18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER Bizim evde üzerine özenli titrenen, atılmayan, uzun süre saklanıp, dönüp dolaşıp okunulan ek, önümüzdeki ay 23 yaşına girecek olan Cumhuri- yet’in “Bilim Teknoloji” ekidir. Tabii, “Bilim Teknoloji” diye bir ek vermek, Cumhuriyet’in yayın ilkeleriyle tutarlı olduğunu göstermekte. Bir yandan aydınlanmayı, poziti- vizmi, Cumhuriyet devrimini savu- nacak, “Hayatta en hakiki yol göste- rici bilimdir” diyecek, öte yandan fal köşesi açacak veya fal ilavesi verecek değilsin ya!... Ama tutarlılık ya da bilime öncelik vermek her zaman reyting yapmıyor, bu yola başvurdunuz mu, itibarınız ço- ğalsa bile desteğiniz ve geliriniz art- mıyor,özellikle de amentüsü “bişşiiiy olmaz abiii” toplumlarında. Doğal. “Bişşiiiy olmaz abii” sebep sonuç ilişkisini reddeder, dolayısıyla da bilimin özüyle bağdaşmaz. Bilim Teknoloji ekini (bir zamanlar “Bilim Teknik”ti adı) Orhan Bursalı yö- netiyor. Bu yüzden de Orhan, zaman içinde bazı profesyonel deformasyo- nuna (meslek çarpıklığına) duçar ol- muş durumda. Çoğumuzun, sinir- lensek bile öfkenin doruklarına fırla- madığımız olaylarda o, soğukkanlılı- ğını yitirip, köpürür, bizim toplumsal özelliklere bağladığımız kimi davra- nışları ise onun aklı almaz. Yine öyle olmuş. Salı günkü köşe- sinde “Şarlatanlar TV’leri Bastı” baş- lıklı yazısında öfkeyle, kendilerine “kozmik bilimci”, “kozmik bilinççi” diyenlerin işkembe-i kübradan atarak halk sağlığıyla oynamalarına ifrit ol- duğunu dile getiriyor. “Sadece ‘tufaya gelen’ bu halk ke- simlerinin aklına mı şaşmalı, yoksa ay- nı zamanda bunlara çanak tutan TV’le- rin de aklına mı?” diye başladığı ya- zısında güya kozmik dünyadan yar- dım elini uzatıyor gibi yapıp, palavra reçeteler önererek, halkın sağlığıyla il- gili sömürü dalaveresini anlattıktan sonra kreşendo bölümünde haykırı- yor: - Bu ülkede halkın sağlığını şarla- tanlara karşı koruyacak kimse yok mu? Çığlık, bilimsel düşüncenin ve insan sevgisinin ürünüdür. Ama demokra- sinin özüyle bağdaşmamaktadır. Çünkü bir özgürlükler rejimi olan de- mokraside önde gelen özgürlüklerden biri de aldanma özgürlüğüdür. Tabii ki aldanmanın başat özgür- lüklerden olduğu bir sistemde, al- datma özgürlüğü de önde gelen öz- gürlük alanlarından biri olacaktır. Özellikle az gelişmiş, yolunu bilimle değil, hurafe ile bulmaya yatkın, iki- de bir “bişşiiy olmaz abiii” patlatan, bir şey olduğu zaman da “vay ana- sını!” diyerek apışıp kalan, ama yine de sebep sonuç ilişkisini kurmayı hiç- bir zaman asla kabul etmeyen bire- yinin demokraside en çok kullandığı özgürlük aldanma-aldatma özgürlü- ğüdür. Az gelişmiş toplumlarda zekâ ile kurnazlık birbirine karıştırıldığından, bu gibi yerlerde aldatma zekâ sanılır. Zekâ ile kurnazlığı birbirine karıştı- ran toplumlar, küçük küçük köşeleri dönerken, ikide bir kafasını büyük çık- mazların duvarına çarpan insanlardan oluşur. Ama demokrasiler, sağlık, eğitim ve- ya diğer herhangi bir başka konuda, aldatılanın korunmasını, aldatan-al- datılan ilişkisini serbest piyasa ilişki- sine bırakır. Çağımız demokrasilerinde nasıl ki vahşi kapitalizmin insana ve doğaya ettiğini düzeltmek tümüyle piyasa ekonomisinin serbest olduğu varsa- yılan arz-talep ilişkisine bağlanmış ise, aldatılan insanın korunmasını da al- datan-aldatılan karşılıklı ilişkisine bağ- lamıştır. Demokrasilerde “İki kere iki beş eder”in yaptırımı yoktur. Bu durumda Orhan Bursalı’nın “Bu ülkede halkın sağlığını şarlatanlara karşı koruyacak kimse yok mu?” so- rusunun yanıtı da açıktır: - Yok anam yok! Halkın beden ve akıl sağlığını şarlatanlara da lüpçülere de karşı koruyacak hiçbir mekaniz- ma yok. Bu rejimin adı demokrasi, burada aldatma ve aldanma özgür- lüğü var. Yoksa sen darbeci misin? DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Demokraside Aldanma Özgürlüğü Vardır [email protected] SP Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, partinin güç kaybetme sürecine girdiğini savundu ‘AKP’ninişiartõkdahazor’ EMİNE KAPLAN ANKARA - Saadet Partisi Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, AKP’nin bir konjonktür partisi olduğunu, bundan sonraki seçimlerin AKP için kolay geç- meyeceğini söyledi. Mayõn yasasõnõ dikkatle takip edeceklerini kaydeden Kurtulmuş, “Bu bize Cargill yasasını anımsatıyor. Bir angajman olduğu gö- rülüyor” dedi. Başbakan Tayyip Er- doğan’õn “AKP” diyenleri edepsizlik- le suçlamasõnõ “komik” bulduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Millet nasıl is- tiyorsa öyle desin” dedi. Kurtulmuş, Er- doğan’õn Cumhurbaşkanlõğõ’na aday olmak isteyeceğini de söyledi. SP Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, gündemdeki konulara ilişkin açõklama- lar yaptõ. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn partisine “AKP” diyenleri edepsizlikle suçlamasõnõn ardõndan yaşanan tartõş- malara değinen Kurtulmuş, “Komik bir şey. Millet nasıl istiyorsa öyle de- sin. Bizim de Yargıtay’a sunulan ku- ruluş dilekçesindeki adımız Saadet Partisi, kısaltması da yok. İsteyen SP desin isteyen Saadet. Öyle dese ne olur böyle dese ne olur” dedi. Mayõn yasasõnõn takipçisi olacaklarõ- nõ, yasaya karşõ bölgesel mitingler dü- zenleneceğini belirten Kurtulmuş, ma- yõn yasasõyla 1 Mart tezkeresi arasõnda benzerlikler yaşandõğõna dikkat çekti. Er- doğan’õn 1 Mart’tan farklõ olarak bu kez sorunu görüp erken önlemini aldõğõnõ kaydeden Kurtulmuş, işin yap-işlet- devret formülüne gideceğini söyledi. Kurtulmuş, “Bir angajman olduğu görülüyor. İhale için yasaya gerek yok, mevcut yasalar ihale yapmaya müsait. Bu bize Cargill yasasını anım- satıyor” dedi. Erdoğan’õn son kabine revizyonu ile Bakanlar Kurulu’nda Milli Görüşçü isimlere ağõrlõk vermesinde SP’nin yük- selmesinin etkili olduğu yorumlarõnõn anõmsatõlmasõ üzerine Kurtulmuş, “Yüz- de 5.2 ile böyle bir deprem yaratı- yorsak daha fazla oy alınca neler ya- parız kim bilir?” dedi. Hükümetin ekonomide özgün bir programõnõn olmadõğõnõ, Kemal Der- viş’in programõnõn bazõ küçük değişik- liklerle harfiyen uygulandõğõnõ, hükü- metin asõl sõnavõ anayasa değişikliğin- de vereceğini belirten Kurtulmuş, “Ana- yasa değişikliğini 4-5 maddeye kilit- leyip seçime yakın bir zamanda refe- randuma götürecekler, bu gerginliği de oya dönüştürmeyi hedefleyecekler” dedi. AKP’nin mayõnda gösterdiği di- renci yeni anayasa için gösteremediği- ni kaydeden Kurtulmuş, “Eğer AKP bunu yapabilseydi kalıcı olurdu” di- ye konuştu. 29 Mart’õn AKP için son kolay seçim olduğunu, bundan sonraki seçimlerin ko- lay geçmeyeceğini belirten Kurtulmuş, “AKP, bir konjonktür partisidir. Eğer FP’nin içinde bir fikir tartışması ile doğsaydı AKP daha kalıcı olacak- tı. Israrla kendini tanımlamadı, ne ol- duğunu değil ne olmadığını anlattı” görüşünü dile getirdi. Kurtulmuş, Erdoğan’õn Çankaya Köş- kü planõyla ilgili bir soru üzerine, Tur- gut Özal’õn kaybettiği seçimin ardõndan Çankaya Köşkü’ne çõktõğõnõ belirterek “Tayyip Bey’in de mutlaka Cum- hurbaşkanlığı’nı isteyeceğini düşü- nüyorum. Ancak önlerindeki en bü- yük sorun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi ve genel seçimin tarihin ne olacağı” dedi. Kurtulmuş, “Seçilebilir mi” sorusu üzerine, “AKP oyu çok olan ama karşıtı da çok olan bir parti. AKP ciddi karşıt üretiyor. Kim çıkar karşısına bilmiyorum, yüzde 39 bir blok var. Ama siyaset biraz da küs- künler meselesi, dengelere bağlı” di- ye konuştu. Kurtulmuş, Erdoğan’õn Çankaya Köş- kü’ne çõkmasõ durumunda AKP’nin yi- ne Tayyip Erdoğan partisi olmaya devam edeceğini söyledi. SP Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, “Bugüne kadar ne olduğunu değil, ne olmadõğõnõ anlattõ” dediği AKP’nin bundan sonraki seçimlerde işinin zor olacağõnõ belirtti. Mayõn tasarõsõnda hükümetin angajman içinde olduğu görüntüsü verdiğini savunan Kurtulmuş, yasaya karşõ muhalefeti sürdüreceklerini söyledi. SP Genel Başkanõ, AKP-AK Parti tartõşmalarõnõ ise komik bulduğunu ifade etti. ‘OLAĞANÜSTÜ KONGRE TALEBİNİN KİME HİZMET ETTİĞİ İYİ DÜŞÜNÜLMELİ’ Bahçeli, Koray Aydın’a kızdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, 255 delegenin imzasõyla olağanüstü kongre ta- lebinde bulunan eski Bayõndõrlõk ve İskân Bakanõ Koray Aydın’a, “Sonbaharda olağan kongre yapılacakken olağanüstü kongre istemenin izahı yok” yanõtõnõ verdi. Bahçeli, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, ola- ğanüstü kongre isteyen ve bu kongrede de aday olacağõnõ açõklayan Koray Aydõn’a ilk kez açõk yanõt verdi. Olağanüstü kongre ta- lebinin hukuki geçerliliğinden çok bu gi- rişimin “neden şimdi yapıldığı” sorusunun ve zamanlamasõnõn dikkat çekici olduğu- nu belirten Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi: “Türkiyemizin beka düzeyinde tehlike- lerle yüz yüze geldiği, milletimizin kar- deşliğinin ağır tehdide maruz kaldığı, çö- züm, çare, fırsat adı altında dayatmala- rın toplumu bunalttığı, temel kurumla- rın sindirildiği bir dönemde böylesi bir girişimin kimlere hizmet edeceği, kim- lerin yararına olacağı, nereye zarar ve- receği iyi hesaplanmış olmalıdır.” Parti içi siyasi hesaplaşmalarõn, partilile- re büyük zarar verdiğini kaydeden Bahçeli, “Olağan büyük kurultay süreci kendi takviminde ve yakın bir gelecekte sona er- mek üzere ilerlerken, ilçe ve il kongrele- ri birer birer gerçekleşirken yapılması ta- lep edilen olağanüstü kongrenin ne makul bir izahı, ne bu aceleciliğin tarafımızca bir açıklaması olabilecektir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle