18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 6 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Yargõtay Başsavcõsõ Yalçõnkaya, hükümeti parti kapatmadan, yasadõşõ dinlemelere kadar pek çok konuda uyardõ ‘Laiklik gündemden düşürülüyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõsõ Abdurrahman Yalçın- kaya, muhafazakâr partiler öne çõktõkça artan ra- dikalleşmeyle birlikte, ekonomik büyüme ve modernizasyona daha çok vurgu yapõlarak “la- ikliğin gündemden düşürüldüğü ve tanımının değiştirilmeye” çalõşõldõğõnõ vurguladõ. Yalçõn- kaya, AKP kapatma davasõna işaret ederek yalnõzca şiddet unsurunun değil hoşgörüsüzlüğün de ka- patma nedeni olduğu uyarõsõnda bulundu. Yal- çõnkaya, AKP hakkõnda geçen yõl açtõğõ kapatma davasõnõn ardõnda ilk kez Yargõtay Başsavcõlõğõ’nõn 17. Onur Günü nedeniyle düzenlenen törende ko- nuştu. Törene hükümet kanadõndan temsilci ka- tõlmadõ. Konuşmasõna geçen ay yaşamõnõ yitiren Prof. Dr. Türkan Saylan’õ anarak başlayan baş- savcõnõn öne çõkan değerlendirmeleri şöyle: ? Ekonomi aldatmacası: Muhafa- zakâr partiler öne çõktõkça, artan radikalleşmey- le birlikte, ekonomik büyüme ve modernizasyo- na daha çok vurgu yapõlmak suretiyle, Batõ tipi de- mokrasilerin ayrõlmaz parçasõ olan laikliğin gün- demden düşürüldüğü ve tanõmõnõn değiştirilme- ye çalõşõldõğõ görülmektedir. Hukuk yoluyla de- mokrasinin sağlanmasõna her kesimin saygõ gös- termesi, demokrasinin ve güçler ayrõlõğõ ile hu- kukun üstünlüğü ilkesinin gereğidir. ? Kapatma davası: Avrupa Konseyi Par- lamenterler Meclisi’nin kararõnda, Venedik Ko- misyonu kararlarõnda belirtilen ilkeler doğrultu- sunda siyasi partilerin kapatõlmasõnõn, özellikle şid- dete göz yumma ve şiddeti kõşkõrtma, ülkenin si- vil barõşõnõ tehdit etme durumlarõnda uygulana- bilecek istisnai bir tedbir olduğu vurgulanmõştõr. Venedik Komisyonu raporundaki yasaklama il- keleri, sadece şiddet ile sõnõrlõ değildir. İlkeler ara- sõnda õrkçõlõk, yabancõ düşmanlõğõ ve hoşgörü- süzlük de bulunmaktadõr. Laikliğin, dinsel hoş- görüyü sağlayan ve güvence altõna alan ilke olduğu bir gerçektir. Venedik ilkelerinde, partinin, sivil barõşõ ve demokratik anayasal düzeni tehlikeye sok- masõ halinde, bu amaca ulaşmak için demokratik yollarõ kullanõyor olsa dahi, o siyasi partinin ka- patõlacağõ kuralõ getirilmiştir. Parti üyelerinin (AKP) hoşgörüsüzlük, sivil barõşõ ve demokratik anayasal düzeni tehlikeye sokan beyan ve ey- lemlerinin, parti tarafõndan (AKP) desteklendiği, birçok somut deliller yanõnda Anayasa Mahke- mesi’nce iptal edilen anayasa değişikliği ile de gö- rülmüş ve anlaşõlmõştõr. ? Amaç yargıyı etkisizleştirme: Anayasa ve Siyasi Partiler Yasasõ’nda yapõlacak değişiklikle partilerin kapatõlmasõ davasõ açõla- bilmesinin TBMM’nin veya diğer bir kurulun ona- yõnõn alõnmasõ şartõna bağlanmasõ tartõşõlmaktadõr. Değişikliklerde esas alõnmasõ gereken ilkelerin, yüksek mahkemelerin kesinleşmiş, yerleşmiş, istikrar kazanmõş kararlarõnda aranmasõ daha gerçekçi olacaktõr. Hukukun üstünlüğü ilkesi çağdaş demokrasilerde, parti içi demokrasiyi da- hi sağlayamamõş siyasi iktidar gücünün, dikta re- jimine doğru ilerlemesini önlemeyi teminen ge- tirilmiş ve yargõ denetimi herhalde uygulanmasõ gerekli temel bir kural olarak kabul edilmiştir. Bu yöndeki değişiklik isteği, yargõ denetimini etki- sizleştirme amacõnõ taşõyacaktõr. Anayasal ilkelere uymamayõ temel hak ve özgürlük olarak tanõm- layanlar yanõlgõ içindedirler, anayasal rejime, üniter devlete ve demokratik toplumsal düzene za- rar vermektedirler. ? İktidar her şeyin üstünde değildir: Belli makamõ işgal eden kişilerin, Yüksek Mah- keme kararlarõna yönelik kişisel görüş açõklama- sõ şeklindeki beyanlarõnõn yargõ üzerinde güveni zedeleyici olduğu müşahade edilmektedir. Yargõya, güven ve saygõ, sürekli ise erdemliliktir. Siyasi- lerin, yargõ organlarõnõn açõklamalarõndan rahat- sõz olduklarõ yönündeki beyanlarõ ise devlet yet- ki ve görevlerinin kullanõlmasõndan ibaret ve bu- nunla sõnõrlõ bir medeni işbirliği ve işbölümü olan, devlet organlarõ arasõnda üstünlük anlamõna gel- meyen, kuvvetler ayrõlõğõ ilkesini göz ardõ eden ve siyasi gücün her şeyin üstünde olduğu imajõnõ ve- ren beyanlardõr. Siyasilerin politik çõkarlara dayalõ beyanlarõ, güçler ayrõlõğõ ilkesine aykõrõdõr. ? Yeni rejim arayışları: Aşiret, tari- kat ve cemaatin egemen olduğu toplumlarda, bi- reyin gelişmesi, özgür olmasõ mümkün olmadõ- ğõndan, Avrupa toplum düzenine ulaşmak için din- sel ve etnik siyasetten uzaklaşõlarak, birey haklarõnõ koruyan, bireyin ekonomik gelişmesini hedefle- yen, demokratik bir siyaset oluşturulmasõ, halkõ- mõz ve ülkenin geleceği açõsõndan yararlõ olacaktõr. Siyasi düşünceler, ülke barõşõ için tehdit yarata- cak bir noktaya vardõrõlmamalõdõr, açõk toplum ve hukukun üstünlüğü kavramlarõnda ilkeli davran- mak gereklidir. Cumhuriyetin kuruluşunu, kuru- cularõnõ, demokrasi ve özgürlükleri, hatalõ ve ken- dine göre yorumlayõp fazlasõyla tartõşan, tartõşmaya açan toplumlar, devletler kendisiyle aşõrõ yüzleş- meye doğru giderek milli benliğini, varlõğõnõ, var oluş nedenlerini kaybedip gururla, iftiharla yaşa- dõklarõ devletin birlik ve bütünlüğünün değerle- rini bir yana bõrakarak yeni rejimler, liderler aramaya yönelirler. Prof. Dr. Alemdaroğlu’nun avukatõ Çetinbaş, iddianameye ve savcõlarõn tutumuna dikkat çekti ‘Eleştiri terör faaliyeti gibi sunuluyor’ HATİCE TUNCER Ergenekon davasõnda Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun savunmasõnõ yapan avukat Metin Çetinbaş, iddianamede var olduğu öne sürülen Ergenekon’u, savcõlarõn “uyduruk, dedikodu örgütü” olarak nitelendirdi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi ta- rafõndan Silivri Cezaevi kampusundaki sa- londa görülen Ergenekon davasõnõn dün 97. duruşmasõ gerçekleştirildi. Metin Çe- tinbaş, 2 Haziran Salõ günü başladõğõ müvekkili Kemal Alemdaroğlu’nun sa- vunmasõnda, iddianameyi konu başlõkla- rõyla değerlendiriyor, suçlamalarõ yanõt- lõyor. Savcõlarõn, hükümet muhalifi her tepkiyi, derneği terör faaliyeti içerisinde ele aldõğõna dikkat çeken Çetinbaş, “İd- dianame yasal çerçevede eleştiriye ta- hammül edememe noktasındadır. Sav- cılar eleştiriyi terör faaliyeti gibi takdim etme gayreti içindedir” dedi. Yumurta atmak, yuhalamak gibi eylemlerin terör faaliyeti olmadõğõnõ, ancak yapanlarõn “hakaret” ile suçlanacağõnõ anlatan Çe- tinbaş, şöyle konuştu: “İktidar partisini eleştirebilmek demokrasinin bir gere- ğidir. Bir başbakan, bir siyasi parti tem- silcisi en sert biçimde eleştirilebilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları da bu yöndedir.” Ergenekon’un Türk Silahlõ Kuvvetleri içinde bir örgütlenme olduğu iddialarõna ilişkin olarak Çetinbaş, “Yüksek Aske- ri Şûra’da ve devletin başka birimle- rinde bu dedikodu örgütü ile irtibatlı ol- ması nedeniyle hiçbir askeri şahsın görevine son verilmemiştir. MİT, Baş- bakanlık, Genelkurmay kendilerine gönderilenleri ciddiye almamış, dedi- kodudan öteye giden değerlendirmeler yapmamıştır” şeklinde konuştu. Bazõ emekli generallerin darbe planla- rõna ilişkin iddialar konusunda Çetinbaş “Tankları, tüfekleri, uçaksavarları, emirlerinde askerleri varken darbe yapmayıp emekli olmayı mı beklemiş- ler? Her askeri şahıs ile görüşen bir dar- be hazırlığında mıdır” diye sordu. “Savcıların siyasi yorumları ve dü- şünceleri bir davanın delili olamaz” di- yen Çetinbaş, “Madem yazdılar, bun- ların delili ortaya konulmalı. Belge ve delil konulmazsa iddinamede hakaret suçu oluşturur” dedi. T U Ğ G E N E R A L M E T İ N G Ü R A K : ‘Karargâhta arama yapılmadı’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Genelkurmay İletişim Dai- re Başkanõ Tuğgeneral Metin Gü- rak, “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõnda Deniz Kuvvetleri Ko- mutanlõğõ Karargâhõ’nda arama yapõldõğõna ilişkin haberleri ya- lanladõ. Gürak, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda önceki gün gerçekeş- tirilen operasyonlara değindi. “Po- lislerin, Deniz Kuvvetleri Ko- mutanlığı Karargâhı’nda ara- ma yapmak istedikleri, buna izin verilmediği, sivil ve askeri savcıların arama yapıp bazı bil- gisayarların hard disklerini al- dığı” yönündeki haberleri yalan- layan Gürak, şunlarõ söyledi: “Dünkü (önceki gün) olayla ilgili olarak hukuki sürece girmeye- ceğim. Ancak konuya ilişkin ba- zı yanlış haberler basına yansı- maktadır. Şunu açıklayabilirim: Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhı’nda bir arama ya- pılmamıştır. Dün (önceki gün) muvazzaf personelden sadece bir binbaşı ve bir astsubay göz- altına alınmıştır.” Soruşturma kapsamõnda emniyet görevlilerinin “karargâhta bir arama yapma girişiminde dahi bulunmadıkla- rı” da öğrenildi. ENFEKSİYON RİSKİ Manisalı’ya ziyaretçi yasağı İstanbul Haber Servisi - Haseki Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde ön- ceki gün ameliyat olan gazetemiz ya- zarõ, iktisatçõ Prof. Dr. Erol Manisa- lı’nõn sağlõk durumunun iyi olduğu ve tedavisine 2. Genel Cerrahi Klini- ği’nde devam edildiği belirtildi. Dok- torlarõ, olasõ enfeksiyon riskine karşõ Manisalõ’ya ziyaretçi yasağõ getirdi. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Prof. Manisalõ, bir süredir sağlõk so- runlarõ ile mücadele ediyordu. Mani- salõ, beyin damarlarõnda tõkanõklõk ve kalp sorunlarõ nedeniyle yaklaşõk 4 haf- ta önce Silivri Devlet Hastanesi’nden Haseki Eğitim ve Araştõrma Hastane- si’ne sevk edilmişti. Burada yapõlan tet- kikler sonrasõnda Manisalõ’nõn sol göğsünde bir kitleye rastlanõlmõş ve meme kanseri teşhisi konulmuştu. Ön- ceki gün yapõlan operasyonla Mani- salõ’nõn sol göğsü, koltuk altõ lenf bezleri tamamen alõndõ. Doktorlarõ, Ma- nisalõ’nõn tõbbi açõdan kontrol altõnda olmasõ ve diğer nörolojik testlerinin ya- põlabilmesi açõsõndan bir süre daha has- tanede kalacağõnõ söylediler. Hilmioğlu ve Haberal’ın tedavisi sürüyor Yüz felci geçirdiği için önceki gün Haseki Eğitim ve Araştõrma Hastane- si’ne kaldõrõlan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğ- lu’nun tedavisi de Kulak Burun Boğaz (KBB) kliniğinde devam ediyor. Bir süre önce anjiyo olan Başkent Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal da İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardioloji Enstitüsü’nde yatõyor. G ürak, haftalõk basõnõ bil- gilendirme toplantõsõn- da, 22 Mayõs-5 Haziran tarihleri arasõnda 7’si teslim, 6’sõ ölü ve 1’i yakalama ol- mak üzere toplam 14 teröristin et- kisiz hale getirildiğini söyledi. Gü- rak, 29 Mayõs’ta Diyarbakõr Lice’de mayõnlõ sal- dõrõ ile 9 askerin şehit olduğu olayõn meydana gel- diği yerin 4 kilometre doğusunda gerçekleştiri- len operasyonda 2’si kadõn 4 teröristin öldürül- düğünü bildirdi. Ele geçirilen malzemelerden te- röristlerin benzer eylemler planla- dõklarõnõn anlaşõldõğõnõ belirten Gürak, Şõrnak’õn Bestler-Dereler bölgesinde süren operasyonlarda 1 astsubayõn şe- hit olduğunu, 1’i üsteğmen, 2’si uzman erbaş olmak üzere 3 personelin de ya- ralandõğõnõ açõkladõ. Terör örgütünün sivilleri hedef almayõ, her türlü yatõrõm ve altyapõ çalõşmalarõnõ engellemeye çalõştõğõnõ kaydeden Gürak, Şemdinli ve Şõrnak’ta yol yapõmõndaki araçlarõn kundaklanmasõ ve iki işçinin kaçõrõl- masõnõ buna örnek olarak gösterdi. 14 terörist etkisiz hale getirildi Gürak, toplantıda son olarak Ergenekon soruşturması kapsamında önceki gün gerçekleştirilen operasyonlara değindi. Y A S A D I Ş I D İ N L E M E O L M A Z Ceza yargõlamasõnda düzenlenen iletişimin denetlenmesi tedbiri, ancak suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlõğõ ve baş- ka surette delil elde edilmesi olanağõnõn bu- lunmamasõ halinde başvurulabilecek bir tedbirdir. ‘ HOŞGÖRÜSÜZLÜK KAPATMA NEDENİ Venedik Komisyonu raporundaki yasaklama ilke- leri, sadece şiddet ile sõnõrlõ değildir. İlkeler ara- sõnda õrkçõlõk, yabancõ düşmanlõğõ ve hoşgörüsüz- lük de bulunmaktadõr. Laikliğin, dinsel hoşgörüyü sağlayan ve güvence altõna alan ilke olduğu bir gerçektir. ‘ YARGI ETKİSİZLEŞTİRİLMEK İSTENİYOR Anayasa ve Siyasi Partiler Yasasõ’nda yapõlacak de- ğişikliklerde esas alõnmasõ gereken ilkelerin, yüksek mahkemelerin kesinleşmiş, yerleşmiş, istikrar kazanmõş kararlarõnda aranmasõ daha gerçekçi olacaktõr. Ak- si yargõ denetimini etkisizleştirme amacõnõ taşõyacaktõr. ‘Kişinin temel hak ve özgürlükleri zedelenmemeli C eza yargõlamasõna ilişkin kurallar, usul kurallarõ olmakla birlikte kişile- rin temel hak ve özgürlükleri ile ya- kõndan ilgilidir. Bu kurallar, kişilerin özgürlüklerini güvence altõna alan normlardõr. Bir ceza soruşturmasõnda usul kurallarõna riayetsizlik, kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlali an- lamõna gelir, bir şekle aykõrõlõktan ibaret görü- lemez. Ceza yargõlamasõnda düzenlenen iletişimin denetlenmesi tedbiri, ancak suç işlendiğine iliş- kin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlõğõ ve başka surette delil elde edilmesi olanağõnõn bulunma- masõ halinde başvurulabilecek bir tedbirdir. İs- tisnai nitelikteki bu tedbire, yasada belirtilen ko- şullarõn mevcut olmadõğõ durumlarda başvurul- masõ, bu tedbirin istisnai olma özelliğini kaldõrõp genel bir uygulama haline dönüşmesine, yasa ile korunmak istenen, kişilerin temel hak ve özgür- lüklerinin zedelenmesine yol açar. Unutulma- malõdõr ki, ceza yargõlamasõnõn amacõ her ne pa- hasõna olursa olsun maddi gerçeği bulmak de- ğildir. Temel amaç, maddi gerçeğe hukuk kural- larõna uygun olarak yürütülen bir soruşturma ve yargõlama sonucuna varmaktõr. Bu temel ilke in- sanlõğõn tarihi içerisinde temel hak ve özgürlük- ler alanõnda yaşadõğõ acõ deneyimlerin sonucu, çağdaş ceza yargõlamasõnõn kabul ettiği bir pren- siptir. İletişimin denetlenmesi uygulamasõnda, ya- sadõşõna çõkõlmamalõ, bireyin özel hayatõnõn giz- liliği ve korunmasõ hakkõ ihlal edilmemelidir. Anayasa Mahkemesi siyasi kimlik kazanır S avcõlarõn duruşma salonundaki konumu, Anayasa Mahkemesi’nin yeni binasõnda Yüce Divan duruşma salonundaki dü- zenleme nedeniyle tekrar gündeme gel- miştir. Yargõtay başsavcõsõnõn yeri kürsüden da- ha aşağõ seviyedeki platforma konulmuştur. Bu ko- nudaki değişiklik önergesi, TBMM’de hükümet adõna olumlu görüş bildirilmemesi üzerine red- dedilmiştir. Sorun yüksek mahkeme başkanõnõn (Haşim Kõlõç) tasarrufu ile çözülecek bir konu ol- mayõp yargõ kararõ ile giderilebilecek bir boyu- ta ulaşmõştõr. Yüce Divan sõfatõyla başbakan ve ba- kanlarõ yargõlama görev ve yetkisi bulunan Ana- yasa Mahkemesi’ne görev alanõna girebilecek ve hukuka aykõrõ işlemleri yapabilecek kişi ve ku- rumlar tarafõndan (TBMM) üye seçilmesi, Ana- yasa Mahkemesi’ne siyasi bir kimlik kazandõra- cağõ gibi hukuk devletinin temel ilkesi olan güç- ler ayrõlõğõnõn ihlali sonucunu da doğuracaktõr. ? Savcıların durumu: Bireyin ve dev- letin menfaatlerini koruma ile görevli ve yetkili olan savcõlarõn, herhangi bir etki ve siyasi baskõ altõnda kalmadan bağõmsõz bir şekilde çalõşma- larõ sağlanmalõdõr. AİHM kararlarõ doğrultusunda, insan haklarõnõn korunmasõ konusunda uzman sav- cõlar yetiştirilmelidir. Bağõmsõz, tarafsõz ve etkin bir yargõ sistemi için yargõ üzerindeki etkilerin kal- dõrõlmasõ, yeterli mali kaynak sağlanmasõ ve hâ- kim ve savcõlarõn eğitimine önem verilmelidir. ‘Gizli amaçlarõ olan iç güçler’ vurgusu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya ve beraberindeki Yargıtay cumhuriyet savcıları, Yargıtay’daki törenin ardından Anıtkabir’i ziyaret etti. Yalçınkaya ve beraberindekiler, Atatürk‘ün mozolesine çelenk koyarak, saygı duruşunda bulundu. Daha sonra, Misakı Milli Kulesi’ne geçen Yalçınkaya, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı: “Sevgili Atam, ifade özgürlüğü ve akılcı, laik düşünce temeline dayanan demokratik ve sosyal hukuk devletinin ve anayasa düzenimizin ilkeleri arasında yer alan ve ulusal bağımsızlığımızın vazgeçilmez temelini oluşturan devrimlerini, gizli amaçları olan dış ve iç güçlere karşı koruma gücümüz, kurduğunuz güzel yurdumuzda yaşayan her fert gibi eksilmeden devam edecektir.” Gözaltına alınanların sayısı 6 İstanbul Haber Servisi - “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõnda bazõ illerde gerçekleştirilen operasyonlarda, gözaltõna alõnanlarõn sayõsõnõn 6 olduğu öğrenildi. Soruşturmayõ yürüten savcõlarõn talebi ve İstanbul Nöbetçi 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin verdiği “arama” kararõyla, Beykoz’daki kazõlarda bulunan mühimmata ilişkin çeşitli illerde operasyon yapõldõ. Operasyonlarda, aralarõnda muvazzaf subaylarõn da bulunduğu 6 kişi gözaltõna alõndõ. BES’ten tepki ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Büro Emekçileri Sendikasõ (BES) üyeleri KESK’e yönelik baskõlarõ, sürgün ve soruşturmalarõ protesto etti. Adana Vergi Dairesi önünde toplanan BES üyeleri, çeşitli sloganlar atarken grup adõna açõklama yapan BES Adana Şube Başkanõ Sinan Tunç, KESK’e yönelik baskõlarõ kõnadõ. KESK’in önemli bir emek ve demokrasi mücadelesi yürüttüğünü aktaran Tunç, baskõlara karşõn bu mücadelenin süreceğini duyurdu. Yasal güvence altõnda olmasõna karşõn, sendikal çalõşmalarõndan dolayõ BES üyelerinin sürgün edildiğini söyleyen Tunç, “Baskõlarõ, soruşturmalarõ ve sürgünleri protesto ediyoruz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle