gül, “Alevi rektör de atadım” ları rektör olarak beGül, aralarında demesine karşın, Kars Kafkas lirleyen Gül, 11 üniSezer döneminde de Üniversitesi’nde seçimlerde en versitenin rektör ataatanan üniversite çok oyu alan Alevi kökenli masında yine bu şerektörlerinin bulunmevcut Rektör Prof. Abamüskilde hareket etti. duğu 15. üniversite lüm Güven’i rektör olarak ataGül’ün, Sezer dönin rektörlerini dün madı. Gül, türbana destek veneminde atanan Kobelirledi. 15 üniversi ren Prof. Özcan’ı uygun gördü. caeli Üniversitesi te içinde Sezer döneRektörü Prof. Dr. minde atanan 5 üniversitenin 3’ünde yeni rektörler ata Sezer Komsuoğlu’nu YÖK listesinnırken 2’sinde rektörlere ikinci kez de 2. sırada, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Süha Aygörev verildi. dın’ı da 3. sırada olmasına karşın rekKadın rektör sayısı düştü tör olarak ataması dikkat çekti. Balıkesir Üniversitesi’ne rektör olaGül, 4 üniversitede seçimlerde en çok oyu alarak birinci olan adaylar yerine rak atanan Prof. Dr. Mahir Alkan’ın, 2. ve 3. sıradaki adayları atadı. Gül, bir Celal Bayar Üniversitesi’ne atanan üniversitede seçimlerde üçüncü olan, üç Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli’nin ve üniversitede ise seçimlerde ikinci olan Kars Kafkas Üniversitesi’ne atanan adayları rektör yaptı. Gül, Sezer dö Prof. Dr. Sami Özcan’ın Türbana Özneminde rektörleri atanan 6 üniversi gürlük Bildirisi’nde imzası bulunuyor. MAHMUT LICALI C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle